Demokrat Zafer

MASKE TAKMADIĞI İÇİN KENDİSİNİ OTOBÜSTEN İNDİREN POLİS MEMURU HAKKINDA ŞİKÂYETÇİ OLDU.

Maske tartışmalarında ilginç gelişme! 08/01/2022 tarihinde belediye otobüsüne binen TOBİDA (Toplumsal Bilinçlendirme ve Dayanışma Derneği) Başkanı Rukiye Eyaz Çal, maske takmadığı için yolcuların taciz ve hakaretlerine maruz kaldı, olay yerine gelen polis Rukiye Rukiye Eyaz Çal’ı kolundan tutarak zorla araçtan indirdi, bunun üzerine R.Çal; kendisine zor kullanan polis memuru hakkında TCK 113 (kamu hizmetlerinden yararlanmaya engel olmak) TCK 86/d (Kasten Müessir fiil) TCK 257 (Memurun görevini kötüye kullanması) suçlarından şikayetçi oldu, üzerine yürüyen, kendisine hakaret ve tehdit eden, videosunu çeken yolcular hakkında da; TCK 113, TCK 86, TCK. 125-131 ( Hakaret) TCK 135 (Kişisel verilerin izinsiz kayıt edilmesi) maddelerine göre şikâyetçi oldu, ardından şikâyetçi olduğu yolcular emniyete getirilip ifadesi alındı.

Rukiye Eyaz Çal ın avukatı Cüneyt Bülent Şeker bu konuda açıklama yaptı;

Müvekkilim hasta veya temaslı değildi, yani karantina altında değildi, dolayısı ile TCK 195 ( Bulaşıcı Hastalıklara İlişkin Tedbirlere Aykırı Davranma) suçuna göre ceza alması ihtimali yok. Kimse kimseye maske takmaya veya çıkartmaya zorlayamaz, hukuken bir insana maske takmaya zorlamak vücut bütünlüğüne bir saldırıdır. Tabi insanlar hem haklarını bilmiyorlar, hem de o kadar korkutuldular ki artık mantıklı düşünemiyorlar, insanların sinirleri gergin ve halk birbirine düşürülüyor… Bu salgın tedbirleri, kapatmalar birilerine fayda sağlıyor, ama bence halka faydası yok.

Müvekkilim haklarının bilincinde olan, insan haysiyet ve onuruna inanan, gerçek bir Cumhuriyet kadınıdır. Maske taktığı zaman nefes almakta sıkıntı çeken bir arkadaşımızdı, elinden geldiğince insanlar ile ters düşmemeye çalıştı, ama bir yerden sonra insanın sabrı taşıyor tabi.

Bence doğrusunu yaptı (maske satıcıları bana kızacak ama) sürekli maske takmak zararlı, hele hele halkın kullandığı, hangi şartlarda üretildiği belli olmayan, bu sentetik maskeleri takmak çok zararlı. Bağımsız doktorlar; “Uzun süre maske takmak astım ve kanser gibi hastalıkları tetikliyor, nemli olan maskeye havada ne varsa yapışıyor, sık sık sağa sola sürdüğümüz elimizi maskeye götürüyoruz, buda bir hastalık varsa bulaşma riskini arttırıyor” diyor.

Bu gün birçok bilim adamı; maske deliklerinin virüs giriş çıkışına mani olmadığını belirtiyor, bu konuda yabancı dilde kaleme alınmış birçok bilimsel makale var, astronot elbisesi giymediğimizi herkes biliyor, dışarıdan hava alıp, dışarıya hava veriyoruz, zaten bunun bir faydası olsa idi, herkesin istisnasız maske taktığı, dışarıda maskenin zorunlu olduğu dönemlerde bu salgının bitmesi gerekirdi, ama o dönemlerde dahi salgının artış göstermesi, maskelilerin de Covit-19 olması maskenin faydasız olduğunun açık delilidir.

Zaten kış ayında bir otobüse-dolmuşa biniyorsunuz, camlar kapalı, içerisi insan nefesi kokuyor, herkesin ne yediğini anlıyorsunuz, bundan nasıl bir fayda bekleniyor anlamıyorum. Taktığımız maskeler zaten doktorların taktığı özel maskeler gibi değil, onlarda ameliyat esnasında sık sık değiştiriyor, amaçları da konuşurken açık yaraya tükürükleri sıçramaması.

Bu günde açık havada tek başlarına maske takarak dolaşan insanlar, biraz sonra (aralarında yarım metre mesafe yokken) maskesiz birlikte yiyip içiyorlar, birlikte çay içip birbirilerine sigara dumanı savuruyorlar, insan; “Virüs bir şey yiyip içerken mola mı veriyor” diye düşünmeden edemiyor. Hem Siyasi Parti kongrelerinde, önemli kişilerin-zenginlerin parti ve toplantılarında da maske kullanılmıyor, maske artık alt sınıfın modası oldu sanırım, işte günümüzde böyle garabet bir çelişki yaşanıyor.

Hep bu maske konusu Hıfzısıhha kanunu dayandırılır, ama ben kanunu defalarca okuduğum halde böyle bir şeye rastlamadım, kanunda bulaşıcı hastalığa yakalanan veya ona direk maruz kalanlar için karantina tedbirleri var, bu da belli bir bölgeyi terk etmemek ile ilgili, “ağzını sentetik bezlerle kapat zor nefes al” diye bir kural yok, ayrıca kanunda sağlıklı insana tedbir uygulanması diye bir şey de yok.

Ben bu dönemi 28 Şubat sürecine benzetiyorum; o zamanda başı kapalılar; başı açıklara güya baskı oluşturduğu, rahatsız ettiği için örtülülere kamu alanlarında yasaklar getirilmişti, bu da irtica adı verilen, bulaşıcı olduğu iddia edilen ( tanımlanmamış) bir kavrama dayandırılmıştı, o zamanda bu günkü gibi kanuni dayanağı olmayan ve mobbinge ile yürütülen bir uygulama vardı, şimdi de benzer bir durumu yaşıyoruz.

İnanıyorum ki bu dönem geçtiğinde bu tip baskıları yapanlar utanacaklar ve hatta “biz yanıldık- yanıltıldık” diyerek gözlerini kaçıracaklar. Bence biz bu maskeleri takmayı bırakmadıkça bu pandemi bitmez.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ