Tecrübeli ve değerli insanlarla takviye edilmiş, proje inşa eden bir BAL-GÖÇ için çalışıyoruz

CANSU ÖZDEMİR – GÜLİN ÖZDEMİR / BURSADA BUGÜN 

Bursa gündeminde oldukça yoğunluk oluşturan BAL-GÖÇ 19. Olağanüstü Genel Kurulu alınan kararların ardından bugün gerçekleşiyor. Yıldırım Belediyesi Yunus Emre Spor Kompleksi’nde düzenlenen kongreye yoğun katılım gösterildi.

BAL-GÖÇ Kongresi öncesi başkan adayları Doç. Dr. Kader Özlem ve Mühendis Hasan Öztürk, mavi-kırmızı ortak liste ile seçime girme kararı alarak eş başkanlık anlayışı altında birleştiklerini duyurmuştu.

Kayyum Heyeti Başkanı Sabri Mutlu kongre açılış konuşmasında şu ifadelere yer verdi;

“BAL-GÖÇ çok kıymetli bir kuruluş. İnanın çok yorucu ve problemli bir süreçti ancak bir o kadar da keyifli bir süreçti. Sizlerden bugün özellik rica ediyorum sakin bir şekilde kongremizi güzel sonuçlandıralım. Ve nihayet tüm arkadaşlarla birlikte BAL-GÖÇ’e hizmet edelim.”

Geçmiş dönem BAL-GÖÇ Genel Başkanı Gökhan Sözüçetin konuşmasında şu sözlere yer verdi;

“Genel Kurulumuzun camiamıza vatanımıza milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Bugün bu dönemde yaşadığımız hadiselerle ilgili üyelerimizi meşgul etmeyeceğim. Eminim hepiniz derneğimizin geldiği son durum hakkında benim kadar rahatsız olmuşsunuzdur. Doğruların kimin söylediği konusunu kongre üyelerimizin takdirine bırakıyorum. Ancak şunu biliyorum ki birileri doğru söylemeyecek sizi kandırıyor. Kongremizin artık değişime, gelişime ihtiyacı var. Eğer Bulgaristan göçmeniysen, anavatana gelip yerleştikten sonra kimseden bir şey istemeyen, çalışkan, üretken, laiksen Türk oğlu Türk’sün. Ne mutlu Türk’üm diyene.”

Kader Özlem, konuşması gerçekleştirirken Hasan Öztürk’ü de yanına çağırarak bir kez daha Eş Başkan Adayı olduklarını açıkladı.

Birlik ve beraberliğin altını çizen Kader Özlem konuşmasında şöyle konuştu;

“Bugünki kongrenin tek bir amacı vardır. Biz birlik ve beraberlik içinde olmaya muhtacız. Kongre sonunda da birlikte el ele çıkacağız. BAL-GÖÇ’ün yetiştirdiği, gençleri, kadınları baştacı yapmaktır. Bir dava teşkilatı olmasında, bir değer olması haline gelmesinde başta Mümin ağamız olmak üzere derneğimizin kırıcısını ve dava arkadaşlarımızı rahmetle anıyoruz. Bu kongre sadece bu salonda değil, kayıp vatanımızda da takip edilmektedir.

Yalnız üzülmekte kalmadık, çok da utandık. Zira bu dönemde derneğimizin mahremiyetini bırakmadılar. Kurum yıpratmak, dava örgütü zedelemek başka bir şeye  benzemez. Burası BAL-GÖÇ. Kongre sürecinde nefret içeren söylemlerden özellikle kaçındık. Tecrübeli ve değerli insanlarla takviye edilmiş, proje inşa eden bir BAL-GÖÇ için çalışıyoruz.

Yenilik ve değişim hareketiyle Balkan Göçmenleri camialarının birlik ve beraberlik içerisinde hareket etme kararı alıyoruz. İnsanımızın çağrılarına kulak verdik. Bu nedenle bayrağımızın kırmızısıyla, maviyi birleştirdik. Ama asıl gönülleri birleştirdik. Hiç şüphesiz bu birleşim doğal, arzu edilen bir birlik ve beraberliktir. Ortak bir liste çıkardık. Bizler mavi ve kırmızı liste olarak bu seçime girdik. Derneğimizin kültürüne uygun olarak da bir program tercih ettik. Kapsayıcı bir BAL-GÖÇ’ü inşa etme yolundayız. Bizce kongreyi zihinlerde, gönüllerde ve dualarda çoktan kazanmış durumdayız. En değerli hemşehrimiz, Atatürk’ün gözleri gibi, Al bayrağımızın rengi gibi bir BAL-GÖÇ istiyoruz. Kongremizin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Herkese sevgiler ve saygılarımla.”

Başkan Adayı Emin Balkan, BAL-GÖÇ’de yaşanılan kongre süreci hakkında konuştu.

Hedefledikleri BAL-GÖÇ ile ilgili bilgilendirme yapan Emin Balkan konuşmasından şu satır başlarına değindi: 

“Biz Balkan göçmenleri bu ülkenin temel taşı, harcı ve sahibiyiz. Cumhuriyeti inşa eden bizleriz. Türkiye’nin modernleşmesi be kalkınmasında en büyük payı olan biziz. Bizler Türkiye’nin adını gösteren insanlarız. Bizler bu ülke için canını veren insanlarız. Biz Türkiye’yiz. Demokrasinin gereği olarak tıpkı Balkanlar gibi farklı görüşlerin ve yönetim anlayışlarının olduğunu düşünerek 11 yıl önce bir adım geri çekildim. Ancak derneğimiz adına görevimi yerine getirdim. Ne yazık ki bugün BAL-GÖÇ temsil ettiği toplumun büyüklüğüne, hizmet edemeyen, gelinemeyen bir sivil toplum kuruluşu hakime gelmiştir. Benim yönetimde olmadığım dönemde gördük ki artık etkinliğini yitirmiş bir dernek var karşımızda. Özellikle son dönemde karşılaştığım herkesten duyduğum ortak serzeniş ve istek; ‘BAL-GÖÇ artık bizi görmüyor’ oldu. Biz camiayı toparlamak ve tekrar etkin hale getirmek için 11 yıldan sonra aday olarak karşımıza çıkma kararı aldım. Keşke arkadaşım Yüksel Özkan milletvekili olduğunda bu arkadaşlarım bir araya gelseydi de bu sıkıntıları yaşamasaydık. Ben dönemimde BAL-GÖÇ sayısının on binlerce ulaşmış olmasından gurur duyuyorum. Ekip arkadaşlarımla birlikte işte buradayız. Bu dönemde ne yapacağız; Biz göçmenler bireysel olarak her alanda başarılıyız.

Bu gücü birlikte kullandığımızda aşamayacağımız engel, başaramayacağımız şey yok. Yönetime geldiğimizde kapımız herkese açık olacak. Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz anlayışıyla hareket edeceğiz. Bunun mücadelesini hem kendimiz hem ülkemiz için sonuna kadar vereceğiz. Ulaşmak için gerçekleştirmek istediğimiz projelerimize teknoloji bir gerekliliktir. BAL-GÖÇ’e dijital bir altyapı kurmak zorundayız. Bu bir proje değil, bir geç kalmışlıktır. Projelerimize şimdiden başladık. BAL-GÖÇ buraları bizimle hayat bulacaktır. İndirim kartlarını yeniden hazırlayacağız. Eğitimde, sağlıkta, hukukta, ticarette her alanda yanınızda olacağız. Üreten ve ticaret yapan, esnaflık yapan camiamızı birbirleriyle tanıştırıp birlik olmaya çağıracağız. Çifte vatandaş olmak isteyenlere ücretsiz danışmanlık vereceğiz.

Erasmus ve Avrupa Birliği projelerinde dünyanın neresinde olursa olsun destek olacağız. Şeffaf bir yönetim tarzıyla önderimiz Atatürk’ün ilkeleri çerçevesinde ahlaklı ve onurlu bir yönetim olmaya talibiz. Yeni dönemde BAL-GÖÇ daha genç, daha dinamik daha aktik bir sivil toplum kuruluşu olacaktır. Tüm Balkan dernekleriyle işbirliği sağlayan daha demokratik bir sivil toplum kuruluşu olacaktır. 13 Mart’ta bilinçli bir şekilde yarıda bırakılmış bir kongre yaşadık.Bu süreç için çok konuşmak istiyorum. Sanılmasın ki korkuyoruz. Sanılmasın ki sessiz kalacağız. Yaşanılan sürecin derneğimizin marka değerine zarar verdiğini görmekteyiz. Derneğimizi tekrardan ülkemizin ve Balkanlar’ın en iyi sivil toplum kuruluşu haline getireceğiz. Bunları söylerken vicdanen oldukça rahatım ve gururluyum. Sevgili dostlar, daha güçlü ve daha etkili bir toplum yaratmak için elimizden geleni yapacağız.

Hedefimiz döneminin sonunda 30 bin aktif üyesi olan bir BAL-GÖÇ yaratmaktır. Kongremizin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.”

Genel Kurul’da oy kullanacak üyeler, soy isimlerinin baş harflerine göre sıraya girdiler. Üyelerin çoğu ya yanlış sırada vakit kaybetti ya da nerede oy kullanması gerektiği konusunda kafası karıştı. Tansiyonun bir türlü inmek bilmediği BAL-GÖÇ’te sandıktan çıkacak kongre sonucu merakla bekleniyor.