Demokrat Zafer

Ebru Öztürk yazdı; ÖZ ELEŞTRİ

STK Başkanı Ebru Öztürk makalesinde; “11- 12 Şubat tarihlerinde ülke genelinde gerçekleşen tüm yoğun çalışmalardan sonra, hem dernek, hem takipçiler, hem uzmanlar, hem de epilepsililer açısından bir analiz yapılmasının doğru olduğunu düşünerek bu yazıyı yayınlıyorum…

Dünya Epilepsi Günü için, sizlerin en iyi eğitimi alabilmesi için, sadece İl Sağlık Müdürlüklerinden ‘nörolog, psikolog, psikiyatrist görevlendirilmesini rica ediyoruz’ diye dilekçeler verilebilinirdi… Oysa bizler sadece nörolog talebi ile değil, nörolojide epilepsi bölümünde uzmanlık yapmış uzmanlarımızı davet ettik. Sağ olsunlar, bizden herhangi bir ekonomik destek almadan, kendi imkanları ile konuşmacı olarak geldiler. Kocaeli’de tanıdığımız uzman nörolog olmasına karşın, Kocaeli İl Sağlık ilgilenmeyince, Darıca’da yapmaya karar verdik ki; orada tanıdığımız nörolog yoktu, yetkili uzmanları göndermişler. Gerisi hep bizim seçtiğimiz nörologlar idi. Mesela Edirne’de nörolog Babürhan Güldiken, Denizli’de Akgün Türker, Ordu’da Gaye Yıldırım, Sanem Solmaz, Şanlıurfa’da Tülin Gündoğdu, şehir merkezinden gelen ve bizlere zaman ayıran uzmanlar idi. Ankara’da katılımda bulunan uzmanlar Arzu Yılmaz, Selda Keskin, Yadigar Yıldırım, Veli Kargın ve Cengiz Bağdat da şehir merkezinde bulunan ama sempozyum olduğu için diğer illerdeki uzmanlardan daha çok zaman ayıran hekimler idi. İzmir merkezde yer vermeyen belediyeden sonra, merkezden Çeşme’ye kendi imkanları ile giden Aycan Ünalp idi. Ortalama 30’ar kişi dinleyici olarak katıldı. Yeterli mi? HAYIR! Bildiğimiz şey; epilepsililerin sadece %10’luk kısmının epilepsili olduğunu söylemeye cesareti olduğu için, artış çok yavaş oluyor… Tüm bunları bilerek çalışıyoruz ve tüm uzmanlarımız buna da pozitif yaklaşıyor. Hatta tek epilepsili gelse bile, tüm randevularını iptal eden uzmanlarımız, az kişi geldiğine dair eleştirmeden tek tek epilepsililer ve yakınları ile ilgileniyorlardı… Her bir uzmanımıza ayrı ayrı teşekkür ediyoruz..

Ama en meşakkatli il İstanbul idi! Ankara, İzmir, Bursa 2 bölgeden oluşur, diğer iller tek bölgedir. Oysa İstanbul 3 bölgeden oluşur.. Trafik yoğunluğu keza öyle. İstanbul’da herkesin rahatlıkla gelebileceği bir yer olsun dedik ve orta noktada bulunan 2. bölgeyi seçtik. İstanbul’da yaşayıp; Vatan Caddesini bilmeyen yoktur! Tramvay, metro, otobüs… farklı araçlarla herkes çok rahatlıkla gelebilir… Bizim, siz epilepsililer için seçtiğimiz uzmanlarımızdan çocuk nöroloğu Canan Kocaman 1. bölgeden; Maltepe’den kendi imkanları ile geldi. Yetişkin nörologları Betül Tekin ve Gökçen Karahan ile epilepsililerin testlerini yapan psikolog Cahit Keskinkılıç kendi imkanları ile 1. bölgeden; Bakırköy’den geldi… Uzmanlarımız, ‘bu kadar uzak mesafeye gelemem’ de diyebilirlerdi… Peki ne oldu? İstanbul’da ‘epilepsililere destek verin’ diye sürekli sosyal medyalarda yazan, konuşan kişiler ne yazık ki; seminere teşrif etmedi! Hatta daha ileri gidelim, derneğe üye olduğu için güvendiğimiz arkadaşlar bile, teşrif etmedi! Hem de kar, yağmur, yolun kapanması gibi öne sunulacak nedenlerin de olmadığı bir zamanda!!!  Buraya hiçbir çıkarı olmayan uzmanlar gelsin, sen epilepsili olarak zahmet edip gelme; öyle mi?

21 yıldır epilepsililer için yapılan çalışmaların 2018’e kadar sadece İstanbul’da çalıştık. ‘İstanbul ülke gibi’ dedik ve 39 ilçeden etkinlik yapmadığımız yer kalmadı. Her bir ilçede kaç kere çalışma yapıldı. Tüm bunlardan sonra, eğer sen epilepsili olarak gelmiyorsan, paylaşım yapmıyorsan, bu konuda ‘ben de varım’ demiyorsan, yarın epilepsili olarak ‘yeterince bilgim yok’, ‘sorulara cevap alamıyorum’ gibi cümleler kullanmaya da hak kazanamayacaksın! Burada önce öz eleştiri yapmak lazım… Diğer illerde 2018’de çalışma başlıyor ve çok daha az kişinin yaşadığı illerde, tek il temsilcisi ile ortalama 30 kişi dinleyici olarak katılımda bulunup; haber yaptırıyorsa, 16 milyon arasındaki epilepsililer ise teşrif etmiyorsa, sosyal medyasından paylaşmıyorsa, demek ki biz de kendimizi eleştireceğiz… Diğer illere uzaktan eğitimle bile, gerekli bilgiyi vermiş ama İstanbul’a değil uzaktan, yakından bile eğitim verememişiz. İstanbul’a sorumluluk duygusunu öğretememişiz… İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul’da bulunan 12.000 sivil toplum kurumu başkanına mesaj gönderirken, STK başkanı olan kişiler bile, üyelerine bilgi vermiyorsa, bu da STK başkanlarının eleştirine neden oluyor mu? Ama en büyük eleştiri, epilepsili olan ve bununla ilgili yazıları gördüğü halde ne duyuru, ne de katılımda bulunmayanlar idi… Bu sorumsuzluk duygusu ile 21 yıllık çalışmam süresince ilk kez karşılaştım. Gönül isterdi ki; diğer illerde destek veren uzmanları nasıl teşekkür için aradıysam, İstanbul’daki 4 uzmanı da teşekkür için arayabilseydim… Ne yazık ki; onları boş yere çağırdık diye ‘özür dilemek!’ için arandılar.

Bazı şeyleri yapmak, hak etmekle olur; unutmayalım. İstanbul haricindeki katılımda bulunan tüm illerdeki arkadaşlara teşekkür ediyor, İstanbul’daki arkadaşlar adına 4 uzmanımıza direkt özür dilemem gibi, basından da özür diliyor. İstanbul’un kendisine çeki düzen vermesini diliyorum…”

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ