Demokrat Zafer

Turhan Gençoğlu Yüksel Baysal’a Konuştu! İşte O yazı;

enbursa.com Köşe Yazarı Yüksel Baysal’ın BAL-GÖÇ’te yaşanan gelişmeleri aktardığı yazı dizinde perde Turhan Gençoğlu’na açıldı.

İşte O Yazı; “BAL-GÖÇ’te bir türlü toplanamayan genel kurula ilişkin tartışmalar devam ediyor.

Dernek tarihinin en ağır krizlerinden birini yaşıyor.

Suçlamalar, eleştiriler bir yana yönetim ikiye bölünmüş durumda…

BAL-GÖÇ Genel Başkanı Veli Öztürk’ün söylediklerini aktarmıştım.

Yanıt Turhan Gençoğlu’ndan geldi.

****

BAL-GÖÇ’ eski başkanlarından Gençoğlu’nun açıklamasını, önemine binaen olduğu gibi yayınlıyorum.

“Sevgili Yüksel kardeşim, umarım sağlıklı ve iyisindir.

Veli Öztürk ile yapmış olduğunuz röportajdaki çarpıtılmış yanlış beyan ve ifadeleri büyük bir üzüntüyle ve hayretle okudum.

Öncelikle herkesin bildiği gibi bir camianın ağabeyi kendi isteğinle olmaz, 1985 senesinden beri aktif olarak bu camiaya gönül ve çok büyük hizmetler verdiğimi düşünüyorum ve vermeye de devam etmeğe çalışıyorum. Camiadaki kardeşlerimiz sıkıştıkça ve sorunlara çözüm bulamadıkları zaman devamlı benim yanıma gelip çareler konusunda yardımcı olmamı ve sorunu çözmemde yardımcı olmamı istiyorlar. Ben de sıhhatim müsait olmadığı zamanlar bile büyük bir özveri ile yardımcı olmağa çalışıyorum.

Böyle basit konularla meşgul edilecek, polemiklerle rencide edilemeyecek kadar saygın ve bu camiaya hizmet etmeğe çalışan ağabeyleriyim ve camianın ağabeyi olarak kabul edilmekten de gurur duyuyorum. Bugüne kadar hiçbir karşılık beklemeden bu camiaya ciddi oranda maddi-manevi hizmetim oldu ve sıhhatim müsaade ettikçe de devam edeceğim.

Öncelikle şunu özellikle belirtmek istiyorum. Bugüne kadar hiçbir yönetime, yönetim kurulunu belirlerken herhangi bir telkin veya tavsiyede bulunmadım.

Ancak son zamanlarda yönetimdeki çıkan anlaşmazlıklar yüzünden yönetimdeki arkadaşlar aralarındaki anlaşmazlıkları çözemeyip, bölündükleri için Veli Öztürk’ü genel kurula kadar geçici bir süreliğine en yaşlı ve tecrübeli abileri olarak yönetim kurulu kararı ile Genel Başkan seçmişler. Bizler de sorunlar çözüldüğü için sevindik ve seçilen Genel Başkanı bir dahaki genel kurula kadar toplumda yüceltmeyi bir görev kabul ettik. Ben de bunu yaptım ve hatta bu yüzden Veli başkanı oraya getiren kişi olarak adlandırıldım. Ben kurumun Genel Başkanını toplumda yücelttim ve herkesten camianın yara almaması için bu konuda ricada bulundum. Benim başkan seçilmesinde herhangi bir telkinim veya bilgim kesinlikle yoktu.

Kongreye götürme şartı ile Genel Başkan seçilen Veli başkan iyi niyetli  bazı şeyler yapmaya çalıştı .Fakat maalesef yeterli birlik, beraberliği ve başarıyı sağlayamadı. BAL-GÖÇ   ciddi bir gerileme dönemine girdi ve gücünden güç kaybetmeye başladı. Bizler bunları bildiğimiz halde hatalarını tolere etmeye çalıştık ve hatta kurumuzu koruyabilmek için her zaman toplumda Veli başkanı yüceltmeye ve korumaya devam ettik. Bu başkanın şahsi için değil BAL-GÖÇ Genel Başkanını kurumsal olarak toplumda korumamıza ve yüceltmemiz gerekiyordu.

Kısa süreliğine yapılacak Genel Kurul’a kadar Genel Başkanlık şartıyla başa getirilen Veli başkan malum Pandemi ve çeşitli sebeplerden bir türlü genel kurul kararını alamadı. Bulgaristan seçimlerinde yaklaşmasıyla birlikte kuvvetli bir yönetim ve bütünleşme sağlayarak yapılacak bir Genel Kurul yapılmasının önemini kendisine herkes anlattı. Bu konuda birçok yerden de sorular geldiğini kendisine bizzat ilettim.

Fakat her zaman sudan sebeplerle maalesef genel kurul tarihi bir türlü alınamadı. Son görüşmelerimizden birinde de şubelerin hala genel kurullarını yapamadıkları için tüzük gereği genel kurul tarihini belirleyemediklerini söyledi. Ben de kendisine Bulgaristan’da yapılacak seçimler gerek ülkemizde yaşayan ve gerekse Türkiye de yaşayan kardeşlerimizin geleceği açısından çok önemli, bu genel kurulu biran evvel yapın dedim. Bana tekrar tüzükten bahsetti ve şubeler genel kurullarını yapamadı gibi mazeretler söyledi. Telefonda karşılıklı kırgın konuşmamız bile oldu. Ben bu seçimler çok önemli, birlik beraberliği sağlamamız lazım, eğer hala şubelerde aralarındaki özel sorunlardan dolayı bu kongre yapamıyorsan, gerekirse şubenin bir tanesini geçici olarak kapatırız, kongremizi yaparız, ondan sonra da tekrar şubemizi açarız diye tavsiyede bulunmuştum. Bütün bunlara rağmen yine de bir türlü kongre yapılması ile ilgili gerekli adımları atmadı.
Veli başkanın geçmişte bazı soydaşların özel işleri takip ettiğini hepimiz biliyoruz. Fakat bunlar ufak şeyler olduğu için hepimiz bunları görmezden geliyoruz. Ben bu kongre tarihini niye bu kadar geciktirdiğini de gerçekten anlamakta güçlük çekiyorum.

Kamuoyunun kongre ile ilgili BAL-GÖÇ’ün her gün biraz daha güç kaybetmesinden dolayı ağabeyleri olarak yardımcı olmam konusunda ısrara daha fazla karşılıksız kalamazdım.
Veli Başkan, Sadık ve Gürçay kardeşlerim Gökhan ile yanıma geldiler. Veli bey benden telefondaki bu konuşma tarzından dolayı hata özür bile diledi.   Şubelerden sorumlu olan Sadık kardeşimden artık genel kurulu biran evvel yapmanız için şube kongrelerine bir an evvel bitirtmesini ve Bulgaristan seçimden önceye yetiştirilmesini rica ettim. Eksik olmasın Sadık bu işe o günden itibaren el attı ve şubeler hemen kongrelerini tamamladılar. Fakat maalesef Bulgaristan seçimlerine genel kurulumuz yetiştiremedik.

Bu sıralarda gerek üyelerimizden ve gerekse BAL-GÖÇ’ün ün uluslararası başarılarını takip eden çevreler yönetimdeki birlik beraberliğin tekrar temin edilebilmesi için benden yardımcı olmam talebinde bulundular. Camianın önde gelenleri ve Veli Başkan dahil hep beraber görüşerek çeşitli isimler üzerinde durduk ve en sonunda hep beraber Emin Balkan olabilir diye mutabık kaldık. Akabinde Emin kardeşim ricalarımı kırmadı ve bu görevi kabul etti. Emin kardeşim ve beraberindekiler ile bunları konuşurken, özellikle listeyi yaparken tüm kırgın grupların içindeki değerli arkadaşları içine alacak şekilde yapılmasında birlik beraberliğin sağlanması için mutabık kaldık. ‘Hatta ben bu kişilerin bir kısmını tanımam, oturur beraberce listeyi yaparsınız, sıkışırsanız yardımcı olurum’ dedim. Bu görüşmelerimizde hem Veli başkan hem Sadık hem Gürçay ve hem de Gökhan vardı.  Bunu aksini iddia eden beyanatları gerçekten hayretler içinde üzüntüyle takip ediyorum.

Akabinde diğer başkan adayı olan Hasan ve Kader kardeşlerimle de  görüşerek kendilerinden onları kırma pahasına  fedakarlık yapmaları ve güle oynaya tek bir adayla tüm listelerin birleştirileceği bir kongre yapmamız gerektiği telkininde bulundum.

Zaman içerisinde maalesef Emin Balkan camiada arzu ettiğimiz desteği bulamadı. Kendisi ile daha önce çalışanlar ekip çalışmasında yeterince başarılı olamadığını ve bunun da camiada kırgınlıklara sebep olduğunu belirttiler ve bu yüzden çok istememe rağmen Emin kardeşimiz ile arzu ettiğimiz birleşmeyi sağlayamadık. Durum böyle olunca ben de açıklama yaparak bütün adaylara bugünden sonra eşit olarak yaklaşacağımı sandıktan çıkan arkadaşımızın başımızın üzerinde yeri olduğunu özellikle de belirttim. Bu kararımı da tüm adaylara bizzat telefonla ilettim.
Bu arada yönetim kurulu genel kurul için belediyeden de yer tahsis ederek kongre ile ilgili aralarında bir tarih belirlemeleri hepimiz için mutluluk kaynağı oldu.

Fakat bazı söylentiler ortaya çıkmaya başladı. Yönetim kurulundaki arkadaşların bilgisi dışında arada boşluk bırakılarak imzalamış oldukları karar defterinin altına yönetim kurulu kararı almadan yüzlerce üyenin bilgileri dışında yapıldığını üzülerek öğrendim. Yönetim kurulu öncesi Veli başkanı aradım ve görüştük. Bana eskiye dönük böyle bir şeyin olmadığını, bunların uydurma olduğunu, önünde tüm adayların bazı yeni üyelikleri olduğunu ve bu kararları o akşamki toplantıda beraberce alacaklarını belirtti.

Veli beyin konuşması bana çok inandırıcı gelmediği için bazı arkadaşlara da BAL-GÖÇ’e leke verecek hiçbir harekete müsaade etmemeleri ricasında bulundum.

Yönetim kurulu toplantısı sırasında arkadaşlar bilgileri dışında 648 üyenin yapıldığını be bu bilgileri dışında yapılan üyelerin doğruluğunun bir komisyonla tespit edilmesini istemişler ve beraberce karar almışlar.

Veli beye mesaj atarak böyle bir şeye müsaade etmemesini ve bu tür haksızlıkların camiaya zarar vereceğini ve birlik beraberliği sağlayarak bütünleşmeyi engelleyebileceğini, herkese eşit yaklaşılması gerektiğini belirttim. Hatta aynı mesajı Emin Balkan’a da atarak muhtemelen yapılan haksızlıklardan haberin olmayabilir, müsaade etme diye yazdım.

Ertesi gün BAL-GÖÇ karar defterini incelemek için giden bu komisyona karar defteri verilmeyerek incelemelerine engel olunmuş ve komisyon da bunları imzalı zabıtla tespit etmiş. Durum böyleyken Veli başkan ertesi gün akşamüzeri insanlara saat 17.00 civarı mesaj göndererek, o gece tekrar yönetim kurulu toplanması gerektiğini ve genel kurulu kararı almaları gerektiğini belirtmiş üyelerin büyük çoğunluğunun geç gelen haberden dolayı gelemeyebileceklerini hatta bazıları da daha dün toplandık, bu komisyon çalışmaları 1-2 günde bitirsin, akabinde hemen toplanır karar alırız demişler. Zira yönetim kurulunun çoğunluğundaki arkadaşların bilgisi olmadan karar defterinin altındaki boşluk doldurularak yapılan 648 üyenin şaibeli olup olmadığı tespit edilmeden bazı amaçlar doğrultusunda üye yapmak bizim camiamıza yakışmaz ve kesinlikle çok adaylı olan bir seçim arifesinde bu tür üyeliklerini yapılması camiamıza çok ciddi zarar verir.
Veli başkan toplantıda çoğunluğu sağlayamamış çoğunluğu sağlayamayınca da ertesi gün hiç kimsenin haberi olmadan yüce yargıya müracaat ederek, ben yönetimi toplayamıyorum, kayyum devir alsın diye müracaatta bulunmuş. Bu gerçekten tarihi bir ayıp ve camiaya zarar veren bir hata. Zira yönetimde çoğunluk olmuyor diye bir şey yok.

BAL-GÖÇ kayyuma müracaat etmiş diye bir dedikodu var diye kendisine ve beraber olduğu arkadaşlara sordum. Hiçbiri haberimiz yok dedi. Veli bey de bana kayyuma müracaat ettiğini söylemekten kaçındı. Ben yine içime dert oldu, Cuma günü kendisini aradım ve özellikle de mesaj çekerek Veli başkan aman dikkat et BAL-GÖÇ kayyuma müracaat etmiş diye haberler geliyor, aman dikkat et. Hiçbir yere ödeme yapma yoksa usulsüzlük olabilir, sakın bir kuruş ödeme yapma diye mesaj çektim. Fakat yine de o gün çok yüklü 300 bin lira gibi bir ödeme yaptığı büyük bir üzüntüyle öğrendim. Yönetimde beraber hareket arkadaşlara da sordum ve bu ödemelerden hiçbirinin haberi olmadığını öğrendim. Daha sonraki gün Veli başkan kayyuma müracaatı kendisi yaptığını kamuoyuna açıkladı.

Veli başkanın yapmış olduğu hatalardan dolayı camia daha fazla yara olmasın diye yönetim kuruludaki arkadaşlar çoğunluğu sağlayarak Veli Öztürk’ü görevden almak üzere toplanacaklarını öğrendim. Toplantı sırasında çeşitli adaylar üzerinde görüşmeler olmuş ve bu arada beni aradılar ben de kendilerine kesinlikle bir komisyon kurmaları ve bu üç kişilik komisyonun genel kurul sürecine kadar 1 ay gibi bir zaman yönetip kongreye gidilebilmesinin çok daha iyi olacağını tavsiye ettim. Sonra bana 3 kişilik komisyondaki isimlerde mutabık kalamadıklarını söylediler ve bu görüşmeleri sırasında da ne yaparsanız yapın sakın Gökhan’a bir görev vermeyin. Eğer Gökhan’a bir görev verirseniz Turhan Gençoğlu akrabasını yaptırdı derler dedim. Bu konuyu mevcut adaylardan hem Kader ve hem de Hasan kardeşlerimle paylaştım.  Yönetim kurulu sırasında da aralarında bir türlü uzlaşı sağlayamayınca en iyi hakem olarak ve her tarafa eşit davranacak biri olması vasfıyla Gökhan Sözüçetin’i kongreye kadarki süreç için Genel Başkan seçmişler. Bunu öğrendikten sonra hata yapmışız ama sağlık olsun, önümüzdeki önemli işlerinize odaklanmalarını söyledim.

Yüce yargıya intikal eden kayyum atanması yönetimde çoğunluk olduğu gerekçesi ile sunulan delillerle reddedilince, Veli Öztürk’ün İstinaf Mahkemesine de müracaat ettiğini üzülerek öğrendim. Yönetim Kurulu kararı ile Genel Başkan olan Veli Öztürk’ü yine aynı yönetim kurulu görevden almış. Bu ısrarın sebebini anlamakta güçlük çekiyorum. Acaba bir şey varda saklamaya mı çalışıyorlar diye şüphe etmekten kendimi alıkoyamıyorum.

Şunu özellikle belirtmek istiyorum. Bazı kişilerin hatalarından dolayı BAL-GÖÇ yara almış olabilir.  Fakat önümüzdeki Genel Kurulda demokratik eşit şartlarla yapılacak bu seçimlerde başa gelecek pırlanta gibi genç arkadaşlarımız BAL-GÖÇ’Ü ü tekrar eski gücüne kavuşacağından benim hiçbir şüphem yoktur. Zira BAL-GÖÇ dünya çapında bir markadır ve marka olarak da hizmetine devam edecektir. Hala birleşmelerini tüm değerli arkadaşlarla beraber uzlaşabilmelerini diliyorum.

Be de ihtiyaçları olduğu zaman bu camiaya gönül vermiş bir ağabeyleri olarak her zaman onlara yardımcı olmağa ve destek olmaya devam edeceğimi de özellikle belirtmek isterim.

İnşallah bu süreç en kısa zamanda biter. Ama bu tarihi hataları yapanlar tarih önünde ve yüce yargı önünde de bunun hesabını vereceklerinden de hiçbir şüphem yoktur.” ifadeleri yer aldı.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ