Demokrat Zafer

RUMELİSİAD VE BUSADER “İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ”NE DİKKAT ÇEKTİ

“ACI GERÇEKLERLE YÜZLEŞME VAKTİMİZ GELDİ”

“ÇOK AZ VAKTİMİZ KALDI”

“İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE KARŞI TOPYEKÜN MÜCADELE ŞART”

Rumelili Yönetici İş İnsanları ve Sanayiciler Derneği (RUMELİSİAD) ve Birleşik Uluslararası Sağlık ve Eğitim Gönüllüleri Dernekleri Federasyonu (BUSADER) işbirliği ile ‘Geleceğe Ne Bırakıyoruz – İklim Üzerine Söyleşi’ organizasyonu gerçekleştirildi.

Podyum Davet’te gerçekleşen organizasyona moderatör olarak ünlü sunucu Gülgün Feyman, konuşmacı olarak da Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim üyesi, İklim ve Sağlık Uzmanı Prof. Dr. Emine Didem Evci Kiraz ve Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı Başkanı Dr. Haldun Ersen konuşmacı olarak katıldı.

Programa, Yıldırım Belediye Başkan Yardımcısı Gökhan Yıldız, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Okan Şahin, İnegöl Belediye Başkan Yardımcısı Melih Ateş, Bulgaristan-Bursa Konsolosluğu Ticari Ataşesi İybumir Lubomov, Bursa Unesco Derneği Başkanı İlker Özarslan,  Kalder Başkanı Serkan Üzülmez, RUMELİSİAD kurucularından önceki dönem Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Bursa Büyükşehir Belediye Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Nalan Fidan, Veteran BUSADER Başkanı Deniz Cantürk, Bursa BUSADER Başkanı Elif Evke ve BUSADER Federasyonu’na bağlı derneklerin başkan ve yöneticileri, RUMELİSİAD üyeleri ile davetliler katıldı.

“Sürdürülebilirlik, ana gündem maddemiz”

BUSADER Federasyonu’nun çalışmalarını anlatan bir filmin gösterimi ile başlayan programda konuşan BUSADER Federasyonu Başkanı Zerrin Özgüle, “Biz BUSADER ailesi olarak her iki yılda bir önemli bir konuyu gündeme getirerek çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bir yıldır ‘Sürdürülebilir Bir Dünya’ mottomuzla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu akşam burada geleceğimizi şekillendiren iklim değişikliği konusu üzerine toplandık. İklim değişikliği dünyamızın karşı karşıya olduğu en büyük tehlikelerden birisi. Doğal kaynaklarımızın hızla tükenmesine sebebiyet veriyor. Bu durum gelecek nesilleri de etkiliyor. Öncelikle neden ve sonuçları iyi anlayıp, somut ve sürdürülebilir adımlar atmamız gerekiyor. Bu mücadele yalnızca hükümetlerin ya da devletlerin görevi değildir.  Bireysel önlemlerimizi de hayata geçirerek toplu olarak hareket ettiğimizde güzel sonuçlar elde edebiliriz. Unutmayalım ki geleceğimiz elimizde, bu güzel dünyayı gelecek nesillere sağlıklı bir şekilde bırakabilmek için hep birlikte çalışmalıyız” dedi.

“Geleceğe daha iyi bir dünya bırakma sorumluluğundayız”

RUMELİSİAD tanıtım filmi gösteriminin ardından söz alan RUMELİSİAD Başkanı Murat Evke ise “’Geleceğe ne bırakıyoruz?’ sorusu yalnızca bireysel değil kolektif bir sorumluluk. Bu tartışmalar sadece bugünün değil yarının da şekillenmesinde önemli rol oynuyor. İklim krizi çok yönlü bir sorun. Biz iş insanları olarak gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakma sorumluluğundayız. Bu akşam iklim değişikliği ile ilgili farkındalık oluşturmayı, bu anlamda atılabilecek sürdürülebilir adımları tartışmayı hedefliyoruz. Etkinlikte emeği geçen tüm ekiplerimize ve tüm sponsorlarımıza teşekkür ediyorum” dedi.

Açılış konuşmalarının ardından BUSADER Federasyonu Başkanı Zerrin Özgüle ve RUMELİSİAD Başkanı Murat Evke tarafından programın sponsorları olan firmaların temsilcilerine teşekkür plaketleri ve BUSADER Tarafından hazırlanan ekolojik tasarımlı termoslar hediye edildi.

“İklim değişikliğine karşı harekete geçmeliyiz”

Programın, moderatörlüğünü Gülgün Feyman’ın yaptığı söyleşi bölümünde gerçekleştirdiği sunumda Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim üyesi, İklim ve Sağlık Uzmanı Prof. Dr. Emine Didem Evci Kiraz, şunları söyledi:

“İklim değişikliği yaşamın bir parçası ve biz artık bazı acı gerçeklerle yüzleşme vaktimiz geldi. İklim değişikliğinin dünyamızın yanı sıra insan sağlığına da olumsuz etkileri var. Dünya Sağlık Örgütü ve benzer sivil toplum örgütleri tarafından hazırlanan raporlara göre iklim değişikliğine karşı önemli çalışmalar yapılıyor. Kötü gidişat böyle devam ederse su, hava, toprak ve güneşe ulaşabilenler hayata kalabilecek. Güneşin radyasyon özellikli ışınlarına daha fazla maruz kalacağız. Güneş kremleri artık kozmetik ürünü değil zorunluluk haline gelecek. İklim değişikliğine dirençli evlerde yaşamak hakkımız. Uyum sağlayamazsak, dirençli olamazsak hayatta kalamayacağız. İklim kanunları çıkacak. Su ve gıdaya ulaşım zorluğundan dolayı ölümler artacak. Dünya Bankası hazırladığı raporunda insanlık bu eylemsizliğine devam ederse 2026 yılında 250 bin çapı on kat ölümler gerçekleşeceğini belirtiyor. Yani çok az vaktimiz kaldı. İnsanların sağlıklı evlerde yaşaması için enerjiyi sağlamak yetmez, evinizi dirençli hale getirmediğiniz sürece enerji yoksunluğu çekeceksiniz. İklim değişikliğinin etkileri yaşandığında şehirlerimizde en çok hangi bölgelerin etkileneceğinin analiz edilmesi gerekiyor. Bir an önce bu çalışmalar başlatılmalı. Bir an önce sivil toplum kuruluşlarımızın önderliğinde iklim ve toplum koruyuculuğu hareketi başlatılmalı. Gerçeklerle yüzleşip, yapmamız gerekenlerin farkında olmak çok önemli. Burada gençlerimizin de bu bilinçle eğitilmesi çok önemli. İklim değişikliği iç ve dış göçlerin artmasına da neden olabilir. Yaşamı korumak gerekiyor. Bursa bir klimaterapi merkezi aslında. Bursa’nın doğasını koruyabilirsek bu özelliğinden de faydalanabiliriz. Bence Bursa’da endemik bitkilerin yer aldığı tarım çalışmalarının yapılması gerekiyor. Bursa, sağlık odaklı kent planlaması için örnek olabilir.”

“Akıllı ve yeşil dönüşüm ana gündemimiz olmalı”

Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı Başkanı Dr. Haldun Ersen ise konuşmasında şu konulara değindi:

“Dünya ve ülkemiz iklim değişikliğinin nedenlerini ve çözüm yollarını araştırıyor. Dünya Sağlık Örgütü ve bazı örgütlerin raporlarına göre karbon salınımının büyük bir kesimi binalar ve şehirleşmeden kaynaklanıyor. Kentsel dönüşüm yapılırken şehirlerin oksijen seviyesini yükseltecek çalışmalara ihtiyaç var. Kentsel dönüşüm çalışmalarında karbon salınımını azaltarak oksijeni arttıracak projeler gerekiyor. İklim değişikliği ile mücadele edebilmemiz için bu yöndeki hareket kabiliyetlerimizi arttırmalıyız. Geleceğin belediyeciliğinde teknolojiyi kullanmadan halkla bütünleşemiyoruz. Biz akıllı kentler ve akıllı yapılar kurarken karbon salınımını azaltmak için çeşitli yöntemleri araştırıyoruz. Örneğin burada malzeme seçimi, mimari tasarım, bina kabuğu tasarımı gibi konular ve yazılım çok önemli. Riskli yapılarımızın yenilenmesinde bu hususlar çok önemli. Konutlarda oksijeni serbest bırakabilirsek karbondioksiti çözebiliyoruz. Yazılımlarla sıfır karbon yapılar üretebilirsek ve bunu seri üretime geçirebilirsek dünyaya çok büyük bir know-how satabileceğiz. Ülkemizin bunu yapabilecek gücü var. Bir de akıllı dönüşümle birlikte ikinci gündemimiz yeşil dönüşüm var. Akıllı ve yeşil dönüşümü doğru gerçekleştirebilmek geleceğimizin teminatı olacaktır”

Son kısımda soru-cevap kısmına geçildi. Program konuşmacılara çiçek ve hediyelik takdimi ile sona erdi.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ