Demokrat Zafer

Eğitim-Sen Bursa: TBMM ve yargıyı göreve çağırıyoruz!

KESK’e bağlı Eğitim-Sen’li öğretmenler, TBMM’nin açıldığı saatlerde hem Ankara’da hem de Türkiye’nin dört bir yanında ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı meydanlardaydı. Eğitim-Sen Bursa Şubesi üyeleri de Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun iptali istemiyle Fomara Meydanı’nda buluştu.

Öğretmenleri daha da ayrıştıran ve kariyer hiyerarşisi getiren Öğretmenlik Meslek Kanunu’na tepkiler dinmiyor.

Eğitim-Sen Bursa Şubesi üyeleri, öğretmenler arasında halen var olan ücretli, sözleşmeli, kadrolu öğretmen ayrımlarına yenilerini eklemekle kalmayan, eğitim sistemini rekabetçi ve eleyici bir sınav üzerinden yeniden düzenlemek isteyen kanunun iptali istemi ile Fomara Meydanı’nda toplandı.

Açıklamayı Eğitim-Sen Bursa Şubesi Özlük ve Hukuk Sekreteri Hülya Ağ yaptı.

“1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’na göre öğretmenlik zaten bir uzmanlık mesleğidir. Bu temel gerçeği yok sayarak öğretmenleri kariyer basamaklarına göre bölmek, farklı ücret politikaları üzerinden ayrıştırmak öğretmenler arasındaki ilişkilerin ve mesleki dayanışmayı bozacaktır. ” diyen Ağ, okullarda yapay olarak oluşturulmaya çalışılan farklı statü ve unvanların zaman içinde giderek belirginleşen sınıfsal ayrışmalar yaratması, okullarda katı ve hiyerarşik çalışma ilişkilerinin oluşmasının kaçınılmaz olacağı uyarısında bulundu.

Ağ, konuşmasına şöyle devam etti:

“Öğretmenlik mesleğinin saygınlığı daha da düşürülecek”

” ‘Nitelikli Okul/Niteliksiz Okul’ ayrımında olduğu gibi, kariyer basamakları üzerinden ‘Nitelikli Öğretmen/Niteliksiz Öğretmen’ algısı yaratılmak istenmesi son derece tehlikelidir. Öğretmenlerin mesleki birikimi ve niteliğini yok sayarak hayata geçirilmeye çalışılan kariyer basamakları uygulaması öğretmenlik mesleğinin saygınlığını daha da düşürecek özellikler içermektedir.

“Okullarda ‘Özel sınıflar’ yaygınlaşacaktır”

ÖMK ile birlikte okullarda çocuğunun sınıfına uzman ya da başöğretmenin girmesini isteyen velilerle okul idaresi ve öğretmenler arasında gerilimler yaşanması, öğrencilerin sosyal statüsü ve öğretmenlerin kariyerine göre okullarda ‘özel sınıflar’ oluşturulması yaygınlaşacaktır.

Aynı işe farklı statü ve maaş

Aynı işi yapan, sınıfında, branşında aynı eğitim içeriğini anlatan, benzer öğretim yöntem ve tekniklerini uygulayan ve öğrencileri benzer süreçlerle değerlendiren öğretmenleri farklı statü ve maaş uygulaması üzerinden bölmeye ve ayrıştırmaya yol açacak böylesi bir düzenlemeyi başından itibaren kabul etmediğimizi ifade ediyoruz.

“Kariyer sınava yapılmamalı, ÖMK iptal edilmelidir”

Siyasi iktidar eğer bir meslek kanunu yapmakta samimi ise yapması gereken tek şey öğretmenlik mesleği açısından uluslararası düzeyde kabul gören en önemli belge olan “Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararı”nauygun bir düzenleme yapmalıdır. ILO ve UNESCO ortak belgesi olarak 5 Ekim 1966 yılında kabul edilen ve Türkiye tarafından da onaylanan tavsiye kararı öğretmenlerin toplumsal statüsüne yönelik olarak bugüne kadar atılmış en önemli ve kapsamlı adımdır.

Öğretmenlerin sadece okul içinde değil, toplum içinde de yerine getirdikleri görevin taşıdığı önemi, uluslararası düzeyde belgeleyen, öğretmenlerin tüm sorunlarını ele alan ve durumlarını tüm ayrıntıları ile düzenleyen bir metindir. Bu metin dikkate alınmadan hazırlanan bir Meslek Kanununu kabul etmemiz mümkün değildir.

WhatsApp Image 2022 10 01 at 15.01.50
Üzerlerinde sendikanın ismi yazan sarı yelekler bulunan Eğitim-sen üyeleri, “ÖMK iptal edilsin. Güvenceli iş, güvenceli gelecek, kariyer hiyerarşisine hayır, eşit işe eşit ücret, Eğitim Sen Bursa Şubesi” yazılı pankart arkasında toplanmış.

“Muhattap olarak TBMM’yi göreve çağırıyoruz”

Bugün Merkez Yürütme Kurulumuz, şube başkanlarımız ve Ankara’dan eğitim emekçileri meclis önündeler. Bizlerin buradan yükseltmiş olduğu sesi en gür şekilde meclis önünde haykırıyorlar ve Öğretmenlik Meslek Kanununa karşı 81 ilden toplanan imzaları TBMM ye verecekler.  Bizlerde buradan kanunun muhatabı olan TBMM yi göreve çağırıyoruz. Öğretmenlik Meslek Kanunu biran öce geri çekilmeli kanunun muhatabı olan eğitim emekçileri ve sendikalarla bir araya gelinerek Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararı”na uygun bir düzenleme yapmalıdır. Eğitim emekçilerinin sesini duymayan Bakanlığın ve hükümetin bu kabul edilemez tavrı meclis tarafından dikkate alınmalı ve muhatap olarak bu görevi üstlenmelidir.

“Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili olarak yasama ve yargıyı göreve çağırıyoruz!”

Öğretmenlik Meslek Kanunu düzenlemesi, öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran, öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmeyen, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran, özlük haklarını zayıflatan, öğretmenler arasındaki ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren bir içeriğe sahip olduğu yönünde yoğun eleştiri almıştır. Millî Eğitim Bakanlığı’nın Öğretmenlik Meslek Kanunu’na yönelik bütün eleştirilere kulaklarını tıkaması ve bildiğini okumaya devam etmesi kabul edilemez bir tutumdur.

Gerçek bir meslek kanunu olmaktan çok uzak olan ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu’ düzenlemesi, yasalaşmasının hemen ardından ana muhalefet partisi tarafından Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşınmış ve AYM konuyu ‘esastan görüşmek’ üzere gündemine almıştır. Benzer bir şekilde ‘Aday Öğretmenlik ve Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliği’nin de ilgili yasalara ve Anayasa’ya aykırı düzenlemeler içermesi nedeniyle sendikamız tarafından Danıştay’a dava açılmıştır. Ancak Anayasa’ya aykırı düzenlemeler içeren kanun ve yönetmeliğe karşı açılan davalara rağmen Milli Eğitim Bakanlığı’nın sınav takvimini anlaşılmaz bir aceleyle işletmeye çalışması anlaşılır değildir.

Tam da bu noktada hem Anayasa Mahkemesi’ne hem de Danıştay’a çağrımız, yapılan başvurulara öncelik tanıyarak bu konuyu ivedilikle gündemlerine almaları ve karara bağlamalarıdır.

“Bakan eğitimin temel sorunlarına yönelmelidir”

Bugün eğitim emekçileri açlık sınırında geçinmeye çalışırken, öğretmen açığı ücretli öğretmenlik sözleşmeli öğretmenlik gibi gayrı insani yollarla çözülme yoluna gidilirken,  milyonlarca öğrenci okula aç gitmek zorunda kalırken, okulların hala temizlik güvenlik ve yardımcı personel gibi en temel ihtiyaçları karşılanmamışken ekonomik krizden kaynaklı öğretmen öğrenci veliler tam bir kriz durumu yaşarken, üniversite öğrencileri hatta eğitim emekçileri barınma sorunları yaşarken, laiklik ilkesi rafa kaldırılmış ve eğitim vakıfların cemaatlerin kıskacına sokulmuşken kamusal ve parasız eğitim ortadan kaldırılmaya çalışılırken, ana dilleri farklı olan öğrencilerin anadilinde eğitim talepleri ortada dururken sayın bakanı ve hükümeti Öğretmenlik Meslek Kanununda ısrarcı olmak yerine bu ve daha sayamadığımız binlerce sorunu çözmeye davet ediyoruz.”

Haber Merkezi

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ