Demokrat Zafer

SUÇLULAR, HAK – HUKUK TANIMAYAN SOYGUNCULAR VE ÜLKEMİZE İHANET EDENLER KORKTUKLARI İÇİN KORKUTMAK İSTİYORLAR…

Geçmiş dönem CHP Parti Meclis Üyesi Güler Buğday kaleme aldığı yazıda;

Artık tuz koktu bile demek istemiyorum çünkü tuzun koksa bile bir değeri vardır.
Ancak “Dünyada her şeyin çivisi çıktı” sözündeki gibi “Ülkemde her şeyin çivisi çıktı” diye yaşatılanları tanımlayabilirim!!!
Bu sözü anlatmak için şu açıklama yapılmış çok anlamlı buldum.
“Gandi bir davette karşılaştığı İngiltere’nin Hindistan Genel Valisi Louis Mountbatten’a “Ülkemizi çok sömürdünüz!” diye serzenişte bulunur. Mountbatten’ın bu suçlamaya cevabı çok manidardır:
“Ama siz de çok müsaittiniz!” demiş, tıpkı bizde olduğu gib!!!
Çok anlamlı ve yaşadığımız haksızlıkları, adaletsizlikleri, soyanların, çalanların, suçluların, mafya artıklarının, kara para aklayanların, çocukları taciz ve tecavüz edenlerin, kadınları öldürenlerin, savaşları kutsayıp barıştan korkanların artık ülkemizde haklı olarak kabul görüldüklerine tanık oluyoruz
Boşuna demiyoruz her şeyin çivisi çıktı:
21 yıldır halklara yaşatılanları anlatmak için bu sözden uygununu bulamadım.
Sevgili Dostlar, Yoldaşlar ve Canlar, ben hiç pes etmeden, hiç korkmadan, hiç bu yaşta başıma bir şey gelirse hasta hasta ne yaparım? diye düşünmeden yazıyorum.
Kendimi buna mecbur hissediyorum, iş işten daha fazla geçmeden uyarıp halkların aklını başına alması için elimi taşın altına koyuyorum.
Ne yaparsak yapalım uyanmayan, hatta Mankurtlaşmış bir büyük kitle var ki celladına âşık bir konumda kitlesel aymazlıkla ülkemizi felakete sürükleyen bu kirli, suçlu ve saldırgan düzene biat etmeye devam ediyorlar.
Düşünüyorum halklar daha fazla nasıl haksızlığa uğrayabilir, gelecekleri ellerinden alınıp, açlığa mahkûm edilir ve kimlikleri yok edilip kendileri kul edilip bu kadar sessiz ve suskun olabilirler?
Demokrasiyi katledip, laik ve sosyal hukuk devleti anlayışını reddedip kendileri açken ülkeyi kendi saltanatı uğruna soyduran, talan ettiren bir avuç despot ve demokrasi kaçkınına nasıl tahammül edilebilir?
“Yeter artık bu kadarda olmaz” diyorum her yeni günde daha beter ve daha aklın mantığın almayacağı olaylara muhatap oluyoruz.
Son olarak bir televizyon kanalında CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakının temel taşı Kemal Kılıçdaroğlu ve saygın, güvenilir gazeteci Uğur Dündar’ın programında meydana gelen suikast konumundaki saldırıyı gördük ve izledik.
İşte bir ülkenin çivisi böyle çıkar.
Ülkede iktidar ve yancıları kendi anayasasını ve yasalarını takmıyorsa, halkları bölüp biat etmeyenlere baskı zulüm ve parmaklıklar arkasını reva görüyorlarsa ve hukuk siyasallaşmış ve adalet yok hükmündeyse bunun adı faşizmdir.
İktidar, kendi kirli dünyalarını halklara eziyet ederek kalıcı kılmak için karanlık güçlerle yan yana olabiliyorsa; kara parayla seçimlere kadar halkı susturmak istiyorlarsa muhalefetin artık “âmâsız fakatsız” bir araya gelip tavır koyması gerekmektedir.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kıdemli gazeteci Uğur Dündar’a konuk olduğu programda inanılmaz bir tehdit, saldırı, korkutma ve itibar suikastını gördük.
SADAT’ın ismi ve herkesin tanımasına sebep olan olay; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun şirketin kapısına milletvekilleriyle birlikte yaptığı habersiz ziyareti ve suçlamaları ile gündeme gelmişti.
TV100’de, Kılıçdaroğlu’nun “Burada terörist yetiştiriliyor” dediği SADAT’ın alt yazıyla reklam adı altında tehditlerine yer verildi.
Çünkü Kılıçdaroğlu, tehlikeli ve ülkemiz, demokrasimiz ve seçimler sürecinde zararlı bulduğu SADAT’ı ‘paramiliter kuruluş‘ olarak tanımlamıştı.
Bu tehlikeli hatta hukuksuz kurulmuş yapıyı seçim güvenliğini sarsacak bir durumda görmesinden dolayı; SADAT ve Tek Adam saray rejimini sorumlu tutmuştu.
Bu rezalete, tehdit ve şantaj amaçlı kurgulanmış girişime sessiz suskun kalınamaz.
Bu tehdit ve şantajlar asla bir reklam olamaz.
Planlanıp kurgulanmış bu tehdit ve suç olan uygulamayı çalışan bir iki reklamcının dikkatsizliği olduğu yalanına da inanılamaz.
Sorarım herkese, maskeli silahlı insanlar böyle önemli bir program yayındayken neyin ve hangi ürünün reklamını yapıyorlar?
Ayrıca kanal sahibinin de mafya lideri Alaattin Çakıcı ile dost olması o şahsında AKP yancısı Devlet (!) Bahçelinin dostu olması kuşkuları artırmaktadır.
Bu nedenle sağcı solcu ayırmadan, hangi parti ve siyasi görüşte olunursa olunsun bu kabul edilemeyecek tehdit içeren tavra ve ülkemizi demokrasiden tamamen koparacak talibin veya “IŞİD” tavrı uygulamalara izin verilmemelidir.
Kılıçdaroğlu bu çirkin ve kabul edilmesi olanaklı olmayan olaya sosyal medya hesabından yüreklice ve meydan okuyarak bir yanıt verdi:
“O az kalmış aklınızı alırım sizin…” diyerek bu karanlık güçlere tepki gösterdi.
Hiç kimse bu olaya sessiz kalmamalıdır. Mutlaka tavrını ve tepkisini belli etmelidir.
Özelikle hala AKP’ye oy vermeyi düşünen ve Tek Adam Saray Rejiminin ve diktanın ülke kaynaklarını yok etmesine, kendi çıkarları için sessiz kalanlara bu durum anlatılmalı ve çocuklarını bekleyen tehlike gösterilmelidir.
Bu konuda Güler Buğday olarak ben namusumun, vicdanımın, ahlakımın, demokrasi ve hukuk devletine olan bağlılığımın ve sol/sosyal demokrat olmamın gereği olarak yazdım paylaştım.
Bu karanlık güçlere, hak hukuk bilmez suçlulara itibar etmeyin, masum görmeyin ve tehlikenin farkına varın.
Bu karanlığa ve faşizme son vermek için kapı kapı gezin ve samimi inananları, küçük çıkarlar için susanları ve kötülüğe kul olmuş aymazları uyarın.
Sevgiyle, saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile özgür bir yaşam ve hakça paylaşılan bir düzende yaşayalım ve yaşatalım.
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ