Demokrat Zafer

SAVAŞIN AYAK SESLERİ! DERİN BİR REHAVET İÇİNDE!!!

Bursa Vatan Gurubu’nun köşe yazarlarından Avukat Cüneyt Bülent Şeker yaklaşmakta olan bir derin krize işaret ederek dikkat çeken bir açıklamada bulundu. Şeker; “BAZILARI; HÜKÜMET İKTİDARDAN GİTMEMEK İÇİN (Yunanistan la) SAVAŞ ÇIKARTMAYA ÇALIŞIYOR… diyor. Hükümetlerin iktidarı kaybetmemek için yalancı savaşlar çıkartması rastlanmamış bir şey değil. AMA BU SEFER ÖYLE DEĞİL! Globalcilerin emri ile 72 millet bizi işgale hazırlanıyor.

Yapabilirler yapamazlar ayrı konu. Ama Yunanistan defalarca Türkiye’yi taciz ettiği halde (Uçağımıza roket kitlemeler, gemilerimize ateş açmalar, hava sahamızı işgal etmeler vs.) Türkiye buna hak ettiği cevabı vermiyor. Eskiden olsa öyle yapardık? Türkiye savaşı geciktirmek.

İçin elinden geleni yapıyor, Bakmayın siz (İngiliz güdümündeki bazı Kıbrıslı Millet Vekillerinin globalci ağzı ile konuşmasına) Güçsüz görünmemek için arada bir kükresek de, biz şu anda alttan alıyoruz… Çünkü düşman çok ve güçlü. Tükiye’yi işgal için dünden farklı

Olarak bir çok sebep var, mesela Türkiyenin Batı-Nato denkleminden uzaklaşıp, Şangay 5 lisine yanaşması gibi, ama GLOBALCİLER NÜFUS AZALTMA VE YENİ D.D PLANLARINI GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN İSTEDİKLERİ 3.DÜNYA SAVAŞI İÇİN EN UYGUN YERİN TÜRKİYE OLDUĞUNU BİLİYORLAR… Ve zaten

Bu savaş başladı da… UKRAYNA da. Savaştan önce Ukraynalı bir arkaşıma; “Rusya size saldıracak” demiştim, bana gülmüş “Öyle bir şey olmaz, batı buna izin vermez” demişti… Ama savaşı batı deh deh ledi. AYNI REHÂVETİ TÜRK MİLLETİNDE GÖRÜYORUM, özellikle Ege ve Antalya’daki insanlarda… Yani düşmanın bize dalacağı yerde yaşayanlarda. Bu rehavetin Alkol tüketim oranlarının yüksek olması ile bir ilgisi varmı bilmiyorum, ama bence bir an önce ayılmalılar, tabi İstanbul Avrupa yakasında oturanlarda…

Bu konu açılınca şu hep şu teraneyi duyuyorum; “Askerimiz güçlüdür, halleder” Elbette, ama karşımızdaki de şamar oğlanımız Yunanistan değil (Her ne kadar öyle gösterilmeye çalışılsa bile) ABD başta olmak üzere 72 millet, Rusya bile… Üstelik böyle bir savaşın arifesin de ASKERLERİMİZ AŞILANDI, Hem de Savaşacağımız düşmanımızın sabık ilaç şirketlerinin ve bill gibi adamlarının aşıları ile! Ne akla hizmet ile nezle ile aynı ölüm oranına sahip virüs için askerimizi zorladılar bilemiyorum.

Çünkü geçekten ortaya bir virüs salınmış olsa dahi, bu virüsü hayrımızı istemeyen ABD-ÇİN gibi ülkelerce yapay olarak üretildiği belliydi, nasıl düşmanımızın şifasına güvendik? Ayrıca ben pandemi zamanında ortada ciddi bir virüs olduğunu da zannetmiyorum! Bence bu covit denen şeyi hafif geçirenler nezle-grip olanlar. Ağır geçirenler ise ZEHİRLENENLER!  Zehirlenenler bence ikiye ayrılıyor; 1.Bir nezle veya zatürre ile hastaneye gidip (çok güvenilir???) Favikovir, klorokin gibi ilaçlar ile zehirlenenler (Entübeyi de unutmayalım) 2.Hava ve suya bırakılan maddeler vs. ile zehirlenenler.

Çünkü; bir kısım insanın hissetmediği bir kısım insanın nezle gibi atlattığı, bir kısım insanında yoğun bakımlık olduğu bir salgın hastalık bilmiyorum. Hemde bunlar aynı yaşlarda, hatta aynı evde yaşayan akrabalar ise… Ama PANDEMİ ayağına ne baskılar ve zulümler yaşadık, bütün insani haklarımız ayaklar altına alındı.. Ki böyle yaşamak ölmekten çok daha beter olduğu halde, güya ölüm ihtimalini azalmak için çoğumuz bu zulme boyun eğdi.. Peki DIŞ GÜCÜN BASKISI İLE OLDUĞU BELLİ OLAN bu aşı, maske, HES baskısına boyun eğenler, hatta bunun askerliğini yapıp millete aşı baskı Yapanlar nasıl bu ülke için canını tehlikeye atacak, nasıl ölüme koşa koşa gidecek???

(Aşılar ile beyin kontrolü ve insan öldürülebilmesini saymıyorum bile) Diyeceğim o ki; Umarım Bayraktarın SİHA ları söylendiği kadar iyidir, umarım DEVLETİN bir gizli silahları vardır, Yoksa milletimiz DERİN BİR REHAVET İÇİNDE!!!” dedi.

 

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ