Keles 57. Piyade Alay Komutanlığı’nı İstiyor!

Keles Köy Dernekleri Koordinatörü Emre Kahraman yaptığı bir açıklamayla Bursa gündemini salladı. Kahraman; Çanakkale Destanı’na imza atan 57’ci Piyade Alayı’nın Keles’te tekrar kurulmasını önerdi. Sürekli göç veren ilçelerin başında gelen Dağ Yöresi’nin incisi Keles’in canlandırılması isteniyorsa mutlaka askerlerin o bölgede konuşlanması gerektiğine vurgu yapan Keles Köy Dernekleri Koordinatörü Emre Kahraman; ”

Her ne kadar Bursa merkezde doğmuş, yetişmiş olsam da köyüyle, ilçesiyle irtibatını kesmemiş, son üç senedir şehirden ilçesine tersine göç ederek Keles’te çalışan ve yine Keles’te ikamet eden bir kardeşiniz olarak sizlere,

‘DAĞLILAR OLARAK EN BÜYÜK SORUNUMUZ NEDİR?’ Diye sorsam kesinlikle

‘BİZ DAĞLILAR BİR ARAYA GELEMİYORUZ, BİRBİRİMİZİ TUTMUYORUZ.’ Diye cevap verirsiniz ki yıllardır bu yörede en çok duyduğum serzeniştir bu…

Peki çaresi nedir? Diye sorsam…

Genelde başlar öne eğilir.

Bu minvalde naçizane düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

BAYRAK KUTSALDIR.

37 Kırsal Mahalle ve 5 Merkez Mahalle olmak üzere toplam 42 Mahallede ikamet eden hemşehrilerimizi gözlemliyor, onlarla sohbet ederek feyz alıyorum. Şundan artık kesinlikle eminim ki hangi köye giderseniz gidin, kiminle sohbet ederseniz edin, insanımızın en büyük ve tek kırmızı çizgisi BAYRAKTIR.

Sağcısı, solcusu, liberali, demokratı, hocası, sarhoşu kim olursa olsun, bayrağımıza toz kondurtmaz. Evinde, damında, camında, odasında muhakkak en güzel haliyle asılıdır. Hatta ilçe merkezinde birçok köylerde, devasa boyutta taştan, kayadan, bayrağımız dağlara, tepelere nakış gibi işlenmiştir.

Düğünlerde, cemiyetlerde, sancağımız olmazsa olmazımızdır.

Sancak altında, kişisel kırgınlıklarımızı, gündelik sorunlarımızı unutur ve onun gölgesinde toplanarak bir oluruz.

DAĞ YÖRESİ İSTİKLAL MADALYASI

Geçmiş dönemlerde yöremizde heyecan duyduğumuz bir konu gündeme gelmişti. Çanakkale Savaşlarında en çok şehit veren şehir hiç kuşkusuz Bursa’mızdır, en çok şehit veren bölge yine hiç kuşkusuz Dağ Yöremizdir. Çanakkale Savaşlarında en çok şehit veren dağ yöremize İstiklal Madalyası verilmesi ile ilgili geçmiş dönemlerde devletimizden talepte bulunulmuştu. Evet o dönem için anlamlı bir adım atılmıştı. Düşünüp dile getirenlere dağ yöresinin bir ferdi olarak teşekkür ediyorum fakat nazarımda yeterli bulmamaktayım. Tabir-i caiz ise İstiklal Madalyası bizi kesmez ve de yetmez. Bir sancağımız bir anıtımız olsun.

Dedim ya bizi sancak birleştirir diye. Bugün sancak deyince aklınıza ilk gelen sancak hangisidir?..

İlçesini en az sizler kadar seven, düşünen biri olarak ben,

Keles’te 57’NCİ ALAY SANCAĞI’ mızı görmek istiyorum.

Hatta ve hatta haddimi aşıp daha da ileriye giderek,

T.C. KELES 57’NCİ PİYADE ALAY KOMUTANLIĞI’ nı can-ı gönülden görmek istiyorum.

Zor mudur?.. Evet.

Zordur fakat imkansız değildir.

57’NCİ ALAY (ŞEHİTLER) SANCAĞI

1911 yılında Trablusgarp Savaşına katılan Balkan Harbi başladığında Vardar Ordusuna dahil edilerek görev alan şanlı alayımız sırasıyla Bilaç Muharebesine, Komanova Muharebesine, Kırçova Muharebesine ve yine ardından Manastır Muharebesine katılmış olup,  Balkan Savaşı’nda alınan ağır yenilginin ardından İstanbul’ a dönmüştür.

Çanakkale Kara Muharebelerinin başladığı gün olan 25 Nisan 1915 sabahı 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal, kendisine bu yönde emir gelmemiş olmasına rağmen düşman çıkartmasını haber alır almaz insiyatif kullanarak 57’nci Alayı yanına alıp stratejik açıdan önemli olan Conkbayırı’na doğru hareket etmiştir.

Yarbay Mustafa Kemal’in ‘Ben size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum!’ sözüyle gözünü kırpmadan düşmanın üzerine yürüyen 57’nci Alay ve diğer birliklerimizin katıldığı taarruzla ilgili İngiliz Subay General Hamilton’a ‘Gebe dağlar Türk doğurmakta devam ediyor.’ Sözünü söyleten şanlı 57. Alayımız asılsız bazı rivayetlerde geçtiği gibi tamamıyla şehit olmamıştır.

49 Subay ve 3.638 Erden oluşan 57. ALAYIMIZ 25 Subay 1817 Er şehit vererek Sancağının, bilinenin aksine düşmanın eline geçmesine müsaade etmemiş hatta Çanakkale Muharebelerinden sonra takviye edilerek Sina ve Filistin Cephelerinde görev almış, Meggido Muharebesi’nde İngilizler tarafından çembere alınarak mevcudu 260 kişiye kadar düşmüş ve kalan askerlerimiz esir alındığı halde yine hiçbir şekilde Sancağını teslim etmemiştir.

57’nci Alayımızın bir diğer adı da ‘Şehitler Alayı’ dır. Altın- Gümüş İmtiyaz Madalyaları ve Harp Madalyası’na sahip dünya üzerindeki emsali olmayan ender birliklerden bir tanesidir.

Bu isteği dile getirmemde ki en büyük dayanağım ise -Lağvedilmemiştir. 

Göstermiş olduğu olağanüstü gayret ve insanüstü başarılarından dolayı hatıralarını yaşatmak adına o günden sonra resmi olarak var olsa da saygı gösterilerek 57’NCİ ALAY kurulmamıştır.

Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlayacağımız ve millet olarak birbirimize en çok ihtiyaç duyduğumuz bu kutlu senede, neden aziz hatıralarını yaşatmak adına bu kahraman birliğimiz yeniden kurulmasın, neden Tuğrul (Anka) Kuşu gibi küllerinden yeniden doğmasın.

Varlığına şükrettiğimiz, uğruna gözümüzü kırpmadan canımızı verebileceğimiz Devletimizin, dosta güven, düşmana korku veren Türk Silahlı Kuvvetlerimizin,

Göz bebeği EĞİRDİR DAĞ KOMANDO OKUL KOMUTANLIĞI iken

Neden Ruhu KELES 57’NCİ PİYADE ALAY KOMUTANLIĞI olmasın?.

Zorunlu askerliğinin yanı sıra orduda rütbeli statüsünde görev yapmış biri olarak ben, stratejik, tarihsel, sosyo-ekonomik ve turizmsel olarak en uygun bölgenin Keles olduğuna inanıyorum.

Yıllarca isim yapmış Geleneksel Tarihi Kocayayla Şölenlerimizde, ilçemizde ortalama 50-60.000 misafir ağırlıyor, senede bir defa ve bir kesime hitap ediyoruz. Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye’nin kurucusu Osman Gazi oğlu Orhan Gazi’nin bizzat otağ kurduğu, Bursa’yı fethetmeden önce askerlerini eğittiği, Marmara Bölgesinin en büyük en güzel yaylasından bahsediyoruz.

T.C. KELES 57. PİYADE ALAY KOMUTANLIĞI Asker Yemin törenlerinin Kocayayla’mızda halka açıldığını bir düşünün.

Değerli hemşehrilerim sizlere soruyorum.

O şanlı 57. ALAY SANCAĞI’nı görmek için dünyanın bir ucundan ilçemize akın etmezler mi? Hem de yılda 4-5 kere.

Silivri soğuktur şimdi durduk yere üşümek istemem ama yöremizin orta ve uzun vadede kurtuluş reçetelerinden biri de okul ve ceza evlerinin yanında pek tabi Askeriyedir.

İsim ise İsim. Prestij ise prestij.

Bursa’mızda yaşayan her bir vatandaşımız etnik kökeni ne olursa olsun bu gönülden istek ve duruşumuza saygı gösterip, yanımızda olacaklardır.

Hükümet yetkililerimiz ile.. Siyasetçilerimiz ile..  Bürokratlarımız ile..  Milletvekillerimiz ile..  Belediyemiz ile.. Güzide STK’larımız ile..  Kamu, kurum ve kuruluşlarımız ile..  Bütün yerel/ulusal medya emekçilerimiz ve siz kıymetli hemşehrilerimizin desteği ile

Kısaca tepeden tırnağa, topyekun tek vücut olup farkındalık oluşturabilir, gerçekten ister ve sahiplenirsek ses getirip, müspet sonuç alabiliriz.

Tarihi zaferlerle dolu geçmişiyle övünen ve onunla gurur duyan, yüreği bayrak sevgisiyle dolu siz değerli hemşehrilerime samimi niyetimle şunu sormak istiyor ve samimiyetle cevap vermenizi istiyorum.

Bir Kelesli olarak Silivri gibi mi anılmak istersiniz ?..

Yoksa…

Foça gibi Sarıkamış gibi Kırkağaç gibi

Eğirdir gibi mi ?..

Çanakkale Zaferimizin 108’inci yılında başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları olmak üzere tüm Şehitlerimizi rahmet, minnet ve dualarımızla yad ediyor, onlara layık birer evlat olmak için tüm benliğimizle söz veriyoruz.” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.