Demokrat Zafer

KEŞKE BU YAZIMDAN DERS ALINSAYDI.

Geçmiş dönem Parti Meclis üyesi Güler Buğday makalesinde; İktidar artık güç zehirlenmesinden akıl sağlıklarını kaybeden ve TBMM’den ne istediğini, sözlerinin ne anlama geldiğini bilmeyen yancı ve faşist zihniyetin talepleri ile adeta darbe yapmasının çaresizliği içindeyiz.

TBMM’de olması zarar ve ciddi tehlike arz eden Hüdapar akıl almaz taleplerini sıralarken nasıl oluyorsa iktidar ve yancısı “DEVLET” yok oluyor!!!
Ülkenin yoksul evlatları anlaşılmaz ve çok can yakan bir konumda korumasız çadır veya barakalarda savunmasız kalmaya mahkum edildikleri için toprak yerine kara düşerek şehit oluyorlar.
Yasa, kural hak ve hukuk tanımaz TEK ADAM bu acıdan bile ülkeyi bölmek için çirkinlik yaparak iftiralar atarak siyasi rant sağlamaya çalışıyor.
Adı “Devlet” (!) olan ancak her sözü ve açıklaması “HIYANET” olansa ülkenin bir bölgesindeki milli iradeyi ve ANAYASAYI yok sayarak milletvekillerinin maaşlarına el koymayı talep ederek faşist tavrını TBMM’den haykırabiliyor.
Kendi çocuklarından hiçbirisinin askerlik yapmadığı Tek Adam ve yandaşlarının provokatörleri, paralı trolleri utanmadan barbarca CHP Genel Başkanına saldırıyorlar.
SON SÖZ:
Tek Adam Saray Rejiminin ülkemizde bozmadıkları, istismar etmedikleri ve çürütmedikleri kurum kalmadı.
Tüm insani ve etik değerleri dejenere ettiler.
En acısı ve kabul edilmez olanıysa ülkemiz alenen ve resmen tarikat ve cemaatlerin gericiliğine ve ortaçağ karanlığına teslim edildi.
Artık ülkede resmen gerici ve talan yapan içerden çeteler ve iktidar destekli yabancıların işgali var.
Herkes aklını başına alsın yarın çok geç olacaktır.
Bırakılsın kişisel iktidar hırsları.
Bırakılsın karalamalar ve haksızlıklar yapılarak ön kesmeler.
Bırakılsın hakkı olanın yerine para pul, torpille öne geçme arzuları.
Ülkemize, toprağımıza ve halklarımıza sahip çıkamayan hiç kimse boşuna konuşmasın.
Halklar açken, analar babalar çaresizken her gün bir mekânda akıl almaz paralar harcayanların ve inanılmaz projeler sunarak göz boyayanların aldatmalarına ve algılarına itibar etmeyin.
Aşağıdaki yazımı birkaç ay önce yazmıştım lütfen okuyun.
Eğer bu yazım dikkate alınsaydı ve herkes görevini yapsaydı bu karanlık günlere gelirmiydik????
Lütfen okuyun ve düşünün…
“AÇIZ… AÇIZ… GEÇİNEMİYORUZ…” DİYORLAR. HALKIN PARASI SARAYLARA AKIYOR.
Uykusuz geçen gecemde farklı kanalardaki haberleri tekrar tekrar dinledim.
Sanal medyadaki haberleri okudum, çıldırtan ve isyan ettiren haberler ve ülkedeki aymazlık hatta ahlaksızlık yüzünden inanın mantığım, izanım durdu.
Çok utandım. Ama daha çokta vicdanım sızladı. Varsıl ülkemizi talan edip halkımızı açlığa mahkûm edenlerin yaptıkları ve uygulanan vicdansızlıklar tahammül sınırlarımı aşınca yine kalbim sıkıştı ve çok zor bir gece geçirdim.
Bu acımasız, vicdansız, duyarsız ve insanlığını yitirmiş iktidar karar vermiş; tüm toplumun akıl sağlığını bozup dolan hapishanelere paralel olarak tımarhaneleri dolduracaklar.
Bu nasıl bir akıl yitirme hali?
Bu nasıl katran kaplamış vicdanlarla insanların hakkını yiyerek saltanat sürme arzusu?
Eyyyy Yetkililer, Eyyyy Tek Adam Şahsın Devletinin yancıları ve yardakçıları sizler hiç utanmıyor musunuz?
“Vicdan, vicdan, vicdan…
İnsandan utamıyorsunuz bari istismar ettiğiniz, yıllardır insanları kandırıp tarikat ve cemaatlerin etkisi ile kendinize güç sağladığınız Allahtan korkun.
Nasıl bir çılgınlık içindesiniz?
Nasıl bir savrulma ve ihtiras içindesiniz, daha doğrusu nasıl bir doyumsuzluk içindesiniz?
Hadi bir avuç olan ve ülkeyi talan edip iflasa sürüklendiğiniz için korkudan daha da gaddarlaşan ve korku imparatorluğu kuran sizlerin vicdansızlığını despotluğunu ve saldırganlığını anlayayım.
Bu kirli ve haksız düzenden yaralanan yandaşlar, yalaklar ve utanması olmayanlar bu haram düzeni bitmesin ve sizlerin saltanatı sürsün istiyorsunuz!!!!
Ancak ülkeyi batıran, iflas ettiren, dış dünyada saygınlığımızı iki paralık eden ve cehaletinizden ülkeyi değil ama doları uçurup, paramızı pul eden Tek Adam Şahsın Devletine hala destek olan aslında karnı aç geleceği çalınmış çaresizleri anlayamıyorum!!!
Ben her gün ülkemin ve halkımızın içine düşürüldüğü çaresizliği, yaşanılan zorlukları özelliklede açlığı ve mağduriyetleri yazıp anlatıyorum.
Ben daha nasıl anlatayım bu karanlığa gidişi?
Dostlar, Canlar, Yoldaşlar, Arkadaşlar ve AKP karanlığına su taşıyan karnı aç çocuklarının geleceği ellerinden çalınmış mağdur ama kandırılmış insanlar.
Hepimiz ülkedeki her alandaki çılgınlığı ve vicdansızlığı, insafsızlığı ve gaddarlığı yaşıyor, görüyor ve şaşkınız.
İnsanlar utanma ve gururu bıraktılar her yerde ve her ortamda artık sadece geçinemiyoruz demiyorlar resmen “AÇIZ… AÇIZ…” diye bağırıyorlar.
İki gün önce Halk TV’de izledim, çok genç bir kadın elinden tuttuğu 2 yaşlarında bir çocuk ve eski bir pusetteki bebeği ile ağlayarak anlatıyordu:
“Biz artık hiçbir markete bile gidemiyoruz. Hiçbir gelirimiz yok.
Bakkalın önünden geçerken çocuk ağlayarak istedi bir ayranı alamadım.
Bakkal parasız verdi bizler açız ne yapacağımızı bilmiyoruz” diye ağlaya ağlaya anlatıyordu.
Ben artık bu vicdansızlıklara, duyarsızlıklara ve halklara yapılan insanlık dışı gaddarlığa, soyguna, haksız ranta ve akıl almaz israfa dayanamıyorum ve bu düzende yaşamak istemiyorum.
Bu nasıl bir düzen???
Bir tarafta insanlar aç ve çaresiz diğer tarafta milyon dolarlar Tek Adam’ın ve ailesinin keyif sürerek yaşaması için yapılan yazlık kışlık SARAYLARA aktarılıyor.
Gerçekten merak ediyorum Osmanlıdaki padişahlık zamanında bu kadar acımasızlık ve haksızlık yapılmışımdır?
Yıllarca gece gündüz koşturup çalıştım, 12 Eylül faşizmde meslekten atılan bir insan olarak senelerce Anadolu yollarında sırtımda çuval taşıyıp ekmeğimi kazandım
Asla gerçeklerden kopmadım, gösteriş yapmayan, marka veya gereksiz kıyafet bile almayan bir insan olduğum halde evimde artık ekmeğimi rahat yiyemiyorum…
Lokmalar boğazıma diziliyor.
Bazı kötü yürekli, sevgiyi, saygıyı, insanlığı bilmeyenler gibi sanal medyayı saçma sapan paylaşımlarla, hak eden insanları, akrabalarını ve mağdur olmuş halkın acısını umursamadan, görmeden, sevip saymadan kedi köpek severmiş gibi resimleri paylaşanları da görüp insanlığımdan utanıyorum!!!
Her gün halkın sesini, soluğunu ve yaşadıkları çaresizlikleri gösteren Tele1, Halk TV, KRT ve birazda FOX TV gibi belli televizyonları izledikçe de isyan ediyorum.
O yaşlı başlı insanların çaresizliği, o genç kadınların ağlayarak “açız geçinemiyoruz bizler ne yapacağız” demesi ve o eve ekmek getiremeyen babaların, bir lira ucuz ekmek almak için saatlerce kuyrukta bekleyen dedelerin durumunu görüp huzurla bir lokma yemek yiyemiyorum.
Sevgili Dostlar, bizler yıllarca sokaktan gelen tanımadığımız insana soframızda yer açan, ekmeğini paylaşan ve kimseyi aç açık ve ortada bırakmayan insanlardık
Anadolu’nun misafirperverliği tarih boyu en önemli hasleti olarak bugünlere gelmişti.
Şimdi ne oldu benim ülkemde bir avuç açgözlü, doyumsuz, vicdansız “Allahtan korkmaz, kuldan utanmazın” ihanetinde halkımız kuru ekmeğe muhtaç oldu?
Artık asgari ücretle geçinmeye çalışan insanlar ve o olanağı da bulamayanlar, çok zor koşullarda yersiz yurtsuz ve gerekli gıdayı alamadan okumaya çalışan yavrularımız bir çay ve simitle de karınlarını doyuramayacaklar.
Bu rezaletten ne yazık ki muhalefette sorumludur. Kimse gerçeği görmüyor.
Yapılan anketlerde hala oy oranının iktidar ortaklarıyla dengede olduğu görülüyor.
Uygulanan bu faşizme, despotizme, keyfiyete son verebilmek için en kararlı ve savrulmayan seçmenlerin partisi ve TBMM’deki temsilcisi HDP ile beraber olmak zorunluluğu vardır.
Aksi halde TBMM’de çoğunluk kazanılamazsa seçilecek başkan Millet ittifakından olsa ne yazar.
Topal Ördek olarak hiçbir sorunu çözemez.
Yeter artık ülkedeki halka uygulanan ekonomik, kültürel ve sosyal ve yaşamsal terörü görmüyor musunuz?
CHP ve içlerinde çok saygı duyup, inanıp sevdiğim vekillerimiz sözlerim sizlere.
Bırakın artık kişisel yarışları ve çarşı pazar gezip boy göstermeyi…
Veya o ilden bu ile açılış, kutlama veya kınama mantığı ile yapılan toplantılara koşup bir daha seçilebilmek için yarışmayı.
Partinize bu gerçeği anlatın. En geniş demokrasi platformunun komplekssiz ve âmâsız kurulmasının yolunu açın.
Ben artık iktidarda olanlara da tek şey tavsiye edeceğim.
Ülkeyi yönetenlerin, sorumlu yerlerde görev yapanların her sene yeniden güvenilir kurumlardan “akıl sağlığı” raporu almaları şart olmuştur.
Aksi düşünülemez.
Ülkemizde artık yarım simit satılıyor. Onu bile alamayanların vebali, günahı bu sahte dindarların, “Allah ile kandıranları” üzerine olsun.
Bu halk asla bu vampirlere ve soygunculara haklarını helal etmesin.
Sevgiyle, saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile özgür bir yaşam ve hakça paylaşılan bir düzende yaşayalım ve yaşatalım.
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ