Yasal boşluklar kanunla kapanmadıkça işçiler güvencesiz kalmaya devam edecek!

“Bundan 17 yıl önce 29 Aralık 2005’tarihinde Bursa Yaylacık mahallesinde faaliyet gösteren, Özay Tekstil işyerinde kapılar üzerlerinden kilitlenerek, günlük 8 saat yerine 16 saat çalıştırılmaya zorlanan, ikisi sigortasız 16-17 yaşında çocuk, birisi 3 aylık hamile, ikisi 21-23 yaşında 5 kadın işçi yoldaşımız, gece yarısı katil patronun çıkardığı yangınla öldürüldüler.

Bağımsız Direnişçi İşçiler Sendikası olarak; önlemler alınmadığı ve görmemiz engellendiği için, iş cinayetine dönüşen veya ömür boyu engelli bırakan, iş kazaları ile meslek hastalıklarına karşı, 17 yıl önce işyerlerinde ve yaşam alanlarında, teorik ve pratik olarak başlattığımız mücadelemiz devam ediyor.

>Katillerden hesabı işçiler soracak..!

Mücadelemize iş kazalarından daha fazla olan, meslek hastalıklarının önlenmesi için, işçilerin yoğun olduğu illerde, meslek hastalıkları hastanelerinin kurulmasıyla ilgili, 26 Mart 2019’da Çalışma Bakanlığına yaptığımız başvuru ve mücadele sonucu yeterli olmasada, şehir hastanelerinde meslek hastalığı bölümleri açılmıştır. Elbetteki tam teşekküllü meslek hastalıkları hastaneleri açılana kadar mücadelemiz devam edecektir.

İşyerlerinde önlemler alınmadığı ve görmemiz engellendiği için, meydana gelen iş kazaları ile meslek hastalıklarında hayatını yitiren veya ömür boyu engelli kalan işçilerin sayısı doğru tespit edilmeyip saklanmaktadır. İş cinayetine dönüşen iş kazaları ile meslek hastalıklarının önlenmesi şöyle dursun, maliyet ve işgücü hesabı yapılarak, bu çalışmalara kaynak bile ayrılmayıp, işçilerin can güvenliği hiçe sayılmaktadır.

İşçi sağlığı ve iş güvenliği meclisinin yayınladığı rakamlara göre, 2022 yılının 11 ayında iş cinayeti sonucu hayatını yitiren 1.658 kişidir. Hayatını yitirenlerin 1.564’ü erkek, 94’ü kadın, 61’i ise çocuk işçidir.

>İşçiler ölmek istemiyor, Yaşam hakkımız engellenemez,

Değerli ve onurlu işçi kardeşlerim;

10 Haziran 2003’de yürürlüğe giren 4857 sayılı İş Kanunu’nda yer alan “telafi çalışması”, “denkleştirme”, “çağrı üzerine çalışma”, “kısmi süreli çalışma”, “asıl işveren-alt işveren ilişkisi”, “zorunlu veya ihtiyaç nedeniyle günlük 12-16 saate varan yorucu-bunaltıcı fazla çalışmalar”, “2 veya 3 işçinin yapacağı işin 1 işçiye yaptırılması”, “açlık sınırının yarısı kadar emekli maaşı alan yaşlıların çalışmak zorunda bırakılması”, “zehirli-kimyasal boyaların ve gazların kullanımı”, “aşırı gürültülü ve tozlu ortam”, “eğitim verilmeden her işin yaptırılması” “işsizlik korkusunun yaratılması”, “ölümcül şiddet olan açlık sınırı seviyesinde belirlenen ve kısa sürede açlık sınırı altına düşen asgari ücretle birlikte, “psikolojik baskı altında (mobbing) uygulanarak, kuralsız ve güvencesiz çalışma koşulları olduğu sürece, 6331 sayılı iş sağlığı ve iş güvenliği kanunu ile yapılan düzenlemelerin bir anlamı kalmamıştır.

Ayrıca işçi sağlığı ve iş güvenliği uygulamalarında sorumlu patronlar, sorumluluktan kaçmaktadır. İş cinayetlerinden ve ömür boyu engelli kalmaktan birinci derecede sorumlu olan, işyerlerinde önlemleri almayıp ve görmemizi engelleyen patronlar ile kapitalist devletin yetkili kişileri olmasına rağmen, işçi sağlığı ve iş güvenliği uzmanları yargı önüne çıkartılarak, 6331 sayılı kanunun işçileri değil, patronları ve kapitalist devleti koruduğunu göstermektedir.

>Güvenli çalışma hakkımız engellenemez,

Ülkemizde iş cinayetine dönüşen veya ömür boyu engelli bırakan, iş kazaları ile meslek hastalıklarının bu denli yaygın olmasının diğer bir nedeni, işçilerin sendikalarda örgütlenmesine engel olunmasıdır. Sendikal örgütlenmenin önündeki yasal ve zorba engeller kaldırılmadıkça, sendikasız işçi, sendikasız uzman, örgütsüz bir çalışma yaşamı devam ettiği sürece, işçiler güvencesiz kalmaya devam edecektir.

>Örgütlenme hakkımız engellenemez,

Değerli ve onurlu işçi kardeşlerim;

İşyerinde öldürülmek veya ömür boyu engelli bırakılmak işçilerin kaderi değil, kapitalist sistemin işçilere karşı uyguladığı işkence ve zulüm politikalarıdır. İnsan onuruna yaraşır, güvenli ve güvenceli çalışma hakkımız için bundan sonrada, iş cinayetine dönüşen veya ömür boyu engelli bırakan, iş kazaları ile meslek hastalıklarına karşı daha fazla mücadele vermeliyiz.

İşyerlerinde ve yaşam alanlarında, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin artırılması, denetimlerin işçi komiteleri ve sendikalarla birlikte sağlanması, iş cinayetine dönüşen veya ömür boyu engelli bırakan, iş kazaları ile meslek hastalıklarının son bulması ve işçilerin yoğun olduğu illerde, tam teşekküllü meslek hastalıkları hastanelerinin açılması için, mücadele vermeye devam edeceğiz..!

>Güvenceli yaşam hakkımız engellenemez,

İşyerlerinde önlemler alınmadığı ve görmemiz engellendiği sürece, işçilerin hayatını yitirdiği veya ömür boyu engelli bırakıldığı işyerinde ve yaşam alanlarında, güvenli çalışma hakkımız, sağlıklı yaşam güvencemiz sağlanana kadar, mücadelemize devam edeceğiz..!

Düzenleyici Kurumlar

Bağımsız Direnişçi İşçiler Sendikası ve 4.Vardiya İşçi Dayanışması

*İşyerinde ölüm cinayettir,

>Önlem almayan patrondur,

*Görmeyi engelleyen devlettir,

>Patron-devlet birlikte katildir,

*İş kazası cinayettir,

>Görmezlik ÖLDÜRÜR göreceğiz,

*Unutma unutturma,

>Duymazlık ÖLDÜRÜR duyacağız,

*Kader değil cinayettir,

>Sessizlik ÖLDÜRÜR susmayacağız,

*Cinayet kader-fıtrat olamaz,

>Susma HAYKIR sıra sana gelmesin,

*İşçilerin öfkesi katilleri boğacak,

*Suçlular cezasız kalmayacak,

*Katillerden hesabı işçiler soracak,

*İşçiler ölüyor sermaye büyüyor,

*İşçiler ölmek istemiyor,

*Susma haykır işçiler ölmesin,

*Katil sermaye hesap verecek,

*Güvenli iş, güvenceli gelecek istiyoruz,

*Güvenli çalışma hakkımız engellenemez,

*İnsanca yaşam hakkımız engellenemez,

*Kiralık işçi olmayacağız,

*Ücretli köle olmayacağız,

*Güvenli çalışmak istiyoruz,

*Güvenli yaşamak bizimde hakkımız,

*Örgütlenme hakkımız engellenemez,

*Yaşasın örgütlü mücadelemiz,

*Yaşasın sınıf mücadelemiz,

*Yaşasın sınıf dayanışması,

>Patronların KÖLESİ olmayacağız,

>İşçilerin BİRLİĞİ sermayeyi yenecek,

>Yaşasın HALKLARIN eşitliği,

>Yaşasın İŞÇİLERİN Kardeşliği,

>Yaşasın YOKSULLARIN Kardeşliği,

Sigortasız ÇALIŞMAYACAĞIZ,

Güvencesiz ÇALIŞMAYACAĞIZ,

Sendikasız ÇALIŞMAYACAĞIZ,

>Örgütlü Gücümüz BADİS,

>Örgütlenme Direniş Sendikam BADİS..!