Sadece kimyaları değil, matematikleri de bozuldu, bütün hesapları ters yüz oldu.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “HDP’ye bakanlık vermek demek teröristlerin tıpkı belediyeler gibi bakanlıklara yerleşmesi demektir. HDP’ye bakanlık sözleri PKK’nın devlete tutunması demektir” dedi. Yunanistan’ı da sert sözlerle eleştiren Bahçeli, “Bu ülke yönetimi ayağımızın altında dolaşmaktan, damarımıza basmaktan vazgeçmelidir. Üzerinde haksız ve hukuksuz şekilde oturduğu adalar helali hakkımızdır, ayranımızı kabartmasınlar, sabrımızı zorlamasınlar, denize dökülmeyi tekrar canları çekiyorsa sadece bize söylesinler. Ege’nin bir yakasından diğer yakasına ulaşmak bizim için çocuk oyuncağıdır” diye konuştu. Gündem 12 Eylül 2022 Pazartesi 10:04 MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ‘2023’e Doğru Aday Belli Karar Net’ isimli miting kapsamında Bursa’ya geldi. Gökdere Meydanında gerçekleştirilen mitinge katılan Bahçeli, alanı dolduran binlerce partiliyi selamladı. 2023 yılında yapılacak Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimlerinin ikinci açık hava toplantısını Bursa’da gerçekleştirdiklerini belirten Bahçeli, “2023 yılında yapılacak Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimlerinin ilk açık hava toplantısını Sivas’ta yaptık, siyasi kampanya döneminin meşalesini Sivas’tan yaktık. İlk açık hava toplantımızdan sonra zillete düşen odakları korku dağları sardı. Sokak röportajlarıyla Cumhur İttifakını kötüleyip zillete methiye düzenler, sosyal medya kanalıyla algı düzenekleri kuranlar küçük dillerini yuttular. Türkiye’nin kendilerinden ibaret olmadığını çok açık idrak etmek zorunda kaldılar. Sadece kimyaları değil, matematikleri de bozuldu, bütün hesapları ters yüz oldu. Milliyetçi Hareket Partisi’ni küçümseme ve küçük görme yanlışına düşen soytarılara diyorum ki, cesaretiniz varsa Sivas’tan sonra gelin de Bursa’ya bir bakın. Bakın da vatan sevdası nedir, bayrak sevdası nedir görün. Üç hilalin bariyerleri nasıl yıkıp geçtiğine şahit olun” ifadelerini kullandı.
‘BİZİM ANKETLERİMİZ A’DAN Z’YE BÜYÜK TÜRK MİLLETİDİR’
Seçim anketlerine yönelik eleştirilerde bulunan Bahçeli, Cumhur İttifakı’nın birlik ve beraberlik içerisinde olduğuna vurgu yaparak, “Ey parayı verenin düdüğünü çalan kiralık anket şirketleri, biz sizin ederinizi de, ciğerinizi de, cibilliyetinizi de, ciddiyetsizliğinizi de çok iyi biliriz. Bizim anketlerimiz maaşa bağlanmış paragöz kamuoyu araştırma şirketleri değil, Bursa’dır, Balıkesir’dir, Çanakkale’dir, Bilecik’tir, Yalova’dır. A’dan Z’ye büyük Türk milletidir. Kim hangi oyunu oynarsa oynasın, kim hangi tuzağı kurarsa kursun, ayrılmayacağız, ayrışmayacağız, aramızda ayrık otu barındırmayacağız, bihakkın saflarımızı sıkı tutacağız, el ele, gönül gönüle kızılelmaya doğru ilerleyeceğiz. Yılmayacağız, yıkılmayacağız, yıktırmayacağız, mutlaka başaracağız. Taviz vermeyeceğiz, teslim olmayacağız, tembellik gösteremeyeceğiz, mutlaka kazanacağız. Cumhuriyet’in yüzüncü yıl dönümünde Cumhur’un muhteşem zaferine hep birlikte omuz vereceğiz” diye konuştu.
‘ADAYIMIZ BELLİ, KARARIMIZ NETTİR’
Cumhurbaşkanı adaylarının belli olduğunu söyleyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim Cumhurbaşkanı adayımız belli, kararımız nettir. Sözümüz sözdür; değerli adayımızın da, kararımızın da sonuna kadar arkasındayız. Bulanık sularda balık avlama merakında değiliz. Uçurum kenarlarında oyalanma arayışında değiliz. Meçhul ve müphem bir istikametin kulvarına sürüklenme niyetinde değiliz. Hele hele Türkiye’nin zillete düşmesine katiyen tahammül edecek değiliz. Bu nedenle adayımız belli, kararımız nettir. Nitekim Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır.”
‘ZİLLET İTTİFAKININ ÇATISI ALEV ALMIŞTIR’
Millet ittifakına yönelik eleştirilerini yineleyen Bahçeli, 6’lı masanın dağılmak üzere olduğunu söyleyerek, “Son günlerdeki sancılı gelişmelerden sonra zillet ittifakı paramparçadır. Bu ittifakın çatısını alev almıştır. 6’lı masa çatlamış, patlamış, batağa saplanmıştır. Paçası tutuşan, korkuya kapılan Kılıçdaroğlu, ‘inadına beraber olacağız’ demek zorunda kalmıştır. Kılıçdaroğlu bilmelidir ki, beraberlik inatla değil inançla olur, ihtiramla olur. Nitekim zillet ittifakında inanç yoktur, ilke yoktur, irfan yoktur, irade kesinlikle yoktur. Bu ittifak Türkiye’yi ‘Ahtapot Yönetimine’ mahkum etmek için fırsat kolluyor. Ahtapotun 6 kolu, 2 ayağı olduğu son yapılan araştırmalarla belli olmuştur. Zillet ittifakı ahtapot gibi Türkiye’ye sarıp kemirmenin çabasındadır. Ahtapotun 6 kolu bilinmektedir, diğer 2 ayağı ise HDP ile emperyalizmin ana unsurlarından ibarettir. Bizim ahtapot siyasetine feda edilecek bir ülkemiz olamayacaktır. Bizim peşkeş çekilecek milli servetimiz, rehin edilecek milli varlığımız, yüz çevrilecek tek bir insanımız söz konusu değildir” dedi.
‘GİZLİ AJANDALARI PKK’YA BAKANLIK VERMEKTİR’
HDP’ye bakanlık verileceği iddialarına da sert yanıt veren Bahçeli, şöyle konuştu: “Zillet ittifakının içinden malumu ilan eden, en azından dürüst açıklamalarda bulunan siyasetçiler de vardır, son günlerde bunların iddiaları altılı masayı zelzele gibi sallamış, neredeyse devirme noktasına getirmiştir. HDP’nin desteğiyle büyükşehir belediyelerini kazanan partiler, şimdi HDP’ye bakanlık vaatlerinin ifşa edilmesiyle tartışmaların içine gömülmüşlerdir. İttifak içi sürtüşmeler ileri bir aşamaya taşınmıştır. HDP’ye bakanlık vermek demek teröristlerin tıpkı belediyeler gibi bakanlıklara yerleşmesi demektir. HDP’ye bakanlık sözleri PKK’nın devlete tutunması, ihanetin ve melanetin konuşlanması demektir. Böylesi bir zillet Türkiye’ye reva görülemez, bu hıyanete Türk milleti asla müsaade etmez, edemez, etmeyecektir. Tepkilerin yükselmesi üzerine CHP’nin zoraki geri adımı bütünüyle taktikseldir, günü kurtarmaya dönük kurnazca bir manevradır. Zira bariz stratejileri HDP’yle ortaklıktır. CHP ve diğer zillet partileri bebek katiliyle, terörist Demirtaş’la, Sorosçu Kavala’yla işbirliği halindedir. Gizli ajandaları, gizli gündemleri HDP’yle koalisyon kurmak, PKK’ya bakanlık vermektir. İP’te bulunup fikri mazilerine bağlı kaldıklarını iddia edenler HDP’yi nasıl hazmedeceklerdir? Tiyatrodan ibaret karşılıklı atışmalar yaşansa da, bu zillete nasıl tamam diyeceklerdir? CHP’li belediyelerden ihale ve makam koparma peşinde koşanlar iyi olamazlar, milli olamazlar, ahlaklı hiç olamazlar. Gizli kapaklı ilişkilerin deşifre olmasıyla alayı telaşlanmıştır. Zillet ittifakının asıl sorunu Cumhurbaşkanı adayının hüviyetinde düğümlenmektedir. Bu kapsamda sinir ve siyaset harbi yaşanmaktadır. Gerilim tavan yapmıştır. Hepsinin meselesi çıkarlarının tahkimi ve takviyesidir. Türkiye’yi düşündükleri yoktur. Hiçbir projeleri yoktur. En küçük hazırlıkları yoktur. Tek söyledikleri geçmişin tekrar tesis gayesi, yani miadını doldurmuş olan Parlamenter Sistemi yeniden inşa gayretidir. 6+1 formatlı masanın altında ve üstünde yer alan her parti başkanının aday profili başkadır. Pazarlıklar kızışmış, rekabet hızlanmış, karşılıklı kuyular kazılmıştır. Kılıçdaroğlu, 6’lı masada çatlak olmadığını, parti başkanlarının uzlaşması halinde Cumhurbaşkanlığı adaylığına hazır olduğunu açıklarken bir yalvarmadığı kalmıştır. Bunlar hala aday kim olacak onu tartışıyorlar. HDP’nin ağzına bir parmak bal çalarak masanın altında tutmaya çalışıyorlar. Bursa’dan söylüyorum, zillet ittifakı kaostur, krizdir, kifayetsizliktir, Türkiye’yi onlarca yıl geriye götürme projesidir.” CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun KHK açıklamarına da tepki gösteren Bahçeli, “Kılıçdaroğlu’nun ‘FETÖ’cüleri göreve iade edeceğim’ demesi özellikle ABD’ye verilmiş güvencedir, ne isterseniz yaparım, kanlı ve hain senaryolarınıza hizmet ederim, mesajıdır” dedi.
‘ADALAR HELALİ HAKKIMIZDIR, SABRIMIZI ZORLAMASINLAR’
Türkiye-Yunanistan arasındaki gerilime de değinen Bahçeli, Atina yönetimini sert sözlerle uyararak şöyle konuştu: “Bir çift sözüm de Yunanistan hükümetinedir. Bu ülke yönetimi ayağımızın altında dolaşmaktan, damarımıza basmaktan vazgeçmelidir. Taciz ve tahriklerine derhal son vermelidir. Dünyadan Türkiye’yi derhal kınamasını isteyen Yunanistan hükümetinin, aksi halde Avrupa’nın ‘Ukrayna’nın ardından yeni bir savaş’ riskiyle karşı karşıya kalacağını öne sürmesi ateşle oynamaktır. Üzerinde haksız ve hukuksuz şekilde oturduğu adalar helali hakkımızdır, ayranımızı kabartmasınlar, sabrımızı zorlamasınlar, denize dökülmeyi tekrar canları çekiyorsa sadece bize söylesinler. Ege’nin bir yakasından diğer yakasına ulaşmak bizim için çocuk oyuncağıdır.”