Demokrat Zafer

Ahmet Koçak Yazdı; YILIN SON ÖĞRETMENLER TOPLANTISI

Köşe yazarımız Ahmet Koçak derlediği yazıda;

Boğazını iki kez temizleyen okul müdürü:

“1. Dönemin son toplantısını, yılın son gününde açıyorum. Bu, benim geçirdiğim 63. yıl. Arkamda 63 yeni yıl bırakarak 2023 yılına gireceğim. Bir yıl sonra zorunlu emekli olacağım. Bizler yılbaşı kutlamayanlardanız” diyerek söze başladı. Biri arkalardan:

“Kutlama. Bize ne? Kurtulacağız sizden desenize” diye laf attı. Müdür kim olduğuna aldırış etmeden acı gülümseme yapıştırdığı dudaklarıyla sözlerine devam etti:

“Gelen gideni aratırmış, diyeyim. Yeni yılın sizlere refah…”

Yine arkalardan biri homurdandı:

“Edebiyatı kesip gündeme dönsek mi?”

“Dönelim. İlk gündemimiz geçen yılın değerlendirilmesi. Buyurun değerlendirin.” dedi. Samimi Bey el kaldırdı.

“Buyurun Samimi Bey, siz de olmasanız toplantılarda hep ben konuşacağım heh heh!” dedi müdür yüzündeki hoşnutsuz ifadeyi gizleme gereği duymadan. Samimi Öğretmen müdüre dönerek:

“Geçen yıl yaşadıklarımız, gördüklerimiz duyduklarımız hiç hoş şeyler değildi. Geleceğe ümitle bakamıyoruz maalesef. Arkasından atmak gibi olmasın da çok acılar çektik 2022’de.

Akaryakıt, doğal gaz, döviz ve onlara bağlı elektrik zamları her şeyin fiyatının artmasına neden oldu. Fiyatlar iki, üç katına çıktı. Bizim maaşlar yaklaşık yüzde seksen arttı. Gerçek enflasyon oranında maaşlara zam yapılsa kiraları ödeyemeyecek durumda olmazdık. Biz, artık yoksullaştık. Bu durumda bile suçlanan muhalefet ve marketler oldu.” Din Kültürü Öğretmeni:

“Zamlardan da mı hükümet sorumlu? El insaf yani!” diye laf attı. Farklı konularda bile aynı şeyleri söyleyen arkadaşına şöyle bir bakıp devam etti Samimi Bey:

“Gelen gideni aratırmış” dedi az önce müdür bey bozuk saat misali. Öyle olacak galiba. Yeni yılın da bizlere hayır dua okumayacağını düşünüyorum. Dilemekle olmayacağını bildiğim halde yine de yeni yılın iyi geçmesini dileyeyim.

Toplum eskiden piramit şeklindeydi. En altta yoksul, ezilen, asgari ücretliler büyük çoğunluğu oluşturur; ortada, orta direk dediğimiz memur, işçi ve bazı emekliler, zirvede sayıları çok az varsıllar vardı. O piramit yok oldu. Yoksul ve asgari ücret alanlar orta direkliğe terfi emesi gerekirken orta direk piramidin altına düşürüldü. Bizim piramit bildiğiniz süs kabağına döndü. Böylece iki kesim oluştu: Varsıllar, yoksullar…” Müdür araya girerek:

“Önemli değil, mevsimler de yaz yaz ve kış oldu zaten. Eğitim öğretimden bahsetsen biraz da. Samimi Bey de hep şikâyet eder, muhalefet eder, olumsuz yönden bakar tüm olaylara. Muhalif kanalları çok izliyor demek ki! Sizce geçtiğimiz yıl hiç mi güzel şey olmadı? Mesela: Gaz bulduk, petrol bulduk, yerli araba yaptık, yerli uçağımız göklerde…” dedi. Salondaki öğretmenlerden biri: “Samimi Bey, adı gibi samimidir onu dinleyelim” dedi.  Başka el kaldıran olmayınca Samimi Bey devam etti:

“Siz de hep yandaş kanalları izliyorsunuz demek ki. Hepsi göz boyamak, durumu kurtarmak için sizin gibilere söylenmiş sözler. Neyse, konuyu değiştireyim; kendilerine uygun iklimin nimetlerinden yararlanmak isteyen tarikatlar merdiven altından dışarı çıkınca orada yaşananlardan haberimiz oldu. Badeci şıktan, cin çıkarma seanslarından, küçük yaşta kız ve erkek çocuklara yapılan taciz ve tecavüzlerden haberdar olduk. Eskiden de duyardık inanmak istemez, yakıştıramazdık. Videoları var. Her şey ayan beyan ortadadır.  Bunlar nasıl insanlarmış? Neler yapıyorlarmış? Büyük önder Atatürk; “İyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek tarikat medeniyet (uygarlık) tarikatıdır. demiştir. Biz cumhuriyet öğretmenleri O’nun yolundan gitmekteyiz. Müdür araya girip:

“Eğitimle ne alakası var anlattıklarınızın?” diye sordu. Samimi Bey devam etti:

“İlgisini şimdi anlatacağım. Acayip kıyafetler giymiş, sakallı, sarıklı bir takım tarikatçılar tebliğ için piyasada görülmeye; içki satmak, yılbaşı kutlamak günahtır demeye başladılar. Hatta yılbaşı gecesi toplu yürüyüş yaparak yılbaşında eğlenenleri protesto bile ettiler. Elin Tunuslusu ta oradan gelip bizim kadın market çalışanına: “Başın açık çalışma, günah!” dedi çağdaş ve laik bir ülke olduğumuzu düşünmeden. “Yalnız kadınların, yanında bir yakını olmadan doksan kilometreden uzağa gitmesi caiz değildir” dedi başka bir fetvacı. “Öbür dünyada bol bol şarap içeceğiz, bal yiyeceğiz!” diye ballandırarak bal yiyişini, yalanarak şarap içişini anlatan başka bir yobaz arzı endam ederken görüldü Youtube’den. “Cariye ile evlenilmez, başkasının cariyesini sevdiysen sahibinden satın alabilir, azat ederek nikâh kıyabilirsin” dedi başka bir sakallı. Herkes etrafta nikâh kıyacak cariye aradı bulamadı. Daha nice sözde hoca efendilerin ipe sapa gelmez videoları internette dolaşmaktadır. Biz yaşantımızı fetvalara göre değil; akla, mantığa ve bilime göre düzenliyoruz ama onlar yine de saçma sapan fetvalar vermeye devam ediyorlar.

Olan bitenlerden dolayı utanç duyup, insan içine çıkamamaları gerekenler bir de tebliğe çıktılar geçen yıl iyi mi?” İnsanlar, gerici yobazlara: “Erkek çocuklara tecavüz edilirken, altı yaşındaki bebek gelin edilirken neredeydiniz? O günah değil miydi? Defolun utanmazlar! Sizi bir daha buralarda görmeyelim,” diyenlere bir yanıt veremeden apar topar ortamı terk ettiler.

“Eee anladık biz de izledik o videoları. Toplantımız çok uzadı sadede gel.” dedi müdür. Yanındaki muavinin kulağına; “şu adamlar yüzünden bir solcudan ahlak dersi alır olduk yahu!” diye fısıldadı. Muavin başıyla tasdik eder gibi yaptı. Samimi Bey bu hareketi “ ben sana gösteririm!” olarak algıladı. Alışıktı, aldırış etmeden sözlerine devam etti:

“İşte o acayip kılıklı, acayip şeyler söyleyen, yapan insanlar okullarda değerler eğitimi diye çocuklara ders anlatacaklarmış. Hangi değerler? Eğitimleri nedir? Ehliyetleri var mıdır? Din Kültürü öğretmenleri anlatamaz mı?  Velilerin büyük çoğunluğu, öğretmenler, sendikalar da istemez bu insanların okullara girmesini…” Toplantının seyrinin kötüye doğru gittiğini anlayan müdür:

“Şimdi dilek ve temenniler bölümüne geçelim arkadaşlar. Var mı bir dileği bir temennisi olan?” diye Samimi Beyin sözünü kesti ve salona bakmadan devam etti: “Yeni yıl sizlere refah, fazilet, saadet getirsin inşallah!” diyerek toplantıyı bitirdi. Samimi Bey iki gündemli toplantıyı protesto edercesine cep telefonundan günün anlam ve önemine uygun bir şarkı açtı;

Yeni yıl yeni yıl yeni yıl yeni yıl/Bizlere kutlu olsun/Yeni yıl yeni yıl yeni yıl yeni yıl/Sizlere mutlu olsun!

Eski yıl sona erdi/Yepyeni bir yıl geldi/Bu yıl olsun mutlu bir yıl/Bu yıl olsun hey hey!

Kardeşiz biz hepimiz/Bitmesin hiç sevgimiz/Aramızda dargınlık yok/Aramızda hey hey!

Mutlu olsun insanlar/Mutlu olsun tüm evren/Yeni yılda hep birlikte/Yeni yılda hey hey!

“İş bu toplantı tutanağı tarafımızca imza altına alınmıştır” tümcesinin altına imzalar atıldı. 31.12.2022 YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN!

ahmet.kocak16@ hotmail.com

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ