Demokrat Zafer

3 Devrim Yasası’nı Bilince Çıkarma Sorumluluğundayız

Meclisin 3 Mart 1924 günü kabul ettiği üç devrim yasasından birisi de Tevhid-i Tedrisat, eğitimde birlik düzenlemesi. 97 yıl sonra ne anlam ifade ediyor, geldiğimiz yer neresi? Ve elbette ne yapılabilir? 29 Ekim Kadınları Genel Başkanı Av. Şenal Sarıhan; ” 3 Mart 1924…100 yıl önce bugün kabul edilen yasalarla Cumhuriyet Hükümeti;Şeriye ve Evkaf Vekaleti ile halifeliği kaldırarak ve Tevhid-i  Tedrisat   ( Eğitim ve Öğretim Birliği ) Yasası’nı kabul ederek yeni rejimin demokratik temellerini atıyordu. Artık, kula kulluk bitecek, bilimin ışığında aydınlık bir gelecek inşa edilecekti. Üç Devrim Yasası olarak anılan ve laik bir toplumun temelini atan bu Yasaları, 17 Şubat 1926 da yürürlüğe giren Medeni Yasa, izledi. 10 Nisan 1928 tarihinde yapılan değişiklikle Anayasa’dan “ Türkiye Devletinin dini islamdır.” hükmü çıkarıldı. Anayasa’da yapılan bu değişiklikle, toplumsal yaşamı düzenleyen tüm yasal düzenlemelerde din ve dünya işleri kesinlikle ayrı tutulacaktı.

Laikliği güvence altına alan bu yasal düzenlemelerin yüzüncü yılında bugün Türkiye, laiklikten vazgeçme girişimleri ile karşıkarşıya bulunuyor. Toplumun aydınlanması ve gelişebilmesi için en temel hak olan bilimsel eğitimin yerini, tarikatların cirit attığı, hurafenin bilimin yerine geçtiği karanlık bir dönem alıyor.. Gelecek kuşakların ve özellikle kadınlarımızın 4+4+4 uygulaması ile karartılan gelecekleri, şimdi de ÇEDES adı verilen protokollere kurban ediliyor. Bu gidişin özellikle kız çocuklarımızın aleyhine olduğu açıktır. Toplumsal cinsiyet eşitliğine ulaşmanın, yaşamın içinde var olmanın koşulu eğitimdir. Eğitimsizlik, haksızlıklara karşı direnememek, kendi ayakları üzerinde duramamak ve çocuk “gelinler ya da “ev köleleleri”” olmaya mahkum olmaktır.

Ne yazık ki 100. yılda olumsuzluklar bununla da bitmiyor. Kadınlar için güvence olan ve 1926’dan bu yana da kadının insan hakları mücadelesi ile daha eşitlikçi yapıya kavuşmuş olan Medeni Yasa kırpılmaya çalışılıyor. Bir yandan yoksulluk nafakası kaldırılarak kadınlar, şiddet ortamında yaşamaya zorlanırken, diğer yandan boşanma, mali hükümleri çıkmaza bırakılarak erkek cephesine adeta yeni bir “ boş ol” ödülü gündeme getiriliyor. Bu gidiş, erkek egemenliğinin perçinlenmesinden başka bir şey değildir. Bu bir geriye dönüştür. Salt kadın kazanımları yönünden değil, tüm Cumhuriyet Devrimleri’nden halkı yoksun bırakma girişimidir. Bu gerçeği görüyor ve halkımızı, 3 Mart’ı Laikliğe sahip çıkma günü olarak bilince çıkarmaya davet ediyoruz. ” dedi.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ