Tüm mücadelemiz o Türkiye düşmanlarıyladır

Zafer Partisi Osmangazi İlçe Başkanlığı; 10 Kasım nedeniyle yaptıkları açıklamada; Zafer Partili, Atatürk çizgisinde Türk milliyetçileri olarak 85 yıldır devam eden, sonsuza kadar sürecek, büyük özlem ve teessürümüzü kamuoyuyla paylaşmak isteriz. Bugün Türk milliyetçiliğinin kalesi olan partimiz Atatürk’ün fikirlerini yaşatmak, silah arkadaşları ve kahraman Türk evlatlarıyla kurtardığı vatanın kaçaklar tarafından işgaline ses yükseltmektedir. Gazi’nin hedefi olan ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine yükseltme gayesi için zorlu koşullarda 1919 ruhuyla hareket etmekteyiz. Kim ne yaparsa yapsın Türk milletinin kalbinden Atatürk sevgisini atmak şöyle dursun her gün ona olan özlem ve minnet artarak devam etmektedir.

Bir yanda yeni anayasa yapmayı tuzak olarak kullanan, çok etnikli, Türk-süz anti-laik devlet hayali kuranlar ile kimlik meselesini etnisite, mezhep zeminli yapı için 1921 Anayasasına mutabakat metinleriyle referansta bulunan, anayasanın 66. maddesindeki Türk milli kimliğine itiraz eden Millet İttifakının bileşenleri; diğer yanda 1924 Anayasası ile kurulan milli ve üniter devlete sonuna kadar sahip çıkan Zafer Partisi vardır.

Büyük Türk milleti bilsin ki onun mirasına çöreklenip Atatürkçülüğü bir maske olarak takıp Selahattin Demirtaş’a selam edenler ile kurucu önderimize düşman olup Atatürk adını ağzına anmaktan imtina eden, adını her yerden silmeye çalışanlar, her milli bayramda kutlamalardan kaçanlar, meydanlarda “hilafet hilafet” diye bağıranlara izin verenler, hutbelerde onu rahmetle anmak yerine ona hakaret edenler bizim gözümüzde birdir ve mücadelemiz o Türkiye düşmanlarıyladır.

Bugün öyle bir liderin ebediyete intikalinden bahsediyoruz ki;
– Savaş sırasında en büyük düşmanı sayılan Yunanistan’ın lideri Venizelos tarafından bizzat Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmiştir,
– Topraklarımızdan 9.800 km uzaklıktaki Küba’da dahi heykeli dikilmiştir.
– Karabağ’da savaş kazanan kardeş Azerbaycan tarafından “10 Kasım’da zafer kutlamak uygun düşmez” denilerek milli zafer gününün 8 Kasım’a alınmıştır.
– Ölüm döşeğinde dil ve tarih çalışmaları yapan büyük lider, her alanda ülkemizi ileriye götürmüştür.
– Savaş meydanlarında ateşten kurtardığı ulusu; bilimde sanayide, sanatta yükseltme idealiyle ömrünü milletine adayan Atatürk’ün büyüklüğü her türlü siyasi oyuna rağmen tarihin yargıçlığında baki kalacaktır.

Düşünce ufkumuzda Atatürk’ün mücadele azmini, bizlere yüklediği sorumlulukları ve gösterdiği hedefleri asla unutmayacağımızı bir kere daha “Büyük Türk Milleti’nin huzurunda kuvvetle ifade etmek isteriz;

Büyük ölülere matem gerekmez, fikirlerine sadakat gerekir düşüncesinden hareketle “Ulu Önderimizin” maddi varlığının aramızdan ayrıldığı 10 Kasım tarihini kuru bir matem günü olarak kabul etmek yerine, dikkatlerimizi bir kez daha onun düşüncelerine yönelterek kurduğu çağdaş ve laik Cumhuriyet’i ilelebet yaşatmak için çalışmaya yalnız bir gün değil her gün onun açtığı yolda gösterdiği hedefe durmadan yorulmadan yürümeye devam edeceğiz.

NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE