Demokrat Zafer

BURSA’NIN TEK PM ÜYESİ OLAN TOPRAK ADAM ORHAN SARIBAL GENEL BAŞKAN YARDIMCISI OLMALIDIR.

Geçmiş dönem PM Üyesi Güler Buğday bir gerçeği kaleme alarak;

Cumhuriyeti kuran ve Laik Türkiye Cumhuriyetinin teminatı olan CHP tarihi bir kurultay yaptı.
Cumhuriyet tarihimiz boyunca hiçbir siyasi partide yaşanmamış demokratik bir yarışla örgütleri temsil eden delegelerin kararı ile genel başkan değişimini gerçekleştirdi.
13 yıldır Genel Başkan olan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na ve genel merkezin gücüne karşı aday olmak ve kazanmak inanılmaz zorlu bir yarışa sahne oldu.
Ben burada kurultay değerlendirmesi yapmayacağım.
Çünkü inanılmaz zorlu bu yarışla ilgili olumlu, olumsuz çok şey yaşandı.
Bu kurultayla ilgili en önemli konu ilk kez halkların yani sokağın talebi olan değişim, yenileşme ve mutlaka iktidar olma arzusu karşılık buldu.
21 yıllık İslamo-Faşizmi iktidar yapan, soygun düzeniyle halkları açlığa ve geleceksizliğe mahkûm eden AKP iktidarından kurtulma arzusu ülkede çoğunluğun talebine dönüşmüştü.
Yıllar boyunca CHP’deki sürekli başarısızlığa karşın son kader seçiminde sağcı millet ittifakıyla birlikte başarısız olan ancak Genel Başkanlıktan ayrılmayarak sonucu başarı olara gören Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı seçmende oluşan tepki endişe verecek boyutta ulaştı.
Oysa çalışkanlığıyla ve hem kendisi hem aile bireylerinin mütevazı yaşamıyla örnek olan, asla akçeli işlerde ismi geçmeyen, sırtında yolsuzluk ve istismar kamburu taşımayan Kılıçdaroğlu son yıllarda oy oranını artırmak amacıyla fazlaca sağa yaslanmaya başlamıştı.
Hatta Tek Adam mantığı ile örgütleri devre dışı bırakıp, Parti Meclisini de baypas ederek daha çok sağdan ve CHP karşıtı politikalarıyla tanınan sayıları hayli çok olan CHP dışı danışmanlarla çalışmaya başlamıştı.
Verdiği bireysel kararlar parti politikalarıyla uymuyor ve hem örgütü hemde seçmeni rahatsız ediyordu.
Sokaktaki yurttaşlar “Değişim olmazsa asla CHP’ye oy vermeyiz…” diyerek kırgınlıklarını eyleme dönüştürmekte kararlı olduklarını her yerde dile getiriyorlardı.
Sonuçta daha öncede yazığım gibi seçimli kurultay kararı almak zorunda kaldı ve parti bir karpuz gibi ortadan ikiye bölündü.
Partimizin değerli bir evladı olan ve TBMM’deki mücadelesi ile AKP’lilere hadlerini bildiren yürekli Grup Başkan Vekilimiz olan Özgür Özel “Değişimin” temsilcisi olarak adaylığını ilan etti.
Yaşanan bazı olumsuzluklara karşın siyasete örnek olan ve bir demokrasi şölenine dönen 38. olağan kurultayında inanılmaz birliktelikler veya karşıtlıklar yaşandı.
Hatta ben bu durumu yazılarımda anlatıp örneklemiştim.
Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu’nun partiyi ısrarla sağa kaydırması, Tek Adam benzeri uygulamalarla sol/sosyal demokrasiyle uymayan ve örgütü hatta PM’yi yok sayan sağcı danışmanlarla karar alıp açıklamalar yapması artık değişimi kaçınılmaz bir konuma getirmişti.
Ancak bu bölünme ve 2 gruplu yarışmada ters bir durum vardı ve beni oldukça şaşırtmış hatta üzmüştü.
Her zaman solda olduğunu bildiğim, verdikleri onurlu mücadelelerde emekten ve mağdur insanlardan yana olan, laik cumhuriyete gönülden bağlı yürekli ve dürüst birçok değerli milletvekilimiz ve sola ihanet etmeyecek siyasiler Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanında yer aldılar!!!!!
Bu nedenle gerek yarışan ekipler, gerekse lider adayları arasında karar vermek birçok sebepten zorlaşmaktaydı.
Bunda yerel seçimlerin çok yakın olması ve bu nedenle tekrar başkan adayı olmak isteyen belediye başkanlarının delegelere hâkim olmaları önemli bir yer tutuyordu.
Yine kendilerini solda konuşlandıran ancak aday Olan Özgür Özel’in ve en büyük destekçisi liberal politikaları ile endişe yaratan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız olan Ekrem İmamoğlu’nun birlikte olmalarından rahatsız olanlar vardı.
Solda yer almış birçok milletvekilimizi o yapıdan rahatsız olmaları nedeniyle başarısız olmasına karşın dürüstlüğüne inandıkları Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklemek zorunda kalmışlardı.
Bu konumda Kemal Kılıçdaroğlunun yanında yer alan vekillerden biriside benim her zaman Bursa’nın gururu, Anadolu’nun yiğit oğlu ve ülkemin umudu olan Can Dostum Toprak Adam Orhan Sarıbal’dı.
Her zaman yazmışımdır hiç kimse Toprak Adamın hiçbir koşulda sağa ödün vereceğini, mağdur insanlara ve emekten yana olanlara sırtını döneceğini söyleyemez.
Kendisinin inanılmaz çalışkanlığı, özverisi ve mücadele hırsına yetişemeyenlerin kıskançlıkları ve ön kesme mücadelelerine karşın Toprak Adam sadece Bursa’da değil 81 il ve sayısız ilçede gönüllere taht kurmuştur.
Çünkü bir gün değil, 9 yıllık vekillik süresince bir tek gün halklara sırtını dönmemiş, paraya lükse ve şatafata itibar etmemiş ülkemizin neresinde sorun ve mağduriyet varsa orada olup zorda olanlara destek verip onların sesi soluğu olmuştur.
Bizde bir kötü huydur nedense, takdir etmekten daha çok eleştirmeyi severiz.
Hele hele kişisel hırsla siyasi yarışa girip yer kapmak isterken birde yetersizseniz eleştirinin yerini karalama ve ön kesme alır.
Ülkemin her yerinde tanınan ve sevilen Toprak Adam bu yarışta belki vefa duygusu da ağır basarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun destekçileri arasında yer aldı.
Beni üzen ve tercihinden dolayı kaygılandıran durumsa Toprak Adamın bu özverisi ve başarıları karşısında Kılıçdaroğlu’nun veya kurmaylarının kurultay düzenlemesini Gürsel Erol’a vermesiydi.
Toprak Adam tüm başarıları ve hak edişi ile dururken AKP ile yakın dostluğu ve iş ilişkileri dillerden düşmeyen Gürsel Erol’un yetkili olup kendisinin bu ekipte olması benim canımı sıkmıştı.
Yine geçmişte “ölü evinin yasçısı, düğün evinin tefçisi” denen ve siyasi yaşamında var oluş şekli ve varsıllaşması konusuyla oldukça şaibeli konularla gündeme gelen şahsın baş tacı yapılarak öne çıkarılması ve benzer tercihlerle Toprak Adamın bu vekillerle birlikte olması beni çok üzmüştü.
Ancak bir tek şeyden emindim Toprak Adam kimlerle yan yana olursa olsun asla bunu kişisel çıkar ve rant için yapmayacak kadar namuslu ve dürüst bir insandı.
Çünkü Toprak Adam o türlerden on gömlek üstün ve kıymeti her koşulda bilinmesi gereken saygın, çok değerli, gözümün nuru değim ve tüm annelerin sevgili oğlu ve kıymetli vekilimizdir.
Neticede Bursa’da İl Başkanlığında kurultay delegeleriyle yapılan toplantıda değişimi destekleyen eski vekilimiz ve evimin küçük oğlu Erkan Aydın ve Kılıçaroğlunu destekleyen Toprak Adam Orhan Sarıbal PM aday olarak ilan edilmiş ve kabul görmüşlerdi.
Bursa İl Başkanımız ve yönetimi ne yazık ki kurultayda bu PM adaylık sürecini başarılı yönetememiştir.
İl Başkanının tecrübesizliği ve kurultay delegelerinin seçimindeki isabetsizlik bu kurultay sürecinde kendi adaylarını kesip biçerek Bursa’nın PM’de güçlü ve hak ettiği sayıda temsil edilebilme şansını adeta yok etmiştir.
İl Başkanının daha önceki toplantılarda isimleri geçmeyen ve neden ne amaçla tombaladan çıkar gibi son anda aday oldukları bilinmeyen beş kişiyi Özgür Özel’in listesine önermesi ise bu işi sulandırmıştır.
Önerilenlerden dört kişi Genel Başkan Özgür Özelin listesinde yer bulmuş ancak yeni seçilen Yıldırım İlçe Başkanı İlhami Gün arkadaşın dışarıda kalması sonucu bu örgütten kopuk tavırlar ve birbirlerini kesmeleri başarısızlığa sebep olmuştur.
Sayın Kılıçdaroğlu’nu destekleyen Milletvekili Toprak Adam Orhan Sarıbal’ın, örgütleri budayan ve bu başarısızlıkta oldukça payı olan Oğuzkaan Salıcı’nın ve daha solda görülen adaylarla yapılan ayrı bir listede yer alması listeyi delmesine kolaylık sağlamıştır.
Sonuçta Toprak Adamın, çok zor olan ve kendi emeği ile 434 oy alarak anahtar listeyi deldiğini görmekten bizler gurur ve mutluluk duyduk.
Çok yüksek bir oy alarak 812 oyla seçilen Genel Başkanın hazırladığı 70 kişilik listedeki Bursa adaylarının aldıkları oysa utancımız olmuştur:
Erkan Aydın 242, Şadi Özdemir 164, Haşim Öztürk 152, Şaziye Öztürk 140 oy aldılar ve seçilemeyip yedek konumuna bile giremediler.
Beşinci aday olan Yıldırım İlçe Başkanı İlhami Gür, listeye alınmadığı için ancak 13 oy alabilmiştir.
Bursa, Burdur, Bingöl, Bitlis ve Bolu’nun birlikte oy kullandıkları 8 nolu sandıktan Bursa’dan aday olan arkadaşların aldığı oylarsa oldukça düşündürücüdür!..
Çünkü sadece Bursa’dan 40 kurultay delegesi olan ve beş ilinde içinde olduğu sandıktan alınan oylar çok üzücüdür:
Orhan Sarıbal 30, Erkan Aydın 26, Şadi Özdemir 23, Haşim Öztürk 17 ve Şaziye Öztürk’e de 15 oy çıkması Bursa’nın bu konuda nasıl sınıfta kaldığının kanıtıdır.
Soruyorum örgütte ilçe başkanları hariç çoğunluğun isimlerini bile bilmediği kurultay delegelerini kim neden yazmış ve seçtirmiştir????
Kendi adaylarına oy ve destek vermediklerini bu delegeler nasıl açıklayacaklar?
Yoksa son anda kapı aralığında aday olanlardan kimsenin haberinin olmaması ve hangi yöntemlerin ve ilçe başkanlarının kullanıldığı da dikkatle incelenmelidir.
Bu arada Değişim Hareketinin önemli kurmaylarından olan Veli Ağbaba tanışmadığım halde beni telefonla arayarak düşüncelerimi sormuştu.
Toprak Adamın ve Erkan Aydının PM adayı olarak desteklenmesinin ve mutlaka listelerde olmalarını önermiştim.
Ayrıca milletvekilliği seçimindeki Bursa listelerindeki hataları da kendisine anımsatmıştım.
Kendiside bana “Toprak Adam listede yoktu ben kendisini geceyarısı listeye koydum ama o kendini yok sayanlarla karşı tarafta yer alıyor” diye vefasızlıkla suçlamaya kalkınca ben itiraz ettim:
Bursa’da 2 sağdan gelen ve oyları olmayan kişiyi neden ön sıralara koydunuz, ayrıca Toprak Adamın listedeki yerinin asla hakkı olmadığını belirtip onun dışında kimse öyle çalışıp o sıradan seçilemezdi diye anlattım.
Farklı sorular sordum ve 2 konuda da takdirimi kazandığı için kendisini yazdım ama beni aradığını yazma gereği duymamıştım…
Ancak Veli Ağbaba Bursa ile ilgili Erkan Aydın’a verdiği sözlerde durmayarak kendisine olan güvenirliği kaybetmiş ve İmzaları aldıktan sonra gereğini yapmayarak Erkan Aydın’a büyük haksızlık yapılmasına sebep olmuştur.
Bursa’nın kendi listelerindeki kıyımdan dolayı da Toprak Adam liste delmese neredeyse Bursa PM’de üyesiz kalacaktı.
Geçen dönem 3 PM üyemiz ve içlerinden Lale Karabıyık’ın da Genel Başkan Yardımcısı olması ve Erkan Aydın’ında grup yöneticisi olduğu için PM üyesi olması ile Bursa’mız 4 üye ile temsil ediliyordu.
Eğer Toprak Adam zoru, hatta imkânsızı bir kez daha başarmasaydı Bursa’mız PM’de temsil edilemeyecekti.
Şimdi soruyorum birçok kez Toprak Adamın mücadelesini ve ülke genelinde verdiği inanılmaz değerli çalışmalarını yazdıkça bana “Neden Toprak adamı yazıp, neden bizi yazmıyorsun?” diye soranlara şimdi ben soruyorum.
Haklı değilmiyim?
Bu son kurultaydaki ortaya çıkan sonuçlada “neden” yanıtını ülkemin tüm illerindeki delegeler bu soruyu soran hazımsızlara vermiştir.
Toprak Adam Orhan Sarıbal benim yüreğimde sevgimle büyüttüğüm oğlum olduğu için kıymetlimdir.
Kim ne yaparsa yapsın, kimler kinini kusarsa kusun Toprak Adam mütevazılığını koruyup, kötülere itibar etmeden ve sola ihanet etmeden kimse ona olan sevgimi yok edemez!!!.
Ancak onu sevmem veya onun beni çok sevmesinden dolayı asla hak etmeden bugüne dek tek kelime yazmadım ve yazmamda…
Kendisinin kişisel hataları ve yorgunluk, yoğunluk ve her konuda problemlere müdahil olmasından dolayı ihmal ettiği dostları veya açamadığı telefonlardan dolayı kırılanlar hatta küsenler olmaktadır.
Ancak bu son kurultay göstermiştir ki Toprak Adam CHP’nin bilgisi, birikimi özellikle mesleğindeki başarısı ile en önemli vekillerinin en başında yer alanlardandır.
Özellikle ülkedeki açlığa sebep olan yoksulluk ve AKP’nin amaçlı ve planlı olarak yok ettiği tarımı, hayvancılığı, balıkçılığı, arıcılığı velhasıl çiftçiliği ve gıdaya ulaşımı yok eden çıkar politikalarına karşın Toprak Adam tüm olumsuzlukların bilgisi ve çözüm önerileri ile panzehiridir.
Toprak Adam, sadece sorun dinleyen ve ağıt yakan değildir.
Çare üreten, umut veren ve ülke tarımına ve her alanda üretimi yeniden başarılı konuma getirebilecek CHP içinde ve dışındaki en önemli isimlerden birisidir.
Bunun için diyorum ve istiyorum ki her zaman en zoru başaran ve asla pes etmeyen, sol ideolojiden ve emekçi kesimlere yoldaş olmaktan vazgeçmeyen Toprak Adam kendi gücü ve dürüstlüğü ile girdiği PM’de, MYK’ya seçilmeli ve Genel Başkan Yardımcılığı görevine getirilmelidir.
Yenileşme ve değişimin kabul gördüğü ve onandığı Özgür Özel’in Genel Başkanlığında yapılacak MYK, hak edenlerin bilgi-birikimleri kadar tecrübeleri ve ülkenin her yerindeki kabul ve tanınmalarıyla da tercih edilerek ve görev verilmelidir.
Örneğin hiçbir listede olmadığı halde PM’ ye yüksek oyla seçilen Zonguldak Milletvekilimiz Deniz Yavuzyılmaz’ı değerlendirmek gerçekten CHP’nin yenileşmesinin ve halklara güven vermesinin teminatı olacaktır.
Özgür Özel’in Genel Başkanlığa seçilmesi ile bazı kırgınlıklara karşın olumlu, pozitif, birleştirici tavrı ve eski genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı gösterdiği saygı ile partide rahatlama halklarda umut doğmasına sebep olmuştur.
Şimdi bizlerde Özgür Özel Genel Başkanımızın önderliğinde partiyi yeniden sol/sosyal demokrat kimliğine kavuşturacak, sağa teslim olmadan halka güven verecek kadroları görevlendirmesini bekliyoruz.
Bunun için ben kendisini çok iyi tanıdığım, çalışma ve özverisine kefil olabileceğim Toprak Adam Orhan Sarıbal’ın;
Tarımdan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olmasının çok önemli ve yararlı olacağını bildiğim için öneriyor ve mazlum insanlar adına rica ediyorım.
Ayrıca her zaman CHP için bir benzetme yapardım şimdi aynı benzetmeyi Toprak Adam Orhan Sarıbal için yapacağım.
Onu kıskananlar, onun çalışma temposuyla yarışamayanlar, onun halklara ve mağdur çaresiz zorda olan insanlara karşı her zaman yanlarında olmasına güçleri yetmeyip onu yok saymak hatta yok etmek için en yakınından en uzaktaki uğraşan muhterislere diyorum ki:
Boşuna uğraşmayın.
Kendinizi boşuna tüketmeyin ve küçülmeyin!!!!
Gereksiz ve haksız karalamalarla onun emeklerini yok saymayın ve onu dar kalıplar içinde göstermeyin.
Toprak Adam Orhan Sarıbal bir ANKA KUŞUDUR…
SON SÖZ.
Hiçbir başarı tesadüf değildir.
Hiçbir başarısızlıkta sebepsiz değildir.
CHP Genel Başkanımız Özgür Özelin listesinde çok önemli bilim adamları ve çok önemli akademisyenler olabilir.
Ancak örgütleri tanımak, halklarda güven oluşturmak kolay değildir ve zamana ihtiyaçları vardır.
Oysa hem partideki barışı sağlamak hemde hiç beklemeden yeni ve çare olacak projelere imza atarken bunları en güvenilen isimlerin ağzından halklara ulaştırmak çok önemli olacaktır.
Toprak Adam Orhan Sarıbal ve MYK’ya seçilecek tüm değerli üyelerimize başarılar diliyorum.
Ayakları düz bassın.
Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ