Demokrat Zafer

UMUT VE EMEK VERENLERLE ÖRGÜTTE HAK EDENLERİN BAŞARISIYLA KIVANIRKEN; BASKININ, ŞİDDETİN, DESPOTLUĞUN ÇAPSIZLIĞIYLA ENDİŞE DUYDUK.

Geçmiş dönem CHP Parti Meclis Üyesi Güler Buğday makalesinde;

Dün Bursa CHP’de en büyük ilçemiz olan Osmangazi kongresi yapıldı.
Çok adayın ismiyle başlayıp sonuçta iki adayla yapılan bu kongre çok önemliydi ve CHP’de kurtuluşun temel taşı oldu.
13 yıllık adeta işgal edilmiş bir konumda, ideolojiden uzak, keyfi, yakışıksız uygulamaları ile örgütü çok üzdüler, bıktırdılar hatta böüp, parçaladılar.
Ulusal medyaya bile malzeme olduğumuz birçok konuda utandırıp başımızı yere eğdirdiler.
Osmangazi temelinde örgütlenen ve il yönetiminde etkin olan bu anlayışın figüranları ne yazık ki yıllarca partiyi bir şirket mantığıyla yönettiler.
Haksız, hukuksuz, hiyerarşiyi yok eden, tüzük ve programları yok sayan, sadece kendi gibi düşünenlerle veya beklentisi olan faydacı bir grupla çeteleşerek partiyi yönetmeye çalıştılar.
Sonuçta parti yara aldı örgütler yok sayıldı başarısızlık kaçınılmaz oldu.
İçerde ve genelde güven kaybettik.
Eski İl Başkanı ve kendisine biat etmiş çetesiyle ne sol/sosyal demokrasiye uygun davrandı, nede bir okul olan CHP’nin geleneklerine ve öğretisine yakışanı yaptı.
Geçmişte bu konuları hiç çekinmeden yazdığım için son bir kez daha kısaca anımsatıyorum.
Özellikle İsmet Karacanın ve yandaşlarının kurultaylardaki yaptığı akıl almaz ve suç olacak eylemeleri, hak eden ve ülkenin her yerinde kabul görmüş milletvekilini seçtirmemek için çirkin pazarlıklara girerek partiye, örgüte, emek verenlere zarar verdikleri unutulamaz.
Bu yetersiz ve çıkarcı grup CHP örgütünü işlevsiz kıldılar.
Genel Merkezde ihtiraslı bazı yöneticilerle pazarlık yaparak kendileri var olmaya bir o kadarda hak edenleri yok etmeye çalıştılar.
Sonuçta hem kendileri hemde CHP’yi seçimlerde başarısızlığa mahkûm ettiler.
Fazla uzatmayacağım herkes bu olumsuzlukları uzun yıllardır yaşadı gördü ve iflah olmaz bir kötülüğe dönüşen bu yapıdan kurtulmak için partideki farklı düşünen herkes birleşerek bu zor sürece katkı koydu.
Dün Osmangazi kongresi 2 adaylı oldu.
Ancak işin aslına bakarsanız bu yarışta kazanan Cengiz Çelikten’le, Baran Güneş yarışır gibi görünse de temeldeki faktör başkaydı.
Yıllardır hem genel merkezin hemde Bursa’daki uzantılarının yok saydığı, işlevsiz bir konuma soktukları örgüt emekçileri, sivil toplum örgütleri yüzünü her zaman sola dönmüş tüm üyeleri, özellikle sürekli haksızlığa ve saygısızlığa uğrayan kadınlar İsmet Karaca’ya karşı birleşerek mücadele ettiler.
Dün Güre’de olduğum halde sabah 00,6 dan itibaren gece yarısına kadar an be an her olayı izledim, dinledim adeta kongredeymişim gibi yaşadım ve umutlanmam gerekirken yapılanlardan utandım.
CHP geleneğinde olmayan nefretin öfkenin fiziki şiddet ulaşması karşısında öfkelendim ve “ YETER… YETER… YETER” artık diye isyan ettim.
Kongre başlamadan önce bana birkaç dosttan “Abla, kongreyi iptal ettirmek için İsmet Taraftarları kavga çıkaracaklar” bilgisi geldi.
Çok endişe ettim ve bende bazı dostları dikkatli olmaları için uyardım.
Ne yazık ki endişelenmekte haklı çıktım ilk saldırı ve yumruklama haberi 12.48’de geldi:
İsmet Karaca’nın Kayyumu Turgut Özkan’ın Başkan Yardımcısı Yaşar İlbay, Burak İleri’ye saldırıp yumruk atmş ve Burak İleride şikâyetçi olmak için emniyete gitmiş.
Ayrıca bu şahıs sağa sola küfürler ediyormuş…
Korktuğum başa gelmişti…
Oysa biraz akıl izan olsa böyle davranılmaz hatta bir özeleştiri verilerek herkes iyi niyete davet edilebilirdi.
Ben uzakta da olsam kongrenin gergin ve beklenen değişim, dönüşüm ve sağduyuda buluşma platformundan uzakta olacağını yılların tecrübesi ile anlamıştım.
Konuşmacılarda daha önce bana da yaptığı hadsizlikten yok saydığım Nedret Yayla’nın akıldan, bilimden, gerçeklerden uzak AKP ve Tek Adam mantığı ile yaptığı faşist bir anlayışın ifadeleri olan konuşması tuzla biber olmuştur.
Bu fanatik, kışkırtıcı bölücü ve ötekileştirici şahıs, saçmalamasıyla Genel Başkanı ve CHP’yi suçlaması gerçekten bana göre kongrenin kara lekesi olmuştur.
Genç Aday Baran Güneş, ilk andan itibaren 13 yıllık İsmet Karaca haksızlıklarının ve seçimlere gidilirken onun tezgâhı ile kayyum olarak görev yapan Turgut Özkan’ın adayı damgasından dolayı yarışa eksi olarak başlamış oldu.
Cengiz Çelikten ise geçen seçimlerde de yarışmış kazanamasa da asla mücadeleden vaz geçmemiş ve örgütün tüm kesimleriyle güzel bir diyalog kurarak güven vermiş bir aday konumundaydı.
Cengiz Çelikte’in konuşmasını dinleyemedim ama sürekli telefonda anlatan ve yazan dostlardan dolayı bilgi sahibi oldum.
Yürekli, kendine ve örgüte güvenen, yapılan yanlışların hesabını soran ve bir daha böyle hatalar yapılmayacağını taahhüt eden birleştirici, farklılıkları zenginlik olarak gören anlayışı onay buldu.
Özellikle haksızlığa hatta edepsizliğe uğrayan kadınlarımızın hakkını arayan tavrıyla şahsen benim favorim oldu.
Cengiz Çelikten gerçekten her yerde ve her zaman eşi ile omuz omuza mücadele verdiler.
Bazı insanlar gibi duyarsız, ikiyüzlü, para pul ve gösterişli yaşam tarzı ile kimlik aramıyor her zaman eşine ve örgüte saygılı bir kadın olarak takdir topluyor..
Oyum olsa ona verirdim.
Orda olsam kendisinden yana açık tavrımı koyardım.
Gençliğini sürekli öne çıkaran ve oldukça iyi bir tahsili olan diğer adayımız Baran Güneş’in konuşmasını yapılan canlı yayınla bizzat dinledim.
Heyecanlı, enerjik, ajitasyonu güçlü ve etkileyici bir konuşma yaptı.
Baran Güneş keşke içinde birlikte olduğu ekibin yaptığı hatalar ve çirkinliklerle hatta ortalara dökülmüş ve doğru olduğu söylenen ahlaki ve rantsal iddialarla ilgili bir öz eleştiri verebilse ve bu konumda olanları kınayabilseydi!!!
Ayrıca birlikte olduğu İsmet Karaca’nın her zaman bir yerlere aday olmak için istifa eden veya “Ben aday olmayacağım” diye insanları kandırıp ittifak yapıp kazanılınca “Adayım” diyip görevini bırakmasını eleştirseydi.
Konuşmasında halka en güzel dokunan, halklarda ve örgütte karşılığı olan, bir gün önce çıktığı Değirmenli Kızık’ta yapılan Görkemli Hatıralarda da ne kadar dolu, bilgili, birikimli ama şovdan uzak bir gönül adamı olan Erkan Aydın’ı hedef alması üzücü ve yakışıksızdı.
SONUÇ:
Her şeye karşın Osmangazi kongresinde bir değişim yaşanırken akıl almaz ve asla kabul edilemeyecek bir başka şiddet olayının yaşanması ve bir partilimize sürü halinde saldırıp kaburgalarının kırılması asla kabul edilemez.
Anında bu şahıslar partiden ihraç edilmeli ve ayrıca yasal işlemde yapılmalıdır.
Avukat olan ildeki Kayyum acilen görevini yapmalıdır.
Yine Ayşe Dolara suç işleyen tehdit ve taciz ederek utancımız olan şahısta partiden ihraç edilmelidir.
Bu koşullarda yarışan ve umut veren iki adayımızı da kutluyorum.
Bundan sonra bir arada mücadele ederek CHP’nin dinamik yapısını oluşturmalarını istiyorum.
SON BİR RİCA:,
İster ilçe isterse il başkanlığına aday olanların mutlaka bir öz eleştiri yapmaları gerekmektedir.
Sol Sosyal demokrasiyi doğru anlayan ve en geniş kesimlere güven verecek bir anlayışın temsilcileri olmalarını talep ediyorum.
Kırdıkları gönülleri almalarını, yaptıkları haksızlıklardan ders alarak yeni görevlere talip olmalarını istiyorum.
Ve asla ama asla akçeli konularda şaibelerinin olmamasını, mazeret uydurulmamasını rica ediyorum.
Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ