Sağlık Çalışanlarını İstifaya Sürükleyen Neden Nedir!
Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili Prof. Dr. Yüksel ÖZKAN, sağlık çalışanlarının kamu hastanelerinden istifa etmelerinin nedenlerini, Sağlık sektöründe ki aksaklıkları ve Kamu Hastanelerindeki diğer sorunların tespiti ve çözüm yollarının araştırılması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ ne sunmuş olduğu Meclis Araştırması ile ilgili olarak yapmış olduğu açıklamasında şunları söyledi;
Son dönemde “pandemi” ile birlikte kat kat artan iş yükü, giderek ağırlaşan çalışma koşulları, her gün ölüm riski altında çalışmak, meslektaşlarının ölümüne tanık olmak, sağlıkta şiddet, performans sistemi, emeğinin karşılığını alamamak, hastane idarecilerinin hekimlere uyguladığı ‘5 dakikada muayene’ baskısı gibi birçok neden hekimlerimizin kamu hastanelerinden istifa etmelerine sebep olmaktadır.
Ağır ve zor koşullarda hizmet veren, düşük ücretlere mahkûm edilen, şiddete uğrayan, özlük ve ekonomik haklarıyla ilgili talepleri karşılanmayan sağlık çalışanlarının tükenmişlik içinde oldukları açıkça görülmektedir. Hekimler art arda istifa etmektedirler. Kimi hastanelerde istifalar nedeniyle hasta muayene edecek hekim kalmamıştır.
Bununla birlikte vatandaşın sağlık hizmeti alma hakkı elinden alınmaktadır, çünkü bu kadar kısa sürede nitelikli sağlık hizmeti sunulması ve alınması mümkün değildir ve bu kadar kısa sürede tanı-tedavi düzenlenmesi hata riskini artırmaktadır. Bunun sonucunda hekimler, hastalar tarafından açılan milyonlarca TL’yi bulan tazminat davaları (malpraktis) ile karşı karşıya kalabilmektedir. Sağlıksız bir sağlık sistemi içinde hedef olan sağlık çalışanlarının emekleri bazı kişi ve gruplar tarafından “kazanç kapısı” olarak görülmekte ve yıllarca süren davalarla da uğraşmakta ve bu psikoloji içinde hasta yaklaşımında bulunmaktadırlar. Bu uygulamalar nedeniyle ile de son yıllarda başta Kalp Damar Cerrahisi, Kadın Doğum Genel Cerrahisi gibi birçok uzmanlık alanına hekimlerin ilgisi çok azalmış, yine birçok uzmanlık alanında da hizmet veren hekimlerin “mesleki sigortaları” sigorta şirketleri tarafından “Riskli Gruplar” diye yapılmamaktadır.
Hekim-hasta ilişkisine zarar vermekte olan kısa sürede muayene baskısı, sağlıkta şiddeti artıran önemli faktörlerden biridir. Şiddet, sağlık çalışanlarının hali hazırda en büyük sorunlarından birisi olmaya devam etmektedir.
Ayrıca devlet hastanelerinde çalışan hekimlerin ek ödemelerinde adaletsizlik ve aksamalar yaşanmakta, bu durum hekimlerin ekonomik olarak sıkıntıya girmelerine neden olmaktadır. Hasta garantili Şehir Hastaneleri’nde böyle bir sorun olmamakla birlikte neredeyse zararına çalışan devlet hastanelerinde ek ödemeler yapılamamaktadır. Hekimlerin almış oldukları yetersiz maaşı bir şekilde tamamlayan “ek ödeme” sisteminde yaşanan bu durum, kamuda yaşanan istifaların önemli sebepleri arasında yer almaktadır.
Türkiye’de 1 Ocak 2020 itibarıyla kamuda çalışan toplam hekim sayısı 135 bin civarındayken, pandemi ile geçen 18 ayda Türk Tabipleri Birliğinin (TTB) açıklamalarına göre 8 binin üzerinde hekim istifa etmiştir. Bu hekimlerin bir bölümü emekli olurken, 5-6 bin hekimin kamudan özel sektöre geçtiği tahmin edilmektedir.
Yine TTB’nin verilerine göre ülkeyi terk eden hekim sayısı da her geçen gün artmaktadır. Yurtdışında göçmen hekim olarak çalışabilmek için son aylarda Türk Tabipler Birliği’nden iyi hal belgesi talep eden hekimlerin sayısı 5 bin civarına ulaşmıştır.
Yine basına yansıyan haberlere göre, 2017’de 482, 2018’de 802, 2019’da 1047 hekim, salgının başladığı 2020’de 931 olarak kayıtlara geçerken, bu yılın ilk dokuz ayında 967 hekim yurt dışına gitmiştir. Bu verilere göre her ay 100’ün üzerinde hekim, ülkeyi terk ettiği görülmektedir.
Kamu hastanelerinde yaşanan bu kan kaybı, yurttaşların sağlık hizmetine erişimini de olumsuz etkilemektedir. Merkezi Hekim Randevu Sistemi’nde (MHRS) son dönemde ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır. Vatandaşlar muayene olabilmek için randevu alamazken, kamu hastanelerinde ameliyatların dahi aksadığı bilinen bir gerçektir.
Son olarak, gelinen noktada sağlık sisteminin artık çöküşte olduğu görülmektedir. TTTB, bu durumun devam etmesi halinde sağlıkta kaos yaşanacağı uyarısında bulunmuştur.