Ya bağımsızlık ya ölüm

MAHMUT VURAL / BURSADA BUGÜN 

Doğru Parti Bursa İl Başkanlığı’nın 1. Olağan İl Kongresi, Buttim Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Tek adayla yapılacak olan  Olağan İl Kongresinde, mevcut Doğru Parti Bursa İl Başkanı Kamil Karasal’ın yeniden İl Başkanı olarak seçilmesi bekleniyor.

Gerçekleştirilen Olağan İl Kongresine Doğru Parti Genel Başkanı Rıfat Serdaroğlu, Doğru Parti Eş Genel Başkanı Arda Ateş, CHP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, Gazeteci-Yazar Sedef Kabaş, ünlü sanatçı Pınar Ayhan ve  Tümamiral Türker Ertürk katılım gösterdi.

Doğru Parti Bursa İl Başkanı Kamil Karasıl’ın Asil Yönetim listesinde İsa Turhan, Koray Sır, Hamza Şahin, Atilla Karasıl, Suat Aykut, Fahrettin Yiğit ve Ferdi Yordam yer aldı.  Karasıl’ın Yedek Yönetim listesinde ise Meral Karasıl, Kemal Karasıl ve Alpemir Karasıl kendine yer buldu.

Yapılan Olağan Kongrenin Divan Başkanlığına Sezai Kornaşor, Divan Başkan Yardımcılığına Muhsin Alnıaçık, Divan Katipliğine ise Zübeyde Yıldırım, Hülya Uçaker ve Demet Alp seçildi.

Yapılan kongrede konuşan Doğru Parti Bursa İl Başkanı Kamil Karasıl‘ın konuşmasından satır başları şöyle;

Bugünü anlamak ve doğru karşılaştırmak için bundan 105 yıl önce memleketimiz ne durumdaydı? Bu soruyu Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran, kurucu liderimiz Mustafa Kemal Atatürk, ülkenin dört bir yanından emperyalistlerce işgaline karşı milletçe nasıl bir karar verilmesi gerektiğini şöyle özetlemişti:

“O halde ciddi ve gerçek karar ne olabilirdi? Efendiler, bu durum karşısında bir tek karar vardı. O da milli egemenliğe dayanan, kayıtsız şartsız, bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak. İşte daha İstanbul’dan çıkmadan önce düşündüğümüz ve Samsun’da Anadolu topraklarına ayak basar basmaz uygulamaya başladığımız karar bu karar olmuştur. Ya bağımsızlık ya ölüm.”

“TÜRK’ÜN HAYSİYETİ GURURU VE KABİLİYETİ ÇOK YÜKSEK VE BÜYÜKTÜR”

Bu kararın dayandığı en güçlü düşünce ve mantık şuydu: Temel ilke Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke ancak tam istiklale sahip olmak ile gerçekleştirilebilir. Ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun bağımsızlıktan yoksun bir millet medeni insanlık dünyası karşısında uşak olmak konumundan yüksek bir davranışa layık görülemez. Yabancı bir devletin koruyup kollayıcılığını kabul etmek insanlık vasıflarından yoksunluğu güçsüzlük ve miskinlikten başka bir şey değildir. Gerçekten de bu seviyesizliğe düşmemiş olanların isteyerek başlarına bir yabancı efendi getirmelerine asla ihtimal verilemez. Halbuki Türk’ün haysiyeti gururu ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyidir.

“CUMHURİYETİ EBEDİYETE KADAR TAŞIYACAK BİR İNANÇLA AZİZ MİLLETİMİZİN HUZURUNDAYIZ”

O halde ya istiklal ya ölüm. Bu düşüncelerle 26 Ağustos 2020’de Ankara’da Büyük Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ni mevcut anayasamızın ilk altı maddesi üzerinden kırmızı çizgimiz ilan ederek Cumhuriyetin kurucu değerleri üzerinden 21. yüzyılda yeniden güncellemek üzere Doğru Partimizi kurduk. Bugün burada Doğru Parti Bursa İl Kongresi’ni gerçekleştirmek için toplandık. Cennet vatanımızın bir cennet köşesi olan Bursa’mızın asil evlatları, o günlerde müdafaayı hukuk bağlamında Namık Kemal’in “Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini, yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?” şeklindeki yürekten haykırışına Mustafa Kemal’in Meclis Başkanı olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden Türk milleti adına verdiği “Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini, bulunur kurtaracak bahtı kara maderini” şeklindeki cevabını milli kurtuluşa görev çağrısı kabul ederek Bursa yöresinden Kuvayi Milliye ruhuyla yurdun her köşesinde çoban ateşi hareketleriyle başlayan genişleyen Doğru Parti olarak, Atatürk’ün bu ulusal çağrısını Cumhuriyeti ebediyete kadar taşıyacak bir inançla aziz milletimizin huzurundayız.