Demokrat Zafer

AİLE VE GENÇLİK, BAKANLIK YERİNE FON’A EMANET!

TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu, 2/1735 esas sayılı, Aile ve Gençlik Fonu Kurulması Hakkında Kanun Teklifini görüşerek TBMM Genel Kurulu’na sevk etti.

Teklifin, “aile kurumunun güçlendirilmesi ile gelecek nesillerin sağlıklı aile ortamında hayata hazırlanması ve toplum refahının devamının sağlanması” amaçlarının yer aldığı gerekçesinde, Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Aile ve Gençlik Fonu kurulacak, Fon’un çalışma usul ve esaslarını, Cumhurbaşkanı’nın belirleyeceği özel bir yapı kurulacak. Teklif ile Fondan kaynak aktarımı yapılacak projelere, 5 ayrı bakanlık olan, Hazine ve Maliye, Aile ve Sosyal Hizmetler, Gençlik ve Spor, Enerji ve Tabii Kaynaklar ve Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcılarından oluşturulacak bir kurul tarafından karar verilmesi öngörülüyor.

Fonun mu, Bakanlığın mı görevi?

Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Üyesi Kayıhan Pala, gelen teklifin gerekçesinde yer alan “hali hazırda yürütülen destek programlarının etkililiğinin artırılması, hizmetlerin çeşitlendirilmesi ve yaygınlaştırılması ile aile kurumunun güçlendirilmesine katkı sağlanması” amacının, zaten ilgili Bakanlığın görev, yetki ve sorumluluğunda olması sebebiyle, kurulacak fonun işlevini eleştirerek şunları aktardı:

… bu fonun teklif edilmesi aşamasındaki gerekçelere baktığımızda, bu gerekçelerin aslında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının görev tanımı içerisinde yer aldığını görüyoruz. Bakanlık, bakın, misyonunu nasıl tanımlıyor: Bireyin, ailenin ve toplumsal değerlerin korunması, güçlendirilmesi ve geliştirilmesine yönelik bütüncül ve adil sosyal hizmet modelleri geliştirmek ve uygulamak. Vizyonu da şöyle: Toplumun her bir ferdine ulaşarak etkin sosyal hizmet sunumuyla ülkemizin sosyal kalkınmasında öncü bir kurum olmak. Dolayısıyla böyle bir fonun kurulması için gerekçelere baktığımızda Bakanlığın kendisini tanımladığı gerekçelerle büyük ölçüde örtüştüğünü görüyoruz. O yüzden böyle bir fonun kurulmasına ilişkin gerekçelerin de mevcut Bakanlık yapısı nedeniyle boşa düştüğünü söylemek mümkün. Tabii, burada, çok net şu soruyu yanıtlamak lazım: Bakanlık hangi ihtiyacı karşılamıyor da siz yerine yeni bir fon oluşturuyorsunuz? dedi.

Orta vadeli programla çelişiyor.

CHP Bursa Milletvekili Pala, Cumhurbaşkanı’nın ısrarla sahiplenerek kamuoyuyla paylaştığı 2024-2026 Orta Vadeli Programda; “Kamu kesimi genel dengesinde yer alan fon ve döner sermayelerin harcama ilkeleri belirlenecek, bütçenin birlik ilkesinin uygulamasının güçlendirilmesine yönelik özel gelir, fon ve benzeri uygulamalar gözden geçirilecektir.” denilmesine karşın bu teklif ile yeni bir fon kurulmasının yanlış olduğuna komisyonda dikkat çekti. Pala, mali disiplini bozması ve kaynakların etkin kullanımı ilkesinden uzaklaşılması gibi nedenlerle müstakil bir fon kurulması yerine, ilgili Bakanlığa bütçe içerisinde bir fasıl açılarak söz konusu kaynağın eklenmesinde ısrarcı olduklarını söyledi.

Teklif, aile tanımını dar şekilde ele alarak birçok kişiyi bu kurumdan dışlıyor.

Halk Sağlığı profesörü, Pala, teklifin, gençlerin ne geleceklerine umut ne de yaşadığı sorunlarına çare olabileceğini belirterek, teklifteki aile ile ilgili tanımların eksik olduğunu, kapsamın dar bir şekilde ele alınmasının dışlayıcı olduğunu ifade ederek şunları aktardı:

“…burada aile ve gençlik fonu kurulurken gençliğin tanımı, aile tanımı, gençliğin yaş sınırı, bu evliliklerin sağlam temeller üzerine kurulması gibi kavramların bazı boşluklarla karşımıza çıkarıldığını görüyoruz. Örnek vereyim: Aile yalnızca genç bireyler arasında evlilik bağına indirgenmiş görünüyor. Oysa dünyada çok yaygın olan, ülkemizde de özellikle son yıllarda giderek yaygınlaşmaya başlayan örneğin tek ebeveynli aileler var. Evlenmeyi tercih etmeyen, yalnız başlarına ya da aileleriyle birlikte yaşayan gençler var. Dolayısıyla aile tanımını böylesine dar bir kavramla ele almak yerine ülkemizdeki yoksulluk ve yoksunluk sınırının yüzde 4o’ın üzerinde olduğunu göz önüne alarak, biraz daha kapsamlı bir değerlendirmeye ihtiyaç duyduğumuzu söylemek isterim. Bu kadar dar bir şekilde ele alınmış aile tanımı, aile kavramı içerisinde olması gereken kişileri, bireyleri, çocukları dışlayıcı bir özellik taşıyor ve aile tanımıyla birlikte ele alarak aile tanımını sanki evlilik olmazsa aile olmaz gibi bir sınırlandırmayla karşımıza getiriyor. Oysa boşanmış aileler var örneğin. Dolayısıyla gençlerin bir birey olduğunu, kendi öz iradelerini kullanarak hayatlarını nasıl geçireceklerine karar verebileceklerini göz önüne almalıyız. Onların otonomilerini yok saymamalıyız ve onları yalnızca aile kurumunun bir uzantısı biçiminde ele almamalıyız. Açıkçası, böyle bir kanun teklifinde “ev genci” kavramına atıfla, bu durumda olan gençlere katkıda bulunabilecek düzenlemeleri de içerecek bir yaklaşımın da olmasını önemsediğimizi söylemek isterim.”

 

 

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ