TÜRKİYE TİYATRO VAKFI’NIN, MEY|DIAGEO’NUN KATKILARIYLA HAZIRLADIĞI “USTALAR USTALARINI ANLATIYOR” PODCAST’İ İPEK BİLGİN ve YAVUZ PEKMAN’IN KONUK OLDUĞU BÖLÜMLERLE YAYINDA!
Konuklar İpek Bilgin ve Yavuz Pekman…
Türkiye Tiyatro Vakfı tarafından, Mey|Diageo’nun destekleriyle hazırlanan “Ustalar Ustalarını Anlatıyor” adlı podcast serisinde, İpek Bilgin ve Yavuz Pekman’ın konuk olduğu iki yeni bölüm yayında! Usta-çırak ilişkisinin giderek yok olduğu günümüzde ustalık kavramını odağına alan serinin sekizinci bölümüne konuk olan İpek Bilgin, tiyatrodaki usta-çırak ilişkisinin diğer mesleklerden farklı olduğuna değinirken oyuncunun “kendisi” olmasının çok önemli olduğunu vurguluyor. Dokuzuncu bölüm konuğu Yavuz Pekman ise, ustalıkta el ve yol verme halinin kendisi için çok önemli olduğunu söyleyerek mesleki kariyerindeki üç ustası Ferhan Şensoy, Dikmen Gürün ve Işıl Kasapoğlu’nu anlatıyor. “Ustalar Ustalarını Anlatıyor” serisinin bölümleri Spotify başta olmak üzere farklı platformlarda dinlenebilir.
Dünden bugüne kalanları araştırmak ve gün yüzüne çıkarmakla yetinmeyip bugünden yarına kalacakları da kayıt altına almayı amaçlayan Türkiye Tiyatro Vakfı tarafından hazırlanan “Ustalar Ustalarını Anlatıyor” adlı podcast’inin her bölümünde günümüzün usta tiyatro sanatçılarından biri konuk olarak hem konu üzerine görüşlerini hem de kendi ustalarını ve onlara dair anılarını paylaşıyorlar. Moderatörlüğünü ilk üç bölümde Hasan Şahintürk’ün, devamında ise Noyan Ayturan’ın üstlendiği seri, usta-çırak ilişkisinin giderek yok olduğu günümüzde ustalık kavramını sorguluyor. “Ustalar Ustalarını Anlatıyor”, her bölümde konuklarıyla birlikte her şeyin hızla tüketildiği, herkesin çabucak “kahraman” olduğu günümüzde usta-çırak ilişkisinden söz edilip edilemeyeceği; öğrenmenin en etkili yollarından biri olarak tanımlanan ve bir deneyim aktarımına dayanan bu ilişkinin geçmişte kalıp kalmadığı gibi soruları masaya yatırıyor. Tiyatro tarihimize dair önemli bir derleme sunan seri konuklarıyla bugünü konuşurken aynı zamanda düne ışık tutmayı ve bunları yarına bırakmayı hedefliyor.
“Tiyatroda usta-çırak ilişkisi herhangi bir meslek ilişkisinden biraz farklı”
“Ustalar Ustalarını Anlatıyor” serisinin sekizinci bölüm konuğu olan İpek Bilgin, tiyatrodaki usta-çırak ilişkisinin diğer mesleklerden farklı olduğunu “Oyunculuk çalışırken statüko olmaması lazım, bizde saygı çok ön planda oluyor. Halbuki oyunculuk tastamam özgür olduğun zaman yapılan bir şey, dolayısıyla yaş hiyerarşisinin getirdiklerinden bağımsız olman lazım,” sözleriyle açıklıyor. “Oyunculuk ve hayat iç içedir, tektir, bütün öğrendiklerini hayatta denemen lazım,” diyen Bilgin “Anda kalmak, an be an kalmak için hayatta bunu egzersizini yapıyor olman lazım. Kendin olmak benim için mutlak şeylerden bir tanesi. Kendinin nasıl var olacağını sürekli kendine öğretmen gerekiyor. Senin var olman lazım; oyunculuk, var olursan yapabileceğin bir şey…” diye devam ediyor.
“Benim akademim, ustalarım oldu”
Dokuzuncu bölümün konuğu olan Yavuz Pekman ise “Ustalık bir bakıma okul işlevi görmeye başlıyor. Benim akademim, ustalarım oldular… Ustalıkta el ve yol verme hali benim için çok önemli,” diyor ve usta-çırak ilişkisinin karşılıklı güvene dayandığının altını çiziyor. “Benim mesleki kariyerimde üç tane ustam var: Ferhan Şensoy, Dikmen Gürün, Işıl Kasapoğlu,” diyen Pekman birbirinden değerli bu üç ismin kariyerindeki etkilerine de tek tek değiniyor.
Sanatın tüm dallarına sürdürülebilir destek veren Mey|Diageo’nun katkılarıyla hazırlanan “Ustalar Ustalarını Anlatıyor” serisinin tüm bölümlerine Spotify başta olmak üzere podcast dinlenebilen kanallardan ulaşılabilir.
Bilgi için: turkiyetiyatrovakfi.org
facebook.com/turkiyetiyatrovakfi
instagram.com/turkiyetiyatrovakfi
TÜRKİYE TİYATRO VAKFI HAKKINDA
Türkiye’nin tiyatro mirası, ülkemizin kültür çeşitliliğini ve zenginliğini güçlü biçimde yansıtmaktadır. Tiyatro mirasını korumak yalnızca unutulanları anımsamak, bilinmeyenleri gün yüzüne çıkarmak değil aynı zamanda toplumsal belleği canlı tutmak anlamına gelir. Tam da bu nedenle ortak yaşam kültürümüzü korumak adına büyük önem taşır. Başta İstanbul gibi köklü tiyatro geçmişi olan bir kentte ve genel olarak ülkemizde tiyatro belleğinin hızla yok olması, çeşitli kültür ve eğitim kuruluşları da içinde olmak üzere, toplumun büyük bir kesiminin tiyatro kültür mirasımıza uzak duruşu, dolayısıyla ona sahip çıkılmaması ve kalıcılığının sağlanamaması kültürel değer yitimine neden olmaktadır. Türkiye Tiyatro Vakfı bu bellek ve değer yitiminin önüne geçerek tiyatro sanatına boyut katmak, ülkemizde yerleşik bir geleneğe sahip tiyatro alanında kapsayıcı ve bütünlüklü bir arşiv oluşturmak üzere bir grup tiyatro insanı ve akademisyen ile yola çıktı.
Türkiye Tiyatro Vakfı’nın kuruluş amaçları:
- Türkiye Tiyatro Müzesi ve Araştırma Merkezi’ni kurarak Türkiye tiyatrosu arşivini bir arada tutmak, zenginleştirmek, paylaşıma açmak, bilgi üretimine ortam sağlamak ve oluşturulacak bu kültürel birikimi gelecek kuşaklara aktarmak,
- Dünden bugüne kalanları araştırmak ve gün yüzüne çıkarmakla yetinmeyip bugünden yarına kalacakları da kayıt altına almak,
- Türk tiyatrosuna önemli katkıda bulunmuş Ermeni, Rum ve Yahudi topluluklarının tiyatro kültürünü tüm katmanlarıyla bir araya getirmek ve görünürlüğü sağlamak,
- Geleneksel Türk tiyatrosuyla ilgili her türlü belgeye ve yaşayan ustalara ulaşmak, bu alanda kapsamlı araştırma ve yayın çalışmaları yapmak,
- Yaşayan ve süreklilik sağlayan bir müze yapılanması ile içinde tiyatro da olmak üzere çeşitli kültür etkinlikleri yapılmasına olanak tanıyan, sergilemede özellikle çocuk, genç ve engelli ziyaretçileri gözeten, çağdaş ve dinamik bir kültür merkezi oluşturmaktır.
Mey|Diageo HAKKINDA:
TEKEL’in alkollü içkiler bölümünün özelleştirilmesi sonucu 2004 yılında kurulan Mey İçki; 9 fabrikası ve 1000’i aşkın çalışanıyla gıda ve içecek kategorisinde Türkiye’nin en büyük beşinci hızlı tüketim ürünleri şirketidir (Kaynak: 2019 Nielsen Perakendeci Paneli). Kurulduğu günden bu yana; 150 senelik bir mirası devralmış olmanın bilinciyle hareket ederek, çiftçi, esnaf, dağıtım kanalları, yan sanayi, turizm ve hizmet sektörleriyle birlikte doğrudan ve dolaylı olarak yüz binlerce kişinin geçimini sağlamasına katkı sunmaya devam eden Mey|Diageo Türkiye’de tarıma dayalı sanayinin önemli bir parçasıdır. 2011 yılından bu yana, yaklaşık 180 ülkede ticari faaliyeti ve 80 ülkede de bölge ofisi bulunan dünyanın en büyük ve lider alkollü içki üreticisi Diageo’nun şemsiyesi altında yer alan Mey|Diageo’nun portföyünde 80 marka bulunmaktadır. Türkiye’de ISO 9001 belgeli ilk rakı üreticisi ve ISO 22000 belgeli ilk şarap üreticisi unvanına sahip olan Mey|Diageo, yüksek alkollü içki sektöründe de çevre yönetim sistemini ISO 14001 standardına uygun olarak belgeleyen ilk ve tek firmadır.