Akdoğan: Tak, sanayi sitesi ile ilgili esnafa ve kamuoyuna hesap vermelidir

Gürhan Akdoğan, BESOB’un Bursa Büyük Sanayi Sitesi adıyla Kestel’e inşa ettiği ancak 14 yıldır bir türlü bitiremediği projeyi değerlendirdi.

Gürhan Akdoğan‘ın yaptığı açıklama şöyle;

“BESOB‘nin Bursa Büyük Sanayi sitesi adıyla Çataltepe /KESTEL de başlattığı, ancak büyük sorunlarla devam eden ve bunca yıldır bitirilemeyen projenin 14. yılına girdiğimiz şu günlerde kamuoyunu bilgilendirmek üzere bir değerlendirme yapmak, Sn Arif Tak’ın sürekli mazeretler ürettiği konulara açıklama getirmek isterim.

BESOB Başkanı Sn. Arif Tak’ın 18.12. 2008 tarihli bir protokolle Çataltepe/KESTEL de başlattığı sanayi sitesi projesinde başlangıcından itibaren 14. yılına girdiğimiz bu süreçte projede uzmanların ve meslek odalarının,  yaptığı tüm uyarları dikkate almamış, planlama ve finansal yönetim hataları yanında, ilgili paydaşların teknik katılımlarını sağlamadan projeyi yürütmeye çalışmıştır. Sn. Tak projeyi başarısızlığa sürükleyen gerçek nedenleri görmezden gelerek ve kendinden başka herkesi de suçlayarak, işin içinden kurtulmaya çalışmakta proje bitirilemediği gibi sonuçta da maalesef bu yaklaşımı büyük bir esnaf topluluğunu da mağdur etmiştir.

Değerli Dostlar yaşamım boyunca tüm faaliyetlerimde bireysel çıkarlar yerine önce ülke ve toplumsal çıkarları dikkate alan, bilimsel temelli yaklaşımlarla bilgiye, belgeye dayalı, kanıtlar ortaya koyarak hareket ettiğimi birlikte yaşadığımız toplum kesimleri yakından bilmektedir. Benim kendisi gibi hamaset yaparak, bugün dediğini yarın unutan veya doğruluktan uzak bilgilerle toplumu yanıltmaya çalışan bir yaklaşımım olamaz. Karşılıklı yaptığımız kamuoyunun yakından bildiği TV tartışma programları ile bu konuda geniş bir arşivi isterse kendisi ile paylaşabilirim Bakın sadece iki örnek vereceğim.

Mazeretlerine bir örnek vermek gerekirse geçtiğimiz aylarda verdiği bir demeçte bir senaryo yazarak yıllar önce Montania Otelde birçok katılımcı ile yaptığımız toplantıda hem de onca katılımcının ortasında benim ağzımdan aşağıdaki ifadeleri söylediğimi iddia ederek,  “O dönemde CHP İl Başkanı olarak göreve başlayan Gürhan Akdoğan ile davaların nedeni konusunda görüştüm ve Mudanya Montania Otel’de bir toplantı yaptım. Aynen şunu sordum Kendisine; Neden Bursa’nın dört bir yanında dağınık bir tabloda faaliyet gösteren esnafın bir sanayi sitesine kavuşturularak teknolojik bir ortam kazanmasına karşısın ‘Sn. Başkan?’ dedim Kendisi de aynen şöyle yanıt verdi; senin projeni ayakta alkışlarım. Ki kendisi o an ayağa kalkarak da projeyi alkışladı. ‘Senin projen AK Parti’ye yarar işte bu sebepten ötürü bu projenin yaşama geçmemesi için ne gerekiyorsa yaparım. Davalardan da vazgeçmeyeceğiz’ En hafif deyimi ile hani bu kadar da olmaz dedirten, ispata muhtaç gerçek dışı, mesnetsiz bir isnat olup, uydurma ve yalan yanlış ifadelerle dolu. Mudanya Montania oteldeki o toplantıda rahmet eylesin Mudanya esnaf odası başkanı  yakın dostum rahmetli Sn.Emir Ali Usta, CHP İl sekreteri, mimar Sn. Selim Lümalı, Parti Meclisi Üyemiz aynı zamanda kendisi de esnaf olan Sn. Ali Nihat  Irkörücü,  Büyük şehir Meclis grup sözcüsü mimar Sn.Osman Ayradilli, Mustafa Kemalpaşa şoförler ve otomobilciler odası başkanı Sn. Vahit Girgin, Mimar Sn. Hasan Sözüneri, İl genel meclisi üyesi Sn. İlhan Demiröz, İnegöl Kahveciler odası Başkanı Sn. Salih Pakoğlu, Rahmetli Emir Ali usta dışında hepsi yaşıyorlar biri çıksın da o sözleri söylediğimi söylesin. Hatırlatayım mimar ve aynı zamanda şehir plancısı konumunda olan Sn. Osman Ayradilli o toplantıda uzmanlık alanından bakarak proje ile ilgili geniş bir değerlendirme yaptıktan sonra bu projenin öngörülen maliyetlerin en az üç katı bedelle bitebileceğini bu maliyetlerle bitmesinin mümkün olmadığını bu nedenle hayal bir proje olacağını, yarım kalacağını, proje fizibilitesinin yanlış olduğunu şehir planlaması açısından yanlış olduğunu daha yakın olmasına rağmen Otosansitte bile sürecin yıllar sürdüğünü, ulaşım sorunları yaşanacağını bunun düşünülmediğini projenin tüm taraflarla birlikte planlanmadan sonuç alınamayacağı gibi onlarca kriteri teknik olarak ortaya koymuştur. O ortamda hepimiz bu ve buna benzer değerlendirmeleri yaparken bende kalkıp projeyi alkışlayacağım, Akıllara zarar, sübjektif, rasyonellikten uzak, bırakın Arif Tak’ı onlarca yıldır oluşturduğum kimliğimi böyle basit bir yaklaşımla yok edebilir miyim? Sn. Tak herhalde gündem değiştirecek kendine bir kurtuluş yolu arıyor.

Diğer taraftan 2 Nisan 2016′da BESOB Başkanı Arif Tak, TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken ve meslek oda başkanlarının da katılımıyla Kestel Çataltepe BESOB Büyük Sanayi Sitesi‘nde düzenlediği bir toplantıda “1995 yılından bu yana bu işin üstünde çalışıyoruz. En son burası nasip oldu ve bu alan tavsiye edildi. Bu proje 1 milyarlık bir proje ve Bursa’yı kurtaracak bir proje. Zaman zaman engellerle karşılaştık, zaman zaman sıkıntılar yaşadık. 5 yılımız heba oldu. Derken bu kez de 29 Ağustos 2021’deki bir demecinde ise ”Bu davalar tam 8 yıl sürdü”. Diyerek 5 yıl önceki sözlerini unutmuş, davaların süresine 3 yıl daha zam yaparak sanki projenin sadece açılan davalardan ötürü aksamış olduğunu söylüyor. Yaptığı büyük yanlışlı nereye havale edeceğini bilemiyor oysaki davalar 2011’den sonra son bulmuştu. Kanıtı da 29 Mayıs 2009’da da Bülent Arınç’ın da katıldığı törenle sanayi sitesinin atılan temeli ile  7000 esnafla başlayan sonra 3500 e düşen en son 2600 esnafla devam eden projede Bölgede yapılan 125 dükkânın 2012 yılında sahiplerine teslim edilmesidir. Zaten ondan sonra da başka dükkân yapılmadı. Şimdi Sn. Tak’a soruyorum 2012’den sonra 10 yıldır bu projede neredesin? Ne yaptın?  Bir diğeri 2015 yılında dokuma tekstil – demir ve madeni işler meslek grubundan esnafların TOKİ hesaplarına 20 bin lira ön peşinatları yatırıldı. 2016’da ihale yapılarak 2017 yılı sonunda hak sahiplerine iş yerlerinin teslim edileceğini duyurdun. O tarihten bugüne çivi dahi çakılmadı. 6 yılda ne yaptın?

Sn. Arif Tak, Dünya Gazetesinden Sn. Zehra Oruç’a 9 Ağustos 2017 de yani 4 yıl önce verdiği demeçte bakın ne diyor Bursa esnafı 2020’ye kadar 3 bin yeni dükkâna kavuşacak Projenin 2020’ye kadar tamamlanmasını hedefliyoruz” ”Şehir içinde bir tane sanatkâr kalmayacak” “TOKİ bölgeye 2000 konut yapacak’ ‘ne oldu 13 yıl geçti bırakın 3 bin dükkânı 125 dükkan harici durum içler acısı. Maalesef 125 adet işyerlerinden Arif Tak şahsına işyeri almayı başardı. Yine verdiği bir demeçte de ben kesin konuşuyorum; bir daha bu işlere girmeyeceğim Çok sıkıntı çektim” diyor. Bir daha bu işlere girmeyecekmiş. Günaydın. Söylemiştik seni aşar, bunu yapamazsın, plansız, programsız, bilgi yoksunluğu ile özellikle de tüm tarafları meslek odalarını dahil etmeden üç beş siyasiye yapışıp başaramazsın herkesi mağdur edeceksin demiştik. Hem de nerede Montania otel toplantısında ve sonrasında birçok kez. Sözlerimize kulak vereceğine o dönem Parti meclisi Üyemiz aynı zamanda esnaf olan Sn Ali Nihat Irkörücü’ye karşı kendisi bir kısım esnafı kışkırtarak birkaç yandaşını saldırtmakla meşguldü. Sıkıntı çektim diyorsun sen ne sıkıntı çektin? esas sıkıntıyı 13 senedir esnaf çekiyor daha da ne kadar çekeceği de belli değil.

Bir de duyuyorum ki BESKOOP a aday olmayı düşünmüş sonra da çekilmiş. TOKİ projeden çekildikten sonra TOKİ’nin de yönlendirmesiyle Sn.Erol KÖSE ve bir grup insan çıkmış yola, batırdığın projeyi toparlamak için bir yol arıyor, Kooperatif kuruyorlar, oluşan veya oluşacak mağduriyetlerin önüne geçebilmek adına çaba sarf ediyorlar, Arif Tak olarak sen daha BESOB sanayi sitesi ile ilgili açık ve şeffaf bir biçimde bugüne kadar hesap vermemişsin bir de Kooperatife adaylık düşünüyorsun. İşte bu şekilde aday bile olamazsın yönetim listeni genel kurula sunamazsın çünkü esnaf artık sana güvenmiyor. Beskoop Genel Kurulunda seçimden çekilmekle, kaçmakla kamuoyuna ve esnafa hesap vermekten kurtulamazsın. Aday olmak, kazanmak, kaybetmek erdemli davranıştır. Adaylıktan çekilmesinin ise hangi davranışa girdiği anlaşılamamıştır

BESOB un internet sitesine baktığınızda sanayi sitesi ile ilgili bilgiler bile 2017 de kalmış. Sn. Tak kendi dışında oraya buraya suç atacağına sürekli mazeret üretip önce sorumlu olduğun 104 esnaf odasına ve 98 bine yakın esnafa 13 yıllık yılan hikayesine dönen projeyi teknik yönüyle, mali yönüyle, bütçesiyle, harcamalarıyla hesabını vermelisin. Batırdığın paralar bitiremediğin proje şahsına ait değil mağdur ettiğin esnafa ait.

Mağdur edilen esnafın ve şirketlerin Arif Tak’a soruları sorma ve cevabını alma hakları dün de vardı bu günde var.

Kooparatif kurulmasına birlikte karar verip sonra BESOB devri için bir yıl geciktirdiğin üzere Kooperatif yönetimine çelme takacağına onlara destek vermeli, benden sonrası da tufan dememeli, gerçekten esnafı sürüklediğin bu maceradan sorumlu olduğunu kabul etmelisin. Ayrıca bu arada BESKOOP kooperatifi ve Başkanı Erol Köse’nin de  esnafın mağduriyetlerini önleme adına yeni riskler oluşturmadan olumlu çalışmalar yaptığını da duymaktayım.

Sonuç olarak;1971 yılında oda başkanı seçilen Tak, o günden beri o koltuğu bırakmadı. 1993 yılında da BESOB başkanlığı koltuğuna oturan Tak’ın görev yaptığı  tüm zamanlarda  esnafın haklarını korumak için mücadele ettiğine, birileriyle esnaf için ters düştüğüne tanıklık etmedik Sn. Tak Kendisinin ilk başkan olduğunda doğan çocuklar bugün 53 yaşına geldiler. Dünya değişti, coğrafyalar değişti, duvarlar yıkıldı, sistemler, ekonomiler değişti, iklim değişti ama hamasetle herkese mavi boncuk dağıtarak, yürüttüğü başkanlık koltuğuna yapışıp kalması, üstelik hayal satarak batırdığı projenin hesabını vermeden hala adaylık düşünmesi de gerçekten büyük talihsizliktir.

BESOB Çataltepe Sanayi sitesi ile ilgili 02.05.2021 tarihli teknik bilgi notudur

2008 yılında Bursa Esnaf ve Sanatkârlar Odası Birliği (BESOB) ve TOKİ iş birliğiyle, Bursa İli, Kestel İlçesi, Çataltepe, Burhaniye, Gözede ve Aksu köyleri tapulama alanı içinde Bursa Büyük Sanayi Sitesi yapılması çalışmaları başlatılmıştı.

Bu kapsamda; Bursa İl Özel İdaresi ve Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından bölgeye ilişkin 1/100.000 ölçekli Bursa 2020 yılı Çevre Düzeni Planı Değişikliği, Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından 1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı ile 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı, Kestel Belediyesi tarafından 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planları değişik tarihlerde de yapılan meclis toplantılarında onaylanmıştı. Onaylanan bu planlara meslek odalarının da çalışmalarını dikkate alarak CHP’li meclis üyelerimiz, meclis toplantılarında gerekli açıklamaları, projenin yanlışlıklarını ve olması gerekenleri dile getirerek ret oyu vermişlerdi. Bu çalışmalar devam ederken, ilk olarak yaklaşık 600 hektar olarak 1/100.000 ölçekli Bursa 2020 yılı Çevre Düzeni Planı Değişikliğinin 06 Ocak 2009 tarihli onaylanması ile başlayan süreçte, onaylanan plan değişikliği Bursa 1. İdare Mahkemesinin 2009/634 esas ve 2009/1077 sayılı kararıyla plan değişikliği 10 Aralık 2009 tarihinde İPTAL edilmiş, Bursa Büyükşehir Belediye Meclisinin 10 Eylül 2009 tarih ve 539 sayılı meclis kararı ve 28 aralık 2009 tarih ve 801 sayılı meclis kararıyla 600 hektar olan alan yaklaşık 400 hektara küçültülerek tekrar onaylanmış, bu karar Bursa İl Genel Meclisinin 14 ocak 2010 tarih ve 2010/27 sayılı kararıyla onaylanarak yürürlüğe girmiş, küçültülerek onaylanan plan değişikliği bu kez de açılan dava sonucunda Bursa 3. İdare Mahkemesi 2010/448 esas, 2011/727 sayılı kararı ile 30.06.2011 tarihinde iptal edilmiştir. Bölgeye ilişkin 1/25000-1/5000-1/1000 ölçekte onaylanan planlara meslek odalarınca da o tarihlerde davalar açılmıştı. İnşaat Mühendisleri Odası, Bursa Barosu, Ziraat Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası, Tema, Osmangazi ve Kestel Ziraat odaları tarafından plana altlık niteliğinde olan ve tarım alanlarının, tarım dışı kullanımına izin veren Bursa Valiliği Toprak Koruma Kurulu’nun 19 Kasım 2008 tarih ve 31 sayılı işlemi ve19 aralık 2008 tarih ve 33 sayılı işlemi hakkında açılan davada, Bursa 1. İdare Mahkemesi 2009/63 esas sayılı 24 haziran 2010 tarihli kararıyla ilgili işlemlerin YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASINA karar vermiş, ardından iptal etmişti. Şimdi Sn. Tak diyecek ki ”bizi engellediler ondan proje kaldı” Halbuki tüm bu süreçler usule aykırı bitirildikten  ve ruhsat aldıktan  tam üzerinden 10 yıla yakın bir süre geçmesine rağmen  hiçbir şey yapılmamasının yanıtını Sn. TAK hiçbir şekilde veremez.

Yapılmak istenen proje ile; tarım alanlarının,  su havzalarının ve sulama alanlarının kentsel kullanıma açılmasını, projenin mevcut sorunları çözmekte yetersiz kalmasını, taşınmak istenen esnafın bulunduğu bölgede ne tür bir dönüşüm yapılacağının düşünülmemiş olmasını, ozamanlar 4000 ile başlayan ancak son durumda ne kadar olacağı kestirilemeyen işyerinin taşınması öngörülmesine rağmen( Şu anda yapılan ve faaliyet gösteren 125 İşyeri mevcuttur !!)gerekli ulaşım planlamasının yapılmamış olmasını, projenin bölgedeki yapılaşmayı tetikleyecek olması gibi bilimsel, somut ve belgelere dayalı olarak, partimizin ve meslek odalarının ortaya koydukları gerekçelerle yürütülen projeye  karşı diğer çalışmalarda olduğu gibi kent ve kentliyi koruma, daha yaşanabilir bir Bursa yaratma ekseni çerçevesinde ve bu hayal projeye inanarak hareket eden esnafı da sonu olmayan bir maceraya sürüklenmemesi için  uyarı görevimizi yapmıştık. Hatta şöyle demiştik ”Biz Sanayi Siteleri yapılmasına kesinlikle karşı değiliz, karşı olduğumuz nokta bilimselliğin ve mahkeme kararlarının hiçe sayılarak, bu denli büyük bir projenin kent paydaşları ile paylaşılmadan oldu bitti ye getirilmesidir. Uyarılarımıza rağmen Doğanbey Projesi şu anda kent siluetini bozan yapanların bile kapalı kapılar ardında utanç duydukları en büyük kara lekesidir. Korkumuz BESOB Projesinde de aynı şekilde sonlanmasıdır. Kentin, kentlinin ve esnafın mağdur olmasıdır” Meslek odaları ve bizim belirttiğimiz gibi Büyük sanayi sitesi projesi kentin ihtiyacı olmasına karşın yukarıda belirttiğimiz sebepler ve kentin üst ölçekli plan kararlarına aykırı olması, projenin şeffaf ve katılımcı planlama anlayışından yoksun olarak hazırlanmış olması daha da önemlisi Esnaf ve Sanatkarlarımızı belirsizliğe sürükleyecek ve kaynaklarımızı sıkıntıya sokacak bir proje olduğu için karşıydık.

Meslek gruplarının ortak bir mekânda, kent dışına çıkarılması kentsel yoğunluğun azaltılması ve merkezin desantralizasyonu açısından olumlu bir yaklaşım olarak algılansa da mevcut bölgelerinin boşaltılmasından sonra bu bölgelere yönelik politika oluşturulmaması proje açısından olumsuzluk arz etmekte olduğunu ifade etmiştik. Örnek vermek gerekirse; proje kapsamında Santral garaj, Gençosman bölgeleri gibi Yalova yolu ve Ankara- İzmir yolu üzerinde yer alan meslek gruplarının kent dışına çıkarılması öngörülmektedir. Ancak bu bölgelerde kaç adet esnaf olduğu, kaçının taşınacak gruplara girdiği, hangi bölgelerde yoğunlaştığı, kaçının kiracı veya mal sahibinde olduğu gibi kapsamlı bir analiz çalışması o dönemde yapılmamıştır. Ayrıca bu bölgede yer alan esnafın hepsinin yeni sanayi sitesinden yer talebinde bulunmadığı bilinmekteydi. Bölgede yan yana iki dükkânda aynı işi yapan esnaftan birinin başvuru yapıp yeni sanayi sitesinde yer talebinde bulunduğu, diğerinin ise bulunmadığı durumda, bu bölgede istenilen dönüşümün nasıl yapılacağı soru işaretleriydi?

BESOB Projesinde 24 farklı meslek grubunu bir araya getirmek yerine, farklı meslek gruplarının kendi içinde, mesleki yakınlıkları çerçevesinde alt gruplara ayrılması gereklidir. Böylece oluşturulan alt grupların ihtiyaçlarını belirlemek bu ihtiyaçlara cevap verecek çözümler üretmek daha kolay olacaktı. Bu ilişki oluşturulduktan sonra hammaddeye, pazara yakınlık gibi kriterlerle, üst ölçekli plan kararlarına uygun, tarım alanlarını, su havzalarını koruyan bir yaklaşımda, ulaşım bağlantısı sağlanmış alanlarda, boşaltılacak bölgelerin kentsel dönüşümünü de içeren plan kararlarıyla, 4000 iş yeri yerine daha optimum sayıda yapılan alt gruplamaya yönelik kentin batı, kuzey ve doğusunda alanların oluşturulması daha uygun olacaktır diyerek çözüm önerilerimizi de sunmuştuk.