Demokrat Zafer

Bursalı Staj Mağdurları; ‘Eğer memleket meselesiyse staj sigortası başlangıç sayılsın’

Bursa Staj Ve Çıraklık Mağdurları Derneği yönetimi şehrin dört bir noktasına kurduğu stantlar ve gezici mobil ekipleriyle dertlerini vatandaşla paylaşırken bir yandan da yeni üyeleri kaydediyor. Dernek Başkanı Taner Tuncay; “Bu gün o yaşlardaki çocukları aileleri bırakın bir işe vermeyi sokağa bile yalnız salamazken bizi koruması gereken devletimiz ilkel bir uygulamayı yasayı kullanarak adeta işverenler için ucuz işçi seçeneği olarak sunmuştur. Siyasetçiler bu topluluğu hakir gören, tehdit dilinden uzaklaşmalı ve yapıcı olmalıdır çünkü sosyal hukuk devletine ve onların değerli vekillerine yakışan vatandaşının kandırılmışlığını ortadan kaldırıp onlara adalet ve hakkaniyet duygusunu hissettirmek birinci görevidir.” dedi.

‘HER ŞEYİN FARKINDAYIZ’

Tuncay, şöyle devam etti: “Staj ve çıraklık mağdurları vatanına devletine ve bayrağına sıkı sıkı bağlı olan bir kitle olduğu gibi mağduriyetinin kimler tarafından yapıldığını ve hala da haklarının inatla verilmediğini çok yakından izlemektedir. Her şeyin farkındayız ve gözlemliyoruz. Staj ve çıraklık mağdurluğu davasına kimlerin ılımlı, kimlerin mesafeli olduğunu çok iyi biliyoruz. Tüm duruşumuzu da buna göre sergileyeceğimizi ülkemizin siyasilerine ve siyasi kurumlarına üstüne basa basa uyararak deklare ediyoruz. Mağduriyet bellidir aslında bu bir talep değildir. Eğer meslek lisesi memleket meselesi deniyor ise bunda herkes samimi ise mesleki liselerde ve çıraklık eğitim merkezlerindeki SGK’dan alınan numaralar başlangıç sayılmalıdır. Sanayi siteleri, zanaaatkar yetişmediğinden eleman eksikliğinden şikayet ederken aileler meslek liselerini tercih etmiyorken bunca ara eleman sorunu varken ‘staj sigortasının başlangıç’ sayılması teşvik edici bir rol aldığı gibi sanayici ve esnafın ara eleman kalifiye eleman sorununu da çözecektir.” dedi.

Derneğin Talebi; “Anayasanın eşitlik ilkesine dayanarak ve güvenerek diyoruz ki doktor, avukat ve yurt dışı stajyere tanınan imtiyazların biz stajyer ve çıraklara da sağlanması gerekmektedir. Aksi durumda bu hukuksuz ve haksız uygulama için demokratik hak arayışımızdan ödün vermemizi kimse beklememelidir. Çözüm çok kolay ve nettir; 5510 sayılı 1999 öncesi hakların teslim edildiği sosyal güvenlik yasanın içerisine bir madde ile stajyer ve çırakların başlangıç tarihlerinin borçlanılarak sigorta tarihlerinin başlangıç sayılması maddesinin eklenmesidir.”

“Staj ve çıraklık kısa vadeli sigorta kollarına tabi olduğu için o dönemde sadece hastalık ve meslek hastalığı primi ödenmiş, yaşlılık primi ödenmemiştir. Yaşlılık primi ödenmediğini bu insanlar bilmiyorlardı. Ellerine verilen sigorta kartında bu konuda hiçbir bilgi yoktu işe giriş  tarihleri var, üzerinde resimleri var, o kişiler hala daha aynı sigorta  numarası ile işlem görüyorlar ve öğretmenleri müdürleri hatta sgk memurları da hep aynı şeyi söylediler. “Siz şanslısınız,sizin işe giriniz yapıldı”.

16.09.1987 tarihli 3308 sayılı meslek kanunu artık geçerliliğini yitirmiş ve birçok mağduriyete yol açan kanundur. Eğer ‘’Meslek Lisesi Memleket meselesi ‘’ deniliyorsa bu ilkel yasanın mağdurlarının mağduriyetleri sonlandırılmalıdır.

Ellerinde sigorta kartı olan kartta ilk işe giriş tarihi yaşlılık numarası ve bunun yanı sıra bu numaranızı sonraki işvereninize iletin yazısı olan bu ülkenin üreten ve çalışan emekçilerinin alın terinin hakları bir an önce verilmelidir.

Zaten Ana yasamızda eşitlik ilkesi 10. maddede düzenlenmiştir. 10. madde şöyle demektedir: “Herkes, dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Sosyal Güvenlik sistemindeki bu adaletsizlik stajyerlik ve çıraklık yapmış emekçilerde kırgınlık ile birlikte devletine ve hükümetlerine karşı güvensizlik yaratmaktadır.

Staj ve Çıraklık numaraları sgk başlangıcı kabul edildiğinde geçmişin ve geleceğin asıl emekçileri sorunlarının bitmesi ile birlikte devletine ve siyasilerine güveni aratcak aynı zamanda ara eleman ve kalifiye eleman  sıkıntısı çeken sanayii ve sanaatkar küçük esnafımızda bu teşvik ile bu sorunu aşacak onlarda üretmeye devam edecektir.

Meslek Liselerinin önemi artacak ve Ülkemizde tercih edilir konuma gelecektir.

Bu konuda birkaç çarpıcı örnek var haksızlığın ve mağduriyetin boyutunu anlatmak açısından

Yurtdışında staj yapan kişi Türkiye’ye geldiğinde eğer staj tarihini Türkiye’de tescil ettirmek isterse ikili anlaşmalar kanunların üzerinde olduğu için bunu SGK şu anda yapıyor. Kitledeki algıda “Gurbetçinin stajı stajda bizimkisi değil mi?” oluyor

Bilindiği gibi Kadın Doğum Borçlanması yapmak isteyen kardeşlerimiz eğer doğumdan önce işe girişleri yoksa Borçlanma talepleri kabul edilmiyor. Ancak normalde işe giriş kabul edilmeyen bu staj girişi kadın doğum borçlanmasında eğer kadının normal işe girişi yoksa bile işe giriş kabul ediliyor ve staj girişi üzerinden borçlanma talebi kabul ediliyor. Kitledeki algı da “Yan yana aynı sıralarda oturduğumuz kız arkadaşlarımız gibi doğum yapamadığımız için mi suçluyuz” şeklinde oluyor

Avukatların ve doktorların stajda geçen süreleri borçlanma kapsamında kabul ediliyor ve talep ederlerse o günlerini ”aynı tarihte geçerli şekilde” borçlanma hakkına sahipler. Bur en önemli nokta askerlik borçlanması gibi geri çekme vs şeklinde değil, çünkü bu asla ve asla haksızlığı bitirmez, Ancak eğer staj/çıraklık yapıldığı tarihte olacak şekilde bir borçlanma olursa o zaman işe girişin de işe giriş kabul edilmesi şartıyla mağduriyet köklü olarak sonlandırılmış olur. Kitledeki algı şe şekilde “Eğer işe giriş tarihimiz işe giriş olarak emeklilikte de geçerli olacak şekilde kabul edilecekse, daha sonra o günlere dair borçlanma hakkı da verilecekse, biz para da ödemek istiyoruz. Devletimiz bu kadar mı bizi sevmiyor? Bir mülteci kadar değerimiz yok mu?” şeklinde oluyor

Örneğin çıraklarımızı ele alalım. Bu kardeşlerimiz haftanın beş günü hafta içi işyerine gidiyor fiili çalışma halindeler, Cumartesi günleri de okula gidiyorlar. Peki biz soruyoruz madem fiili çalışma yok, madem bunlar kursiyer bursiyer, o zaman kim cumartesi okula gitmiş? Ve aynı kişi nasıl oluyor da beş gün çalışıyor madem öğrenci ise? Böyle olunca da Kitledeki algı “Demek ki devlet ucuz ve sigortasız işçi olarak bizi genç yaşta patronlara pazarladı”

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ