ŞANLI ZİYARET!
Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hilmi Şanlı Bursa Müftülüğü, Harmancık ve Orhaneli’yi ziyaret etti. Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hilmi Şanlı ve beraberinde Bursa Şube Başkanı Eyüp Bulut,il Müftülüğü İşyeri temsilcileri Hasan Altay, Hüseyin Sivri ve Harmancık İlçe Temsilcisi Mensur Boz ile birlikte bir dizi ziyaret gerçekleştirdiler. İlk önce Bursa İl Müftüsü Sayın Yavuz Selim Karabayır, il müftü yardımcıları ve personeli ziyaret ettikten sonra Harmancık ilçesine giderek burada, Harmancık Kaymakamı Sayın Esma Atasever ve Harmancık Müftüsü Sayın Recep Erkan’ı makamlarında ziyaret ettiler.Daha sonra Harmancık İlçe Temsilciliğinin organize ettiği toplantıya katılarak bir konuşma yaptı. Genel Başkan yardımcısı Hilmi Şanlı Konuşmasında şunları söyledi;
Din grevlileri toplumumuzun önderleri, öncüleri ve hepsinden önemlisi de örnek kişileridir. Bu örnekliğin herkes tarafından benimsenmesi elbette ki çalışanlarımıza bağlıdır. Bu itibarla öncelikle bütün çalışanlarımız birbirlerini sevmeli, saygı duymalı ve destek olmalıdır. Ne sebeple olursa olsun ayrıştırmaya ve dışlamaya asla ve asla taraf olunmamalıdır. Birlikte rahmet, ayrılıkta azap olunduğu öncelikle Kurumumuz içerisinde her ortamda ve şartta ortaya konulmalıdır.
Din hizmetlerinin birleştirici ve bütünleştirici rolü
Toplumu din konusunda doğru bilgilerle aydınlatmak, toplumsal barış ve huzur, birlik, beraberlik ve kardeşlik bağlarını güçlendirmek, genelde Diyanet İşleri Başkanlığının, özelde ise müftülüklerin, vaiz, imam, müezzin vs. nin temel görevleri arasındadır. Diyanet çalışanları Türkiye cumhuriyeti Devletinin memurları oldukları için kendilerine Anayasa ile verilen görevleri ifrat ve tefrite düşmeden bihakkın yerine getirmelidirler.
Türk Diyanet Vakıf- Sen olarak; Her şartta Türk milletinin, Kahraman ordumuzun ve Devletimizin yanında olmaya devam edeceğiz
Dünya büyük bir dönüşüm sürecinden geçerken, bu dönüşümün emperyalistlerin coğrafyamız üzerinde kurduğu yeni bir paylaşım planı çerçevesinde gerçekleşeceğini ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, kahraman ecdadımızın mücadelesi, sayısız şehidimizin canı, gazilerimizin emekleriyle hür ve bağımsız olarak yaşama hakkı elde ettiğimiz bu topraklarda, bugün yeni bir saldırı dalgası ile daha karşı karşıya olduğumuzu görmekteyiz. ülkemizin güneydoğusunda yaşanan gelişmeler, yurdumuzun dört koldan kuşatma altına alınmaya çalışıldığını ortaya koymaktadır. Bu kuşatmayı kırmak ve emperyalist güçlerin planlarını yerle bir etmek adına Türk Silahlı Kuvvetlerimizin yurt içinde ve yurt dışında gerçekleştirdiği her türlü operasyonu sonuna kadar desteklediğimizi ifade ediyoruz. Türk milletinin güvenliğinin dünyanın neresinde olursa olsun Türklerin ve mazlumların güvenliğinin sağlanmasından geçtiğinin bilincindeyiz.
Başta Filistin ve Doğu Türkistan olmak üzere zulüm altında inleyen tüm mazlumlar için kurtuluşun bir an önce gerçekleşmesi için dua ediyoruz.
ŞEHİTLER ÖLMEZ
Son günlerde yaşanan terör saldırılarında hayatlarını kaybeden aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, başta aileleri olmak üzere Türk Milletine sabır ve başsağlığı diliyoruz. Şehitler ölmez Vatan bölünmez.
Askerimize kurşun sıkan, çocukları yetim bırakan, kanımızı döken teröristlere hangi milletvekili, hangi kamu görevlisi hoşgörüyle ve muhabbetle yaklaşıyorsa suçludur, tarih ve millet önünde hesap vermekten kurtulamayacaktır.
Biz Türkiye Büyük Millet Meclis’inde ve kamuda terörist istemiyoruz, düşman istemiyoruz, katil istemiyoruz.
2024 Yılında Hükümetten Beklentilerimiz.
Vergi adaletsizliğinin çözülmesi, 3600 Ek Gösterge uygulamasının tüm memurları kapsayacak şekilde genişletilerek hayata geçirilmesi, bütün ek ödemelerin emekli maaşı hesabına esas alınması, kamuda liyakatin geçerli olması, mülakat uygulamasına son verilmesi, bütün güvencesiz sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi, Yardımcı Hizmetler Sınıfı personelinin Genel İdare Hizmetleri sınıfına geçirilmesi, memurlara ek zam yapılması konularındaki taleplerimizde ısrarcıyız
Toplu sözleşme sürecinin kamu görevlileri lehine bir sonuç doğurmadığı ve yetkili konfederasyonun sorunlara çözüm üretme noktasındaki yetersizliği memur ve emeklilerin acil çözüm bekleyen sorunlarının bir an önce sonuca kavuşturulmasını zorunlu hale getirmiştir.
Vergi adaletsizliği son bulmalıdır.
Bugün kamu görevlilerinin en büyük sorunlarının başında, ülkedeki vergi sisteminin adaletsizliği gelmektedir. Gelir dağılımındaki adaletsizliğin kaynağı da vergi sistemindeki bu adaletsizliktir. Ücretli kesimden alınan gelir vergisi oranlarının kısa sürede %20 ve %27’lik dilimlere yükselmesi nedeniyle kamu görevlilerinin maaşları yıl içinde düşmekte, alınan maaş zamları artan vergi yüküne gitmektedir. Her ne kadar çıkarılan kanunla yüksek gelirli kesimin gelir vergisi oranları artırılmış olsa da gerek vergi istisnaları gerekse sonradan getirilen vergi afları nedeniyle yüksek gelirli kesimin ödeyeceği vergi miktarının artmayacağı, vergi yükünü yine çalışan kesimin taşıyacağı aşikardır.
Bu nedenle gelir vergisine ilişkin mevzuatta çalışanlar lehine bir düzenleme yapılmasını ve kamu görevlilerinin ödediği gelir vergisi oranının %15’e sabitlenmesini istiyoruz.
Sözleşmeli personel istihdamına son verilmeli tüm sözleşmeli personel kadroya geçirilmelidir
Kamuda iş güvencesini zayıflatan, her türlü baskı ve istismara açık bir yapı arz eden 4/B’li, 4/C’den 4/B’ye geçen sözleşmeli, geçici, vekil, idari hizmet sözleşmeli gibi adlar altında güvencesiz istihdam modelinin kaldırılarak personelin memur kadrolarına geçirilmesi sağlanmalı, kamu kuruluşlarında memur işi yapan işçiler de aynı çerçevede kadroya geçirilerek kamu istihdam yapısı güvenceli bir şekilde düzenlenmelidir. Diyanet İşleri Başkanlığı’nda 2016 yılında getirilen süreli sözleşmeli personel uygulaması ile kamuda süresiz sözleşmeli istihdamı ve 3+1 yıl süreli sözleşmeli istihdamı gibi bir ayrımcılık daha ortaya çıkmıştır. Bu durum Anayasanın kanun önünde eşitlik ilkesine de aykırı bir yapı oluşturmaktadır.hak ve sorumluluklarda eşitlik, aile birliğinin sağlanması ve adaletin bir gereği olarak istisnasız tüm güvencesiz sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi hususunda kararlı ve ısrarcıyız.
Yardımcı Hizmetler Sınıfı personelinin beklentileri karşılanmalıdır
Kamuda liyakat ilkesinin bir gereği olarak Yardımcı Hizmetler Sınıfına dahil personel bir defaya mahsus olmak üzere Genel İdari Hizmetler Sınıfına geçirilmeli, bu yolla kamu görevlilerimiz arasında oluşan adaletsizlikler giderilmeli, herkesin eğitim seviyesinin gerektirdiği kadro derecesine yükselmesi sağlanmalıdır.
KARİYER BASAMAKLARI
Öğretmenlik kariyer basamakları için getirilen düzenlemeler ve maaş artırımlarının eşitlik ilkesi gereği “uzman ve baş” kariyer basamaklarını haiz diğer devlet memurlarına da uygulanması gerekmektedir. Mesela, Uzman vaiz, Uzman İmam-Hatip, Uzman Kur’an Kursu Öğreticisi, uzman müezzin ve Baş vaiz, baş Kur’an Kursu Öğreticisi, İmam-Hatip ve Müezzin kadrolarına geçişlerde sınavlar kaldırılarak çalıştığı yıl esası getirilmelidir. Kazanımlar Uzman öğretmen ve başöğretmen gibi olmalıdır. Bunun yanında yüksek lisans ve doktora yapmış olmak kariyer basamaklarında herhangi bir yarar sağlamamaktadır. Tüm devlet memurlarının kariyer basamaklarında eşit şartlarda ilerleme kat etmesi sağlanmalıdır.
Sendikamız, önümüzdeki dönemde kamu görevlilerinin haklarının ve menfaatlerinin korunup geliştirilmesi için her türlü çabayı gösterecek, raporlar, çalışmalar, kanun teklifleri ve eylemlerle sendikal taleplerimizi sürekli gündemde tutacak, mücadelemizin sonuca ulaşması için gerekli çabayı göstereceğiz dedi. Daha sonra Orhaneli Müftülüğüne giden Şanlı, burada da çalışmaları ve gündemdeki konularla ilgili değerlendirmelerde bulundu.