Demokrat Zafer

BOŞUNA UĞRAŞMAYIN BİZLERİ SUSTURAMAZSINIZ.

Geçmiş dönem Parti Meclis Üyesi Güler Buğday makalesinde;

Ne kadar haksızlık, hukuksuzluk ve keyfi kararlarla adalete hükmedip gerçek gazetecileri, yazarları, aydınları, yurtseverleri, emekçileri ve gençlerimizi baskı altına alırsanız alın boşuna uğraşıyorsunuz.
Unutmayın “ölümden öte yol yok…” Onunda kime önce geleceği belli değil.
Tek Adam saray rejimi son seçimlerden sonra artık ne yasa tanıyor ne hak hukuk.
Hatta ne din ne iman!!!!
Bu güne kadar bozduğu ve sadece kendine biat edenlerle dizayn ettiği tüm kurumlarla ülkeyi cehenneme çevirdiler.
Tek Adam, seçim sürecince verdiği hiçbir sözü yerine getiremiyor.
Çünkü soya soya, har vurup harman savurduğu ve tüm kaynakları halklar için, gençler ve çocuklar için, emekçi kesimler için tüketip bir avuç kan emiciyle paylaştıkları ve iktidarda kalabilmek için tek yöntem olan baskı kurup, tutuklatıp susturmaya başvuruyor.
Başarabiliyorlar mı?
Çıkarcılar, kolaycılar, yetersizler ve vicdansızlar ile ahlaksızlardan istediklerini çoğunlukla elde ediyorlar…
Ama, ne yaparlarsa yapsınlar bizleri susturamıyorlar…
Kimleri mi?
Tüm faşist darbelere direnmiş, bedel ödemiş ve işkencelerde bile pes etmemiş tüm devrimcileri ve gerçek solcuları.
Yaşamlarında hiç çalmamış, haksız kazanca itibar etmemiş, mal-mülk ve varsıllık peşinde koşmayan; helal lokmadan vazgeçmeyen tüm yürekli insanları.
Her alanda eşitliği ve eşit yurttaşlığı savunan ve savaşa karşı barıştan yana olan bu duyarlılıkları nedeniyle bedel ödetilen tüm demokratları.
İktidarın arka bahçesi konumundaki ortaçağ temsilcisi, Taliban kafalı, cehaletin ve sapkınlığın egemenliğindeki tüm cemaat ve tarikatlara karşı koyabilen bir avuç yürekli insanı.
Avrupa’dan önce birçok haklarına Atatürk’ümüzün kararı ile yasal haklara ve özgürlüğüne kavuşan ve karanlığa teslim olmayan tüm yürekli kadınlarımız bu ceberrut iktidarın başına bela oluyor.
Ve en önemlisi hakları olan her koşulda ellerinden alınan ve bir çete mantığı ile soygunun parçası olan iktidar mensuplarının sömüren, soyan ve ülkeyi utanca boğan iktidarın veletlerine karşı aç susuz direnen ve baş eğmeyen geleceğimiz olan gençleri korkutamıyorlar.
Haklarını yemmek lazım, hala siyasette çok az sayıda olsalar da dürüstlükte ve halklardan yana, mağdurlardan yana direnen, her şeyi göze alıpmücadele eden siyasiler direniyorlar.
Hatta eli kalem tutanlardan yazan anlatan ve uyaran yürekli insanlar korkmuyor ve susmuyorlar.
İşte bu saygın özelliklere sahip insanlardan biride birçok aydın gibi suçsuz olarak tutuklanan Merdan Yanardağ’dı.
Tele 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ hakkında, katıldığı televizyon programında terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile ilgili açıklamaları nedeniyle “suçu ve suçluyu övme” ve “terör örgütü propagandası” (!) suçlamasıyla canlı yanından alınıp götürülmüştü.
101 gündür haksız yere tutsak olan Merdan Yanardağ dün bıraklıdı.
Örgüt propagandası suçunun işlendiğinin sabit olduğuna karar veren mahkeme, suçun basın yayın yoluyla işlenmiş olması gerekçesiyle yarı oranında artırım yaparak Yanardağ’ın 2 yıl 6 ay hapsine hükmetti. Mahkeme kararla birlikte Yanardağ’ın tahliyesine karar verdi.
Bu durum tarihe geçecek absürt ve yargı için utanç karardır.
Merdan Yanardağ yaşam boyu yaptığı onurlu mücadelesine haksız bir karala 101 gün tutsaklığında başı dik olarak çıktı ve iktidarın yüreğine pes etmeyerek korku saldı:
“Söylediğim sözleri aynen mahkemede tekrar ettim, bunların tamamını savundum.” dedi.
Dostlarının ve ailesinin sevgisi ve coşkusuyla karşılanan Merdan Yanardağ şu açıklamaları yaptı:
“Sevdiklerime kavuştum. Mutluyum, ama derin bir yara var. Can var içeride, Tayfun var içeride, Osman var içeride, rehin alınmış gibi imha edilmeye çalışılıyorlar.
Gezi direnişi için ortaya bir yasa koydular. Düşünce özgürlüğünü kısıtlamaya çalışıyorlar.
Bu mahkeme bir hesaplaşma mahkemesidir.
Ben kendimi değil basın ve ifade özgürlüğünü, kişi haklarını savunmaya çalıştım.
Burası rejimin zulmünün simgesidir.
İktidar yeni dönemde mahkeme kararlarıyla yeni rejimi inşa etmeye çalışıyor.
İnfaz yasasının herkese eşit uygulanmasını suç saymaya kalktılar. Topluma gözdağı vererek sindirmeye çalışıyorlar. Ben buna boyun eğmeyeceğim.”
Sevgili Merdan Yanardağ merak etme bizlerde boyun eğmeyeceğiz.
Bu güne dek hiçbir baskıya ve haksızlığa boyun eğmediğimiz gibi bundan sonrada eğmeyeceğiz.
Hiçbir zaman satılık kalemlerden ve yalaka takımından olmadık yine olmayacağız.
Tek talebim:
Tüm sorunları çözebilecek tek parti olan CHP’nin türlü bahanelerle koltuklarına yapışmış kalkmak bilmeyen tüm sorumlularınadır.
Hatta en solda görünen, halklardan yanaymış gibi davranan ancak geleceklerini bağladıkları için değişimin ve dönüşümü engelleyen anlayışların parçası olan ve hayal kırıklığı yaratan vekillerin hatalı tutumudur.
Herkes aklını başına almalı ve ikili oynamaktan vazgeçmelidir!!!!
Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ