Demokrat Zafer

Av. ZEKİ KAHRAMAN İLE “BURSA GÜNDEM” ÖZEL..!!

Deva Partisi Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı ,Bursa Barosu Eski Başkanlarından Avukat Zeki Kahraman ile okuyucularımızdan gelen birçok merak edilen sorulara da  cevaplar aldığımız  detaylı bir röportaj gerçekleştirdik.

**** Zeki Başkanım  öncelikle bizleri, ekibimizi ofisinizde konuk edip ağırlamış olmanızdan dolayı teşekkür etmek istiyorum.Tabii Deva Partisi Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Avukat Zeki Kahraman’a  konuk olacağımızı sosyal medya üzerinden de paylaştığımızda oradan da birçok soru geldi sorularımıza geçmeden kısaca sizi tanıyalım sonrasında da devam edelim isterseniz.

—- Bize,partimize, böylesine güzel bir fırsat tanımış olmanızdan dolayı teşekkür etmek istiyorum. 1966 Bulgaristan doğumluyum.1970 yılında ailemle birlikte Bursa’ya göçmen olarak geldik o zamandan beri Bursa’da yaşıyorum. Sadece üniversite sürecinde Bursa’dan ayrı kaldım,İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldum 1984 yılında orada   4 yıl bulundum.Askerlik sonrasında 1990 yılından beri Bursa’da Avukatlık yapıyorum. Esasen Bursa kamuoyu ile benim buluşmam 1996 yılında Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanlığı yaptığım yıldır.2000 yılında olağan genel kurulda tekrar Çağdaş Hukukçular Derneği başkanlığına seçildim, ardından 2002 yılında Bursa Barosu yönetimine seçildim orada bir yıl Genel Sekreterlik yaptıktan sonra 5 yılda Başkan yardımcılığı görevinde bulundum 2008 yılına kadar. 2008 yılında baro başkanı seçildim 2010’da tekrar aday oldum 2010-2012 döneminde tekrardan meslektaşlarım Sağ olsunlar başkan olarak seçtiler. 2011 yılında Cumhuriyet Halk Partisi’nden milletvekili adayı olmam  istendi  Baro başkanlığından istifa ettim aday adayı oldum ancak milletvekili listelerinde yer almadım. 2012 yılında Atatürkçü  Düşünce Derneği Başkanlığına seçildim. 2014’e kadar o görevi yaptım. 2014’te yerel seçimlerde Osmangazi Belediye Başkan aday adaylarından birisiydim Cumhuriyet Halk Partisi’nde sonrasında biliyorsunuz Erkan Aydın Belediye Başkan adayı olmuştu.Bursa bence eğitimi ile donanımıyla insanların kültür anlayışıyla adam yetiştirme anlamında herhangi bir probleminin olduğunu tahmin etmiyorum. Daha iyi adam yok anlayışı çok doğru değil ,Türkiye’de maalesef koltuğa oturan görevi bırakmak istemiyor bu her yerde aynı şekilde, herhangi bir görevde de böyle sonuçta, bu işler bir hizmet yarışı.Dediğim gibi bizim de Bursa’ya farklı yerlerde farklı hizmetlerimiz oldu ama o koltuklarda çok uzun süre oturmak yerine o koltuklara layık insanları yetiştirme durumu bence çok daha önemli.

***Peki Zeki Başkanım Deva ile tanışmanız ne şekilde oldu?

TEMEL HAKLAR VE ÖZGÜRLÜKLER ÇOK ÖNEMLİ..!!

—Ben başka bir siyasi parti hakkında konuşmak istemem fazla geçmişte yer almış olsam da 2014’ten sonra siyaseti açıkçası bırakma kararı aldım.Pratikteki siyasetle benim bazı düşüncelerimin örtüşmediği kanaati bende oluşunca  kenara çekildim.Ta ki 2020 yılında Deva Partisi kuruluncaya kadar.Hatta  2020 yılında Deva Partisi kurulur kurulmaz girmedim.Orada da benim arkadaşlarım var meslekten tanıdığım arkadaşlarım var hatta ben baro başkanıyken Sadullah Ergin Adalet bakanıydı.Şu anki Parti sözcümüz ,Genel başkan yardımcımız,Milletvekili aynı zamanda İdris Şahin benim arkadaşımdı . onlar benim siyasete dönmem konusunda telkinlerde bulundular.Açıkçası birkaç kez “Sen kenarda durma söyleyecek sözün olduğunda gel kürsüden söyle” dediler. Çünkü benim şeyimi biliyorlar Cumhuriyet Halk partisinde siyaset yaparken de söylediğim şeydi bugün de aynı şeyi söylüyorum “ temel haklar ve özgürlükler” konusunda hassasiyeti olan insanlardanım. Benim için karşıdakinin siyasi düşüncesinden önce temel hak ve özgürlüklere nasıl baktığı, demokrasiye nasıl baktığı ,en önemlisi hukuka nasıl baktığı ile ilgilenirim açıkçası. Bütün görevlere talip olurken de bu hukuka olan inancım dolayısıyla talip oldum.

HUKUK VE ADALET OLMAZSA HİÇ BİR ŞEY OLMAZ

Aslında ben bir ülkede Baro başkanlığında da ısrarla söylediğim bir şeydi “Siz iyi hastaneler ,yollar, iyi binalar yaptığınızı söyleyebilirsiniz ancak hukuku gerçekleştiremiyorsanız, adaleti gerçekleştiremiyorsanız Ülkede bu yaptıklarınızın hiçbir önemi olmaz, ekonominiz de çok iyi olmaz”.demiştim  bugün de aynı şeyi söylüyorum. Bunu  hep söyledim. Deva Partisi kurulduktan sonra ben onların programını da incelemeye başladım, ne diyor bu insanlar diye baktım.Esas itibariyle Türkiye’nin sorunlarına değinmeleri Türkiye’nin sorunlarını algılamaları ve onlara ilişkin benim baktığım pencereden çözüm ürettiklerini görüyorum yani özgürlükçü bir ülkeden yanayım ben. Siz basın ayağısınız çok net 10-15 yıl öncesi ile bugünü kıyaslayabilirsiniz, ben çok net kıyaslıyorum. Ben Baro başkanıyken haftada iki kez televizyona çıkar ve her istediğimi söyleyebiliyordum ve hiçbir arkadaşım bena  şunu söyle bunu söyleme dememiştir. Gelinen nokta özgürlükler açısından kötü bir nokta.Tüm bunları düşününce siyasete dönmen lazım bir şeyler söylemen lazım söylemlerinden  sonra şunu da düşünüyorsunuz sonuçta bir aileniz var çocuklarınız var onların geleceği var onların geleceği adına iz bırakma ,olumlu en azından bir iz bırakmak istiyorsunuz.Bu anlamda Ben de ikna oldum. Mesela Bursa’da çok alışılmadık bir şey yaptım. Serkan başkanımız vardı normal de Bursa’da herhangi bir baro başkanı gidip başka başkanın yönetiminde görev almaz. Ama ben orada Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanlığı önerildiğinde kompleks yapmam iyi bir çalışma ortamı varsa çalışırım dedim nitekim çok kaliteli arkadaşlarla ,kendi alanlarında başarılı olmuş insanlarla çalışırken devam ederken genel seçim süreci geldi.

EKONOMİDE Kİ ALİ BABACAN’LI YILLAR UNUTULMUYOR..!!

Partinin o dönemdeki açıklaması  genel merkezin seçime gireceğimiz yönündeydi sonra da Ankara’da tabii neler konuşuldu  nasıl konuşuldu bunlar medyaya da yansıdı meclis çoğunluğu vesaire gibi kaygılarla maalesef diyorum ben , çünkü ben aksi düşünüyorum Cumhuriyet Halk Partisi listelerinden girilmemesi kanaatindeydim.Parti’nin hem gücünü görmesi hem de halktaki karşılığının görülmesi açısından ve de bazı politikalarda onlarla örtüşmediğimiz  kanaatindeydim. Muhalefet partileri bakımından bazıları ben söylediğimde bunu yanlış anlıyorlar ama sorumluluktan falan kaçmaya gerek yok. Biz yenildik. Cumhur ittifakı seçimi başarıyla tamamladı. Beni ilgilendiren demokratik koşulların gerçekleşmesi ve sonuçta da bizim  kaybeden tarafta olmamızdı. Ama bizim o seçimi kazanabilecek kadrolarımız olduğunu düşünüyorum sadece.Cumhurbaşkanlığı seçimi bakımından değil

 KAYNAK İSRAFINI ANLAYAMIYORUM

Milletvekili seçimi bakımından da Bizim kadrolarımızın çok yeterli olduğunu ve ülke sorunlarına hakim olduğunu düşünüyordum ve halen daha öyle düşünüyorum. Biz orada halkın karşısına çıkma cesaretini göstermeliydik.Ama son tahlilde genel seçimlerde o noktaya geldik.Öyle bir tasarrufumuz  yok bizim ama ittifak yapılacaksa yerel seçimlerde olmalıydı.Seçimlerden sonra da herkes tabii bu başarısızlıkta paylarının olmadığı ile ilgili birbirlerine bazı şeyler de söylendi biliyorsunuz.Seçimlerden sonra İl Başkanlığı konusunda teklif geldi. Kısaca geçiyorum,tabii zor bir süreçti güvendiklerini söylediler ve il başkanı olarak açıkladılar.Ben  seçimle gelmedim ben il başkanlığına atandım. Tabii seçimin moral bozukluğu Teşkilatı toparlanması falan güç oldu ama toparlandık.Sonraki aşamada da açıkçası Yerel siyasetle ilgili düşüncelerim  vardı ama Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olmamla ilgili bir fikrim yoktu. Sonra genel başkanımla  sohbet ederken Bursa Siyasetini konuşurken genel başkanım Bursa’da Hukuk adamı olarak görev almış Bursalılara hizmet etmiş bu kadar hukuk derken bir hukukçunun Büyükşehir Belediye Başkan adayımızın olması bizim için önemlidir dedi. Ben de tabii genel başkanımız böyle diyorsa siyasi disiplini bilirim genel başkanın  bu talebi benim içinde uygundur dedim ve bu görevden kaçmam söz konusu olmaz diyerek aday oldum.Sonuçta zor bir yarış bu sadece projeleriniz le Bursa’ya katabileceklerinizle olmuyor seçim. Yola çıktığınızda bile görüyorsunuz. Bir yanda bir başkan var ve yine aday yine diğer yanda Bursa’ya hizmetleri dokunmuş diğer bir başkan adayı var.Bizim görsel anlamda yer alma şansımız sizin gibi gazete çalışanları sayesinde oluyor.Bizim görsel olarak vatandaşa kendimizi anlatma şansımız çok fazla yok, fazla tanınmıyor. Bursa halkının beni seçmesinin Bursa halkı için iyi olacağını düşünüyorum. Öyle düşünmesem talip olmam  bu göreve.O anlamda kendime güvenirim ve Bursa’ya doğru hizmetler yapacağımı düşünüyorum ama bu kaynak israfını seçimlerdeki kaynak israfını anlayamıyorum.

BEN ÖYLE BİR DÜNYANIN İNSANI DEĞİLİM

Hatta hep diyorum ya tasarruf etmemiz lazım ülke ekonomisi şehir ekonomisi zor durumda denilirken tasarruf yapmamız gerekirken bizim bu seçim harcamaları şaşaalı şovlar benim dünyam için gerçekten çok yabancı. Ben öyle bir dünyanın insanı değilim Çok da anlamlı bulmuyorum. Ben hayatımı şöyle geçirmiş bir insanım; biraz para biriktirebilmişsem şurada bir yoksul çocuk okuyamıyormuş dediklerinde onun eğitimine katkı sunmayı seçmiş bir insanım hayatımda. Başka türlüsü beni vicdanen rahatsız ediyor. Genel olarak ilkokulda bile bize öğretilenler nedir bu ülke size olanaklar sağlıyor yetiştiriyor siz de yetişince o halka ,o millette olan borçlarınızı ödeyin. Kimi öğretmen olur kimi Avukat olur, kimi memur olur, kimi gazeteci olur ama temeli budur. Bu toplum sizi vergileri ile şu suyla bu suyla bir şekilde okutup yetiştirdi dünya üzerine çıkarttı insanların özüne çıkardı. Siz de artık o millete devlete en iyi şekilde hizmet edin benim anlayışım halen bu. O yüzden bunu söylüyorum bu insanların sürekli hep bana anlayışı kenti yönetenlerin sürekli kendilerini ve yandaşlarını öne çıkarması sadece a parti ,b parti demiyorum kim ele geçirirse aynı şeyi yapıyor.

 BİZİM İÇİN SOSYAL HAYAT ÇOK ÖNEMLİ..!!

Biz de diyoruz ki biz bunu sonlandırabilecek ekiplere sahibiz diyoruz. Biraz önce anlattığım anlayışla kentte aç varsa ,okuyamayan çocuk varsa, kentte spor yapamayan çocuk varsa ,çocuklarının ilgilenmediği yaşlılar varsa biz bunları tespit edelim önce , önce bir sosyal hayatı yoluna sokalım en azından biz Deva  Partisi olarak söylüyoruz onun yanında altyapı yapmayacağız demiyoruz ama şunu söylüyoruz biz asla seçimden 5 ay önce kaldırım yenilemeyeceğiz. Biz ihtiyaç varsa seçildiğimizde kaldırım yenileriz çünkü bazı yerlerde ihtiyaç da olmadığını düşünüyorum. Bizden bunu beklemesin diyorum Bursa halkı. Özal zamanında ben hatırlıyorum kaldırımlar  altıgen yapıldı işte arının balı var peteği var derken altıgenler kalktı işte dikdörtgen oldu, kareler oldu vesaire vesaire. Avrupa’ya gidince özendiğim şeylerden bir tanesi bazen gittiğimde soruyorum bu kaldırımlar ne zaman yapıldı diye. 50 sene önce diyorlar.Hatta hiç unutmam mesela Sofya’ya gittiğimizde yine Bulgar avukatla  yürürken ne güzel yapmışsınız yolları arnavut kaldırımı ama çok güçlü görünüyor dediğimde  biz yapmadık senin ataların yaptı demişti,çok duygulanmıştım. Osmanlı’dan kalmış yani düşünebiliyor musunuz.Belediyede özellikle yerel yönetimlerin genel siyasetin aracı  olmasını zaten istemiyoruz yerel yönetimler yerel halka hizmet etsinler o halka hem ekonomik hem sosyal anlamda geliştirilecek şekilde yapsınlar.

DOĞU İLE BATI ARASINDA KALİTE FARKINI ORTADAN KALDIRMALIYIZ

Bursa özeline gelirsek Nerede oturuyorsunuz bilmiyorum Ben halen daha Yıldırım’da oturuyorum. Sinandede’ de büyüdüm Şu an yeşilyayla’da Mesken tarafında oturuyorum. Seçim sürecinde duydum ben mesela daha önceden bilmiyordum. Bütün belediye başkanları Nilüfer’de oturuyormuş. Ben net söylüyorum oy vermem vatandaş olarak söylüyorum ilçesinde oturmayan belediye başkan adayına  oy vermem.Bunu  neden söyledim, demek ki şehrin doğusu ile batısı arasında bir yaşam kalite farkı var ki Sayın başkanlar böyle tercihte bulunuyorlar. O zaman bu kalite farkını  ortadan kaldırmak Büyükşehir Belediye Başkanı olarak benim görevim ise ben bunu yapabilmeyi vaat ediyorum. Ben şehrin doğusuyla batısı arasındaki bu kadar uçurum haline gelecek bir yaşam kalite farkının olması bir Bursalı olarak içime sindiremiyorum açıkçası. Bunun başka sıkıntılara da yol açtığını düşünüyorum, hem şehir ekonomisi bakımından hem sosyal hayat bakımından.Bunları çözmemiz lazım. Bursa’nın ulaşım sorunu var ben de farkındayım ama bunu 3 günde 5 günde çözemezsiniz. Çünkü yerleşirken kötü yerleştirilmiş ruhsatsız inşaatlar vesaire  falan.Elinizde sihirli değnek yok ertesi gün düzeltemezsiniz bunu ama buna bir çözüm ararsınız.Bu sabah misafirimi Terminale bırakırken Sayın Alinur Aktaş’ın  kentsel dönüşümle 100.000 daire  diyor billboardda.Bu 100.000 daireyi yapmayı mı hedefliyor ya da 100.000 daireyi yaptın mı diyor onu tam anlayamadım. Ne zamandan beri görevde değil miydi, ben bu anlayışı anlamıyorum. Siz bir yeri yönetiyorsunuz elinizi tutan yoktu yapmalıydınız vadedenler bakımından yeni talip olanlar şunu   yapacağım bunu yapacağım diyebilirler. Ben kendi adıma sadece bunların somut ve akla  uygun olmasını tercih ederim açıkçası yoksa havadan şeyler söylenmesine lüzum yok.Bütün yolları yapacağım dediğinde demezler mi nasıl yapacaksın diye. Bursa’da 2 tane ana yol var şurada onun üzerinden akıyor trafik. Sabah ve akşam trafiğini şu hatta yoğun olmasının sebebi bence sanayinin doğru yerleştirilmemesinden kaynaklandı biraz. Siz bu tarafta oturuyorsunuz Nilüfer’de çalışıyorsunuz buradan oraya gidiyorsunuz ya da tam tersi oturuyorsunuz oradan buraya geliyorsunuz.Yönetici ,beyaz yakalılar genelde Nilüfer’de oturduklarından bu tarafa geliyorlar şimdi bizim uzman arkadaşlarımız  bunu nasıl çözeceğimizin hesabını yapıyorlar.Sadece trafik var bunu  nasıl çözeceğiz anlayışı doğru olmuyor.

ŞEHRİN DOĞRU KURGULANMASI LAZIM

Şehri de doğru kurgulamanız gerekiyor. Bilmem kaç bin metrekare bilmem kaç 100 tane yeşil alan yaptık deniliyor  mesela.kim bunu yaptığını söylerse söylesin bu çok komik  geliyor bana bizim çocukluğumuzda Bursa Yeşil bir Bursa idi herkes öyle adlandırırdı ama artık kimse Bursa’ya Yeşil Bursa demiyor betonlaşma kabus gibi oldu. Yeşil alan yapıldı denilen yerlerin bir iki simülasyonunu gördüm Mahalle haritasına 100 metrekare yere 2 tane spor aleti koymak moda ya şimdi koyuyorlar birkaç metre çim yapıyorlar falan böyle olmaz  yeşil alan. bizim halkımızın Avrupalı halklardan herhangi bir eksiği olduğunu düşünmüyorum yaşam talep etme bakımından.  Demek ki yeterince yeşil alanı yok. Bursa halkının Yabancı ülkelerde bunu göremiyorsunuz parklarda insanlar yararlanıyor ama böyle üst üste kalabalıklar göremiyorsunuz, bizim yeşil alanlarımız çok yetersiz bizim bu yeşil alanları çoğaltmamız lazım.Ruh sağlığımız için de çok önemli bu yeşil alan mevzusu. Doktor en küçük sağlık probleminde yürüyüş yapmanızı söylüyor.Siz de Yıldırım’da oturuyorsunuz nerede yürüyüş yapacaksanız. Ben yürümek için ta  o Azerbaycan Parkı’na gidiyorum ,orada yürüyorum.Bursa’nın birçok noktasında bu tür yürüyüş alanları bisiklet sürme alanları gezi alanları yapılabilir yapılmalı.Ama bu anlamda bu alanların da o bölgede oluşturulması lazım.

NESİNE GÜLÜMSEYEYİM..!!

Karacabey’e kadar bir kent oldu neredeyse Bursa. Yeni yapılan bir yerde bu kadar çarpıklık olabilir mi bozulur Bozbey ama yani gülümseyin diyor nesine gülümseyim ben. Bir taraf sosyal hayatı çok kısıtlı yaşatıyor insanı öyle düşünüyorum Bursa’yı değerlendirirken.Bir taraf da yine sadece sosyal hayat üzerinden insana vaatlerde bulunabiliyor gülümsetebiliyor diyeyim. Halbuki Bursa buna mahkum olmak zorunda değil benim kanaatim Bursa’nın doğusu da çok güzel biraz önce de söyledim  Kaplıkaya Dağ ile iç içe neredeyse Kestel vesaire çok daha güzel bir kent haline getirilebilir, doğru yönetilmiyor doğru planlanmıyor bu bakımdan. Bunun sebebi de ona çok dokunmayalım bu karlı değil gibi düşünceler. Belediyenin işi kar etmek falan değil yerel yönetimlerin kar eden yerleri de olabilir İşletmeleri de olabilir onu da anlarım ama hizmet götürürken ne kadar karlı diye bakmazsınız ki evet efektif mi değil mi diye bakılır nasıl yapılacağına bakılır planlama da ona göre yapılır.Yani 10 metre Sokağı olan bir yere 10 katlı İnşaat yapılmaz çünkü orada ne kanalizasyon kaldırır ne de diğer altyapı hizmetleri.Zaten Türkiye’de ekonomisiyle 2. Kent Bursa ama ekonomisi bu kadar güçlü olan bir şehrinin bu kadar çok  sorununun  olması gerçekten tuhaf bu kadar zengin bir kent bu sorunları çoktan aşmış olmalı.

****Zeki Başkanım gerçekten birçok konuya değindik. Bursa ile ilgili planlarınız hayallerinizden bahsettiniz ama gerçekten röportajımız bayağı uzadı ve yerimizde kalmadı maalesef son olarak buradan Bursa’da yaşayan insanlarımıza ne gibi mesajlar vermek istersiniz neler söylemek istersiniz?

—-Biz Bursa’yı sadece dediğim gibi Bursa aşkıyla yöneten Bursa halkının dertlerini dert edinen insanlarla bu kıskaçtan çıkarız diye düşünüyorum. Bunu kim becerirse de Bursa’da biz  başımızın tacı yaparız. Sadece Türkiye’de değil dünyada sayılı bir kent haline gelmeli Bursa’nın Kaplıcaları vardı,  arkadaşlarım benim Afyon’a kaplıcaya gidiyorlar. Bir kısmı ortamdan uzaklaşmakla diye  ifade ediyorlar bu durumu  ama ne alakası var. Eski sanatçılar eski filmlerde falan Bursa’nın Kaplıcaları çok meşhurdu. Sanayi derseniz Türkiye’nin en güçlü sanayisi bizde. Turizm diyorsunuz dağ var, deniz var, kaplıcası var,tarih var, yok yok. Bursa’da Göller var ,kültür var, Cumalıkızık var tarihi doğası her şeyi var evliyaları var. Belediyelerin bunu bir şekilde güzel pazarlaması lazım Turizm anlamında. Mesela Yıldırım Külliyesi Camisi çok özel bir yer ama kimse bunu Bursa’da Türkiye’de bilmez bunlar çok önemli .Bursa tarihi yapılarıyla da aslında bir kent.

BURSA HALKININ MUTLU OLDUĞU BİR YEREL YÖNETİM

Bursa’nın doğusuyla batısı  arasındaki farkın mutlaka kapatılması lazım. Benim dönemimden bahsedecek olursam Yıldırım Lisesi’nden  mezun olan birçok Profesör hukukçu vesaire var. Davutkadı’da Emek Okulunda okumuşlardır ama şimdi öyle değil şimdi oralarda artık öyle insanlar yetişmiyor.

Oradaki hayat da öyle değil sosyal hayatında ne kadar hırpalandığı böyle örneklerle ortaya çıkıyor o yüzden bizim bunu yerel yöneticilerin bunu gözardı etmeden biz olmasak bile seçilecek kişinin önceliği buna vermesi lazım bu tür şeylere kafa yormaları lazım yoksa nereyi  imara açalım ne kadar rant var hangi kamu arazisini kime satalım ne kadara satalım belediyeyi  ne kadar borçlandıralım.

Bunlar kolay tarafı şehri yönetmenin kolay tarafı.Bence biraz daha zor olan borçsuz bir belediye ile belediye çalışanlarının ve Bursa halkının memnun olduğu güler yüzlü hizmet sunulan çağa  uygun hizmet sunulan insanların taleplerinin ihtiyaçlarının karşılandığı bir belediye hizmeti sunabilmek diyorum.

Son olarak hem Bursa’da yaşayan üç  milyonu aşan vatandaşlarıma  ,yurt genelinde  yaşayan 85 milyon insanımıza Bursa’dan sevgilerimi selamlarımı, gönderiyorum esenlikler diliyorum.

Diyerek sözlerini tamamladı.

 

 

 

 

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ