Yeter gari…

Topuk kanı alamadıkları için KAYYIM atanmasıyla ailenin sesini duyuran Bursa Barosu avukatlarından Cüneyt Bülent Şeker;

TÜRK MİLLETİ TOPUK KANINA MAHSUS (Eşi benzeri görülmemiş) RANT KOKAN BU BASKININ ÇOCUKLARIN İYİLİĞİ İÇİN OLMADIĞINI ARTIK GÖRMELİ VE SESİNİ YÜKSELTMELİDİR…!

NEYMİŞ; AİLE KABUL ETMİYOR DİYE ONUN ADINA BİR “Temsili” KAYYIM ATAYACAKLARMIŞ, O DA ÇOCUK ADINA MAHKEMEDE “Topuk kanı alınmasına onay” VERCEKMİŞ MİŞ… ???

Yani; “AİLENİN İZNİ OLMADAN TOPUK KANI ALMAMIZ HUKUKA UYGUN DEĞİL…” biz de bu hukuki engeli aşmak için kanunun etrafından dolaşıyoruz, hile yapıyoruz…” İTİRAFIDIR BU!

-Peki bu temsili kayyımlık kararı ile Aileden Velayet kalkıyor mu?
-Hayır!

-Çocuk anne-babadan alınıp bir kuruma yerleştirilebiliyor mu?
-Hayır, sümme haşa… (Kim bu sorumluluğu üzerine alabilir ve cesaret edebilir, maliyeti ayrı sorun…)

-Çocuktan hâla kim sorumlu?
-Anne-baba…

-Bu durumda anne-babaya rağmen, onların rızası olmadan çocuktan zorla topuk kanı alınabilir mi?
-Yine HAYIR…

Peki bu ne?
-Bir MOBBİNG…. lohusa kadınları korkutma operasyonu.
Yani YERSENİZ…!
Yani bu kadar ucuz oyunlar peşindeler.

Bu ülkedeki (DSÖ) den emir alan bunun içinde yemlenen bir çıkar gurubu çocuklarınızı sağlık sisteminin rantına meze yapmak için var güçleri ile çalıştığı anlaşılıyor ve bence nihai amaç da NÜFUS KONTROLÜ…!

Ama yaptıkları her şey BALONDAN ibaret.
Yani korkarsanız, direnmezseniz etkili…

Kısaca bu (Mahkemede çocuğu temsil için verilen bu kayyımlık kararının) verilen hukusuz ve usulsüz TEDBİR KARARLARINDAN hiç bir FARKI YOK!

Bu uygulamalar; bizim bağımsız bir ülke olmadığımızın, dışardan yönetildiğimizin açık bir kanıtı…

Ne ailenin izni olmadan zorla topuk kanı alabilir, nede aileden çocuğunu alabilirler.
(Covit-19 dönemindeki mobbingleri hatırlayın) bu da böyle bir mobbing, algı operasyonu…)

Aldırmayın bunlara gitsin… Ama sesinizi artık çıkartın,

Yeter gari…