Alpaslan Yıldız’ın açıklamaları şu şekilde;
(SAHA ÇALIŞMALARI KONUSU) “Kamuoyunu yakından ilgilendiren bu elektrik, doğal gaz zamları konusunda hala bir geri adım atılmış değil. Biz eylem planında sadece eleştiri yapmadık, tepki vermedik çözüm önerileri de sunduk fakat bir takım tedbirler alındı gibi göründü ama vatandaşımızın canı hala yanmaya devam ediyor. Bunları dile getirmeye devam edeceğiz. Çarşı pazar esnaf ziyaretlerimizi 1 yıldır yapıyoruz yapmaya da devam edeceğiz. Esnafımızla dertleşiyoruz onlara dokunuyoruz ve bir dokunup bin ah işitiyoruz. Ekonominin geldiği nokta itibariyle nereye dokunsak oradan sıkıntı çıkıyor.”
(BURSALILARIN ŞİKAYETLERİ KONUSU) Bursalıların en çok şikayet ettiği konular hayat pahalılığı ve enflasyon. Birinci gündem konusu ekonomi. Büyük oranda genç işsizliğin artması, emeklilerin yaşadığı sorunlar, ev hanımlarının özellikle pazar alışverişlerinde kilo ile değil gram ile alındığı. Öncelik tencerenin kaynaması gerekiyor. Dolayısıyla bu herkesi etkiliyor. Evinde oturan, rahat rahat dışarıya çıkamayan gençlerimiz var görüyoruz üzülüyoruz. İyimser bir tablo çizmek isterdim fakat gerçek bu değil.
(AK PARTİ’DEN GELECEK PARTİSİ’NE YOLCULUK) “2004 yılında siyasete başladım. İdealist bir insanım siyaseti makam ve mevki için değil idealler için yapan biriyim. O heyecanla, inandığımız değerler doğrultusunda iktidar partisinin bir üyesi olarak başladık. Sonra 4 yıl kadar Nilüfer İlçe Başkanlığı süreci oldu, öncesinde 3 yıl ilçe bakan yardımcılığı süreci öncesinde 2 yıl il başkan yardımcılığı süreçleri oldu. Bu görevleri de severek ve büyük bir onurla yaptım. Hayatta yaptığım hiçbir şeyden pişmanlık duymadım. Çünkü inandığım değerler doğrultusunda o siyaseti orada büyük bir heyecanla yapmaya gayret ettik. Süreç içerisinde bazı şeylerin değiştiğini gördük. İktidar partisi kuruluş değerlerinden uzaklaşmaya başladı. Başlarda güzel hizmetler yaptı doğruya doğru ama son dönemlerde kuruluş değerlerinden uzaklaştı. Artık kendine oy veren inanan ve destek verenleri hayal kırıklığına uğratmaya başladı. Bizde içinde olduğumuz için aidiyet taşıyınca kolay karar veremiyorsunuz ancak değerlendirmeleri yaparak 2 yıl önce istifa ettim ve Gelecek Partisi’nin bir neferi olarak, Bursa İl Başkanlığı görevini yapıyorum. Burada olmaktan mutluyum doğru bir yerdeyim. Sayın genel başkanımız son seçilmiş başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu liderliğinde Gelecek Partisi kadroları olarak Türkiye’nin geleceğinin şekillenmesine inanmış, heyecan duyan teşkilat mensubu olarak yolumuza devam edeceğiz. İnşallah güzel günlerin gelmesi için çalışacağız hep birlikte.”
(GELECEK PARTİSİNİN İKTİDAR PARTİSİNDEN AYIRAN ÖZELLİK) “Partiler ihtiyaçlardan doğar. Vatandaşımızın talebinden ve ihtiyaçlarından doğar. 3 Y ile mücadele etmeye gelmişti iktidar partisi. Yolsuzluk, yoksulluk, yasaklar. İktidar bunlarla anılır hale geldi. Vatandaşın yanındayız ilkesi olmasına rağmen şu an en fazla mağdur edilen vatandaşımız. Hayat pahalılığı ortada enflasyon ortada 20 yıldır iktidarsınız bir mazeretiniz yok ki. Muhalefet partisi bunu söyleyebilir bu dönem yetki verin seçimden sonra güzel işler yapacağım diyebilmek muhalefetin hakkı olabilir. Siz 20 yıldır iktidardasınız şu an mazeret üretme lüksünüz yok, siz çözüm üreteceksiniz. Çözüm var mı o da yok. Hangi değerden alırsak alalım ortada büyük bir sıkıntı var istikrardan bahsedilmiyor. Son 1 yılda 3-4 kez merkez bankası başkanı değiştiriliyor 3 kez maliye bakanı değiştiriliyor. Ekonominin bu kadar önemli olduğu konularda değişim oluyor. Her değişen makam başkan yetersizse neden oraya getiriliyor. Bunu ortaya koyan hükümetin sorumluluğunu tartışmayacak mıyız?”
“Bir çok politikalarda hükümetin başarısız olduğunu söyleriz ama bizim asıl Gelecek Partisini kurma nedenimiz bunlar değil bular sadece bir kısmı. Asıl önemli olan sayın genel başkanımızın kırmızı çizgileri vardı. Vatan, millet, bayrak milli değerlerimiz, manevi ve cumhuriyet değerlerimiz bununla beraber bir de temiz siyaset siyasi etik yasası ihale yasası imar yasası ve yolsuluklarla mücadele gibi kırmızı çizgilerimiz var. Genel Başkanımız başbakan olduğu dönemde 2015- 2016 döneminde sayın cumhurbaşkanından bu konuların çözülmesi konusunda irade ortaya koymuştu. Temiz siyaset, siyasi etik yasasını çıkartalım ihale yasasını değiştirelim demişti. Mevcut ihale yasası adrese teslim yasadır. Bugün konuşulan 5’li çete dediğimiz bütün ihalelerin bu gruplara verilmesi kamuoyunda tepkiye neden olmuştur. Üstelik bu ihaleler şeffaf bir ortamda olmadığı için maliyetinin çok üzerinde bir bedelle verildiği ve bu bedelin 7’den 70’e Türkiye vatandaşımızın yıllarca ödemek zorunda kaldığı için büyük tepilere neden olmuştur. Dolayısıyla bunların değiştirilmesi gerekiyor. Yolsuzluklara bulaşmış kamuoyunun vicdanlarını yaralamış partinin o dönemin önemli isimlerinin yüce divana giderek, eğer suçları yoksa yargılanıp aklanması gerektiğini ve toplum vicdanından aklanmaları gerektiğini partinin üzerinden bu yükün kaldırılması gerektiği gibi bir çok konuda kırmızı çizgisi vardı Genel Başkanımızın. Bundan dolayı iktidar partisinin kurmayları rahatsız oldular bu durumdan. Ayrılma süreci gerçekleşmiş oldu Cumhurbaşkanı ile görüştüğünde ortada güven problemi olduğu anlaşılıyor. Cumhurbaşkanı kendisiyle devam etmeyeceğini duyduğunda makam mevkileri elimizin tersiyle iteriz makam için değil milletimiz için buradayız demiştir. O başbakanlık gibi önemli makamdan nazik bir şekilde ayrılma iradesini ortaya koymuştur. 2016’da ayrıldı 3 yıl boyunca sayın cumhurbaşkanına dönem dönem bir araya gelerek rapor sundu. Fakat hiçbiri dikkate alınmadı ve bu vebal altında daha fazla kalamam diyerek devlet adamı ciddiyetiyle bir manifesto yayımladı gazetelerde. Sayın Davutoğlu konuşmadı diyenler daha ne konuşabilir ki? Partiden ihraç süreci başlattılar bu yazıyı nasıl yayımlarsınız diye. Sonra kendisine yeni bir sayfa açmıştır ve Gelecek Partisi’ni 152 inanmış heyecanlı kurucular kuruluyla kurdu ve bugünlere geldik çok şükür. Şu an bütün Türkiye’de teşkilatlanmış seçimlere girme hakkı kazanmış bir siyasi parti olarak Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek kadroların olduğu bir siyasi parti oluruz.”
(BURS’DAKİ TEŞKİLATLANMA KONUSU) “Bursa’da 17 ilçemiz var. Orhaneli Keles ve Karacabey hariç kalan ilçelerde teşkilatlandık. Büyük kısmında kongrelerimizi yaptık. Bazı ilçemizde kadroları güçlendirme ihtiyacı doğabilir. Bu üç ilçemizi de bir iki ay içerisinde tamamlayacağız. Orhaneli Keles ve Karacabey ilçelerimizin seçmen yapısına bakarsak yüzde 10’luk bir seçmenimiz oluştu. Kolay olmuyor düğmeye basarak yapılmıyor mahalle baskısı var. İlk gün ve bugün arasında 2 yıl önce görev aldığımda 3’lerden 1000’lere ulaştık yuvarlandıkça büyüyoruz. Korkular yerini umutlara bıraktı. Biz sahadayız, teşkilatlanmamız taban ağırlıklıdır. İnsanlara dokunuyoruz biz. Taktiğimizde sosyal medyada paylaşım yapmıyoruz her şeyimizi. Sırf baskı oluşmasın diye. Her yere gidiyoruz biz oradaki insanlar biliyorlar bizi yeter. Şehir efsanesi gibi yayılacak bu durum. Bundan dolayı da memnunuz.”
‘SANDIK GÜVENLİĞİ ENDİŞEMİZ YOK, MİLLETİMİZE GÜVENİYORUZ’
(SANDIK GÜVENLİĞİ KONUSU) “Sandık güvenliği ile ilgili endişe taşımıyoruz. Biz zaten tecrübeli bir siyasi partiyiz. Bursa’da kendi önlemlerimizi alıyoruz. 6841 sandık var ama sayı değişebilir bu önceki veriler. Yeni dönemde yeni seçmen sayısının artması ile beraber ilave sandıklar olacağı için sayılar 7 binleri bulabilir. Önemli olan sandıklara sahip çıkmanız. Bizim her sandıkta temsilcilerimiz olacak, okul sorumlumuz olacak. Tecrübemiz de var o sebeple endişe taşımıyoruz. Milletimize güveniyoruz gerekeni yapacaklardır.”
(AK PARTİLİLERİN TEPKİLERİ) “O dönem çok fazla tepki aldım. Beni çok üzen tepkilerde aldım eleştiri boyutunu aşan, duygusal tepkilerde aldım. Biz AK Partili dostlarımız ile görüşüyoruz düşman değiliz. O partiyi de düşman partisi olarak görmüyoruz, bu her parti için geçerlidir. Tepki almamın nedeni orada sevildiğim ve önemli pozisyonda bulunduğumuz içindi ‘neden buradan gittiniz, mücadele etseydiniz’ diyenlerde oldu. O dönem beni eleştirenler şimdi ‘sen haklıymışsın biz senin gibi cesaretli olup tepki koyamadık’ diyenler de oldu. AK Partili dostlarımızı da kazanacağız çünkü doğru birdir.”
AK Parti’de bireysel istifalar var. Siz kitlesel kopuşlar bekliyor musunuz?
Münferit kopmalar olduğunu görüyoruz. Ben partilerden bu tarz kopmaların çok önemli olduğunu düşünmüyorum. Seçime doğru bu kopmalar hızlanacaktır. Bizim kapımız her siyasi düşüncede olana açıktır Herkes Gelecek Partisi’ne gelebilir. Amasız ve fakatsız ülkeme hizmet etmek istiyorum diyen herkese kapımız açık.
(TOPLU İSTİFA KONUSU) “Parti yönetimlerinde zaman zaman değişimler olabilir. İl başkanlığımız 50 kişilik yönetim kurulundan 50 kişilik de yedek yönetim kurulundan oluşuyordu. Yeni kurulan partilerde referans ile gelen insanlar da oluyor zaman içerisinde heyecan kaybı yaşandığını toplantılara gelmediğini ve gruplaşmalar yaptıklarını fark ettik. Şeffaf ortamın olduğu yerde iyi niyetli olmayan gruplaşmalar ve bunu organize edenler olduğunu görünce bununla ilgili önlemler aldık. Toplantılara 3 kere üst üste mazeretsiz gelmeyenlerin yönetim kurulu üyelikleri düşer. Bu bütün partilerde böyledir. Biz ilgili partimizin tüzüğünü işleterek toplantılara gelmeyen ısrarlarıma rağmen disiplinlere uymayan arkadaşlarımızın yönetim kurulu üyelikleri alınmıştır. Yönetim kurulu olmadıkları halde sanki yönetim kurulu üyesiymiş gibi toplu istifa ediyoruz gibi kamuoyu ve bazı medya kuruluşlarına manipüle ettiler. Masa başından araştırmadan haber yapıyorlar. İşin aslı budur herhangi bir problem yoktur. Şeffaflık konusuna gelince de, patimizin denetim kurlu vardır. Parasal konularla ilgili sorumluluk o arkadaşımızdadır. Partinin geliri gideri bellidir. İktidar partisi değiliz olağanüstü geliri olan bir parti değiliz. Hazineden de yardım almıyoruz. Genel merkezimizden gelen parada yok. İller, ilçeler ve genel merkez herkes kendi yağıyla kavruluyor. Ortada böyle hassas bir döngü varken hangi şeffaflık ilkelerini konuşuyoruz burada gizlenecek bir durum yok ki ortada. Kiramızı elektriğimizi suyumuzu karşılayacak kadar hareket eden bir partiyiz. Meselenin aslı, istifa ile gündeme gelen fakat yasal olarak yönetim kurulu üyeliği düşmüş arkadaşlarımızın durumunun bu işi kamuoyunun kafasını karışması için yapmasının bir kaydı yoktur. Ortada problem yok görevimizin başındayız. Bu arkadaşlarımız yanlış yapmışlardır. Ben üzüldüm kapıları böyle çarpmaya gerek yok. Genel merkezin bir yıl önce ortada problem yok dediği meselede ısıtıp servis edilmesinin iyi niyetli olmadığını görüyorum. Teşekkür ediyorum bu konuyu gündeme getirdiğiniz için. Sayın Öztürk ile benim şahsi olarak hiçbir problemim yok olamazda zaten. Partimizin değerli bir kurucusu ve kıymetli biridir kendisine saygı duyarım ancak partimizin böyle polemiklere ihtiyacı yok üzüntüyle karşılıyorum sadece. Gelecek Partisi Bursa’da gayet güçlü ve güzel çalışmalarımızı yaparak inançlı devam ediyoruz.”
(BURSA’DAKİ BELEDİYECİLİK VE YÖNETİM KONUSU) “İktidar partisinin belediye başkanlarının hepsini tanıyorum geçmişten bir hukukumuz var. Hepsi iyi niyetli arkadaşlarımız insani yönleri iyi fakat idarecilik yönleri konusunda aynı fikirde değilim eleştirmek gerekiyor. Yunuseli Havalimanı ile ilgili 5 parti ortak basın açıklaması yaptık o yer mevcut statüsünü korusun dedik. Bursa’nın hızlı betonlaşmasına karşıyız biz. Bursa’da ova kalmadı her yer beton oldu. Bursa’nın eski fotoğraflarına bakılsın Bursa Bursa olmaktan çıktı. Şehrin göbeğinde kalmış nadide yeşil alanlar korunsun en azından ama konut yapmak istiyorlar. Biz buna karşıyız. Eninde sonunda yapacakları niyet konut biz buna karşıyız. Bursalıların haklarını korumak ile yanlış mı yapıyoruz. Ranta kurban edilmesini istemiyoruz. Belediyeler maalesef hizmeti sadece betonlaşma olarak görüyorlar. Kentsel dönüşüm rantsal dönüşüme dönüştü. Başta Nilüfer olmaz üzere Bursa’nın bir çok yerinde durum bu.”
‘BURSA İYİ YÖNETİLMİYOR’
“O beş katlı binaların olduğu mahalleleri düşünün 1000 kişi yaşayacak araç sayısı artacak cadde aynı cadde yeşil alan kalmadı araç sayıları arttı. Böyle bir mantık olabilir mi? Bursa Büyükşehir ve diğer belediyeler bu konuda sınıfta kalmışlardır. Her şeye rant olarak bakamayız. Önceliğimiz insandır çoklarımız ve gençlerimizdir vatandaşlarımızdır biz bu anlamda belediyenin yapılaşma çalışmalarını doğru bulamıyoruz. Rahmetli Hikmet Şahin döneminde yapılan güzel işler şimdi yapılmıyor. Bütün eserler, alt geçit ve üst geçitler rahmetli Hikmet Şahin döneminin eseridir. Ondan sonra gelen belediye başkanları şu anki başkan neler koydunuz ortaya bir çiviniz bile yoktur. Trafiği çözeceğiz dediler 2 yıldır çözülsün alkışlayalım ama gelinen noktada trafik falan çözülmedi. Gelen zamlardan dolayı arasına yakıt alamayan insanlar araçlarını çıkarmadığı için araç sayısı düştü trafikte. Zammı yapılması lazım illa ki. Biz belediyelerden daha somut daha sonuç odaklı çözümler bekliyoruz. Bursa’nın iyi yönetilmediğini söyleyebilirim.”
‘HIZLI TREN HİKAYEYE DÖNMÜŞ’
“Bursa’nın Ankara’da iyi bir lobisi olduğunu düşünmüyorum. 10 yıldan fazla zamandır bekleyen, İlçe başkanlığı döneminde temelini attığımız hızlı trenin hala Bursa’ya gelmemesi Bursa’nın iyi bir lobisi olmadığını gösterir. O dönemde başlayan projelerin hepsi sonuçlandı. Hızlı tren hikayeye dönmüş. Kamuoyunu rahatlatmak için tarih veriyorlar sürekli çocuk oyuncağına dönmüş.”
“Ama bu anlamda vatandaşımızın şapkalarını önüne koymalarını son süreçte ne yapıp yapmadıklarını düşünmelerini istiyorum. Bu iktidara mahkum değiliz Bursa’nın kaynakları da güçlüdür Bursa daha iyi yönetilebilir. Genel Başkanımız geçtiğimiz ayda gelmişti Bursa’ya fakat cenazesi olduğu için erken ayrılmak zorunda kaldı basın toplantısını erteledik. Bir sonraki geldiğinde mutlaka basın toplantısını düzenleyeceğiz. Ramazan dolayısıyla bir tarih veremiyoruz çok fazla yoğun şu anda programlar. Ama Bursa’da toplu katılım çalışması yapıyoruz hazırlıkları içerisindeyiz Genel Başkanımızı bu vesileyle Bursa’da misafir etmek istiyoruz.”
