Demokrat Zafer

İYİ YILDIRIM MECLİS; SOBAYLA ISINAN OKUL!

“Daha önce Premir Kapalı Pazar alanına yaya ulaşımında yaşanan sıkıntıları burada dile getirmiştik. Yaya ulaşımını kolaylaştıracak kaldırım düzenlemesinin yapılmasından dolayı size teşekkür ediyorum. Keşke hafriyatta çıkan molozlar da oradaki boş alana atılmak görüntü kirliliği oluşturmasaydı.” sözler İYİ Parti Yıldırım Belediye Meclis Üyesi ve Gurup Sözcüsü Mehmet Yılmaz’a ait. Kendisi de emekli bir eğitimci olan Sözcü Yılmaz; eylül oturumunda eğitim öğretim yılına günler kala ilçenin gerçeklerini anlattığı sözler gündeme bomba gibi düştü! Sözcü Yılmaz;  “Yıldırım’da Park ve bahçeler Allaha emanet!” diyor bazı görüştüğümüz vatandaşlar. “Çöp toplama ve rutin belediyecilik hizmetleri dışında bir şey görmüyoruz” diyorlar. Mahallelerinde parklarda temizlik ve aydınlatmanın yeterli olmadığından, otların biçilmediğinden dert yanıyorlar. Parkların adeta akşamları alkol ve madde bağımlılarının işgaline uğradığını bu yüzden gündüz dahi çocuklarını parklara gönderemediklerini anlatıyorlar.

Hacivat Mahallesinde bir esnaf dışarı koyduğu eşyalar için zabıtanın kendilerine tutanak tuttuğunu söyledi. Ben de merakımdan size soruyorum. Kurtuluş caddesinde aynı denetim yapılıyor mu? Yapılıyorsa bırakın kaldırımı, yola mal koyup yolu işgal eden kaç esnafa tutanak tutuldu? Otobüs duraklarında masa ve sehpa görüyorum. Belediyemize 2-300 metre uzaklıktaki otobüs duraklarında yola masa ve sehpa konuyor. Otobüs durakları kiraya verildi de bizim mi haberimiz yok?

Sayın başkan, değerli katılımcılar, bildiğiniz gibi anaokulları ve İlkokul birinci sınıflar için eğitim yılı başladı. Diğer sınıflar için de Pazartesi günü başlıyor. 2022-2023 eğitim öğretim yılında bütün çocuklarımıza başarılar, velilerimize ve öğretmenlerimize de kolaylıklar diliyorum.

Veliler açısından en büyük sıkıntı, yüksek enflasyonla temel tüketim mallarının fiyatlarındaki rekor artışlar, derinleşen yoksullukla birlikte eğitim giderlerini karşılayamamak. Akaryakıt, Kırtasiye, kıyafet ve diğer giderlerde yüzde 300’e varan fiyat artışları bütün gerçeği gün yüzüne çıkarıyor. Çocuk okutan aileler açısından çok meşakkatli başlayan eğitim yılının ilerleyen dönemde daha da zorlaşacağı kanaatindeyim.

Aileleri zorlayan bir başka konu okul kayıtları sırasında istenen uçuk bağış miktarları. Çocuğunu Anadolu Lisesine kayıt yaptırmaya giden bir veli, “900 TL bağış, 450 TL pul parası ve 5 top A 4 kağıdı istediler” diyor. İletişim teknolojilerinin zirveye çıktığı bu devirde pul parası da neyin nesi?

Bazı okul müdürleri, okulun hizmetli, güvenlik ve kırtasiye giderlerini karşılamak için umudu bölge dışı kayıtlara bağlamış. Bölge dışı kayıtlarda yüksek bağışlar isteniyor. Bölge dışı okul kayıtlarında 30 bil liraya kadar bağış taleplerini duyuyoruz. Bir başka iddia 20 bine kadar inildiği, ancak bağış yapan kişinin öğrenci velisi ya da soyadı tutan bir yakını yerine, soyadı tutmayan bir yakınının TC numarası isteniyor ve bağış onun tarafından yapılmış gibi gösteriliyor.

Öte yandan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, “Kesinlikle okula kayıtlarda bağış alınmayacak.” diyor. Yıllardır ülkenin kronik sorunu olan “Okul kayıtlarındaki bağış!” sıkıntısını ortadan kaldıracaklarını ifade ederek, “Tüm kamuoyuna deklare ettik, tüm illerimizde il müdürlerimizi alarm durumuna getirdik. Kesinlikle okula kayıtlarda bağış alınmayacak. Bir veli isterse okulun güçlenmesi için okul aile birliğine bağış yapabilir ama kayıtla kesinlikle ilişkilendirilmeyecek. Allah’a şükür bu süreç de çok başarılı bir şekilde devam ediyor.” diyor. 65 Okul müdürü hakkında da soruşturma açtıklarını söylüyor. Velilerin yaşadıkları hiç de öyle demiyor.

Ne var ki bu açıklamalar yaşananlarla çelişiyor. Okulların ihtiyaçlarını karşılamayan, yeterli ödenek ayırmayan Milli Eğitim Bakanı, “Okullarda kesinlikle kayıtlarda bağış alınmayacak!” dese de velilerden alınan paralara göz yumuluyor. Veliler güçlerinin çok üzerinde bağış ödemeye zorlanıyor. Öğrenciye bedava kitap veren devlet, okula kağıt veremiyor olmalı ki, kayıt sırasında çoğu okulda 5-6 top “kaliteli” fotokopi kağıdı isteniyor.

Bir başka sıkıntı taşımalı eğitim. İlkokul Birinci sınıfa yeni başlayan çocuğun taşımalı sistemle köy ya da mahalleden uzağa giderek başka okullarda eğitim görmesi doğru mu?

Velilerin canını yakan bir başka ve en önemli konu da keyfi kıyafet değişiklikleri. Bazı okul müdürlerinin Genelge ve Yönetmenlikleri hiçe sayarak keyfi kıyafet değiştirmeleri. Geçtiğimiz Cuma günü bir ortaokulun kıyafet değişikliği yaptığı duyumu aldım ve yerine görmek için okula gittim. Kayıtlar başlamış, okul açılmasına bir hafta kalmış. Örnek kıyafet yok. Okul Müdürüne sordum. “… Firmada görebilirsiniz” dedi. Beni anlaştıkları firmaya yönlendirdi. Çoğu okul müdürü kural tanımaz şekilde bir firma ile anlaşıyor. Kıyafet okulun açılmasına çok az bir süre kala ortaya çıkıyor. Sonuç olarak öğrenciler bir firmanın insafına bırakılıyor. Ne acıdır ki bu uygulamalar öğrenci açısından yüksek maliyetlere sebep oluyor.

Sizlerle Sakarya Mahallesinde bir vatandaşımızın dün akşam attığı iletiyi aynen paylaşmak istiyorum.

Mehmet hocam iyi akşamlar. Millet mahallesi villalar mevkiinde, Millet İlkokulu bu dönemde hala prefabrik olarak yapılan binada hizmet veriyor. Okul soba ile ısınıyor.

Sadece 4 yıl eğitim veriyor. Derslik yetersiz sınıflar dolu. Mahalle sakinleri minibüs servisleri ve otobüsle diğer okullarda eğitim alıyor. Mesafe uzak vatandaş ciddi paralar ödüyor. Ve yıl 2022

Biz Karadeniz’de çıkarılacak gaza sevinemiyoruz. Çünkü halen odun kömür yakıyoruz. Burası Yıldırım ilçesinin nüfusu bakımından en kalabalık en büyük mahallesi. Bu ekonomik şartlarda sadece yakacak gideri 10000/15000 civarı. Doğalgazımız olsa bu rakamlar düşer ve ısınma için daha az para öderiz.

Burada sosyal donatı alanları maalesef yok. Ailen ile dolaşabileceğin bir yere gitmek için uzun mesafeler kat etmen gerekiyor. Burada yürüyüş, spor mümkün değil.

Kısacası Mehmet hocam burasının bir artısı yok. Sıkıntılar çok, çözüm yok. Sadece seçime yakın gelen siyasilerimiz demagoji yapar, konuşur, bizde inanırız. Secim bittikten sonra unutulur, bir dahaki secimi bekleriz.

Esenevler Mahallesindeki Erdoğan Şahinoğlu İlkokulu kapandı. Ortaokul olarak hizmet veriyor. Okula yeni başlayan çocuklar Ya Erikli Caddesini geçerek Şehit Bülent Aslan ilkokuluna ya da Yiğitler Mustafa Dörtçelik İlkokuluna gitmek zorunda kalıyor. Her iki durumda da işlek yol geçmek zorunda kalan çocuklar ya aileleri tarafından okula bırakılıp alınıyor. Ya da servisle gitmek zorunda kalıyor. Bu da zaten zar zor geçinen dar gelirli ailelerin eğitim için daha ağır bedel ödemesine sebep oluyor.

Okul Müdürlerinin keyfi uygulamaları

Ders dağıtım plan yapımı

Kayırmacı yaklaşım

Özel sınıf oluşturma ve iyi öğretmenleri vereceğim sözleri

Mesleki kariyeri kendi yaşından büyük, geçmişi ödüllerle dolu öğretmene ben istediğimle çalışır, istemediğimle çalışmam diyor. Okullar kimin?

Ülkenin devlet aklı yerine ideolojik akılla yönetiliyor olmasının etkileri okullarda daha net hissediliyor. Okul yöneticileri öğretmene devlet memuru değil de kendi iş yerinde çalışan elaman gibi davranıyor. Yandaş sendikaya üye olması konusunda baskı yaparak sindirmeye çalışıyor. Sınıfların paylaşımı ve ders planlarının yapılışı sırasında yandaş öğretmenlere ayrıcalıklı davranılıyor. Liyakatsiz yöneticilerin tarafgir yaklaşımları diğer öğretmenleri kırıyor, küstürüyor.

Yeteneksiz insanların sırf sadakatinden dolayı yetenekli insanların önüne geçmesi, yöneticilerin otoriter davranması sonucunda öğretmende motivasyon, eğitimde kalite düşüyor.” dedi.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ