Demokrat Zafer

Nilüfer Kent Konseyinden coşkulu 8 Mart kutlama

Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi “Asla Pes Etme” başlığı ile 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla “Kadın Yürüyüşü” gerçekleştirdi.

Bursa'da Nilüfer Kent Konseyinden coşkulu 8 Mart kutlaması

RAMAZAN ACAR – ERCAN ÇALIŞIR / BURSADA BUGÜN

Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi “Asla Pes Etme” başlığı ile 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlamalarına “Kadın yürüyüşü” ile başladı. Barış Kadın Bandosu‘nun eşlik ettiği yürüyüş Nilüfer Kent Konseyi‘nden başlayarak İhsaniye Kapalı Pazar alanına kadar devam etti. Pazar alanında gerçekleştirilen basın açıklamasının ardından, saat 15.00’da konser programı ile devam edecek.

Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Serpil Altun‘un konuşmasından satır başları;

8 Mart, kadının insan haklarını dünyanın dört bir yanındaki kız kardeşlerimizle kutladığımız gündür. Geleceği, yenilenmiş bir umut ve canlılık duygusuyla inşa etmek için birbirimizi güçlendirdiğimiz; birbirimizin sesiyle çoğaldığımız gündür. Uzun bir mücadele tarihi boyunca elde ettiğimiz hakların koruyucuları olarak onurlu yaşamı savunmak; eşit, adil ve özgür bir dünya çağrısı için bu 8 Mart’ta da sokaklardayız.

Bu 8 Mart’ı Afganistan’dan Filistin’e, Yemen’den Suriye’ye kadınların, çocukların ve sivillerin katledildiği, gölgesini her an yanı başımızda hissettiğimiz savaşın karanlığında kutluyoruz. Eril zihniyetin yarattığı bu karanlığı direnişleriyle aydınlatan, dünyaya barış umudu aşılayan bütün kadınları ve Ukraynalı kız kardeşlerimizi selamlıyoruz.

Geçtiğimiz yıl hiçbir hukuki dayanak olmadan verilen İstanbul Sözleşmesi‘nin fesih kararı, biz kadınların yaşam hakkı başta olmak üzere en temel haklarımızın elimizden almaya çalışıldığı yıkıcı bir süreci başlattı. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı ile kadın cinayetleri ve ev içi şiddet artmasına rağmen önleyici ve koruyucu tedbirler uygulanmadı. 2021 yılında Türkiye’de 280 kadın öldürüldü, 217 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu. 2022’nin Ocak ve Şubat ayında 49 kadın öldürüldü, 49 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. Kadınların yaşam hakkını korumak şöyle dursun, cezasızlık pratikleriyle failleri cesaretlendiren bu sistemi asla kabul etmeyeceğimizi her yerde haykırıyoruz! Şiddet uygulayanlara uzaklaştırma, yakın koruma gibi tedbirlerin yanı sıra; kadınların maddi olarak güçlendirilmesi gibi birçok hak tanıyan ve yıllarca süren kadın mücadelesi sonucu yürürlüğe giren 6284 sayılı kanunun etkin uygulanmasının kadınları koruduğunu biliyoruz. Kadınların etkin korunması için tedbir kararlarının uygulanmasını, sürecin takip edilmesini, devletin tüm birimlerinin kadınların haklarını korumasını ve görevini yerine getirmeyen kamu görevlilerinin cezalandırılmasını yüksek sesle talep ediyoruz!

Ekonomik krizin de kadınların üzerine daha fazla yük bindirdiğini ve eşitsizliği artırdığını görüyoruz. Kadınlar tüm bu yoksulluğun yanında bir de şiddetle mücadele ediyor. Kadın cinayetleri şüpheli hale getiriliyor. Boşanmak istediği için öldürülen yüzlerce kadın varken tek güvencesi nafaka olan kadınların nafaka hakkına göz dikiliyor. Her zaman söylediğimiz gibi, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yol açtığı ayrımcılığın ağır sonuçlarıyla biz kadınlar hayatımızın her alanında karşılaşıyoruz. Evde, okulda, sokakta her yerde kadınların uğradığı şiddet ve istismarın son bulması için seferberlik çağrısında bulunuyoruz. Bizler işlerimize, okullarımıza, evlerimize giderken dikkatli olmak değil güvende olmak istiyoruz!

Sınırsız bir iştahla doğanın talanına girişen sermayenin yarattığı ekolojik kriz, iklim krizi, su krizi, gıda krizi, tarım krizi, enerji krizi ve kentsel talan, kadınlar açısından kadın düşmanlığını da aşan yeni bir saldırı evresinin koşullarını yaratıyor. Söz konusu evre, başta kadınlar olmak üzere tüm insanlık için yerinden yurdundan sürülme, işsizlik, açlık, yoksulluk ve ölümüne bir hayatta kalma mücadelesi anlamına geliyor. Bu nedenle dünyamızı yaşanamaz bir ekolojik enkaza çevirmelerine izin vermeyecek, tıpkı  hayatımız ve haklarımız için mücadele ettiğimiz gibi ant olsun ki her bir zeytin ağacı için de direneceğiz.

Bu 8 Mart’ta da haklarımıza saldıran kadın düşmanlarına karşı kadın özgürlüğünde ısrarcı olacağımızı ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini yok edecek politikalar üretilene kadar asla pes etmeyeceğimizi bir kez daha haykırıyoruz. Patriyarkaya, kadın cinayetlerine, trans cinayetlerine, homofobiye, transfobiye, kadın emeği sömürüsüne, yoksulluğa, tacize, tecavüze, hayatın her alanında eşitsizliğe karşı mücadelenin sembolü olan 8 Mart Kadınlar Günü’nde tüm kız kardeşlerimizi eşitlik için, insanca yaşam için, demokratik bir ülke için kadın dayanışmasını yükseltmeye çağırıyoruz.

Eşitsizliğe karşı asla pes etme!
Cinsiyetçiliğe karşı asla pes etme!
Ayrımcılığa karşı asla pes etme!
Umutsuzluğa kapıldığında asla pes etme!

YAŞASIN 8 MART! YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ