Demokrat Zafer

BEN OKURUM’UN YENİ BÖLÜMÜNÜN KONUĞU EDEBİYAT ELEŞTİRMENİ ÖMER TÜRKEŞ.

ÖMER TÜRKEŞ: “MAHCUP OLMA KAVRAMI HEM DÜŞÜNCEMİZDEN HEM DİLİMİZDEN KAYBOLDU”

Deniz Yüce Başarır, storytel.tr sponsorluğunda hazırladığı podcast serisi “Ben Okurum”un yeni bölümünde edebiyat eleştirmeni Ömer Türkeş ile birlikte, çağdaş Norveç edebiyatının en önemli isimlerinden Dag Solstad’ı ve yazarın Mahcubiyet ve Haysiyet adlı kitabını masaya yatırıyor. “Bugün mahcup olma diye bir kavramı hiçbirimiz kullanmıyoruz, dilimizden kayboldu. Çünkü düşüncemizden çıktı. Ar, haya, haysiyet, mahcubiyet, bu tür duygular, kavramlar yitti gitti. Bu kavramları artırabilirim,” diyen Türkeş, yazarın romanı yok olmuş bu iki önemli kavram üzerine kurduğuna dikkat çekiyor. Solstad’ın, insanların haysiyetlerini çiğnetmedikleri, mahcup olmayı bildikleri bir dünyanın peşinde olduğunu söyleyen Türkeş “Dag Solstad gerçek bir entelektüel. Çok geniş bir yerden kuşatıyor olaylarını. Çok küçük kitaplar gibi ama o karakterlerin etrafında ördüğü kozası çok karmaşık ve çok derinlikli,” yorumunu yapıyor.

Deniz Yüce Başarır, sohbetle bilgiyi buluşturan podcast serisi “Ben Okurum”un yeni bölümünde edebiyat eleştirmeni Ömer Türkeş’i konuk ediyor. İkili, çağdaş Norveç edebiyatının en önemli isimlerinden Dag Solstad’ı konu edinen sohbetin odağına yazarın Türkçe’de ilk yayımlanan kitabı Mahcubiyet ve Haysiyet’i alıyor ama her zamanki gibi laf lafı açıyor ve yazarın diğer kitapları da kendilerini anımsatıyor. Bu bölüm, Solstad’ın yeni çağın getirdikleriyle uyum sağlayamayan, hayal kırıklığı içindeki kahramanlarını sevenler ya da dünyanın gidişatından çok da memnun olmayanlar için biçilmiş kaftan. Elbette Mahcubiyet ve Haysiyet’ten güzel alıntıların eşliğinde…

“Aynı hayal kırıklıklarıyla yaşayan çok fazla insan vardır”

Ömer Türkeş, Dag Solstad’ın kahramanlarını “70’li yıllarda Norveç’in radikal sol hareketine katılmış; kendileri çok öne çıkmasa bile o harekete, Marksizm’e inanmış fakat sonraki yıllarda hayatın değişmesiyle, savruluşlarla, kapitalizmin kendini yeniden inşa etmesiyle ve Norveç zaten çok zengin bir ülke olduğu için, bu insanların siyasi tezlerinin biraz havada kalmış olması nedeniyle hayatın dışına düşmüş, hayal kırıklıklarına uğramış ve en sonunda mutsuzlukla sürdürdükleri bir hayatları olmuş insanlar,” diye anlatıyor. Türkeş “Bu doğrudan doğruya Solstad’ın kendisinin ve kuşağının bir hesaplaşması. Biz de aynı yıllarda benzer bir siyasi mücadeleyi yaşamış bir ülkeyiz. Dag Solstad metinlerindeki insan tipine yakınlık duyacak çok fazla insan vardır, aynı hayal kırıklıklarıyla yaşayan,” diyor ve ekliyor: “Bakınız ben kendim.”

“En azından şunu hissettiriyor: yalnız değilsiniz!”

Dag Solstad’ın en büyük başarılarından birinin, son derece pasif, kenara çekilmiş bir karakterden roman kahramanı çıkartabilmesi olarak görülebileceğini söyleyen Ömer Türkeş sözlerine “İyi edebiyat okumak istiyorsanız Dag Solstad’ın metinlerinin hepsini öneririm. Mutlaka hikayesinin içine girmeniz bile ille gerekli değil, pasajlar ve paragraflarda öyle insanı yakalıyor ki bunu kendinizle empati yapabileceğiniz bir metne dönüştürüyor. En azından şunu hissettiriyor: yalnız değilsiniz!” diye devam ediyor.

Yayıncılık dünyasının deneyimli ismi Deniz Yüce Başarır, “Ben Okurum” adlı podcast serisinin her bölümünde farklı bir konukla birlikte farklı bir kitaba odaklanıyor. Kitaplar üzerine bir arkadaş sohbeti tadında ilerleyen ve aynı zamanda bilgilendiren podcast’te Başarır, kitabın ona hissettirdiklerini anlatırken yazarıyla ilgili anahtar niteliğinde bilgiler vermeyi de ihmal etmiyor. Storytel Türkiye’nin sponsorluğunda hazırlanan “Ben Okurum”un tüm bölümlerine Storytel, Spotify, Apple Podcasts, Podtail, CastBox ve Simplecast’ten ulaşılabilir.

“BEN OKURUM” HAKKINDA

Değişen medya düzeninde podcast’ler gün geçtikçe önem kazanıyor. Tüm dünyada sayısı hızla artan bu yeni mecra için Türkiye’de de durum farklı değil. Çoğunlukla sohbet ya da monolog ağırlıklı podcast’lerin arasında, nadir de olsa tematik yapımlar da ortaya çıkıyor. Türkiye’nin en deneyimli yayıncılarından Deniz Yüce Başarır’ın imzasını taşıyan “Ben Okurum” adlı podcast de bu nadir yapımlardan biri. “Ben Okurum”un her bölümünde farklı bir kitaba odaklanan Başarır, kitabın ona hissettirdiklerini anlatırken, yazarıyla ilgili anahtar niteliğinde bilgiler vermeyi de ihmal etmiyor. Her bölümüne farklı bir ismin konuk olduğu “Ben Okurum”u bir arkadaş sohbeti gibi dinlemek de mümkün; kitaplar hakkında konuşan, tartışan, kitap sevgisini paylaşan dostların muhabbeti olarak… Ancak bu sohbetle sınırlı kalmayan podcast, söz konusu kitaptan alıntıları ve Deniz Yüce Başarır’ın kitapla ilgili bilgileri, kendi fikirlerini, yaşanmışlıklarını paylaştığı metinleri de kitap meraklılarına sunuyor. Birbirini tamamlayan, ustalıkla bir araya getirilmiş bu üç parçalı yapısı, “Ben Okurum”u diğer podcast’lerden ayıran en önemli özelliklerinden biri.

DENİZ YÜCE BAŞARIR HAKKINDA

Psikoloji okudu. Seslendirme sanatçılığı, çevirmenlik, televizyon programcılığı ve sunuculuğu yaptıktan sonra 2003 yılında editör olarak Doğan Kitap’ta yayıncılığa başladı. 2017 yılında yayın direktörüyken yayınevinden ayrıldı; aynı yıl genel yayın yönetmeni olarak hep kitap’ın kurucu ekibinde yer aldı. Mart 2019’da bu görevinden de ayrılan Başarır, şu günlerde Storytel’de birçok kitabın sesi olarak ve “Ben Okurum” adlı podcast’iyle dinleyicilerle buluşuyor. Başarır’ın, babası ve Kent Oyuncuları’nın kurucularından usta tiyatro adamı Kâmran Yüce’nin arşivine dayanarak kaleme aldığı Perde Kapanmasa Görecektiniz, Kâmran Yüce’nin Arşivinden Kent Oyuncuları’nın Kuruluş Hikâyesi (1959-1986) adlı kitabı Ekim 2021’de okurlarla buluştu.

 

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ