CHP YILDIRIM MECLİS; Ekonomik kriz nedeniyle evlilik oranları %20 düşmüş boşanma oranları ise %47 arttı!

Yıldırım Belediye Meclisi’nin olağan ekim toplantısına CHP’li isim damga vurdu! CHP Yıldırım Belediye Meclis Gurup Sözcüsü Servet Çağıl; Ülke yönetimi ve ekonomideki yanlış uygulamalar
nedeniyle Enflasyonun yol açtığı refah kaybı Türkiye’deki 10 aileden birisini muhtaç hale getirmiş, aileler dağılma noktasında ivme kazanmış evlilik oranları %20 düşmüş boşanma
oranları ise %47 artmıştır. Yıldırım ilçemiz dar gelirli vatandaşlarımızın yoğun olarak yaşadığı yerlerden biridir, Belediye bütçesinden 7 milyon civarı bir bütçe sosyal yardım bütçesi olarak kullanılıyor. Enflasyon oranları yaşam şartları ve yaklaşan kış şartları da göz önüne alınarak sosyal destek bütçesinin en az iki kat daha artırılması gerektiği kanaatindeyiz. Bu bütçenin arttırılması için talep ve öneri sunuyoruz.

Buna paralel bir diğer konu da ;Yıldırım bölgemiz arz ettiğimiz üzere gelirli yurttaşlarımızın yoğun olarak yaşadığı bölgelerden biridir. Yeni eğitim öğretim yılında aileler çocuklarının okul
ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyorlar , sosyal desteklerle bu ailelere destek sunulması gerektiği kanaatindeyiz. Sözgelimi dört beş çocuğu okula giden bir ailenin çocuk başına
kantin gideri işte bir tost meyve suyu vesair 25-30 lira günlük 150 TL aylık 3.000 4.000 lirayı bulan maliyetler ortaya çıkmaktadır. Yıldırım olarak bu konuya el atalım çocuklarımıza
beslenme yardımı yapıp kumanya dağıtalım. Maalesef ki okula ac gidip ac gelen bir cok çocuğumuz mevcut, yapacağımız beslenme yardımı ile bir nebze de olsa bu sorunun önüne
geçebiliriz. Yapılan araştırmalarda günümüz Türkiye’sinde 10 milyonun üzerinde çocukta yetersiz beslenmeye bağlı gelişim bozukluğu vardır.Yetersiz protein alımı doğuştan zeki olanlarda
bile IQ geriliği yapmaktadır Bu konuyla ilgili Profesör Doktor Sami Ateşin bazı tespitlerini aktarmak istiyorum.

‘’ Japonya’da çocuklara 7 yaşından beri en az iki yumurta yediriyorlar ,ekmek yok ya da çok az. Her akşam deniz ve et ürünleri mutlaka var. Japonya ve Güney Kore’de ceviz ithalatı son
50 yılda %140 artmış durumda tamamen protein odaklı beslenme var. Şeker, ekmek (tam buğday kepek fark etmez) pasta börek tarzı karbonhidrat odaklı beslenme beyin hücrelerini
öldürüyor, beyin gelişimini mahvediyor. Amerika halkı da geri zekalı obezite olmuş Fastfoud tarzı karbonhidratlı aşırı beslenmenin esiri olmuştur. Sadece beyin göçü ile farkı kapatıyorlar
Türkiye’deki protein bazlı ürünler pahalı iken karbonhidratlı ürünlere ucuza ulaşım sağlanabiliyor Kuzu etini balık etini yıldan yıla veya iki üç ayda bir ancak alabilenler var,
ceviz fındık fıstık cenneti olmamıza rağmen çok pahalı ve erişilmesi zor ürünler. Dağı taşı verimli ovaları olan yurdumuzda hayvancılık bitirildi, asıl milli mesele budur asıl vatanseverlik
budur ,, şeklinde görüş ve tespitleri vardır. Merak edenler için bu konularla ilgili birçok bilimsel araştırma ve kitaplar mevcuttur Çocuklarımız bizim geleceğimiz ve umutlarımızdır dolayısıyla devlet koordineli bir gıda ve eğitim politikası ile geleceğimizi şekillendirebiliriz , ancak belediye olarak biz elimizdeki imkanlarla çocuklarımıza sunabileceğimiz katkıyı sunalım. Bu konudaki önergemizi de meclisimizin takdirine arz ediyoruz.

Vatandaşlarımızdan gelen çeşitli şikayet ve talepleri iletmek istiyoruz; gerek Yıldırım bölgemizde gerekse de Türkiye genelinde başıboş köpek sorunu vardır. Basına yansıyan ve
ölüm veya ağır yaralanma ile sonuçlanan çok sayıda vaka bulunmaktadır. Bunları görüp de buna seyirci kalan bir yönetim anlayışı kabul edilemez. Bir tane vatandaşımıza , bir tane çocuğumuza bir şey olmasına karşın tüm köpeklerin toplatılmasını tercih ederim. Çocuklarımıza, yaşlılarımıza ve tüm vatandaşlarımıza caddelerde, sokaklarda, parklarda gece veya gündüz fark etmez, korkusuzca dolaşabilecekleri güvenli bir ortam yaratmak idarecilerin sorumluluğundadır. Önümüz kış olması nedeniyle özellikle okula giden çocuklarımız sabahleyin karanlıkta okula gitmekte akşam da yine karanlıkta evlerine dönmektedirler. Başı boş köpekler bir süre sonra sürü haline geliyor ve içgüdüsel olarak kendi bölgelerini koruma güdüsüyle veya açlık nedeniyle etraftakilere saldırıda
bulunuyorlar. Hele hele küçük çocuklara yönelik daha saldırgan davranıyorlar. Büyük şehirle koordineli bir şekilde sokak köpeklerinin toplanıp hayvan barınaklarına yerleştirilmesi
gerekmektedir, bir tane insanımıza bir tane çocuğumuza bir saldırı olması halinde bunun, hesabını veremeyiz, bu vebalin altından kalkamayız.” dedi.