TOY; “GENÇ ZİHİNLER GERİCİLİĞE TESLİM EDİLEMEZ”
Eğitim İş Sendikası Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy, genç zihinlerin gericiliğe teslim edilemeyeceğini vurgulayarak, öğrencilerini teravih namazına çağıran Gemlik Atatepe Mtal Yönetimi Hakkında İdari Başvuruda Bulunduklarını açıkladı.
Eğitim İş Sendikası Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy, “Cumhuriyetimizin 100. yılında, Türk Devrimi’nin hedeflediği eğitim anlayışından ve milli sisteminden uzaklaşma son hızla sürüyor. Bu duruma hız kazandıran en önemli hamle ise özellikle son dönemde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından imzalanan ÇEDES ve benzeri protokoller. Bu protokoller aracılığıyla her türlü siyasi ve dini propagandadan uzak olması şart olan ve odak noktası “bilimsel eğitim” olması gereken okullarımızda tarikatlar, din adamları, siyasiler ve bunların uzantıları vakıf görünümlü cemaatler bizzat bulunmakta.
Bir süre önce Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in Meclis’te bu konuda söylediği ve açıkça suç itirafı olan sözleri, durumun vehametini ortaya koymaktadır. Bakanlık desteğiyle okullarda doğrudan öğrencilerle temas eden din görevlileri ve hiç bir biçimde denetime tabi tutulmayan tarikat temsilcileri çeşitli faaliyetlerde bulunmaktalar. Tarikat ve cemaatler için açık hedef yapılan öğrenciler ‘sohbet’ adı altında, etkinliklere katılmaya zorlanmaktadırlar.
Bunun son örneği 10 Mart 2024 tarihinde Gemlik Atatepe Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde yaşanmış; bu kez okul idaresi doğrudan okul öğrencilerini yılın ilk teravih namazını birlikte kılmaya ve ikramlar eşliğinde “sohbet” etmeye davet etmiştir.
Öğretmen ve okul idarecilerinin yetki ve sorumlulukları kanun ve yönetmelikler ile belirlenmiştir. Burada ilgili kişilerin sorumluluk alanı dışına çıktıkları ve görevlerini kötüye kullandıkları aşikardır.
Öğrencileri herhangi bir dini ibadete yönlendirme, davet etme ya da bu konuda bir etkinlik düzenleme izni bulunmayan okul idaresi ve öğretmenler için derhal harekete geçilmelidir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına göre, “Türkiye Cumhuriyeti; demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.”
Bir eğitimcinin görevi, ülke çocuklarını bilimsel eğitimin ışığında yetiştirerek çağdaş dünyada bir adım öteye taşınmalarını sağlamak ve bu yolda onlara ufuk açmak olmalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti’nde eğitimin niteliği ve “laiklik” olgusu anayasa ile belirlenmiştir, bu sınırları belirgin olarak çizilmiş, tartışmaya kapalı bir konudur. Yakın geçmişte acı örneklerle cemaatlerin ülkenin varlığına düzenledikleri saldırıları ve özelinde okullarda nüfuz ettikleri zihinlerin ülkenin geleceği için ne denli tehlikeli boyutlarda olabildiklerini görmüşken, bu tehlikeye karşı bir kez daha uyarıyoruz:
Çağdaş ve bilimsel eğitimin dışında bulunan ve kimlere/neye hizmet ettiği belli olmayan protokoller ve bunlarla ilişkili her türlü etkinlik bir an önce iptal edilmelidir. İster devlet memuru, ister tarikat mensubu olsun hiçbir gerici düşüncenin eline genç zihinler teslim edilemez.
Görev tanımı içinde teravih namazına yahut başka bir dini ibadete yönlendirme, davet etme ya da bu konuda bir etkinlik düzenleme izni bulunmayan okul idaresi ve öğretmenler için derhal harekete geçilmelidir.
Yakın geçmişte maklube ikramlı “sohbet” düzenleyenlerin ülkemizi ne denli büyük bir karanlığa sürükledikleri aşikâr iken, hiç çekinmeden teravih sonrası “çeşitli ikramlar” ile “sohbete” davet edilen öğrenciler ile kim, ne konuşacaktır? Okul sınırları içinde, eğitim ve öğretim faaliyeti devam ederken konuşulamayan ne vardır da öğrenciler ikramlı sohbetlere sürüklenmek istenmektedir?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne emanet edilen çocuklar, yine devlet memuru sıfatı ile hareket eden ve idareci, öğretmen kimliklerini kullanan kimseler tarafından yönlendirilmekte ve denetimsiz sohbetlere davet edilmektedir.
Bir eğitimcinin görevi bilimin ışığında, ülke çocuklarını çağdaş medeniyetler seviyesine taşımak ve bu yolda onlara ışık olmak iken, Gemlik Atatepe MTAL okul idaresi ve programı düzenleyen öğretmenler tarafından içeriği belirsiz programlar yapılmakta ve sohbetler düzenlenmektedir.
İşbu sebepledir ki okul idaresi ve programı düzenleyen öğretmenler hakkında gerekli idari soruşturmanın yapılmasını, ilgili programların derhal durdurulması için gerekli tedbirlerin alınmasını ve soruşturma sonucunda eylemlerine uyan idari ceza ile cezalandırılmasını içeren başvurumuzu bugün itibari ile Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yapmış bulunmaktayız.
Unutulmamalıdır:
“Cumhuriyet; sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister” dedi.