Demokrat Zafer

“DEMEKKİ DEVLET UCUZ VE SİGORTASIZ İŞÇİ OLARAK BİZİ GENÇ YAŞTA PATRONLARA PAZARLADI”

Staj sırasında yapılan sigortaları kabul edilmediği için emeklilik hakkı kazanamayanlar tepkili: “Emeklilik hakkımız, mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.” Bursa’dan yükselen ses Hükümet nezninde karşılık bulabilecek mi? 2 milyon 250 bin EYT’li vatandaş emekli oldu ve ilk maaşlarını almaya başladı. Şimdi ise staj ve çıraklık mağdurları seslerini duyurmaya çalışıyor. 1 milyonun üzerinde vatandaşın bur grupta yer aldığı tahmin ediliyor. Lisede staj yapmak için gittikleri iş yerlerinde ellerine sigorta kağıtları verildi. Girişleri yapıldı ve bu sigorta başlangıcınız sayılacak dendi. Fakat emeklilik sürecinde işler istenilen gibi olmadı. Özellikle EYT’de staj ve çıraklık sigortası eğitim kapsamında değerlendirildi. Yaşanan bu mağduriyetin bir an evvel giderilmesini talep eden Bursa Staj ve Çıraklık Mağdurları Derneği 10-11 Haziran günleri seslerini Şehreüstü Meydanı’ndan duyurmaya çalışacak. Dernek tarafından yapılan yazılı açıklamada;

“Staj ve çıraklık kısa vadeli sigorta kollarına tabi olduğu için o dönemde sadece hastalık ve meslek hastalığı primi ödenmiş, yaşlılık primi ödenmemiştir. Yaşlılık primi ödenmediğini bu insanlar bilmiyorlardı. Ellerine verilen sigorta kartında bu konuda hiçbir bilgi yoktu işe giriş  tarihleri var, üzerinde resimleri var, o kişiler hala daha aynı sigorta  numarası ile işlem görüyorlar ve öğretmenleri müdürleri hatta sgk memurları da hep aynı şeyi söylediler. “Siz şanslısınız,sizin işe giriniz yapıldı”.

16.09.1987 tarihli 3308 sayılı meslek kanunu artık geçerliliğini yitirmiş ve birçok mağduriyete yol açan kanundur. Eğer ‘’Meslek Lisesi Memleket meselesi ‘’ deniliyorsa bu ilkel yasanın mağdurlarının mağduriyetleri sonlandırılmalıdır.

Ellerinde sigorta kartı olan kartta ilk işe giriş tarihi yaşlılık numarası ve bunun yanı sıra bu numaranızı sonraki işvereninize iletin yazısı olan bu ülkenin üreten ve çalışan emekçilerinin alın terinin hakları bir an önce verilmelidir.

Zaten Ana yasamızda eşitlik ilkesi 10. maddede düzenlenmiştir. 10. madde şöyle demektedir: “Herkes, dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Sosyal Güvenlik sistemindeki bu adaletsizlik stajyerlik ve çıraklık yapmış emekçilerde kırgınlık ile birlikte devletine ve hükümetlerine karşı güvensizlik yaratmaktadır.

Staj ve Çıraklık numaraları sgk başlangıcı kabul edildiğinde geçmişin ve geleceğin asıl emekçileri sorunlarının bitmesi ile birlikte devletine ve siyasilerine güveni aratcak aynı zamanda ara eleman ve kalifiye eleman  sıkıntısı çeken sanayii ve sanaatkar küçük esnafımızda bu teşvik ile bu sorunu aşacak onlarda üretmeye devam edecektir.

Meslek Liselerinin önemi artacak ve Ülkemizde tercih edilir konuma gelecektir.

Bu konuda birkaç çarpıcı örnek var haksızlığın ve mağduriyetin boyutunu anlatmak açısından

  1. Yurtdışında staj yapan kişi Türkiye’ye geldiğinde eğer staj tarihini Türkiye’de tescil ettirmek isterse ikili anlaşmalar kanunların üzerinde olduğu için bunu SGK şu anda yapıyor. Kitledeki algıda “GURBETÇİNİN STAJI STAJDA BİZİMKİSİ DEĞİL Mİ?” oluyor
  2. Bilindiği gibi Kadın Doğum Borçlanması yapmak isteyen kardeşlerimiz eğer doğumdan önce işe girişleri yoksa Borçlanma talepleri kabul edilmiyor. Ancak normalde işe giriş kabul edilmeyen bu staj girişi kadın doğum borçlanmasında eğer kadının normal işe girişi yoksa bile işe giriş kabul ediliyor ve staj girişi üzerinden borçlanma talebi kabul ediliyor. Kitledeki algı da “YANYANA AYNI SIRALARDA OTURDUĞUMUZ KIZ ARKADAŞLARIMIZ GİBİ DOĞUM YAPAMADIGIMIZ İÇİN Mİ SUÇLUYUZ” şeklinde oluyor
  3. Avukatların ve doktorların stajda geçen süreleri borçlanma kapsamında kabul ediliyor ve talep ederlerse o günlerini ”aynı tarihte geçerli şekilde” borçlanma hakkına sahipler. Bur en önemli nokta askerlik borçlanması gibi geri çekme vs şeklinde değil, çünkü bu asla ve asla haksızlığı bitirmez, Ancak eğer staj/çıraklık yapıldığı tarihte olacak şekilde bir borçlanma olursa o zaman işe girişin de işe giriş kabul edilmesi şartıyla mağduriyet köklü olarak sonlandırılmış olur. Kitledeki algı şe şekilde “EĞER İŞE GİRİŞ TARİHİMİZ İŞE GİRİŞ OLARAK EMEKLİLİKTE DE GEÇERLİ OLACAK ŞEKİLDE KABUL EDİLECEKSE, DAHA SONRA O GÜNLERE DAİR BORÇLANMA HAKKI DA VERİLECEKSE, BİZ PARA DA ÖDEMEK İSTİYORUZ DEVLETİMİZ BU KADAR MI BİZİ SEVMİYOR? BİR MÜLTECİ KADAR DEĞERİMİZ YOK MU?” şeklinde oluyor
  4. Örneğin çıraklarımızı ele alalım. Bu kardeşlerimiz haftanın beş günü haftaiçi işyerine gidiyor fiili çalışma halindeler, Cumartesi günleri de okula gidiyorlar. Peki biz soruyoruz madem fiili çalışma yok, madem bunlar kursiyer bursiyer, o zaman kim cumartesi okula gitmiş? Ve aynı kişi nasıl oluyor da beş gün çalışıyor madem öğrenci ise? Böyle olunca da Kitledeki algı “DEMEKKİ DEVLET UCUZ VE SİGORTASIZ İŞÇİ OLARAK BİZİ GENÇ YAŞTA PATRONLARA PAZARLADI” şeklinde oluyor.” ifadeleri kullanıldı.
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ