Demokrat Zafer

CHP YILDIRIM MECLİS; Vatandaşlarımızın korkusuzca dolaşabilecekleri güvenli bir ortam yaratmak idarecilerin sorumluluğundadır

Yıldırım Belediye Meclisi’nde dikkat çeken çıkış! CHP Yıldırım Belediye Meclis Sözcüsü Servet Çağıl; “CHP grubu adına hepinizi saygıyla selamlıyorum Bu ay içerisinde yurt içi ve yurt dışı operasyonlar ile terör saldırıları neticesinde şehit olan asker ve polislerimize Allah’tan rahmet diliyorum milletimizin başı sağ olsun. Cumhuriyetimizin 99.yılını kutladık. Nedir Cumhuriyet; devleti idare edenlerin halk tarafından seçilmesini öngören bir yönetim biçimidir. Bunun evvelinde saltanatın babadan oğula geçtiği monarşik bir yönetim sistemi egemendi. Tabi bu sistemsel sorunlar yaratmaktaydı. Bir taraftan nitelikli ve dahi diyebileceğimiz padişahlar varken diğer tarafta niteliksiz ve deli padişahlar olabilmekteydi. Bir tarafta İstanbul’un anahtarını bize teslim eden

Fatih Sultan Mehmed varken diğer tarafta İstanbul’un anahtarlarını İngilizlere teslim eden Vahdettin gibi padişahlar olabilmekteydi. Dolayısıyla bu sorunlu sistem ortadan kaldırılmış ve halk
egemenliğini esas alan Cumhuriyet ilan edilmiştir. Bu arada Ak Partili bir yönetici ‘’Cumhuriyetle birlikte alfabemiz, dilimi yok edildi, cahil bırakıldık minvalinde beyanatlarda bulunmuş. Ben de diyorum ki sen zaten cahilsin, Cumhuriyet sayesinde o makamlarda oturduğunun farkında değilsen cahilin önde gidenisin demektir. Amasra’da bir maden faciası yaşadık, 41 işçimiz vefat etti, kendilerine Allah’tan rahmet diliyorum. Ülkedeki işçi ölümlerine baktığımızda alınmayan tedbirler ve ihmaller zinciri neticesinde bu ölümlerin göz göre göre geldiği görülmektedir. Geçmişteki maden facialarına baktığımızda, 2004-Küre 19 İşçi/2009 M.Kemalpaşa 19 işçi/ 2010 Dursunbey 17 işçi / 2010 Zonguldak 30 İşçi/ 2014 Soma 301 İşçi/ 2014 Ermenek 18 İşçi/ 2016 Şırnak 16 İşçi göçük altında kalarak vefat etmiştir. Amasra madeninde de 2019 yılında grizu patlaması olabilir şeklinde müfettiş raporu olmasına rağmen alınmayan tedbirler nedeniyle bu facia meydana
gelmiştir. Hal böyle iken kader deyip bunu geçiştirmek doğru bir yaklaşım değildir. Sn.Erdoğan’a sormak lazım madem öyle kendisi niye yüzlerce araç ve binlerce koruma ordusu ile geziyor.

Yıldırım ilçemiz dar gelirli vatandaşlarımızın yoğun olarak yaşadığı yerlerden biridir. Enflasyon oranları yaşam şartları ve yaklaşan kış şartları da göz önüne alınarak sosyal destek bütçesinin en az iki kat daha artırılmasını öneriyoruz. Buna paralel bir diğer konu da ;bazı aileler çocuklarının okul ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyorlar , sosyal desteklerle bu ailelere destek sunulması gerektiği
kanaatindeyiz. Sözgelimi dört beş çocuğu okula giden bir ailenin çocuk başına kantin gideri işte bir tost meyve suyu vesair 25-30 lira günlük 150 TL aylık 3.000 4.000 lirayı bulan maliyetler ortaya çıkmaktadır. Yıldırım olarak bu konuya el atalım çocuklarımıza beslenme yardımı yapıp kumanya dağıtalım. Maalesef ki okula aç gidip aç gelen bir çok çocuğumuz mevcut, yapacağımız beslenme yardımı ile bir nebze de olsa bu sorunun önüne geçebiliriz. Yapılan araştırmalarda günümüz Türkiye’sinde 10 milyonun üzerinde çocukta yetersiz beslenmeye bağlı gelişim bozukluğu vardır. Yetersiz protein alımı doğuştan zeki olanlarda bile IQ geriliği yapmaktadır Bu konuyla ilgili Profesör Doktor Sami Ateşin bazı tespitlerini aktarmak istiyorum. ‘’ Japonya’da çocuklara 7 yaşından beri en az iki yumurta yediriyorlar ,ekmek yok ya da çok az. Her akşam deniz ve et ürünleri mutlaka var. Japonya ve Güney Kore’de ceviz ithalatı son 50 yılda %140 artmış durumda tamamen protein odaklı beslenme var. Şeker, ekmek (tam buğday kepek fark etmez) pasta börek tarzı karbonhidrat odaklı beslenme beyin hücrelerini öldürüyor, beyin gelişimini mahvediyor. Amerika halkı da geri zekalı obezite olmuş Fastfoud tarzı karbonhidratlı aşırı beslenmenin esiri olmuştur. Sadece beyin göçü ile farkı kapatıyorlar Türkiye’deki protein bazlı ürünler pahalı iken karbonhidratlı ürünlere ucuza ulaşım sağlanabiliyor Kuzu etini balık etini yıldan yıla veya iki üç ayda bir ancak alabilenler var, ceviz fındık fıstık cenneti olmamıza rağmen çok pahalı ve erişilmesi zor ürünler. Dağı taşı verimli ovaları olan yurdumuzda hayvancılık bitirildi, asıl milli mesele budur asıl vatanseverlik budur ,, şeklinde görüş ve tespitleri vardır. Merak edenler için bu konularla ilgili birçok bilimsel araştırma ve kitaplar mevcuttur Çocuklarımız bizim geleceğimiz ve umutlarımızdır dolayısıyla devlet koordineli bir gıda ve eğitim politikası ile geleceğimizi şekillendirebiliriz , ancak belediye olarak biz elimizdeki imkanlarla çocuklarımıza sunabileceğimiz katkıyı sunalım. Bu konudaki önergemizi de meclisimizin takdirine arz ediyoruz.

Arkadaşlar bir konu var ki, bu konuyu çok önemsiyorum, deştikçe içler acısı bir durum, bu konuda akıl tutulması derecesinde bir duyarsızlık olduğunu görüyorum. Gerek Yıldırım bölgemizde gerekse de Türkiye genelinde başıboş köpek sorunu vardır. Basına yansıyan ve ölüm veya ağır yaralanma ile sonuçlanan çok sayıda vaka bulunmaktadır. Can kayıpları yanında, ısırılma neticesinde yaralanmalar ve kuduz vakaları da artış hızı göstermektedir. Bunun yanında yol kenarlarında aniden ortaya çıkan köpekler nedeniyle de ölümlü veya maddi trafik kazaları meydana gelmektedir. Adı trafik kazası ama esasen başıboş köpekler yüzünden meydana gelmiş can veya mal kaybı sözkonusu. Esasında belediyelerin de eli kolu bağlı durumda, bunları toplayıp barınaklara yerleştirmeleri gerekiyor, lakin bunların üreme hızlarına yetişmeleri mümkün değil. Bunları görüp de buna seyirci kalan bir yönetim anlayışı kabul edilemez. Çocuklarımıza, yaşlılarımıza ve tüm vatandaşlarımıza caddelerde, sokaklarda, parklarda gece veya gündüz fark etmez, korkusuzca dolaşabilecekleri güvenli bir ortam yaratmak idarecilerin sorumluluğundadır.” dedi.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ