Demokrat Zafer

Veteriner hekimler iş bırakıyor!

Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı Melike Baysal, veteriner hekimlerin bir günlük iş bırakma eylemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Veteriner hekimler olarak da sağlıkta şiddetten zarar gördüklerinin belirten Baysal, “Biz sesimizi duyuramadık değil, sesimiz duyulmadı. Dolayısıyla biz de 21 Ağustos’ta tüm Türkiye’de bir günlük iş bırakma kararı aldık.” dedi.

KAYNAK normhaber.com

Ankara’da yaşanan çirkin saldırının ardından veteriner hekimler bir günlük iş bırakma kararı aldı.

Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı Melike Baysal, alınan karara ilişkin Norm Haber’e özel açıklamalarda bulundu.

‘BİZİM İÇİN ARTIK BIÇAK KEMİĞE DAYANDI’

Seçilen tarihin sembolik olduğunu söyleyen Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı Baysal, “Bizim çok uzun süreden beri hak kaybımızla ilgili zaten bir mücadelemiz vardı. Bir sürecin içindeydik fakat çok kötü bir olay yaşadık. Ankara’da bir meslektaşımız hastasıyla ilgili sorun yaşadığı hasta sahibi tarafından darp edildi. Bu bizim yaşadığımız ilk değildi. Bundan önce İzmir’de de benzeri bir şey yaşamıştık, ama daha da kötüsü geçtiğimiz yıllarda gıda alanında çalışan bir meslektaşımız hayvansal gıdaya, toplum sağlığı için riskli olduğu nedeniyle onay vermedi ve öldürüldü. Bizim için artık bıçak kemiğe dayandı.” dedi.

‘SESİMİZ DUYULMADI’

Yaptıkları görüşmelere rağmen seslerini duyuramadıklarını belirten Melike Baysal, “Biz sesimizi duyuramadık değil, sesimiz duyulmadı. Dolayısıyla biz de 21 Ağustos’ta tüm Türkiye’de bir günlük iş bırakma kararı aldık.” ifadesini kullandı.

‘ŞİDDET YETERİNCE CEZALANDIRILMIYOR’

Son yıllarda şiddetin sadece hekimlere değil toplumun her alanında tırmandığının altını çizen Baysal, “Şiddetin yeterince cezalandırılmadığını düşünüyorum. İnsanlar istediklerini elde edemedikleri zaman şiddete uğrar duruma geldiler. Öncelikle biz kendi mesleğimiz özelinde buna vurgu yapmak istiyoruz. Ondan sonrasında da bu aslında bizim mücadelemizin bir parçası olarak ortaya çıkıyor. Veteriner hekimlik çok uzun yıllardan beri kan kaybediyor. Bunun ülkenin benimsediği neoliberal ekonomi politikalarıyla çok yakından ilgisi var. Veteriner hekimlik aslında koruyucu hekimliği doğasında barındıran bir meslek. Koruyucu hekimlik olmadan hayvan sağlığı, çevre sağlığı ve dolayısıyla insan sağlığının ülke ekonomisine katkıları konuşulamaz. Ne yazık ki Türkiye’de neoliberal ekonomi politikaları tamamen ithal etmek üzerine kurulduğu, üretimden tamamen uzaklaştırıldığı için üretimle ilgili çok yakından ilgili bir meslek grubu olarak veteriner hekimlikte kan kaybetti. Biz bunun yansımalarını ufak ufak neredeyse 30-35 yıldır yaşıyoruz. Özellikle sağlıkta söz konusu olduğu için işte iklim krizi nedeniyle, gıdaya ulaşım söz konusu olduğu için pandemi nedeniyle koruyucu hekimlik özellikle daha çok gündeme geldiği için bizde de dayanılmaz bir noktaya geldi. Biz Türk halkı olarak kendimize dokunmadığı zaman bir şeyleri tam olarak anlayamıyoruz. Ama ben bir veteriner hekim olarak şunu da vurgulamak istiyorum özellikle. Hayvan sağlığı da direkt etkileniyor ve bunu göz ardı edemeyiz. Çünkü hayvanların artık canlı olduğunu kabul edeceğiz. Bu sağlık hizmetini, nitelikli sağlık hizmetini hak ettiklerini kabul edeceğiz. Hayvan haklarını kabul edeceğiz. İnsanın sağlıklı ve vicdanen rahat yaşaması için bundan başka bir yol yok.” dedi.

‘BİR SÜRE SONRA VETERİNER HEKİM DE BULAMAYACAĞIZ’

Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı Melike Baysal, geçtiğimiz yıllarda sağlıklı gıdaya ulaşma konusunda da uyarıda bulunduklarını söyledi.

Baysal, “Sağlıklı gıdaya ulaşmamız zor olacak, hatta imkansız olacak. Gerçekten de artık hem bitkisel üretimde hem de hayvansal üretimde tarım ve hayvancılık istenilen düzeyde değil. Dolayısıyla gıdaya erişim zorlandı. Türkiye’de birçok çocuk hem aç hem de sağlıklı gıdaya ulaşamıyor. Hayvancılık öyle kötü durumda ki yetiştiriciler artık hayvancılık yapmak istemiyorlar. Devletin verdiği teşvikler tamamen işletmelere döndü. Küçük aile işletmeleri artık hayvancılık yapamıyorlar. Büyük hayvan alanında çalışan meslektaşlarımız yavaş yavaş kliniklerini kapatıyorlar. Bu ülkede bir süre sonra doktor bulamayacağımız gibi gerçekten veteriner hekim de bulamayacağız. Bu sorunları görmezden gelmek tıpkı pandemi döneminde koruyucu hekimliğe, gıdaya ulaşıma, dikkat etmememiz gibi bir süre sonra bizim önümüze içinden çıkılmaz bir problem olarak gelecek.” ifadesini kullandı.

‘HEM BİRBİRİMİZE HEM DE HAYVAN SAĞLIĞINA SAHİP ÇIKMAYA ÇALIŞTIK’

Deprem felaketinde hayatını kaybedenlere başsağlığı dileyen Melike Baysal, “17 Ağustos’tan sonra bir daha böyle bir şey büyük bir şeyi yaşamayız diye düşündük ama ne yazık ki çok kısa süre önce 17 Ağustos’tan da büyük, daha büyük bir alanı etkileyen çok korkunç bir deprem yaşadık. Biz gerçekten aslında veteriner hekimlerin ne yaptığını asıl olarak bu depremde gördük. Çünkü önce tabii herkes yakınlarını düşündü. Burada iki konu vardı. Bir tanesi bizim küçük evcil hayvanlar dediğimiz insanların yaşamını paylaşan kedi, köpekler, küçük evcil hayvanlar. Diğeri ise hem ekonomik değeri olan hem gıda değeri olan, daha çok kırsalda bulunan çiftlik hayvanları. Her hayvanın o dönemde sağlık hizmetine ihtiyacı olduğu, bakıma ihtiyacı olduğu, beslenmeye ihtiyacı olduğu bu dönemde veteriner hekimler olarak bunu sağladılar. Depremzede olan meslektaşlarımız bulundukları illerde hayvan sağlığı hizmetinin kesintisiz olarak devam etmesini sağlamaya çalıştılar. Aynı zamanda da kendi hayatlarını sürdürmeye çalıştılar. Dolayısıyla aslında çok büyük sorunlar yaşandı ve biz özellikle 6 Şubat’tan sonra gördük ki Türkiye böyle bir sürece asla hazırlıklı değil. Biz o dönemde gönüllü çalışan meslektaşlarımızla bölgede kesintisiz hizmet vermeye çalıştık. Aslında olanaklarımız da yoktu ama gerçekten olanak yarattık. Çok fazla bağış geldi. Dünya Veteriner Hekimleri Birliği’nden, ülkemizdeki firmalardan meslektaşlarımızdan herkes bir araya geldi. Hem birbirimize hem de hayvan sağlığına sahip çıkmaya çalıştık. Bunu büyük bir gururla, büyük bir mutlulukla söylüyorum. Keşke böyle bir şey yaşamasaydık ama biz bu süreçten kendi adımıza gerçekten iyi çıktık” diye konuştu.

‘DEPREM BÖLGESİNDE MAĞDURİYETLER DEVAM EDİYOR’

Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı Baysal, bölgede yaşayan veteriner hekimlerin mağduriyetlerinin devam ettiğini de vurguladı.

‘SAĞLIKTA ŞİDDET YASASI TAVİZSİZ İŞLETİLMELİ’

Baysal, “Veteriner hekimler için yerel yönetimlerden de merkezi yönetimden de en küçük bir adım görmedik. Biz buna da isyan ediyoruz. Bunun için de birçok görüşme yaptık ama biz kendi mesleğimiz adına artık şunu söyleyebilirim rahatlıkla. Bu görüşmelerin bize hiç faydası olmadı. Bölgelerimizdeki milletvekilleriyle, yerel yönetimlerle görüştük, merkezi idareyle görüştük. Parlamento’ya gittik. İktidar partisi ya da muhalefet partisi tüm siyasi partilerin genel merkezleriyle görüştük ama tek bir geri dönüş almadık. Ve biz özellikle Ankara’daki meslektaşımız bu şekilde darp edilince, ben olayı cinsiyete çekmek istemiyorum, çünkü gerçekten şiddetin kadını erkeği olmaz. Mesleğin kadını erkeği olmaz. Türkiye’de sağlıkla ilgili tüm kararlar genelde kurum içi kararlarla ya da mesleklerin kendi kanunlarıyla alındığı için olumlu yapılandırmalar asla veteriner hekimler için söz konusu olmaz. Dolayısıyla biz bu eylemimizde şunu da talep ediyoruz. Bu ülkenin bir sağlıkta şiddet yasası var. Sağlıkta şiddet yasası diğer hekimlik grupları ve insan sağlığı çalışanlarında da tavizsiz işletilmeli. Bu yasaya veteriner hekimler de bir an önce dahil edilmeli. Artık veteriner hekimler daha güvenli şartlarda çalışmalı. Sağlıkla ilgili çalışan alanlarda herhangi birine şiddet uygulayan da bu yasa dahilinde cezalandırılmalı. Ama genelinde artık şiddetle ilgili cezalar arttırılmalı ve şiddetli caydırıcı cezalar olmalı.” dedi.

SENDİKALARIN YAKLAŞIMI NASIL?

Veteriner hekimlerin bir günlük iş bırakma kararının bazı kesimler tarafından siyasileştirilmeye çalışıldığını kaydeden Baysal, şöyle devam etti:

“Kamudaki bu tip eylemlerde, grevlerde sendikaların rolü çok büyük. Kamu çalışanlarının asıl grev kararı, eylem kararı, sendikalar aracılığıyla verilebiliyor. Yasal süreç bu konularda daha rahat işliyor. Biz de tüm sendikalara, tüm mesleki sivil toplum mesleki örgütlerimize Dekanlar Konseyi’ni resmi yazıyla bu eylemimizi zaten bildirdik. Türk Veteriner Hekimleri Merkez Konseyi olarak. Bu resmi yazışmalardan sonra birkaç sendika hemen destek kararını aldı. Fakat her zaman olduğu gibi bu süreci yanlış değerlendiren, hatta siyasileştirmeye çalışan sendikalar da oldu ama biz bu konuda şunu söylüyoruz: Biz mesleğimizin siyasetini yapıyoruz. Bunu yapmaya devam edeceğiz. Bu konunun siyasi bir düzleme çekilmesine izin vermeyeceğiz. Çünkü bizim amacımız veteriner hekimler, veteriner hekimliğin haklarının korunması. Dolayısıyla veteriner hekimlik alanındaki tüm etkilenen grupların korunması. Biz onları meslektaşlarımızın vicdanına bırakacağız. Orada yargılanacaklar. Ama bu sürece çok destek veren, bu süreci sahiplenen çok veteriner hekim ve çok örgüt var. Bu anlamda gerçekten de gurur duyuyoruz.”

Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı Melike Baysal meslektaşlarına ise şu çağrıda bulundu:

“Ben 26 yıllık veteriner hekimim ve 26 yıldır mesleki sorunlarımın farkındayım. 2018 yılından beri de meslek örgütümde yöneticiyim. Tüm meslektaşlarımın neden böyle sorusuna cevap almadığı süreçleri de yaşadım. Sonra sorunlarımızı somutlaştırdık. Dolayısıyla ben hangi alanda olursa olsun tüm meslektaşlarımın ne kadar büyük sorunlarla boğuştuğunu biliyorum ve bugün Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi ve odalarımız bu süreç için bir adım attılar. Örgütlenme çok kıymetli. Ve biz örgütlenmemizi bu süreçte başarıyla sağladık. Meslek örgütlerinin bu çağrısına cevap vermelerini tüm meslektaşlarımı bu sürece sahip çıkmalarını ve 21 Ağustos’ta tüm meslektaşlarımın klinikte ise kliniklerini kapatmalarını, değişik alanlarda çalışanların da o gün iş bırakmalarını istiyorum. Bunu yapacaklarını da biliyorum ama ben bunun yanı sıra vatandaşlarımızdan da anlayış istiyorum, destek istiyorum. Çünkü o gün gerçekten hizmet vermeyeceğiz, vermek istemiyoruz, çünkü sesimizi duyurmak istiyoruz. Bu aynı zamanda onlar için onların birlikte yaşadığı hayvanlar ya da yetiştiricilerimiz için ekonomik değeri olan hayvanlar için onların da bunu anlayacaklarını ve bize destek vereceklerini biliyorum. Öğrencilerimizin, öğrencilerimizin de öğrencilerimizin ailelerin de bu sürece destek vereceğini biliyorum dolayısıyla ben tüm meslektaşlarıma hep birlikte olma çağrısı yapıyorum buradan.”

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ