“Sermayenin iştahı gölleri kuruttu”
Bursa Su Kolektifi, artan su kirliliği ve hava kirliliği nedeniyle Bursa Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Yapılan açıklamada konuşan Ferhan Küçük, “Önemli bir sulak alan durumundaki İznik gölü ve çevresinde başta su kirliliği olmak üzere, hava kirliliği, aşırı tarım ilacı ve gübre kullanımına bağlı toprak kirliliği ve katı atık kirliliği yaşanmakta ve sözü edilen kirlilik her geçen yıl hissedilir derecede artmaktadır. Orhangazi ovası ve İznik gölü etrafında bulunan endüstri tesisleri ihtiyaçları olan suyu göl havzasından alıp kullanarak, atık sularını çevre akarsulara deşarj etmektedirler. Gemlik Gübre fabrikasının yıllık 18 milyon metreküp suyu İznik gölünden alarak kullanma hakkı olduğu hepimizin malumudur. Özellikle gölün batı kıyısında Orhangazi yöresinde sulu tarım faaliyetlerine uygun 1.sınıf tarım arazilerinin amacı dışında yanlış kullanımı İznik gölü ve çevresinin geleceğini tehlikeye atmaktadır. Yaklaşık 4 milyon insanın bir arada yaşamak zorunda olduğu kentsel alanlarda, içme ve kullanma suyu ile endüstri tesislerinin çalışabilmesi için gereksinim duyulan su miktarı, tesis sayısı ve üretim kapasitelerinin denetlenmeden ve yönetmeliklerdeki boşluklardan faydalanarak yükseltilmesi ile yaşamlarımız riske atmaktadır.” dedi.
İznik, Orhangazi ve Sölöz deltasının kıyılarında kirlenmenin belirgin bir hale geldiğini ifade eden Küçük, Marmara Birlik Zeytin İşletme tesisleri, Orhangazi İspat Endüstri tesisleri ile Orhangazi mezbahasının kirlenmede önemli rol oynadığını ifade etti.
Uluabat Gölü tehlike altında
Uluabat Gölü havzasının da kömür, maden tesisleri, tarımsal faaliyetler ve çok sayıda yerleşim yerlerinden kaynaklı gölün tamamen yok olacağını vurgulayan Küçük, “Havzanın jeolojik ve jeomorfolojik yapısı, iklim ve bitki örtüsü, arazinin dik eğime sahip olması gibi etkilerin yanı sıra antropojenik faktörlerinde eklenmesiyle havzada su erozyonu oluşmakta ve bu durum göldeki kirlilik yükünü artırarak, su kalitesini olumsuz yönde özellikle yağışların bol olduğu dönemlerde daha fazla göstermektedir. Türkiye’den Uluslararası Yaşayan Göller Ağı’na üye olan Uluabat Gölü kentleşme, sanayileşme, kirlilik, rüzgâr tribünleri, taş-maden ocakları nedeniyle tehlike altında bulunmaktadır. Yetkililerden göl’ün korunması için acil önlemler almalarını talep etmekteyiz.” ifadelerini kullandı.
Bursa Su Kolektifi olarak gerçekleri duyurmaya devam edeceklerini söyleyen Küçük, “Denizlerimizi, akarsularımızı, göllerimizi, özgür sularımızı yağmalayanlara, kirletenlere, meta gibi alıp satanlara da hesap sormaya, suyun sesi olmaya her geçen gün daha da güçlü haykırarak ve mücadele ederek devam edeceğiz.” dedi.
BursaMuhalif.com/Haber Merkezi