Demokrat Zafer

BUGÜN DÜNYA ÇOCUKLAR GÜNÜ, ANCAK BİZLER KENDİMİZİ KANDIRMAYALIM!!!!!

Geçmiş dönem CHP Parti Meclis Üyesi Güler Buğday; yazdığı yazıyla çocukları gündeme taşıdı. Buğday; “Birleşmiş Milletler tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde kabul edilen Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin ardından her yıl 20 Kasım tarihi, dünya genelinde çocuk haklarının anıldığı özel bir gün olarak kabul ediliyor.

Ülkemiz de Çocuk Hakları Sözleşmesini 14 Eylül 1990 yılında imzaladı, Sözleşme 1994 yılında TBMM tarafından onaylandı ve 23 Aralık 1994’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Çocuk Hakları Sözleşmesi:
Nerede doğduklarına, kim olduklarına; cinsiyetlerine, dinlerine, etnik kökenlerine bakılmaksızın bütün çocukların haklarını tanımlar.
Yaşama hakkı başta olmak üzere; eksiksiz biçimde gelişme hakkı; zararlı etkilerden, istismar ve sömürüden korunma hakkı; aile, kültür ve sosyal yaşama eksiksiz katılma haklarını içermektedir.
İşte ben bunun için diyorum ki kendimizi kandırmayalım ve laf olsun diye sosyal medyadan kutlamaları paylaşmayalım.
Bırakın çocuk haklarını ülkemizde artık insan hakları askıya alınmış ve bir faşist anlayışa mahkûm olmuşuz.
Bir görgüsüz ve soyguncu zümre, halkların haklarını gasp etmiş; iktidar; hakkı hukuku istismar ederek halklara sopa sallıyor.
Çocukların bırakın evrensel ve sosyal haklarını, ülkemizde artık yaşamsal hakları tehdit altında.
Gelecekleri ipotek altına alınmış ve bebekler bile bir şişe süte muhtaç bırakılmış çoğunluk çocuk ülkede yatağa aç giriyor.
Açlık, yoksunluk ve geleceksizlik yetmezmiş gibi çocuklara din adına sapkın tarikat ve cemaatlerin uyguladıkları ve dayattıkları giyim kuşam ve yöntemler resmen işkencedir.
Bu ne ahlaksızlık? Bu nasıl vicdansızlık?
Bu nasıl bir istismar şekli ve uygulamalar ki herkes susuyor ve doğruymuş gibi kabul ediyor?
Bıraktım genç kızları, kız çocuklarını bebeleri örtünmeye zorlayan ve adına din denen bir sapkınlığı ülkemde küçük çocuklara uyguluyorlar ve buna anne babalarda müsaade ediyor.
Cinsiyet ayrımcılığını daha çişlerini tutmayı bilmeyen bebelere, çocuklara “yasak, günah, ayıp,” olarak anlatan ve dayatan anlayış ülkemde iktidarda bu koşularda ben neyi kutlayacağım?
Oynaması, okuması ve eğlenmesi ve karnı tok üstü pek olması gereken çocuklar en ağır işlerde çocuk işçiler olarak sömürülüyorsa hangi çocuk haklarından söz edebiliriz?
Daha kendini ve bedenini tanımadan hatta biyolojik olarak vücuduna dokunulmaması gereken yaşlarda kız çocuklarını eş diye alan, onlara tecavüz eden ve organlarını parçalayan adamlara bunu hak olarak gören dini ve rezil bir yaşam tarzını nasıl kabul edebiliriz?
Eğitim sisteminde ve yaşamda kız çocuklarını erkelere hizmet etmeyi ve kendilerini onların gerisinde görmeyi anlatan eğitim veya öğretim anlayışının yaşandığı günümüzde hangi çocuk haklarından bahsedeceğiz?
Ülkede bir avuç sömüren, halkımızı soyan ve hak hukuk tanımayan vicdan fakirlerinin hüküm sürdüğü ortamda, kendi çocuklarını Avrupa ve Amerika’da eğitime yollayan, ülke kaynaklarını çalarak onlara sunan yönetimlerin olduğu koşullarda hangi çocuk haklarından bahsedebileceğiz?
SON SÖZ:
Ben kendimi hiç kandırmadım ve gerçekleri yazmaktan korkmadım.
Dincilerin yok olduğu, din istismarının çocuklara işkence yapmadığı, çocukların sokaklarda aç susuz yatmadığı, eşit koşullarda eğitim aldığı günlere kavuştuğumuzda ancak kısmi olarak kutlama yapabilirim
Ülkemde, çocuklukların istedikleri gibi yaşayabilecek, oyun ve eğlenme haklarını kullanabilecek, gelecekleri güvence altına alınmış kız erkek diye ayrım yapılmadan duyguları ve beyinleri kirletilmeden eğitim alabildikleri koşullarda ancak kutlamayı düşünebilirim.
Çünkü bu istekler zaten insanlığın ve yaşamın her koşulda olmazsa olmazı olmalıdır.
Sevgiyle, saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile özgür bir yaşam ve hakça paylaşılan bir düzende yaşayalım ve yaşatalım.”
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ