Demokrat Zafer

SOL DUYU YOK OLDU, SAĞDUYU HÂKİM OLSUN…

Geçmiş dönem CHP Parti Meclis Üyesi Güler Buğday yazdığı makalede;

Siyasette özellikle milletvekili seçimlerinde ön seçim yapılmayınca her zaman sonuçlar tartışılır, kırgınlıklar, kızgınlıklar olur ama ihanet olamaz.
Tepeden inme olan bu yöntemde bir takım yakışıksız pazarlıklar ve keyfiyet hâkim olunca üzüntü, öfke ve tepkiler çok yoğun yaşanır.
Ancak gerçek sol/sosyal demokratlarda dayatılanlar karşısında sol duyu yok edilince sağduyu öne çıkar ve ülke karanlığa ve faşizme mahkûm olmasın diye içine sinmese de, dayatılanları yeterli bulmasalar da “yaa… sabır…” diyerek görevlerini yaparlar.
Geçmişte yapılan seçimlerde de böyle durumlara tanık olan bir kişi olarak bu sefer kantarın topuzu fazla kaçtığı için hazmı zor olsa da şu an için başka çaremiz yok…
İlk önce 21 yılımızı kâbusa çeviren, tüm değerlerimizi yok eden, bir avuç kan emiciye ülkemizi yağmalatan ve halkları açlığa yokluğa ve geleceksizliğe mahkûm edenlerden kurtulmak zorundayız.
Laik ve çağdaş yaşamı tarikat ve cemaatlerin ilkel, bağnaz, sapkın anlayışına mahkûm eden ve Taliban kafalı birlikteliklerle demokratik rejime nokta koyacak Cumhur ittifakına sandıkta gereken ders verilmelidir.
Bu duyarlılığı gösteremeyen, hırsı, egosu ve muhterisliği ile “İlla ben” diyen herkes tarih önünde utanılacak duruma düşer.
Tek Adam saray rejimini gönderip, halklara umut olan ve ülkede birliği, beraberliği ve eşit yurttaşlar olarak insanca yaşanabilecek bir düzeni sağlayacak tek lider olan Kemal Kılçdaroğlu’nu Cumhur Başkanı seçtirmek tüm demokrasi güçlerinin görevi olmalıdır.
Kimse bunları yazıyorum diye bana, “bekâra karı boşamak kolay” demesin.
Bende biliyorum yukardan dayatılanların kabulünün hiç kolay olmadığını.
Haksızlık ve hadsizliğin tavan yaptığını, üstelik aday gösterilenlerin birçoğunun bu yükü taşıyamayacak nitelikte olduğunu…
Sevgili Dostlar, Yoldaşlar ve Canlar, işte bunun için diyorum ki:
“Sol duyu yok oldu, sağduyu hâkim olsun”
Tabiki burada bahsedilen sağ duyuyu hiç kimse partimize ve yaşamımıza “Sağ hakim olsun” olarak anlamasın!!!!
Tanrı böyle bir felaketi bizlere layık görmesin!!!
Bizler bu duyarlılıkla ve bilinçle hareket etmek zorundayız, ancak listelerde öyle veya böyle sebeplerle yer almış olanlarda sağduyularını kullanmak zorundalardır.
Kimse kendini vazgeçilmez sanmasın.
Hele hele inanılmaz bir biçimde ön sırada yer allınca “Ben neymişim” sanıp millete tepeden bakmasın!!!!
Milletvekilliği her şeyden önce insanın önce kendisi ile sonrada tüm halklarla barışması ve saygılı olmasıyla anlam bulur.
Milletvekilliği hiçbir koşulda “kin, intikam, nefret, karalama, yok etme veya tepeden bakmaya” müsaade etmez.
Ben şahsen hak edilmeyen koltuklarda oturup sonrada gece gündüz Ankara’yı mesken tutup pazarlık ve karalamalarla aday olanlardan bir özeleştiri beklerim.
Hadi özeleştiriyi de beceremiyorlarsa hastalıklı yapılarından kurtulup herkese barış ellerini uzatarak saygısızlık ve haksızlık yaptıkları insanlarla bir helalleşme almalarını bekliyorum.
Sevgili Dostlar, Yoldaşlar ve Canlar, çok ama çok zor bir seçime gidiyoruz.
Şahsen benim ömrüm bir başka seçimi görmeyi mümkün kılar mı bilmiyorum!!!!
Bu nedenle benim burada iyi niyetle yazdıklarımı kimse art niyetle ve hizip mantığının amigoluğunda değerlendirmesin ve istismar etmesin.
Ömrümü sol/sosyal demokrasinin ülkede eşit yurttaşlar olarak barış ve insanca bir yaşamın hayata geçmesi için mücadele ederek, elimi taşın altına sokarak ve bedel ödeyerek geçirdim.
Bu kadar zor, riskli, varlık ile yokluk arasında yapılacak bir başka seçime tanık olmadım.
Bu sefer kimse kusura bakmasın ama inanın özellikle kadınlar ve çocuklarımız yani geleceğimiz için var veya yok sayılma seçimi olacak.
Kullukla, özgür bireyler arasında bir seçim olacak.
Hırsız ve yolsuzluk yapanlarla, alın teriyle, namusuyla, hak ederek kazananlar ve insanca yaşamak isteyenler arasında bir tercih olacak.
Bu seçim; sapkınlık ve yolsuzlukların sebebi olan Taliban kafalı cemaat, tarikat ve Hizbullah temsilcisi terör savunucuları ile Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimlerine ve laik cumhuriyete sahip çıkanlar arasında olacak.
Bu seçim yurtseverleri, halkların dostu olanları ve ülkede özgür seslerin çıkmasını engelleyip onurumuz olan insanları tutsak edenlere karşı, barışın, kardeşliğin, hak ve hukukun yeniden inşası ile tüm siyasi tutsakların kurtulacağı bir sitemin seçimi olacaktır.
Daha fazla uzatmak istemiyorum ancak gerçekten endişe ediyorum:
Hem hak etmeden yer bulan ve kompleksleri ile emek verenlere sırtını dönüp aday olanların şımarma ve şöhret sarhoşu olup halkların beklentilerini anlamadan ve insanlara dokunamadan seçilip sonunda herkesi pişman etmelerinden endişe ediyorum.
Hemde listelerdeki yaratılan depreme duyulan tepkiyle seçmen olanların hırs ve öfke ile hareket edip başka arayışlara girmelerinden korkuyorum.
Bu seçim demokrasiye sahip çıkanların, Tek Adam faşizmine karşı duranların, kadını kul eden bağnaz terör sevici Hüdapalara ve Yeniden Refah (!) adıyla saçmalayanlara karşı mücadele edenlerin arasında olacaktır.
Özellikle de kimliklere, inançlara ve tüm farklılıklara sahip çıkanların, faşizme ve otoriter tüm yapılara ve yancılarına karşı şahısları değil geleceği kurtarmak için fedakârlık yapanların seçimi olacaktır.
Onun için bir kez daha diyorum ki;
“Sol duyu yok oldu, sağduyu hâkim olsun”
Birleşe, bütünleşe ve dayanışarak kazanacağız.
Sevgiyle, saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile özgür bir yaşam ve hakça paylaşılan bir düzende yaşayalım ve yaşatalım.
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ