Demokrat Zafer

BAĞKUR Tescil Mağdurları Bakandan Müjdeli Haber Bekliyor!

Bağ-Kur tescil mağdurları, kendilerine verilen sözlerin tutulmasını ve emeklilik haklarının adaletli bir şekilde sağlanmasını talep ediyor. 4 Ekim 2000 öncesinde vergi kaydı olan ancak Bağ-Kur’a kayıtlı olmayan vatandaşların emeklilik hakkı elde etmeleri giderek zorlaşıyor. Bu durum, mağduriyetin artmasına ve emeklilik hayallerinin ertelenmesine neden oluyor. Bağ-Kur tescil mağdurları, vergi kayıtlarının emeklilik sürelerine dahil edilmesini ve haklarının iade edilmesini istiyor. Bağ-Kur tescil mağdurları, uzun süredir emeklilik hakları için mücadele ediyor ancak yaşadıkları mağduriyetin giderilmesi noktasında olumlu bir yanıt alamıyorlar. Mağdurlar, hak ettikleri sigortalılık statüsünü kazanabilmek için seslerini duyurmaya çalışıyorlar. 20 Nisan 1982 ile 4 Ekim 2000 tarihleri arasında vergi ve oda kaydı bulunan bireyler, Bağ-Kur kaydını otomatik olarak yaptırmak zorundaydı. Ancak, 4 Ekim 2000 tarihinde çıkan KYK (Kamu Yararına Çalışanlar) kararıyla geriye dönük tüm sosyal yani Bağ-Kur’lu olma hakkı ellerinden alındı. Bu durum, Bağ-Kur tescili konusunda mağduriyetlere yol açtı. Otomatik kayıt devletin sorumluluğu iken, belirlenen sürelerde ödeme yapılmadığı için silinen kayıtlar adaletsizliğe sebep oldu. Bağ-Kur tescil mağdurları, yaşadıkları mağduriyetin giderilmesi için çeşitli mercilere başvurduklarını ancak sonuç alamadıklarını belirtiyor. Mağdurlar, haklarına kavuşmak ve emeklilik haklarını adaletli bir şekilde elde etmek için mücadeleyi sürdürüyorlar.

Emekleri Yasalara Takılanalar Derneği (EYTADER) her platformda sorunun çözümü için çaba harcıyor. Dernek Başkanı Nalan Esmeray; “Bağ-Kur tescil mağduriyeti, 1982-2000 yılları arasında Devletin belirlediği yasal koşullara uygun olarak ticari faaliyetlerde bulunmuş, esnaf ve sanatkarlık yapmış mükelleflerin, mükellefiyetinin zorunluluğu olan sigortalılık haklarına erişememesidir.
1479 sayılı kanunun 24. Maddesine göre Maliyeye vergi mükellefiyeti olarak ya da vergi mükellefiyet zorunluluğu olmayanlar yetkilendirilmiş meslek kuruluşlarına kayıt yolu ile esnaf ve sanatkarlık yapanlar, Şirket ortaklığı yolu ile ticari faaliyette bulunanlar, Ticaret odalarına kayıt tarihi itibari ile zorunlu sigortalılık koşulları oluşur.

1479 sayılı kanunun 25. maddesine göre faaliyetlerine başladıkları tarihten başlayarak, zorunlu olarak Bağ-Kur kaydı oluşur ve Bağ-kurlu sayılır. İlgili kurumların bildirimi ile Kurumca re’sen kaydı yapılır. İlgili kanun 3 ay içerisinde mükellefin başvuru yapabileceğini ancak yapılmaması durumunda da kaydın otomatik olarak oluşacağını tanımlar. 1479 sayılı kanunun 26. Maddesinde ise hak ve sorumluluklardan vazgeçilemeyeceğini, azaltılamayacağını, aksine yeni hüküm koyulamayacağını belirtir. Bağ-Kur tescil mağdurları 1479 sayılı kanunun sigortalılık koşulları oluşmasına ve sigortalı sayılması gerektiği halde, kaydı bulunamayan sigortalılık haklarından mahrum bırakılanlardır. ​Sigortalılık koşulları oluşmuş mükelleflerin, re’sen kaydı yapılıp hiç ödemesi bulunmayanlar ya da Kurum tarafından re’sen kaydı yapılmamış olanlar için, geçici 18 madde yasalaştırılarak 04.10.2000 ve 01.10.2008 tarihlerine sigortalılık hak ve yükümlülüklerine kısıtlama getirilmiştir.

Oysa 1479 sayılı kanunun 26. maddesine göre; sigortalı sayılan Bağ-Kur’lu esnafın hak ve yükümlülükleri için kısıtlama getirilemez maddesi bulunmaktadır. Belirtilen tarihlerdeki sigortalıların re’sen kaydı bulunamayanları için getirilen ek koşul ile, şahsen başvuru istenilerek 6 ay süre verilmesi ve toplu ödeme talep edilmesi hak kayıplarını engellememiştir. ​Bağ-Kur tescil mağdurları af, bağış ya da ilave haklar istemiyor.20 yılı aşkın mağduriyetinin telafisini istemektedir. Sigortalılık koşullarının oluştuğu 1982-2000 yılları arasındaki çalışma hayatında olduğunu, süre kısıtlaması olmadan, Devlet’in kurumlarından aldığı belgeler ile Sosyal Güvenlik Kurumu’na ispat ve ibraz ederek Bağ-kur tescilinin yapılmasını, prim ödeme yükümlülüklerini yerine getirebildiğinde, sigortalılık haklarına erişme önündeki engelin kaldırılmasını, ilgili 1982-2000 tarihlerde yürürlükte bulunan kanunların işletilerek, sosyal güvenlik haklarını geri almak istemektedir.

DEVLETİNE hiç bir şekilde maddi yük olmadan kendi KAYNAĞINI kendisi oluşturarak, geriye dönük borçlanma hakkının iadesiyle HAZİNEYE sağlayacağı MİLYARLARCA ₺ faizsiz gelirle DEVLETE kaynak sağlayacaktır. Hem DEVLET kazanacak hem de 100 binlerce mağdur edilmiş vatandaş mahrum bırakıldığı SOSYAL GÜVENLİK hakkına kavuşmuş olacaktır.” dedi.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ