Demokrat Zafer

“ŞEHİRDE KİMSE YOKKEN” ile TİYATROYA DÖNEN ELÇİN SANGU ve YÖNETMEN LERZAN PAMİR MİLLİYET SANAT’A KONUŞTU… “KENDİ SIĞINAĞIMIZ KENDİMİZİZ”

Zorlu PSM’nin kendi prodüksiyonuyla imza attığı ilk tiyatro oyunu olan “Şehirde Kimse Yokken”de Rukiye karakteriyle seyirci karşısına çıkan Elçin Sangu ve oyunun yönetmeni Lerzan Pamir, Milliyet Sanat’ın Mart 2022 sayısında Seyhan Akıncı’ya konuşuyor. Karakterini ve oyunu anlatan Sangu, oyunculuğa tiyatroyla başlayan biri olarak bu heyecanı yeniden yaşadığı için çok mutlu olduğunu da dile getiriyor. Rukiye karakterinin yaptığı seçimi çok cesur bulduğunu söyleyen Pamir ise sözlerine “Rukiye’nin sığınağı aklı ve cesareti. Ben ve tüm kadınlar için de o sığınak önce kendimiziz diye düşünüyorum,” diye devam ediyor.

“Şehirde Kimse Yokken” tiyatroseverleri, hayalleriyle, korkularıyla, yalnızlıkları ve cesaretleriyle İstanbul’da bir berber dükkânında hikâyeleri kesişen beş karakterle buluşturuyor. Ahmet Sami Özbudak’ın kaleme aldığı oyun, kadınlık ve erkeklik üzerine sorular soran ve hem izleyici hem de oyuncular için bir metafor olarak kullanılan ayna aracılığıyla izleyenleri yüzleşmeye davet ediyor.

“Mücadelemi, ayağa kalkıp devam etmek üstüne kuruyorum.”

“Şehirde Kimse Yokken”de, Anadolu’dan gelip bir erkek berberine sığınan Rukiye karakterine can veren Elçin Sangu, “Rukiye ne olursa olsun yanlış giden bir şeyin daha fazla devam etmemesi için ciddi bir karar alıyor; evini ve çocuklarını terk ediyor. Yeni bir hayat kurabilmek, sonrasında çocuklarını yanına alabilmek için bir mücadeleye giriyor,” diye anlatıyor ve ekliyor: “Elçin olarak baskıyı, kadınların yaşadıkları zorlukları, üzerlerine gidilmesini artık kaldıramadığım için kendi hayatımda bu tarz şeylere izin vermeyip, olur da başıma gelirse de ayağa kalkıp devam etmek üstüne kuruyorum mücadelemi.” Sangu, İstanbul’a ilk geldiğinde Rukiye karakteri gibi kalakaldığını da anlatıyor.

“Önce kendinden yola çıkarak fitili ateşliyorsun.”

Oyunun yönetmeni Lerzan Pamir ise, Rukiye’nin seçimini çok cesur bulduğunu şu sözlerle anlatıyor: “Rukiye için sığınağı bir adam olarak tanımlamaktan endişe ederim çünkü sığınağı kendisi aslında. Müthiş bir cesaret örneği gösterip başka da çaresi olmadığı yerden hayatına bir yön veriyor. Ve orada çok ciddi bir yaşam savaşı veriyor. Oyunda göreceğimiz bazı seçimler yapmak zorunda kalıyor. Çünkü en büyük motivasyonu hayatta kalmak. Rukiye’nin sığınağı aklı ve cesareti. Ben ve hepimiz için o sığınak önce kendimiziz diye düşünüyorum. Oyunda çok güzel bir repliğimiz var: ‘Aynaya bakıp gülümsemezsem ertesi günü çıkaramazdım,’ diyor şiddet gören bir kadın. Hakikaten önce kendinden yola çıkarak fitili ateşliyorsun. Sonrasında evet beni hayatta kılan şey herhalde işim ama öncesinde hem Rukiye hem Elçin hem kendim hem de tüm kadınlar için kendi sığınağımız kendimiziz diyebilirim.”

Elçin Sangu ve Lerzan Pamir’in Seyhan Akıncı’ya verdiği röportajın tamamı Milliyet Sanat’ın Mart 2022 sayısında…

Kitabevlerinde, marketlerde ve dijital uygulamalarda okurlarını bekleyen Milliyet Sanat ayrıca, dergiyi 0850 224 02 22 numaralı çağrı merkezini arayarak satın alan okurların kapısına kadar götürüyor.

Bilgi için:         milliyetsanat.com

instagram.com/milliyet_sanat

twitter.com/milliyet_sanat

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ