Demokrat Zafer

TOPRAK ADAM ORHAN SARIBAL, PM DE OLMAYI, MYK VE GENEL BAŞKAN YARDIMCISI OLMAYI HAK EDENLERİN BAŞINDA GELİR.

Geçmiş dönem PM Üyesi Güler Buğday makalesinde;

2 gün sonra yapılacak kurultay ortadan bölünmüş konumu ve ne yazık ki ideolojik netlikten ve sol/sosyal demokrasinin evrensel ilkelerinden uzak bir karmaşa içinde yapılacak.
Ben Güler Buğday olarak şahsen son seçimlerde yaşanan sağa teslimiyeti ve Genel Başkanın Ümit Özdağ’la yaptığı gizli anlaşmasını ve asla verilmeyecek bakanlıkların sözlerini verme taahhüdünü duyduğum günden bu yana görevi bırakmasını isteyenlerdenim.
Defalarca yazdım sola kendini kapatıp hiç oyu olmayan ve geçmişin suçlusu sağ partilerle CHP’yi eşit konuma getirmesini ve onlarında meydan okuyan tavırlarını hiçbir zaman onaylamadım.
Bursa’mızda örgütün yok sayıldığı, hak edenlerin yerine iki sağ partili milletvekili adayının en ön sıralara konmasını ve seçilir seçilmez teşekkür bile etmeden çekip gitmelerini hiç içime sindiremedim.
Faşist darbelerde bedeller ödeyen bizlerin onayı alınmadan onların bizden helallik istemesi gereken suçlular dururken CHP’yi suç işlemiş gibi algılatmasını da doğru bulmadım
Özellikle laiklik konusunda Kılıçdaroğlunun taviz vermesini, anlamsız Türban konusunu gündeme getirip Tayyip Erdoğana fırsat vermesini zaten onaylamıyordum.
Ancak çok çalışması, geçmişinde rant ve çıkar olmaması ve Anadolu’dan sıradan bir aileden gelen ve yıllarca haksızlıklara uğramış ötekilerden olan bir genel başkan olarak ta başarılı olmasını çok istemiştim.
Olmadı… Oldurmadılar.
İlk kez bu sonuçlar hem halklarda hem örgütte fay hattı oluşturdu kırgınlıklar kızgınlığa ve tepkiye dönüştü.
Halkın kararına ve iradesine ve taleplerine saygı duymak zorundayız. Aksi halde CHP gereken değişimi yapamaz ve kırgın küskün halkların umudu olmayı başarmazsa ülke sıradan karanlığa değil zifiri karanlığa gömülür.
Bu koşullarda herkes, hepimiz çok ciddi bir sorumluluk taşıyoruz.
Bu çok önemli kurultaya gidilirken her koşulda “DEĞİŞİM ŞART…” diyorum.
Ancak ben partide nasıl değişim ve yenileşme olması gerekliliğini daha önce detayları ile yazdım.
Sadece genel başkan değişimi aldatmaca olur ve beklenen sorunları çözmez.
Ayrıca kesin olarak kaybedilen seçim sonuçlarında sadece Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu sorumlu tutmayı etikte, doğruda, haklı da bulmuyorum!!!
Ancak artık bunları tekrar tekrar yazmak ve yeniden uzatmak istemiyorum.
Çünkü bu kurultaya gidilirken sapla saman birbirine karıştı.
Temennim kim kazanırsa kazansın sokağın sesine kulak vermeli ve beklenen değişimleri yapmalıdır.
Bununda başlangıcı PM listelerinde olmalıdır.
Sadece hiç kimse “değişim diyerek” şu hataya düşmemelidir.
Değişim, yenileşme diyerek vekil veya siyaset yapanların bu güne kadar yaptıkları çalışmalara ve hem partiye katkıları hemde halklardaki karşılıklarını da kimse göz ardı etmelidir.
Partinin hafızasını yok ederek, tecrübelerinden yaralanmadan ve sadece vitrine, tecrübesi olmayan, devlet ve siyaset deneyimi olmadan isimleri koymak yeni bir başarısızlığa götürür.
Bunun için aklın mantığın ışığında, fanatizmden ve yandaşlıktan uzak ama yoldaşlığı önceleyen tecrübe, liyakat, bilgi ve sol/sosyal demokrasiyi temsil edebilecek ve arkasında kirli bagaj taşımayanlarla PM oluşturulmalıdır.
Örnek olarak Bursa Milletvekilimiz Toprak Adam Orhan Sarıbal’ı gösterebiliriz.
Kendisi hangi listede olursa olsun, isterse hiçbir listede olmasın mutlaka “amasız, fakatsız, lakinsiz” her koşulda desteklenecek CHP içinde ilk üç kişiden biri olmalıdır.
Kimse bu tavrımı duygusallığa veya kendisini her zaman seven sayan ve “Yüreğimde Sevgimle Büyüttüğüm Evlat” olarak tanımlamamdan dolayı böyle yazdığımı düşünmesin.
Toprak Adam’ı onlarca kez yazan ve anlatan Güler Buğday olarak sola hiç ihanet etmemiş, sol/sosyal demokrasiden hiç vazgeçmemiş ve asla kişisel beklentisi olmayan bir insan olarak ben dürüstçe bir hak teslimi yapıyorum.
Çünkü 9 yıllık milletvekilliğinde Toprak Adam kadar ülke sorunlarına ve haksızlıklara karşı mağdur insanlara kol kanat geren kimse olmadı.
Gines rekorlarını kıracak kadar ülkeyi bir baştan bir başa defalarca dolaştı, günlerce en zor koşullarda mağdur ve çaresiz insanların sesi soluğu oldu.
Bir ilden öbürüne koştururken hava alanındaki sandalyelerde yattığı çok zaman olmuştur.
Çok daha önemlisi AKP’nin mahvettiği ve halkımızı açlığa mahkûm ettiği tarım ve hayvancılık konularında bilgisi, birikimi ve çözüm önerileri ile CHP’de bu konuda çok değerli olan vekillerin başında gelmektedir.
Canımızı çok yakan ve hala kanayan yaramız olan yüzyılın felaketi Depremlerde anında zor koşularda gidip 21 gün enkaz başından ayrılmadan yaşam kurtarmak için canını feda etmiştir.
Mağdur insanların savunanı olduğu kadar doğanın, tüm canlıların ve bu ülkenin tüm varlıklarının koruyanı olmuştur.
Velhasıl Toprak Adam yangında cankurtaran, selde felakette zorda olan insanların yanındadır.
Toprak Adam Orhan Sarıbal, Bursa’nın Gururu, Anadolu’nun Yiğit Oğlu, Ülkemin de Umudu olan bir vekilimizdir.
Keşke Özgür Özel’in yerine Genel Başkan adayı Toprak Adam Orhan Sarıbal olsaydı.
Bu onurlu göreve çok yakışırdı.
Kendisini ulusal kanalarda dinleme olanağı bulanlarda “YENİ KARAOĞLANIMIZ” derlerdi.
Bende sadece değişim demez inanarak güvenerek hem dua eder hemde oy isterdim.
Toprak Adam Orhan Sarıbal, PM’de olmayı, MYK’da görev verilmesini ve Genel Başkan Yardımcısı olmayı tartışmasız hak ediyor ve kurultayda herkes tarafından desteklenmeli ve çalışanın, emek verenin hakkı teslim edilmelidir.
Ben bu kurultayda Bursa ne kadar çok PM’de temsil edilirse o kadar yerel seçimler içinde yararlı olacağını düşünüyorum.
Malum Evimin Küçük Oğlu Erkan Aydın’da PM adayı benim işim bu nedenle çok zor!!!!!
Mutlaka her ikisi de kazanmalı ve ikisinin çalışmaları ve Bursa’daki birliği bütünlüğü sağlamalarıyla Bursa’da CHP birinci parti olmalıdır.
Ben ikisinin de kazanacağını ve Bursa’da birlikte çok önemli görevler yaparak makûs talihimizi kırarak yerel seçimlerde sömürücü AKP tahakkümüne son verileceğine inanıyorum.
Bu arada lütfen küçük kırgınlıkları veya yapılmış hataları unutun ve en azından PM konusunda hak eden iki evladımıza da sahip çıkalım.
SON NOT:
Toprak Adam Orhan Sarıbal benim yüreğimde sevgimle büyüttüğüm evladımdır ama inanın ben onun çayını içmedim ve herkesin kasalarla yediği bahçesinin armudundan bile bir tane yememiş bir insanım.
Ancak o benim SOL Yanımdır.
Bu seçimlerde ben CHP’de her koşulda “DEĞİŞİM” diyorum ama kimin nerede neden yer aldığının izahının zor olduğu koşularda hiç bir şeyde içime sinmiyor.
Umarım ve dilerim ki bu kurultay en azından sokağın sesine ve halkların haklı talebine göre sonuçlanır ve karanlığa ışık olacak çalışmalar başlatılır.
Sonuç ne olursa olsun bizler Sol/Sosyal Demokrat kimliğimizin bilinciyle hareket etmek zorundayız.
Bu arada PM’ ye başka aday arkadaşımız varmı bilmediğim için yazamadım.
Ama kim aday olursa olsun, ranta çıkara ve kirli işlere karışmamışsa özellikle kadınlarımıza karşı saygısızlık, terbiyesizlik ve hadsizlik yapmamışsa ve yararlı olacaklarsa benim arzum desteklenmeleri yönünde olacaktır.
Mutluyum çünkü iki oğlumda yıllar önce Bursa’nın ilk PM üyesi olan benim yani anneleri olan Güler Buğday’ın evlatları olmanın hakkını veriyorlar.
Ayakları düz bassın ve tüm dürüst namuslu insanlar onlara sahip çıksın.
Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ