Demokrat Zafer

TURGAY ERDEM NİLÜFER’DE BİR DÖNEM DAHA BAŞKAN OLMALIDIR.

Geçmiş dönem PM Üyesi Güler Buğday makalesinde;

Rahatsızlıklarımı yazmaktan bıktım ama başıma gelmeyen kalmadı en son böbrek kanalı bir taşla tıkandığı için çok acılar çektim ve dün kırdırdım.
Bu nedenle Bursa yerel yönetimlere başkan veya meclis üyesi olan adaylarla çok ilgilenemedim.
Daha doğrusu kim neden aday olmak istiyor, bugüne dek bu alanda ne çalışma ve hazırlık yaptı, amacı nedir pek anlayamadım.
Zor koşullarda takip ettiğim kadar daha çok aday olanların Nilüfer Belediyesi için yığıldığını gördüm ve bu alanda bir çalışması olmayan sığlıktan, kolaycılıktan vazgeçmeyen bir çok isme rastladım
.
Gerçekten üzüldüm.
Hasta hasta kimseyi kırmak istemiyorum ama ömrümü sol/sosyal demokrasşye adamış ve beklentisiz bir insan olarakta sessiz veya suskun kalmayı kendime yakıştıramadım.
Bunun için tek tek kişileri irdelemek ve hedefe koymadan bazı uyarılar yapmayı da kendime görev sayıyorum.
Kadın erkek ayırmadan diyorum ki;
Bugüne dek bu alanda hangi çalışmaları yaptınız veya yazarak, anlatarak mücadele ederek katkı koydunuz?
Neden aday olmak istiyorsunuz dosyanızı verirken söylediğiniz süslü cümleler şahsen beni tatmin etmiyor.
Özellikle bu kişilerden başkan veya meclis üyeliğine aday olanlar, parasına, puluna ve doyurduğu yandaşlarına, hatta bazı basın (!) organlarına güvenerek her yere aday oluyorlarsa şahsen ben onlara ”Hadi Oradan…” diyorum.
Birde bu türlerin toplumun kabul etmeyeceği her türlü haltı yiyip, işi bitince kadına şiddet kullanmış ve bu durumlar resmi kayıtlara geçmişse herkes aklını başına toplasın diyorum!!!!
Yıllardır sağ iktidarların etkisinde kalan sol/sosyal demokratlarda yerel yönetimler konusunda değerlendirme hatalarına düşüyorlar.
21 yıllık rant ve beton ile yapılan hizmetler kutsandığı için bizlerde aynı hataya düşer olduk.
Değerlendirme yaparken insan odaklı projeleri görmezden geldik.
Büyük laflara, slogan olarak söylenen süslü sözlere ve hayali iddialara ben itibar edemiyorum.
Kim ne derse desin aday olan şahısların sanal medyada bile sayfalarını incelediğimizde son ayları değil uzun süreleri kast ediyorum dünya yansa umurlarında olmamış, ellerini taşın altına koymamış, birçok insan aday oluyor…
Kimi parasına güveniyor. Kimi torpiline güveniyor. Kimi unvanına veya konumuna güveniyor.
Kimi de “ Ben Kadın Adayım” diyerek birden bire ortalara dökülüyor ve yıllardır sesi soluğu çıkmazken birden bire her eylemde önde resim veriyor ben bunlara da “hadi oradan…” diyorum.
Tabiki benim için bu alanda mücadele eden ve emek veren kadın adaylar çok önemli ve değerlidir.
Ama ilk önce kadın olan insanları sever ve sayar.
Kişisel çıkarı için insana kıymaz. Toplumsal olaylarda duyarlı olur ve can yakmaz.
Birde Nilüferde nasıl olsa kazanmak çok kolay diye “Onlar gitsin bizler gelelim” diyen gruplar varki anlamakta zorlanıyorum neden geleceksiniz* ne yapacaksınız? Bu güne kadar ne yaptınız???
Daha fazla uzatmadan ve kendini kaf dağında gören adayların düşmanlığını üzerimde çekmeden kendi düşüncemi yazacağım.
Mevcut başkan Turgay Erdem bir dönem daha başkan olsun isterim. Kimse bundan kişisel bir tercihim olduğunu düşünmesin.
Çünkü birçok kez yazdım ve bana yeğenim Ece’ye yapılan haksızlığı dile getirmiş bir insan olarak öneriyorum.
Benim yerimde kim olsa kin ve öfke ile karalama yapardı.
Ece Tamer, 21 yıldır yüksek tahsilli, dil bilen ve verilen her görevi hiç aksatmadan yerine getiren ve “İYLİK, DÜRÜSTLÜK=ECE” demek olan belediyede hala taşeron işçisidir ve ilk işe girenle aynı ücreti almaktadır.
Bunun için benim yazdıklarımdaki samimiyeti, iyi niyeti ve sol/sosyal demokratların başarılı olmasını istemekten başka bir amacım yoktur.
Turgay Erdem, yapılan tüm dedikodulara, karalamalara ve ithamlara karşın insanlara çok saygılı, seviyeli ve çirkinliklere tenezzül etmeyen bir insan.
Hakkında yapılan amaçlı karalamalar, yıllardır söylenip AKP’nin tüm amacının ülkede İstanbul’u, Bursa’da Nilüfer’i kazanmak olduğu ve yargıyı istediği gibi yönlendirdiği halde bir hata ve suç bulunamamıştır.
Bunun için ben insan odaklı projeleri ve insanı mutlu etmek, hak ettiği insanca yaşamına katkı yapacak çalışmalarından dolayı Turgay Erdemin bir dönem daha Nilüfere hizmet etmesini isterim.
Adaylığını açıklayıp basın bülten ile duyurduğu anlarda ben sabahtan akşama kadar hastanelerde ve sonunda taş kırdırmayla meşgul olduğum için ilgilenememiştim.
Ankara’dan geçmiş olsun diye aradığında konuştuk:
Turgay Erdem’in samimi, içten ve hiçbir rakibini karalamadan, küçültmeden ve özelliklede “Ben.. ben.. “ demeden konuşmasını çok değerli buldum.
Bana:
“Ablacım bir dönem daha hizmet etmek istiyorum bu nedenle dosyamı verdim.
Bu dönemde birinci önceliğimiz Bursa’da beklenen depremle ilgili çalışmalar olacaktır.
Ülke olarak canımızı çok yakan ve hala yaraların sarılmadığı deprem felaketinde belediye olarak ilk andan bugüne dek elimizden geleni yaparak yaraları sarmak için çalıştık ve hala çalışıyoruz.
Önemli olan bu acılar yaşandıktan sonra değil önceden tedbir almak bu dönmede bu çalışmalara öncelik vereceğiz.”
Turgay Erdem’in popülizmden uzak bu duyarlılığı ve önceliğini çok önemsedim.
Ve Turgay Erdem devamla duygularını ve amaçlarını şı kısa bilgilerle aktardı:
“Abla pandemi sürecinde yaşadığımız zorluklar ve AKP’nin yarattığı yoksulluk hatta açlık sadece sorumsuz iktidara bırakılmayacak kadar önemli.
Bunun için tarıma verdiğimiz önem, yarattığımız bostanlar ve ürünleri halka sunmadaki gayretimize bir başka önem vererek bu duyarlılığı sadece ziraat mühendislerinin söylemlerine bırakmadan çocuklarımızı ve gençlerimizi üretimin içine sokarak tıpkı Köy Enstitüsü modeli gibi kalıcı çözümler arıyoruz.
Nilüfer Bursa’nın gülen yüzüdür. Bunun için kütüphaneler, müzeler ve sosyal yaşama dokunan sergiler, tiyatrolar ve kültürel faaliyetlerle hizmet etmeyi amaçladık ve buna daha fazla önem vereceğiz.
En önemli amacımız gençlere yani geleceğimize sahip çıkmaktır. Bunun için gençlerle el ele projeler yaparak, barınma, yeme, içme, okuma konusunda tüm olanakları onlar için seferber edeceğiz.
Ne yaparsak yapalım kadının eli değmeyen, kararın içinde olmayan, hiçbir konuda başarılı olamayız. Bu nedenle bu alanda kırsaldaki kadınlarımızdan, ev kadınlarımıza, çalışan kadınlarımızdan, en yüksek mertebedeki kadınımıza kadar birlikte çalışacak ve Nilüferi daha çok güldüreceğiz.
Birçok yerde yasaklanan, engellenen sendikalaşmayı Nilüfer belediyesinde etkili ve yetkili kılarak emeğe ve emekçiye karşı yardımcı olmaya çalıştık.
Bu yeni süreçte umarım iktidar bu taşeron sistemine son verecek ve tüm çalışanlarımız kadrolu olarak çalışıp hak ettiklerini ve emeklerinin karşılığını alabileceklerdir.
Ablacım tabiki yerel yönetimlerin yapması gereken yolların, binaların ve eserlerin halkın yararına olacak şekilde olması için özen göstereceğiz.
Niluferde çağdaş laik ve Atatürk devrimlerine bağlı bir anlayışla mücadele ederek halkımiza hizmet edeceğiz.
Geçmişte yapılmış olan hatalardan da ders alarak Bursa’da Sosyal Belediyeciliği herkesin örnek alacağı bir konumda uygulayacağız.
Turgay Erdemin bu samimi ve iyi niyetli anlatımları daha fazla uzayabilirdi ancak sancım çok fazla olduğu için kendisini kutladım ve hayırlı olsun dedim.
Umarım başkanlar seçilirken, en geniş mutabakatla, kin, nedret ve öfkeden, uzak, hizip veya grupların çekişmesi veya yandaşlık mantığının dışında seçimler yapılmasıdır.
Seçilen adaylar hiçbir koşulda rant ve çıkar ilişkilerinde olmadan halkın yararına ve sol değerlere sahip çıkan bir anlayışla başarılı olmaları en büyük isteğimizdir.
Bu anlayışta olanların yolu açık olsun ve ayakları düz bassın.
Sevgiyle, saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile özgür bir yaşam ve hakça paylaşılan bir düzende yaşayalım ve yaşatalım.
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ