Öncelikle Çalışan gazeteciler gününüzü kutlarım.

Haddimi aşmadan bugünün anısına basın emekçilerinin bulunduğu konumu ve yaşadıkları mesleki zorluklar ile sonuçlarını sizlerle ve kamuoyu ile bir kez daha hatırlanmak üzere paylaşmak isterim.

Halkın doğru haber alma hakkına hizmet eden sizlerin özgürlüğü; Anayasamızın 28. maddesinde belirtildiği üzere, ‘Basın hürdür, sansür edilemez’ hükmü ile güvence altına alınmıştır.

Ancak günümüz Türkiye’sinde toplumumuz bir yandan İleri Demokrasi söylemleri ile avutulurken bir yandan da medya ve ifade özgürlüğünün gittikçe artan ağır baskılar altında olduğu gerçeğiyle karşı karşıyayız.

Basın özgürlüğü olmayan bir ülkede demokrasi ve insan haklarından söz edilemez…

Türk basın tarihinde 114 yılda Hasan Fehmi’den başlayarak Abdi İPEKÇİ, Çetin EMEÇ, Turan DURSUN, AHMET TANER KIŞLALI, MUSA ANTER, HRANT DİNK ve Uğur MUMCU’ gibi aydınların içinde bulunduğu 68 gazeteciyi fikirleri ve yazılarından ötürü yitirmemizin acısı hala yüreklerimizde…

Yakın geçmişte, gazetelerin basıldığı, bombalandığı, gazetecilerin kurşunlanıp birçok değerli basın mensubunun öldürüldüğü, bu ülkede soru soran gazetecilere Başbakanın “Sen nerede çalışıyorsun…? “ diye sorduğu, kendisi ile ilgili olarak  işine gelmeyen yazılardan ötürü gazete patronlarına köşe yazarlarının şikayet edilip işinden kovdurulduğu, henüz basımı dahi yapılmamış taslak kitapların toplatıldığı, omzunda kamerası, boynunda fotoğraf makinası çok ağır koşullarda oradan oraya koşturarak görev yapmaya çalışan sosyal güvencesi olmayan muhabirlerinin tartaklandığı, Sınır Tanımayan Gazeteciler(RSF) örgütünün araştırmasına göre basın özgürlüğünde Mısır İran ve Yemenle aynı kategoride olduğu  bir noktadayız.

Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün hazırladığı 2023 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye, geçen yıla göre 16 sıra gerileyerek 180 ülke içerisinde 165’inci sırada 33,97 puanla yine sınıfta kaldı.

Rapor ’da Türkiye’de 2022 sonunda 30 gazetecinin tutuklu bulunduğunu, bu sayının 1 Aralık 2023 itibarıyla ise yedi olduğunu ifade edilirken Türkiye ve İran’da gazetecilere yönelik “yıldırma amaçlı tutuklama” şeklinde baskı yöntemi vurgulandı.

4 Ocak 1961’de kabul edilen ve basın çalışanlarına yasal güvence sağlayan 212 sayılı Fikir İşçileri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 10 Ocak günü, 1962’den itibaren bir kutlama günü olmuştur. Şimdi düşünüyorum da bundan 62 yıl önce bile hem haklar hem de mücadele yönüyle basın emekçilerinin durumu bugünden çok ilerideymiş

Tüm bu buruk duygularımla;

Çalışan gazeteciler gününüzü tekrar kutlar, her türlü sansürün ortadan kalktığı gazetecilerin yaşam kaygısından uzak, sosyal ve özlük haklarının geliştirildiği, özgürce yazabildikleri günlerde yaşamak dileğiyle tüm basın mensubu dostlarıma çalışmalarında başarılar diliyorum….

                               Gürhan AKDOĞAN

                 Atatürkçü Düşünce Derneği Bursa Şubesi

                               Yönetim Kurulu Başkanı