Demokrat Zafer

ALTIN YERE DÜŞME İLE PUL OLMAZ. ÖFKEYLE OTURUP ZARARLA KALKILMASIN.

Geçmiş dönem CHP Parti Meclis Üyesi Güler Buğday kaleme aldığı yazıda;

Sevgili Dostlar, Yoldaşlar ve Canlar, 21 yıllık yıkımı, yozlaşmayı, hak etmediğimiz despotizmi, soygun düzenini ve Taliban özentili karanlık güçlerle şeriatçı cemaat ve tarikatların egemenliğine sandıkta demokratik yöntemle son vermek ve göndermek için şafak sayıyoruz.
Bunun için ideolojik olarak asla yan yana gelmeyeceğimiz siyasi partilerle beraber olmayı içimize sindirdik.
Yine beraber olduğumuz partilerin bu karanlığa katkı koymuş, hatta etkin olmuş ve AKP’den kopan partiler olduğunu da biliyoruz.
CHP bu seçimlerde tarihi bir misyon üstlendi takdirle karşılanacak ama inatla ve ısrarla kendi içindeki sorunları çözmedi.
Genel Merkez örgütleri bile isteye yenilemedi seçimleri yaptırmadı.
Bu haksızlıktan ve saygısızlıktan bugüne kadar görev yapan tüm MYK üyeleri sorumludur.
Sadece örgüt seçimlerini değil, solun olmazsa olmaz yöntemi olması gereken ön seçimi yaptırmamakla da ülkenin bir çok yerinde liste krizlerine sebep olan aday belirlemelerinden de MYK da görev almış olanlar sorumludur!!!!
Sağcı bir parti olan İyi partinin bir günde yapıp saygınlık kazandığı ÖN SEÇİMİ inatla yapmadılar ve sonunda açıklanan aday listeleri hiç ama hiç kimsenin içine sinmedi ve isyanlarda bitmiyor.
Haksızlar mı milyon kere haklılar.
Bu listeleri kim hangi mantıkla yaptı bunu akılla, mantıkla, hele hele sosyal demokrasi anlayışı ile anlamak imkânsız.
Topluma karşı aday adayları veya örgüt temsilcileri ne kadar ideal sözler ederse etsinler herkes biliyor ki o sözler ve duygular gerçek değil çünkü herkes herkes isyanda..
Hatta parti suçu işlemeyi, tüm etik değerleri bir kenara bırakarak iki türlü oy kullanacaklarını söyleyen veya “Şunlar… bunlar… bilmem kimler… CHP’ye milletvekilliğinde oy vermeyecekler” diye durum tespiti yapanlar azımsanmayacak kadar çoklar.
Hatta her iki gruptan da birilerini seçtirmemek için asla oy vermem ve verdirmem diyenlerde ilk kez yüksek sesle ve özel sohbetlerde bu düşünceleri konuşuyorlar.
Yani kırgınlıklar, kızgınlıklar ve yapılan haksızlıklara karşı öfke çok yüksek boyutta ama…
Keşke bu hiç kimsenin içine sinmeyen ve gerçekten inanılmaz haksızlık ifade eden listeler ön seçimden çıksaydı inanıyorum ki üzülen kırılan olurdu ama “başımız gözümüz üstüne” denirdi.
Sevgili Dostlar, Yoldaşlar ve Canlar, belki partinin en eskilerinden olmam, hiçbir yere asla ben ve yakınlarım aday olmadığı için ve hiçbir kişisel beklenti içinde olmadığımdan objektif ve dik duruşumdan dolayı inanın beni ağlama duvarı yaptılar.
Haklılar ama ben her zaman derim ki hiçbir kararı öfke anında veya haksızlığa uğranılan psikoloji ile vermemek lazım.
Çünkü içinde bulunduğumuz koşullar o kadar ciddi ve riskli bir durumdayız ki mecburen savaş baltalarını gömmek zorundayız.
“Armudun sapı üzümün çöpüne” bakmadan büyük resme bakmak zorundayız.
İçimize sinmese de en yararlı olacak vekiller veya örgüt temsilcileri kuşbaşı et gibi doğranmış olmasına karşın bu seçimleri kazanmak zorundayız.
Keşke birçok kimsenin gönlünde yatan İşçi partisi ile ittifak yapmış olsaydık.
Yine birçok kimsenin öfkeden ön seçim yaptığı için ve AKP karalaması olan anlamsız bir korkudan (PKK) saçmalığından dolayı bilhassa ulusalcı dostların tercih edeceklerini duyduğum İyi parti kendilerine yaptığımız katkıyı ve iyiliği bilseydi ve Bursa’da da birlikte olunsaydı.
Şimdi ben bu güne dek hak ettiklerine inandığım ve her zaman çalışmalarını emeklerini ve halktaki karşılıklarını bildiğim için yazdığım vekillerimizin yine arkasında durarak tekrar ediyorum:
“Benim evin küçük oğlu, insanlara en güzel dokunan ve her zaman (düğünde, dernekte, ölümde acıda ve ihtiyaçları olduğu her koşulda) yanlarında olan Dağlıların ve yerlilerin, tüm kesimlerin temsilcisi olan sevgili Erkan Aydın bu listede mutlaka olmalıydı.
İnanılmaz bir eksiklik haksızlık hatta hadsizlik!!!
Yine kendisini sessiz ve saygın güç olarak tanımladığım, 5 dil bilen, Kafkaslarda ve Rumeli’de yaşayan soydaşlarımıza ve buralara göçmüş olanlara bilgisi, birikimi, mecliste temsili ve sorunlarını çözmede öncü olan ve çok yardımsever, beyefendi, saygın ailesi ve yaşantısı ile örnek insan Prof.Dr.Yüksel Özkan’da mutlaka bu listede hemde hak ettiği yerde olmalıydı.
En önemlisi her biri çok emek veren, gecesini gündüzüne katarak mücadele eden, her zaman onlardan yardım istenen ve hakları yenen ama yine de küsmeden koşturan kadınlarımızı yok saymak ve hak edenlerin hakkını yemek haksızlık ötesi oldu.
Birde palavradan “gençlerimiz çok önemli” deyip onlara hiç hak vermediğimiz ve yok saydığımız gerçeği de utancımız olmalıdır.
Bu tercihlerin sol/sosyal demokrasinin ne ideolojisi nede gelenekleri ile doğru tercihler olmadığını listelerdeki akıl almaz tercihler ile gördük ve şaşırdık.
Partiyi senelerce sırtlamış il başkanı olarak temsil etmiş dostlardan hiç birini listelerde görmemek akılla mantıkla ve hakla hukukla uygun olmadı.
Bana göre daha büyük bir haksızlık ve yakışıksız olansa Toprak Adam Orhan Sarıbal’a karşı yapılan vicdansızlıktır. Toprak Adamın çalışmasını ve mücadelesini görmemek takdir etmemek ve ona duyulan ihtiyacı göz ardı ederek onu hak etmediği bir sıraya koymak akıl tutulmasıdır.
Onun için tek şey yazacağım:
“Altın yere düşmekle pul olmaz.”
Hiç ama hiç kimse onun emeklerini yok sayamaz ve yok edemez.
Lobilerle, ittifaklarla ve başka yakışıksız sebep ve pazarlıklarla onun önünde yer alamaz.
Çünkü Toprak Adam Orhan Sarıbal’ namuslu, vicdanlı, ahlaklı, kıymet bilen, dürüst, siyasetten para pul kazanmakla işi olmayan sol/sosyal demokrasiye gönül veren herkesin gönlündeki birincidir.
Bunları yazmazsam kendime ihanet etmiş olurdum.
Bu nedenle her zaman olduğu gibi dürüst davranarak kendi görüş ve inanışlarımı yazdım,
SON NOT:
Adaylar her kim olursa olsun bu karanlıktan, faşist düzenden soygundan ve Taliban kafalılardan kurtulmak için Kemal Kılıçdaroğlu’nu Başkan seçmeliyiz.
CHP çatısı altında aday olmuş her kim olursa olsun isterse kan davalımız olsun en çok vekil çıkaracak ve TBMM ne saygınlık kazandırıp bu Tek Adam ucube sistemine son vermek için her koşulda desteklemeliyiz.
Merak etmeyin kimse koltukla, unvanla hak etmeden saygın olamaz.
Umarım aday olanlarda bunun farkına vararak ve kıymet bilerek hareket ederler.
Unutulmasın bu güne dek, sol/sosyal demokratlardan kimler vekil oldu ama kimler öldükten sonra bile saygın ve özlenen oldu.
Önemli olan verilen değeri ve kıymeti hak etmek ve kalıcı olmak.
Yine kimse bir koltuğa oturunca kompleksli egosunu tatmin etmek için veya piyonu olduğu hastalıklı yapılara hizmet için kimseyi yok saymaya kalksa da kimseyi yok edemez!!!!!
CHP listelerinden aday olan dostlara benden bir abla tavsiyesi:
CHP’nin bu ülkenin temel taşı olduğunu, cumhuriyetin kurucusu olduğunu, barışın kardeşliğin, eşit yurttaşların garantisi ve temsilcisi olduğunu ve mutlaka emekçinin ve örgütlerde emek verenlerin savunucusu olmaları gerektiğini unutmadan hareket etmeleridir.
Hepsinin yolları açık olsun.
Bu güne dek emek verip aday olmak isteyen ama yer bulamayanlara da teşekkür ederek bu günlerde geçecek mutlaka hak hukuk adalet yerini bulacak diyerek az kaldı şafak sayıyoruz “Bir oy çok oydur unutmayın” diyorum.
Artık umutlanmak istiyorum.
Bir ömrü bu başarıyı görmek için mücadele etmiş insanlardan esirgemeyin.
Dürüstlüğünden, devlet adamlığından ve iyi bir aile yapısı olan mütevazılığından şüphe etmediğimiz Kemal Kılıçdaroğlu’nu tartışmasız ve çok yüksek bir oyla Cumhurbaşkanı seçelim.
CHP’yi iktidar yapalım…
Haksızlıkları da unutmayalım daha sonra örgütün hastalıklı yapısını tedavi edelim ama şimdi değil.
Sevgiyle, saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile özgür bir yaşam ve hakça paylaşılan bir düzende yaşayalım ve yaşatalım.
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ