Demokrat Zafer

DEPREM GERÇEĞİNİ ANLATAN YÜREKLİ GAZETECİLERE, YARDIMA GİDEN TÜM KURUM VE İNSANLARA TEŞEKKÜRLER.

Geçmiş dönem CHP Parti Meclis Üyesi Güler Buğday’dan deprem bölgesinde zor şartlara rağmen haber yapmaya çalışan meslektaşlarımıza özel bir yazı. Buğday;

Günlerdir vicdanı olan tüm insanların yüzyılın en büyük felaketini yaşadığımız bu günlerde çok acı çektiklerini ve felaket bölgesinde yaşatılan insanlık suçu davranışlar ve ihmaller karşısında öfke ve nefret kustuklarını görüyoruz.
Şahsen ben öyleyim.
Hiç uyumadan özellikle Halk TV’nin bütün gece canlı yayına devam etmesi ve ismini bilmediğim cesur ve saygın muhabirlerin o kar kışta ve zor koşullarda halkın feryadını aktarması o insanların aç susuz çaresiz olarak göstermeleri bizlerinde akıl sağlığını yok ediyor.
Biz nasıl bir ülke olduk????
Utanmadan vicdanları sızlamadan yandaş kanallar ve satılık kalemler hala iktidar yalakalığı yapmak için siyahı beyaz yapıyorlar.
Nalet olsun onlara.
Gazetecilik gibi halkın vicdanı olması gereken bu onurlu mesleği iki kör kuruşa satanlara…
Nasıl vicdanları var? Hiç mi insanlıkları kalmadı?
Özellikle felaketi en ağır yaşayan hatta yok olan medeniyetler başkenti saydığım Hatay’da, Adıyaman’da ve isminin başında KAHRAMAN yazan Maraş’ta ve diğer felakete uğrayan şehirlerimizde kıyamet kopmuş insanlar toprağın altında bekliyor ama günlerdir devlet yok edilmiş.
Her zaman gurumuz ve güvencemiz olan Ordumuz, askerimiz, Mehmetçiğimiz, Tek Adamın kararı ile bile isteye gerçek gücünden ve konumunda koparılmış adeta sarayın milis gücüne çevrilmiş ve asli görevine yani felaket bölgelerine ilk günlerde gönderilmiyor!!!!
Bu koşullarda hiçbir siyasi parti aidiyetinin önemi olmadan tüm halkımız ilk andan itibaren yardım yapmak için çırpındı.
Tüm gücü ile yardımlar toplayıp çare olmak için çalıştı.
Bu nedenle tüm eleştirilerim ve isyanım ülkeyi yönettiğini sanan ama asla vicdanları sızlamayan sadece koltuklarını korumak için yalana başvuran gerçekleri saklayan saraylarda yaşayan ve ülkemi sömürenleredir.
Resmen ölüme terk edilen insanların yaşadıkları akıl almaz vahşeti saklayan devlete çöreklenmiş onlarca maaş alan ve utanmayan bilumum kadrolaradır.
İnsanlar ihmaller sonucu, ülkeyi soyan iktidar destekli hırsız ve çalan çırpan ve çürük yapıları devlete kakalayan soysuz ve ahlaksızlar yüzünden yüzbinlerce insan göçük altında öldüler veya ölümü bekliyorlar.
Oysa yıllarca bu konularda eğitim görmüş ve donanımlı olanakları bu tür felaketlerde görev yapmaya müsait, ayrıca hava, kara, deniz gücü ve her türlü teçhizatı olan ordumuza neden ilk anda görev verilmedi?
Şahsen ben ilk andan itibaren bu talebimi tekrar tekrar dile getirdim.
Ayrıca yıllardır toplanan deprem paraları yok edilip gerekli tedbirler alınmadı neden?
Şimdi kalkmış Tek Adam konvoylar eşliğinde ve koruma çemberinde 3 gün sonra bölgeye gitmiş ve bakın bizlere nelere söylüyor:
“Siyasi çıkar uğruna çirkefçe olumsuz kampanyalar yürütülmesini hazmedemiyorum. Bazı namussuz kişiler kampanya yaparak, Hatay’da asker, jandarma, polis göremedik gibi yalan yanlış iftiralar atıyorlar.”
AKP Genel Başkanı Sayın Tayyip Erdoğan yanılıyorsunuz.
Kimse iftira atmadı.
Adıyaman’da milletvekilimiz ve Genel Başkan Yardımcımız Ali Öztunç iki gün yalvardı:
“İnsanlar göçük altında kurtarılmayı bekliyorlar, yaşayan insanlarda açlar, susuzlar ve soğuktalar, üste başta yok çaresizler yardım edin.” diye feryat etti. Neden duymadınız?
Hatay’da her kes, siyasiler, yurttaşlar ve tüm duyarlı insanlar “çok zordayız buraya tek bir yardım gelmedi. İnsanlar bile bile ölüme mahkûm edildiler” diye feryat ettiler.
Hatay spor Teknik Direktörü Volkan Demirel ağlayarak yardım istedi: “Allah rızası için yardım edin, insanlar ölüyor” diye feryat etti.
Adının başında KAHRAMAN yazan ve depremin merkez üssü olan Maraş’ta resmen insanlık ayıbı yaşandı.
Maraş’ta çok insan feryat eti ve yardım istedi.
Bizim Bursa’mızın gurur duyduğumuz vekilleri Toprak Adam Orhan Sarıbal, Yüksel Özkan ve Erkan Aydın ilk günden itibaren yardım istediler. Çaresizliklerini ve yardım gelmediğini anlattılar.
Gazeteciler canlı yayınlar yaptılar ama duyan olmadı.
Uzatmaya gerek yok iktidar duyarsız ve hala kendilerini ve geleceklerini düşünüyorlar ama 21 yılda soygun düzeni ile devlet çökertildi.
Bu arada gerçekten gurur ve onurumuz olan gerçek basın mensupları insanüstü bir gayretle mücadele ediyorlar.
Yine CHP’nin 96 milletvekili ve Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile gururumuz olan belediye başkanları ile korumasız ve konvoysuz halkın yanında acılarına ortak oldular.
Nihayet Kemal Kılıçdaroğlu, bu kirli siyasete izin vermeyerek çaresiz kalan halklımızın yanında oldu ve sokağa indi.
Yardım gitmesine engel olan, yıkılan hava alanları, yanan limanlar ve yıkılan yolları yapmak için yasakları kabul etmeyerek gerçek bir lider olmanın gereğini gösterdi.
Daha fazla uzatmadan bu zorlu günlerin birde gerçek kahramanı olan gazeteciler ve birçoğunun ismini bilmediğimiz basın mensupları ve muhabirler var.
Çok şükür ülkemizin geçmişten bu yana satın alınmayan, kalemleri eğilip bükülmeyen, tüm dayatma ve tehditlere hatta hapiste yatırmalarına karşın korkmayan susmayan ve gerçekleri anlatan gazetecileri var
Ve çok şükür duyarlı ve yardımsever halkımız var.
Her şeye karşın vicdanını rafa kaldırmamış iş adamları, sanayicileri, sivil toplum örgütleri, belediye başkanları velhasıl gerçekten yok edilmeyen bir milli şuurumuz ve Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimleri uğrunda ölümü göze alan evlatları var.
Bu arada bana hiç kimse ve hiçbir koşulda “Şerefsiz, namussuz, ahlaksız ve iftiracısın…” diyemez.
Eğer sağlığım elverseydi bende gider ellerimle kazarak insanlarımızı kurtarmak isterdim.
Onun için gece gündüz yazıyorum.
Asla iftira ve abartı yapmıyorum
Hatta çok dikkatli bir dil kullanıyor ve kimseyi tahrik etmek hatta incitmek istemiyorum ama kusura bakmayın ben KORKMUYORUM
Ölümden öte yol yok…
Şerefsiz, vicdansız ve iki kör kuruş uğruna kul olacağıma aç kalırım, hatta tek başıma kalırım ama baş eğmem.
Kalemimi çıkar gruplarına, ülkemi soyanlara ve çalıp çırpanların yaptıkları çürük binalarda hatta hastanelerde ve yollarda bu felakete duyarsızlıkları ile sebep olanların yararına kullanmam.
Ben çok saygı duyduğum ve canla başla felaket bölgesinde aç susuz kalan gazetecilerin ve bir muhabir kızımızın resmini koydum.
Sağ olsunlar…
Ayakları düz bassın.
Kendilerini çıkara satmış tüm kalemşörlere, yalakalara ve yetersizlere örnek olsunlar.
Sevgiyle, saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile özgür bir yaşam ve hakça paylaşılan bir düzende yaşayalım ve yaşatalım.
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ