Demokrat Zafer

Kurumları işlevsiz hale getirip kapattığınız zaman bunların hafızalarını da siliyorsunuz

Bir Bürokrat daha CHP’den milletvekilliğine “bende varım” dedi. Cemal Yağcı; 30 mart perşembe günü saat 14,00 de adaylığını açıklamaya hazırlanırken görüşlerini; “Ülkemizin 70’li yıllardan başlayarak yaşadığı siyasi ve sosyal değişimi hem yaşayarak hem de gözlemleyerek büyüdüm.

“Hep güzel günler göreceğiz çocuklar” diyerek geleceğe umutla baktık. Yaşadığımız sıkıntılı süreçleri hep “bu da geçer ya hu!” diyerek izledik. Ayakkabıcı Nedim’in oğlu olarak benim için iki gelecek tasarımı vardı: Ya okuyacak öğretmen, memur olacak ya da ayakkabı tezgahının bir ucuna ilişecektim. Okumayı seçtim.

Öğretmen okuluyla başladığım eğitim-öğretimi sosyal hizmet okuyarak tamamladım. Üniversite öğrenimim sırasında ülkemizin sosyal sorunlarını ve olası çözümlerini uluslararası örnekleriyle, en ayrıntılı şekilde öğrenme, değerlendirme imkânı buldum.

Meslek yaşamım sosyal sorunlarla iç içe, bunların çözümleri için çaba göstermekle geçti.

Bursa’da 1994 – 2000 yılları arasında iki kez toplam 6 yıl Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü yaptım. Bu dönemde Bursa’nın -güçlü sivil toplum kuruluşlarıyla el ele- bütün incinebilir kesimleriyle; kadınlar, korunmaya muhtaç çocuklar, -özel olarak sokak çocukları-, engelliler, yaşlılar için son derece verimli çalışmalar yaptık. Ödeneğimiz olmazdı ama kirasını zor denkleştirdiğimiz gecekondu mahallelerinde toplum merkezleri açtık.

Sonraki yıllarda bizden öncekilerin ve bizlerin ilmek ilmek örerek oluşturduğumuz doku birer birer yıkılarak yok edildi. Sırameşeler Dr. Rüştü Burlu Yetiştirme Yurdu, Çekirge Saniye Rıza Kız Yetiştirme Yurdu, Mollaarap Eşrefiler Kız Yetiştirme Yurdu yıkıldı, üstelik yerlerine hiçbir şey yapılmadı.

Bütün sosyal hizmet kuruluşları Bursalıların muhteşem katkılarıyla Türkiye’ye örnek gösteriliyordu, 40’a yakın gayrimenkul bağışı almıştık. Kurban bayramlarında dört tona yakın kurban bağışı alırdık, önce bağış kabulünden vazgeçtiler, sonra kuruluşlar yıkılınca koruma ve yardım dernekleri atıl hale geldi. Oysa bu derneklerde Bursa’nın önde gelen iş insanları, kanaat önderleri yönetici ve üye olarak yer alıyorlardı. Sonraları bağışların hangi kurumlara hangi amaca hizmet etmek için yönlendirdiğini hep beraber gördük.

Bütün bunların üzerine Kahramanmaraş merkezli 11 ilimizi etkileyen iki büyük deprem felaketi yaşadık. Kaybettiğimiz canlarımızı rahmetle anıyorum, geride kalanlarının acılarını yürekten paylaşıyorum.

Üzülerek söylemeliyim ki, kurumları işlevsiz hale getirip kapattığınız zaman bunların hafızalarını da siliyorsunuz. Biz 1999 Marmara depremini yaşadık, daha ilk gün Ankara’nın bize talimat vermesini beklemeden, sabahleyin otobüslerimizi hazırlamış ve Karamürsel Çocuk Yuvasındaki bütün çocukları Bursa’ya nakletmiştik. Çünkü biz olası bir afette nereye, hangi ilin ulaşacağını ve hangi kurumu nereye tahliye edeceğimizi biliyorduk. Daha ilk gün nerede, nelere ihtiyaç olduğunu bütün Bursa duymuş ve akın akın Sırameşeler’e koşmuşlardı.

6 Şubat’ta ve sonrasında yaşadıklarımız bize sivil toplumun doğru yönlendirildiğinde ne kadar büyük işler yapabildiğini gösterdi. Ülkemiz son yıllarda üst üste, önce mülteci akını, arkasından giderek artan bir derin yoksullukla karşı karşıya iken 6 Şubat sonrasında da deprem ve sel bölgesinden diğer illere depremzede göçleri yaşıyor. Bursa da bu göçlerden nasibini alıyor, 150 bin depremzedenin Bursa’ya geldiği belirtiliyor.

İşte;

Sosyal hizmetleri ülkemizde yeniden yapılandırırken çorbada benim de tuzum olsun diyerek milletvekili aday adayı oluyorum.

İstanbul Sözleşmesi tekrar uygulamaya konulurken orada ben de olmalıyım.

Korunmaya muhtaç çocukların sesi, soluğu olmalıyım. Onları cemaatlerin elinde oyuncak olmaktan kurtarmak için orada olmalıyım.

Giderek yaşlanan toplumumuzun yaşlılarının refah içinde yaşlılıklarını yaşayabilmeleri için katkı sunmalıyım.

Özel eğitime muhtaç bireylerin ve ailelerinin, özel eğitim kurumlarında nerdeyse asgari ücretle haftada 40 saat ders veren öğretmen ve uzmanların sesi, soluğu olmalıyım.

Ve bütün bunlar için doğru zaman şimdi, doğru yer Cumhuriyet Halk Partisi ve doğru lider Kemal KILIÇDAROĞLU diyor, hepinizi saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.” dedi.

CEMAL YAĞCI kimdir;

ÖZGEÇMİŞ:

S.S.Y.B. Ankara Sosyal Hizmetler Akademisi 1981 mezunu. Yüksek lisansını 2017 yılında Kocaeli Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümünde tamamladı.

Manisa Gördes’te ayakkabıcı bir baba, ev hanımı bir annenin ilk çocuğu olarak doğdu. İki kardeşi var. İlk ve Ortaokulu İzmir’de, liseyi Gökçeada Atatürk Öğretmen Lisesi’nde yatılı okudu.

Biri 37 diğeri 28 yaşında iki avukat çocuğu, 11 yaşında bir torunu, Vera adında 6 yaşında bir köpeği var.

Meslek yaşamına Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı’nda başladı daha sonra kurulan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Erzurum ve Bursa teşkilatlarında kuruluş müdürlükleri ve Bursa Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü yaptı (1994-1996 ve 1998-2000). Aralık 2000 de Bursa Büyükşehir Belediyesine naklen geçti, 2017 yılbaşında emekliye ayrıldı. Emekli olduktan sonra halen 7 yılı eşiyle birlikte kurdukları Sarem Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinde olmak üzere 15 yılı aşkın süredir kurum müdürlüğü yapmaktadır.

Ülkemizin sosyal politikaları, sosyal sorunlarımız ve çözümleri başta olmak üzere sosyal hizmet alanında 40 yılı aşan deneyimi var. Hem merkezi yönetimde hem yerel yönetimde hem de özel sektörde çalışarak çok yönlü bakış açısına sahip oldu.

Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Bursa Şubesi, Bursa Sosyal Rehabilitasyon ve Eğitim Derneği, Bursa Sınır Tanımayan Dağcılar Spor Kulübü ve İzmir Gördesliler Derneği üyesi.

Orta düzeyde İngilizce biliyor.

Kitap okumak, suluboya ile kentsel desenler çizip boyamak, doğa yürüyüşleri  hobileri arasında.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ