Demokrat Zafer

8 MART EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ ANMASI ARTIK DAHA ACI VE KATLANMASI DAHA ZOR.

Geçmiş dönem CHP Parti Meclis Üyesi Güler Buğday’dan kadın özelinde bir yazı… Buğday;

Bugün 8 Mart emekçi kadınlar günü çok değerli ve anlamlı bir gün sanal medya kutlamalardan geçilmiyor.
Keşke gerçekten 8 Mart emekçi kadınlar gününü kutlayabilecek bir ortam olsa.
Bende bu kutlamalara katkı koyabilsem.
Ama ülkemizde kadınların yaşadığı tüm acı, olumsuzluklar ve şiddete birde ihmal ve yetersizlikler sonucu felaketten katliama dönen depremde yaşatılan dayanması olanaksız acılara muhatap kalan kadınlarımıza ben neyi nasıl anlatacağım?
Keşke benim ülkemdeki kadınlarda hak ettikleri değerde yaşayabilse.
Tek Adam keyfiyetinde daha çok hakları ellerinden alınan, yok sayılan ve son yıllarda canlarıyla sınanan konumda olmasalar.
Gelir adaletsizliği vicdanları sızlatmasa kadınlar yokluğa, açlığa ve evlatlarının geleceklerinin yok olmasına mahkum olmasalar..
Anneler çocuklarının açlığına, eşlerinin çaresizliğine ve küçük kızlarının sapkınların seks objesi olmalarına onay veren gericilerin ve cemaatlerin çirkin dayatmalarına muhatap olmasa.
Kadınlar her gün daha kötüye giden, umutsuzluğa götürülen ve eşitsizlikle sınanan, hatta yok sayılan konuma düşürülmese bende inanarak ve mutlu olarak kutlama yapsam veya yazsam.
Oysa kadınlar, kapitalizmin kadın emeğini ucuz emek olarak kullanmasına, mobbinge, orta çağ değerleriyle kuşatılıp eve hapsedilmelerine, geçim zorluklarının kadın yaşamını daha da zorlaştırmasına muhataplar.
Hayatın her alanında eşitsizliğe ve kadınların ezilmesi girişimlerine karşı mücadelenin sembolü olan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü, bu yıl da dünyanın her köşesinde farklı duygularla ve zorluklarla kutluyorlar.
Ülkemizde de kadınlar, ilk önce pandeminin ve otoriter Tek Adam iktidarının çıkardığı güçlüklerinde aç kalan çocuklarının, geleceği ellerinden alınan gençlerimizin ve aşları işleri ellerinden alınıp çaresizleştirilen yaşamlarının zorluğu ile mücadele ediyorlar.
Daha fazla uzatmak istemiyorum.
Ülkemizde emekten yana helal kazanıp onurlu yaşamak isteyen kadınlarımız bu sıkıntıları yaşarken meydana gelen Deprem felaketi ile en zoru en katlanılamazı yaşadılar.
11 ilimizde, yüzlerce ilçe veya binlerce köyümüzde meydana gelen deprem 21 yılda ülkemizde meydana gelen soygun düzeninden ve ihmallerden dolayı çağın katliamına dönüştü.
Tam bir ay oldu felaketi yaladığımız günden bu yana ne yazık ki bu büyük ülkede, yönetenlerin saraylarda sefa sürebildiği, yandaşlarının ve arka bahçeleri olan karanlığın temsilcilerinin soygun düzeni sonucu yüzbinler öldü.
Bu ölümlerde 3 gün iktidar ve emrine aldıkları tüm kurtarma ekipleri ve ekipmanları feryatları duymadı anneler evlatlarının “kurtarın bizi” çığlıklarını enkaz başında çaresiz izledi ve birlikte ölümü soludular.
Depremde de en çok kadınlar çaresiz ve kimsesiz ve geleceksiz kaldılar.
Bu kadar acıya karşın yaşama tutunmaya, çare olmaya ve tüm zorluklara sağ kalan evlatları ve aileleri için üretmeye devam ediyorlar.
Ben bu 8 Mar emekçi kadınlarla ilgili nasıl kutlama yapacağım inanın şaşkınım?
Tüm zorluklara katlanan ve enkazın ortasında felakete uğrayıp aç kalan insanlara ekmek yapan kadınları gördükçe, enkaz başında feryat eden kadınları gördükçe, dünya yansa umurlarında olmadan yaşayabilenlere lanet ediyorum.
Bu kadar zamanda hala çadırı bile bulamayan, ekmeğe suya muhtaç, çocuklarına giyecek bulamayan, hastanelerde ölüme terkedilmiş çocukların olduğu, anasız babasız çocukların tarikatların tehditti altında olduğunu görünce sadece çıldırıyorum.
Birde sorumluluk konumunda olan insanların gösteri ve lükslerini yaşarken vicdanları sızlamadığı gibi birde bunları sanalda paylaşacak kadar vicdan fakiri olmaları benim canımı yakıyor.
Çünkü bu ortamda deprem bölgesinde temiz suya ve başını sokacak çocuklarını koruyacak bir çadıra bile muhtaç anneler varken görkemli yaş günleri veya sadece yüzlerini güzelleştirmek için on binlerce lirayı güzellik salonlarına veren kadınları asla kutlamıyor ve onaylamıyorum.
Hepsi birbirinin modeli olan yapılı yüzlerle güzel olunacağını sanan yapay kadınlar yerine keşke her biri acıyı paylaşıp, kardeşliği anımsayıp, bölüşmeyi bilen, erdemi ve insanlığı zorda olana el uzatmak olan bir anlayışla yaraları sarabilenler olsak.
Sevgili Dostlar, Yoldaşlar Canalar, katliama dönüşen bu felakette yine anne olabilen, yine eş veya evlat olabilen ama pes etmeyen tüm kadınlarımızla onur duyuyorum.
Ülkemin her yerinden bu felakete el uzatan, ekmeğini bölüşen ve her türlü çare olurken Tek Adam ve gereksiz partinin hakaretlerine uğrayan tüm emeğe saygılı, kadınların emekçi kadınlar gününü kutluyorum.
Sevgiyle, saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile özgür bir yaşam ve hakça paylaşılan bir düzende yaşayalım ve yaşatalım.
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ