Demokrat Zafer

Ahmet Koçak yazdı; 4C SINIFINDAN BİLDİRİYORUM

Köşe yazarımız Ahmet koçak makalesinde;

Akşam bir rüya gördüm. Rüyamda, emekli aylığım aynı kalmış, ürün fiyatları düşmüştü. Ekmek iki lira, etin kilosu elli lira, akaryakıt sekiz lira, kira iki bin lira…

Bilinçaltına gizlenen sorunlar gece derin uykuya geçmemize engel olur. Derin uykuya geçmek için beynimiz bir oyun oynar, rüya yoluyla sorunu çözmüş gibi göstererek derin uykuya geçmemizi sağlar. Sabaha uykumu almış, zinde bir şekilde uyandım. Gerçekler karşıma çıkmadan, geçici sihir bozulmadan yazmam gerektiğini düşünerek geçtim klavyenin başına.

Çocukluğumda duyduğum gelişmekte olan ülke oluşumuz elli yıldır değişmedi hala gelişmekte olan ülke durumundayız. Bir türlü gelişmiş ülke olamadık. Burada istikrarı yakaladığımız için sevinemedim elbette.

Gelişmiş ülkelerden biri olan Almanya’da emekli bir öğretmenin benim rüyamda gördüklerimi gerçekten yaşadığı, benimkine benzer rüyalar görmediği düşüncesi içimi acıttı. Kendi ülkemde bile gezmeye ekonomik gücüm elvermezken gelişmiş ülkelerin emeklileri dünyanın her tarafında gezdiğini, canının istediğini yediğini, giydiğini, barınma sorunu yaşamadığını bilmek kıskanmamak elde değil. Bilmek bazen iyi değildir, insana acı verir. Cahil cesareti gibi cahil rehavetine sahip olamamak da içini acıtır insanın.

Beş yıl önce aylıklarımızla iyi kötü idare ederken neden son yıllarda ekonomik zorluklarla karşılaştık? Emekli sayısının on altı milyon olduğu, bunların iki buçuk milyonunun memur emeklisi olduğu biliniyor. Bütçe açığını sebebi emeklilerdir diye söylentiler de çıkmıştır. Emekli sayısı bütçeyi sarsacak sayılara ulaşmıştır. Elbette bu duruma emekliler neden olmamışlardır. Siyasetçilerin yarattığı bir sorundur. Onlar çözmelidir.

Eskiden Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu, Bağkur adıyla anılan sosyal güvenlik kurumları tek çatı altında toplandı. Bu kez de 4A, 4B, 4C, 4D diye sınıf adları gibi gruplar haline getirildiler. 4C eski Emekli Sandığı sakinlerini anlatıyor. 4 C sınıfından bir arkadaşınız olarak olay yerinden bildiriyorum.

Memur emeklileri hak ederek emekli olan kesimdir. Bir memur mazeretsiz bir gün işine gitmese uyarı cezası, dokuz gün gitmese görevden atılma cezası alır.  Çalışarak, düzenli pirim yatırarak emekli olan işçi kesiminden emekli olanlar da vardır elbette.

Çalışmadan, eksik yıllarını yatırarak havadan emekli olan memur yoktur. İşçi ve Bağkurluların önemli bir kesimi çalışmadan, eksik primlerini yatırarak emekli edilmiş, emekli sayısı iyice artmıştır. Yedi bin beş yüz lira emekli aylığı alanların büyük bir çoğunluğunu bu kesim oluşturuyor sanıyorum.

Son verilen % 25 maaş artışındın sonra asgari ücretin altında emekli aylığı alan memurların sayısı da bir hayli fazladır.

Yaşadığımız ekonomik krizin bir başka nedeni de sayıları emekli sayısını geçtiği söylenen sığınmacılardır. Her haneye bir adet sığınmacı düşmüştür. Evlerimizde zar sor geçinirken bir de sığınmacı konuk almak zorunda bırakıldık. Bu konuklar beş altı yıldır yiyor, içiyor, barınıyor, kıt kaynaklarımıza ortak oluyorlar. Ülkelerine rahatça gidiyor geliyorlar. Gelmelerini istemiyoruz ama geliyorlar evlerimizin başköşesine bağdaş kurup oturuyorlar ve “yemek nerede?” diye de soruyorlar. Neden gelmesinler ki her hanenin sofrasında onların da bir tabakları var nasıl olsa. Dört kişilik yemekle beş kişi de doyar derler; doyar ama beslenebilir mi orası meçhul.

Sığınmacılara karşı düşmanlık beslendiği, kin biriktirildiği de ortadadır. Bu tehlikeli durum ileride utanç duyarak anacağımız olaylara neden olmadan ivedilikle çözülmeli, sığınmacılar zarar görmeden, onurları kırılmadan ülkelerine gönderilmelidir. Onlar gönderildiğinde sofralarımızdan bir tabak eksilecek, biraz rahat nefes alabileceğiz.

Suç onlarda değildir. Örneğin Avrupa Birliği ülkeleri sınırlarını açsa ülkemizden herkes gitmek için tereddüt etmez. Sığınmacılar da ilk gelişlerinde canlarını kurtarmak ve daha iyi koşullarda yaşamak için ülkemize akın etmişlerdir. Onların asıl amaçları Avrupa ülkelerine gitmekti. Avrupa kapılarını sıkı sıkı kapatınca başımıza kaldılar. Onlar da bu durumdan hoşnut değillerdir. Kim istenmediği yerde yaşamak ister ki naçar durumda kalmasa?

4- C sınıfından bir arkadaşınız olarak arz ederim.

ahmet.kocak16@hotmail.com

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ