SARIBAL; “İKLİM KANUNU DEĞİL, SERMAYE DOSTU TİCARET SÖZLEŞMESİ”
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, CHP
Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, DEM Parti İzmir Milletvekilleri Burcugül Çubuk ve
İbrahim Akın, EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, TİP İstanbul Milletvekili Ahmet
Şık, İklim Adaleti Koalisyonu ile birlikte TBMM’de düzenlediği ortak basın toplantısında
Meclis’te görüşmeleri süren İklim Kanunu teklifine tepki gösterdi. Söz konusu teklifin “iklim
kriziyle mücadele” iddiasının aksine, sermayenin çıkarlarına hizmet eden bir ticaret
sözleşmesi olduğu kaydeden Milletvekili Sarıbal, “Eğer bir kanun kömür, petrol ve doğalgazı
sonlandırmayı hedeflemiyorsa; o, iklim kanunu değil, sermaye dostu bir ticaret sözleşmesidir”
dedi. İklim değişikliği ile mücadele adına hazırlanan teklifin, ekolojik felaketi kalıcı hale
getirecek bir şirket sözleşmesi olduğunu vurgulayan Sarıbal, “Doğa, insanlık, bilim… Hepsi
bir kenara itilmiş, sadece sermaye ve çıkarlar masaya konulmuştur. Bu kanun, Ekokırımı
ödüllendirirken, doğayı korumaya çalışanları dışlıyor! Bundan önce ne söyledik? Bu kanun,
iklim değişikliğini çözme niyeti taşımıyor! Çünkü bu kanun, fosil yakıtları terk etmeyi
planlamıyor. Yani, kömür, petrol ve gaz kullanımını bitirme hedefi yok! Buna dair bir hedef
koymak yerine, karbon yakalama gibi henüz gerçekliği kanıtlanmamış teknolojilere bel
bağlıyor. Sera gazı emisyonlarını azaltmayı taahhüt etmeyen bir kanun, iklim krizine çözüm
getirmez” diye konuştu.
ŞİMDİ DE KARBON TİCARETİNDEN ZENGİNLEŞMEK İSTİYORLAR
Emisyon ticaret sisteminin emisyon azaltımına hizmet etmeyeceğini vurgulayan Sarıbal,
“Sera gazı emisyonlarını azaltmayı hedeflemeyen, düşük karbon fiyatlarına dayalı bir ETS,
emisyonları sadece ticaret aracına dönüştürür. Teklif, fidan dikmek gibi sembolik
uygulamalarla, gerçek emisyon azaltımı yerine bedel ödemekten kaçma yolunu açıyor.
Ağaçları, ormanları katlet, sonra fidan dik gibi göstermelik uygulamalarla masumlaştırdıkları
bu kanun, geleceğe ihanettir. Gelirler, sadece şirketlerin yararına kullanılacak. ETS gelirleri,
sadece özel sektörün yeşil dönüşümüne ayrılıyor. Oysa iklim adaletinin gereği, iklim
değişikliğinin etkilerinden mağdur olan bireylerin kayıp ve zararlarını karşılayacak
mekanizmalar olmalıdır. Bu gelirler, sadece şirketlere değil, toplum yararına kullanılmalıdır.
İklim krizini çözmek için, şirketlerin değil, toplumun yararına bir iklim yasası gerekir.
Sermaye 2026 yılında kendine göre ihracatını, karını sağlayabilmek için bu kanunun
çıkmasını dayatmaktadır. İktidar 22 yıldır bu ülkede orman, su, dağ, mera, kışlak ne varsa,
tümünü paraya, kara, sermayeye vermiş durumda. Önce Ekokırım Yasası çıkarılmak
zorundadır. Suç kapsamına alınacak bütün eylemleri ortaya koyacak ve hukuki gerekçelerini
sunacak bir kanun zorunluluğu vardır. Karbon ticaretinin yasal olarak yapılmasını sağlayacak
kanunu kabul etmiyoruz, geri çekilmesini, bilimsel, doğaya uyumlu bir yasa getirilmesini
istiyoruz” ifadelerini kullandı.